1.3. Şekil Bilgisi
1.3.7. Ek-Fiiller
1.3.9.2. Birleşik Fiiller
Bu yapılarda, esas fiille onu çeşitli bakımlardan tasvir eden yardımcı fiil getirilir. İki fiil birbirine bir zarf-fiil ekiyle bağlanır. Bu süreçte zarf-fiil eki ana fiili isim görevine sokar. Bu yapılarda tasvir fiili, kılınışsal (sözlüksel) anlamını kaybederek ana fiili çeşitli bakımlardan tasvir eder (Akar, 2018:185).
HM’de tespit edilen bu tip birleşik fiil örnekleri şunlardır: (-A) bil-
maħžūž ola bilür ‘mutlu olabilir’ روليب لاوا ظوظحم 166a/14, ĥāzin-i esrār ola bilmezdi ‘sırların hazinedarı olamazdı’ ىدزمليب لاوا رارسا نزاخ 170b/15, rıżāsın ide bilür ‘rızasını edebilir’ روليب هديا نساضر 166a/13.
(-ı) ķo-
ĥalķdan alı ķoya ‘halktan alıkoya’ هيوقيلا ندقلخ 196a/09, medįnede alı ķodı ‘Medine’de alıkoydu’ ىدوقيلا هد هنيدم 31b/17, faħş söylemekden alı ķodum ‘haddi aşan şeyler söylemekten alıkoydum’ مدوقيلا ندكمليوس شحف 81bh/13.
(-a) dur-
ħattā bili doġrı olup aǾżāsın duta dura ‘hatta beli doğru olup azasını tutadura’ هرود هتود نساضعا بولوا ىرغود ىليب ىتح 66a/05.
(-u / -ı) vir-
śıķup ķoyu virdüginde ‘sıkıp koyuverdiğinde’ هدنكدريوويق بوقص 09b/09, ķoyu virdiler ‘koyuverdiler’ رليدريوويق 47a/02, ķoyu virdiler ‘koyuverdiler’ رليدريوويوق 81bh/25.
śabāħ namāzını müslimānlara ķılı vir ‘sabah namazını Müslümanlara kılıver’ ريوليق هرلناملسم ىنزامن حابص 37a/08, bir mažlūmuŋ ħaķķın bir žālimden alı virüp ‘bir mazlumun hakkını bir zalimden alıverip’ بوريويلا ندملاظ رب نقح كمولظم رب 77ah/22, 23.
1.3.9.2.2. İsim + Fiil bul-
yol bulmaya ‘yol bulmaya’ هيملوب لوي 125b/17, 172b/03, 186a/11, nażc bulur ‘kıvam bulur’ رولوب جضن 173a/19, ķuvvet bulur ‘kuvvet bulur’ رولوب توق 85b/01, żaǾfı gitdükce izdiyād bulur idi ‘düşkünlüğü gittikçe artardı’ رولوب دايدزا هجكودتيك ىفعض ىديا 30b/16, bir ĥoşca istiħkām bulmadın ‘bir hoşça sağlamlık bulmadan’ هجشوخ رب نيدملوب ماكحتسا 58a/07.
dur-
namāza durup ‘namaza durup’ بورود هزامن 127b/06, ķıyāma durduġında ‘kıyama durduğunda’ هدنغدرود همايق 87a/10, śalāta durduķda ‘namaza durduğunda’ هدقدرود هتولص 69a/03.
dut-
ķanda yer var ise anda ķarār dutarlar idi ‘nerede yer varsa orada dururlardı’ ىديا رلرتوت رارق هدنا هسيا راو ري هدنق 11b/06, terk-i vaťan itmege yüz dutup ‘vatanı terk etmeye yüz tutup’ بوتود زوي هكمتيا نطو كرت 33b/15, 16, tabyalar şehre ħavāle olmaġa yüz dutup ‘tabyalar şehre havale olmaya yüz tutup’ هغملوا هلاوح هرهش رل هيبات بوتود زوي 58b/13, anı ħelāl dutalar ‘onu helal tutalar’ رلاتود للاح ىنا 79b/04, beni düşmen dutdı ‘beni düşman tuttu’ ىدتود نمشد ىنب 80ah/06, eyü adamdur dost dutaram ‘iyi adamdır dost tutarım’ ماراتود تسود ردمدا ويا 80ah/07, 08, anda maķām dutup ‘orada yer tutup’ بوتود ماقم هدنا 126b/18, śaff dutup ‘saf tutup’ بوتود فص 127b/07, 08, ıssıtma duta ‘sıtma tuta’ تود همتساه 192b/18.
