• Sonuç bulunamadı

1.1.3. Maliye Politikası Araçları

1.1.3.3. Borçlanma

Maliye politikasının üçüncü aracı borçlanmadır. Ülkede bütçe açığı veya bütçe fazlası ortaya çıkması hükümetin borçlanmaya yönelik davranışlarını etkilemektedir. Kamu gelirlerinin ve kamu harcamalarının mevcut durumuna göre hükümet borçlanmayla ilgili davranışlarını değiştirebilir. Bunun dışında borçlanma, hükümet tarafından bir iktisat politikası aracı olarak bilinçli bir şekilde de kullanılabilir. Yani kamu harcamaları ve vergiler birer maliye politikası aracı olarak kullanılabilirken bütçe dengesi de ayrı bir araç olarak kullanılabilir. Örneğin ekonomide bir durgunluk söz konusu olduğunda, hükümet bilinçli olarak bütçede açık oluşturarak ekonomik faaliyetleri destekleme yoluna gidebilir. Bunun tersi durumda ise yani enflasyonist bir ortam ortaya çıktığında hükümet bütçe fazlası oluşturarak ekonomide daraltıcı bir etki ortaya koyabilir. Bu durumda sadece vergi kalemleri değil borçlanma da ayrı bir araç olarak gündeme gelebilmektedir.

Devletin borçlanma olanaklarına bakıldığında iç ve dış borçlanma olmak üzere iki türlü imkanı olduğu söylenebilir. Devletin yurtiçi piyasadan borçlanmasına iç borçlanma denir. İç borçlanma hazine tarafından çıkarılan devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) satışı yoluyla yapılabilir. Devletin borçlanması, borcun vade yapısına göre kısa vadeli veya uzun vadeli olabilir. Kısa vadeli borçlanma hazine bonosu satışıyla, uzun vadeli borçlanma devlet tahvili satışıyla yapılır.

İç borçlanmanın kendi içerisinde sağlamış olduğu avantajlar söz konusudur. Devlet, iç borçlanma sonucunda ortaya koymuş olduğu hedeflere kolay ulaştığından ve iç borçlanmanın sonuçları kolay alındığından daha kolay yapılır. Yine iç borçlanma senetleri devlet güvencesi altında olduğundan bu tür borçlanmada herhangi bir sorun yaşanmaz.

25

Makroekonomik açıdan borçlanmanın önemli sonuçları mevcuttur. Örneğin, yüksek faiz oranlarıyla yapılan borçlanma kamu finansmanı açısından önemli zorluklar ortaya çıkarabilir. Teorik açıdan bakıldığında devlet sonsuza kadar borçlanamaz ve dönemsel olarak yapılan borçlanma, devletin en önemli gelir kaynağı olan vergi gelirleriyle ödenecektir. Ancak vergilendirme sürecindeki güçlükler nedeniyle iç borçlanma ekonomide kısır döngü ortaya çıkmasına neden olabilir. Hükümetler mevcut borçlarını ve bu borçlara ait faizleri tekrar borçlanarak ödeme yoluna giderlerse, sonraki dönemlerde büyük bir borç yüküne neden olabilirler. Özellikle hükümetlerin popülist politikalar uyguladığı dönemlerde vergilemeden kaçınan ekonomi yönetimi, daha kolay bir finansman yolu olan borçlanmayı tercih eder. Uzun dönemde ise bu durum daha büyük makroekonomik problemler ortaya koyabilmektedir.

Tablo 2. Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin GSYH'ye Oranı ( % )

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 1. Toplam Kamu 9,83 7,34 3,44 -0,49 -1,88 0,07 1,62 5,27 4,16 2. Merkezi Yönetim 11,47 8,84 5,22 1,06 0,61 1,63 1,83 5,47 4,88 3. KİT -0,79 -0,58 -0,44 -0,13 -0,49 -0,12 -0,03 -0,18 -0,53 İşletmeci KİT -0,86 -0,28 -0,31 -0,10 -0,17 -0,18 -0,06 -0,12 -0,49 Özelleştirme Kap. Kur.

0,07 -0,30 -0,13 -0,03 -0,32 0,06 0,04 -0,06 -0,04 4. Mahalli İdareler 0,07 0,30 -0,05 -0,07 0,13 0,46 0,63 0,29 0,27 5. Döner Sermayeli Kuruluşlar -0,15 -0,25 -0,19 -0,17 -0,05 -0,11 -0,07 -0,04 -0,04 6. Sosyal Güvenlik Kuruluşları 0,03 0,03 0,04 0,02 -0,12 -0,09 0,01 0,00 0,00 7. İşsizlik Sigortası Fonu

-0,79 -0,87 -0,78 -0,73 -0,75 -0,83 -0,80 -0,32 -0,39 8. Fonlar

0,00 -0,14 -0,35 -0,48 -1,21 -0,86 0,05 0,05 -0,02 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı

(Eksi işaretler fazlayı ifade etmektedir)

Yukarıdaki tabloda Türkiye’nin kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH’ya oranı gösterilmektedir. Buna göre Türkiye, 2004 ve 2005 yıllarında kamu genelinde fazla vermiştir. Ancak bu oranın, özellikle krizin göreli olrak daha derinden hissedildiği 2009 yılında %5 düzeylerine yükseldiği görülmektedir.