eyle-
şād eylesün ‘sevinçli eylesin’ نوسليا داش 59a/09, āşiyān eyler ‘yurt tutar’ رليا نايشا 60b/04, źikr eyleye ‘zikreyleye’ هيليا ركذ 62a/04, tekbįr eyleyüp secde eyleye ‘tekbir getirip secde ede’ هيليا هدجس بويليا ريبكت 66a/05, sifāriş eyle ‘ısmarla’ هليا شرافس 80ah/54.
it-
şürūǾ itdi ‘başladı’ ىدتيا عورش 71a/11, 15, ķasem itdi ki ‘yemin etti ki’ مسق ىكيدتيا 80bh/28, imtiħān itdük ‘imtihan ettik’ كودتيا ناحتما 84a/03, maġlūb itmişlerdür ‘mağlup etmişlerdir’ رلشمتيا بولغمرد 84ah/65, śarf itmez ‘harcamaz’ زمتيا فرص 96b/09, suǿāl itmeye ‘sormaya’ هيمتيا لاؤس 157b/08, teklįf itseler ‘teklif etseler’ فيلكت رلستيا 167a/05.
ķal-
maħrūm ķalur ‘mahrum kalır’ رولاق مورحم 187b/11, 192b/08, maħfūž u maħrūs ķaldı ‘saklanmış ve korunmuş kaldı’ ىدلاق سورحم و ظوفحم 170b/17, Ǿucbe ķalup ‘acayip kalıp’ بولاق هبجع 177a/01, maħrūm ķala ‘mahrum kala’ لااق مورحم 197a/06, piyāde ķalmışuz ‘yaya kalmışız’ زوشملاق هداي 201a/03. پ
ķıl-
mužaffer ü manśūr ķılmışdur ‘muzaffer ve zafer kazanmış kılmıştır’ و رفظم ردشملق روصنم 147a/17, ħākim ķılup ‘hâkim kılıp’ بولق مكاح 147b/04, 07, namāz
ķılmam ‘namaz kılmam’ مامليق زامن 154b/07, zevce ķılduŋ ‘eş yaptın’ كدليق هجوز 165b/18, müheyyā ķılmışlardur ‘hazır etmişlerdir’ ردرلشملق ايهم 171b/17.
ķo-
maħrūm ķomışsuz ‘mahrum koymuşsunuz’ زس شموق مورحم 99a/12. ol-
eymen ola ‘kutlu ola’ لاوا نميا 124a/01, müşerref olur ‘şereflenmiş olur’ رولوا فرشم 145a/17, giriftār olur ‘tutulmuş olur’ رولوا راتفرك 145a/19, rāżį olayum ‘razı olayım’ ميلاوا ىضار 130a/16, şād olayum ‘mutlu olayım’ ميلاوا داش 130a/14, meşġūl olup ‘meşgul olup’ بولوا لوغشم 194a/16, meşġūl olur ‘meşgul olur’ لوغشم رولوا 194a/19.
vir-
necāt virmiş olursın ‘selamet vermiş olursun’ نسرولوا شمريو تاجن 133a/11, vaħşet virmeyeler ‘korku vermeyeler’ رل هيمريو تشحو 133a/13, ĥaber vireyüm ‘haber vereyim’ ميريو ربخ 137a/17, saŋa ruĥśat virdüm ‘sana izin verdim’ اكس مدريو تصخر 155a/07.
1.3.10. Söz Varlığı
Doktora çalışmamızın transkripsiyonlu metni üzerinde yaptığımız dizinden elde ettiğimiz verilere göre Ħilyetü’l-Mülūk’ta 9481 madde başı sözcük vardır.