26

Grafik 1. Kamu Borçları 1 (GSYİH’ye oranı, yüzde, 2010)

Kaynak: IMF, WEO, TCMB, Kalkınma Bakanlığı. (Türkiye 2011 verileri OVP’den alınmıştır.)

Grafik 2. Kamu Borçları 2 (GSYİH’ye oranı, yüzde, 2010)

Kaynak: IMF, WEO, TCMB, Kalkınma Bakanlığı. (Türkiye 2011 verileri OVP’den alınmıştır.)

27

Yukarıdaki grafiklerde AB üyesi, bazı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ait kamu borçlarına ilişkin veriler gösterilmektedir. Buna göre son yıllarda Avrupa’da yaşanan krizin etkileri Yunanistan, İtalya, Portekiz gibi gelişmiş AB ülkelerini olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin ise bu alanda gelişmiş AB ülkelerine göre daha iyi bir göstergeye sahip olduğu söylenebilir.

Grafik 3. Kamu Net Borç Stoku / GSYH (%)

Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Yukarıdaki grafikte Türkiye’nin 2002-2010 yılları arasında Kamu Net Borç Stokunun GSYH’ye oranı gösterilmektedir. Buna göre Türkiye’nin 2008 yılına kadar Borç Stoku/GSYH oranının kademeli olarak düştüğü görülmektedir. 2009 yılında ise dünyadaki küresel krizin de etkisiyle %32.5’e yükselmiş olmasına rağmen, 2010 yılında tekrar 2008 yılındaki seviyelere gerilemiştir. Bu durum Türkiye’nin son yıllarda mali disiplin konusundaki kararlılığını göstermektedir.

Devletin kamu harcamalarını borçlanma yoluyla finanse etme durumu, iç kaynaklı olabileceği gibi dış kaynaklı da olabilir. Dış borçlanma, devletin uluslararası fon piyasalarında ya da uluslararası finans kuruluşlarından fon sağlaması olarak tanımlanır. Maliye politikası açısından dış borçlanma yurtiçi piyasalara bir ek

28

kaynak girişidir. Bu yüzden, dış borçlanma ekonominin geneli üzerinde önemli bir genişletici etki ortaya koyabilmektedir. Dış borçlanmanın ekonomi üzerindeki tam etkisi hangi koşullarda borçlanıldığına ve bulunan fonların nerede kullanıldığı ile yakından ilişkilidir. Ekonominin geneli açısından bakıldığında dış borçlanma önemli bir ek kaynaktır ve ekonomi üzerinde olumlu etkiler yaratır. Ancak bütçe açıklarının kapatılması amacıyla borçlanma ekonomide kısa dönemde bir rahatlama sağlayabilir. Buna rağmen, uzun dönemde ekonomi üzerinde önemli bir risk unsuru olarak ortaya çıkacaktır.

Tablo 3. Türkiye’nin Brüt Dış Borç Stoğu (Milyar Dolar)

(Milyar $) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TOPLAM DIŞ BORÇ STOKU 169,9 207,7 249,5 280,4 268,4 289,4 309,6 KISA VADE 38,3 42,6 43,1 53,1 49,7 78,2 85 UZUN VADE 131,6 165,1 206,3 227,3 218,7 211,2 224,7 KAMU SEKTÖRÜ 70,4 71,6 73,5 78,3 83,5 89 95,3 Kısa Vade 2,1 1,8 2,2 3,2 3,6 4,3 5,8 Uzun Vade 68,3 69,8 71,4 75 79,9 84,7 89,5 TCMB 15,4 15,7 15,8 14,1 13,3 11,8 12,1 Kısa Vade 2,8 2,6 2,3 1,9 1,8 1,6 1,6 Uzun Vade 12,7 13,1 13,5 12,2 11,5 10,3 10,5 ÖZEL SEKTÖR 84,1 120,5 160,2 188 171,6 188,6 202,2 Kısa Vade 33,4 38,3 38,7 48 44,3 72,4 77,5 Uzun Vade 50,7 82,2 121,5 140 127,3 116,2 124,7 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Yukarıdaki tabloda Türkiye’nin milyar dolar cinsinden Brüt Dış Borç Stoku gösterilmektedir. Tabloda Türkiye’nin 2005 yılından 2011 yılına kadar Dış Borç Stokunda sürekli bir artış söz konusudur. Bu dönemde yaklaşık 6 yılda Dış Borç Stoku iki katına çıkmıştır.

29

Grafik 4. Brüt Dış Borç Stoku / GSYH (%)

Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Yukarıdaki grafikte ise Türkiye’nin Dış Borcunun GSYH’ya oranı gösterilmektedir. Grafikte bu oranın 2002’den 2005 yılına kadar kademeli olarak azaldığı görülmektedir. 2005’ten sonra 2009’a kadar bir miktar arttığı gözükse de tekrar düşme eğilimine girmiştir. Burada Türkiye’nin son yıllarda büyüme performansındaki başarısından söz edilebilir.

1.1.4. Maliye Politikası Araçlarının Ekonomik Büyüme Üzerindeki

Benzer Belgeler