Ħilyetü’l-Mülūk’ta yer alan 9481 madde başının 1220 tanesi özel isimlerden oluşmaktadır. Özel isimlerin toplam madde başı içindeki yüzdelik oranı %12.9’dur. Dizin çalışmamızda (öz. is.) ibaresiyle belirttiğimiz özel isimlerin kişi, yer ve eser adlarına göre yüzdelik dağılımı şöyledir: %88.9 kişi adı, %9.9 yer adı, %1.2 eser adı.
Sözcüklerin dillere göre dağılımı şu şekildedir: 5406 sözcük Arapça; 1696 sözcük Türkçe; 1148 sözcük Farsça; 3 sözcük İtalyanca; 3 sözcük Yunanca; 2 sözcük Süryanice; 1 sözcük Macarca; 1 sözcük İbranice.
Tez çalışmamızın transkripsiyonlu metninde yer alan madde başı sözcüklerin dillere göre yüzdelik dağılımları ise şu şekildedir: %65.4 Arapça, %20.5 Türkçe, %13.8 Farsça, %0.1 diğer diller ( %0.03 İtalyanca, %0.03 Yunanca, %0.02 Süryanice, %0.01 Macarca, %0.01 İbranice).
Tercüme eser Ħilyetü’l-Mülūk’un aslının Farsça bir eser olmasına karşın sözcük sıklığı açısından Farsça; Arapça ve Türkçeden sonra 3. sırada yer almaktadır. Arapça sözcüklerin kullanım sıklığındaki belirleyici unsurun eserin dini konular üzerinde olmasından, ayet ve hadislerin sıklıkla örnek gösterilmesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Metinde yer alan ayet ve hadislerin büyük ölçüde Arapçanın özgün haliyle yazıldığı ve dizin çalışmasının dışında tutulduğu hesaba katılarak düşünüldüğünde Ħilyetü’l-Mülūk’un açıkça, Arapça ağırlıklı bir metin olduğu görülür.
Ħilyetü’l-Mülūk’un tercüme edildiği devir itibariyle, Osmanlı Türkçesi’nde Batı kökenli dillerden az sayıda da olsa ödünçlemeler yapıldığı tespit edilmiştir. Ödünçlemelerin yapıldığı kaynak diller şunlardır: Yunanca, İtalyanca ve Macarca. Ödünç sözcükler ise şunlardır: Macarcadan palanka; Yunancadan ķadırġa, kimüs, masariķa; İtalyanca’dan barde, filluri, posta.
Kalıp sözler, Aksan’ın (2004:190) tanımladığı gibi, tıpkı deyimler ve atasözleri gibi bir dili konuşan toplumun kültürüne ışık tutmakta, onun inançlarını, insan ilişkilerindeki ayrıntıları, gelenek ve göreneklerini yansıtmaktadır.
HM’deki kalıp sözler, HM’nin içeriğinde yoğun olarak yer alan dinî konular, ayet ve hadislerden dolayı daha çok Arapça ifadelerden oluşmaktadır.
Türkçe ek ve sözcük içeren kalıp sözlerin örnekleri şunlardır: tįre-i rūzgārlular
tįre-i rūzgārlular ‘zamanın karanlıkta olanları’ رلولراكزور هريت 98a/01, 200a/11, tįre-i rūzgārlularuŋ ‘zamanın karanlıkta olanlarının’ كورلولراكزور هريت 175a/12, tįre-i rūzgārluları ‘zamanın karanlıkta olanları’ ىرلولراكزور هريت 90b/16.
yüzi śulu / yüzi śuyı
yüzi suyı dökilmiş olur ‘şerefi gitmiş olur’ رولوا شملكود ىيوس ىزوي 156a/05, yüzi śuyın döküp ‘şerefini yitirip’ بوكود نيوص ىزوي 179a/05, evliyālar arasında yüzi śulu olalar ‘veliler arasında şerefli olalar’ رللاوا ولوص ىزوي هدنسارا رلايلوا 179a/09, 10.
İKİNCİ BÖLÜM
TRANSKRİPSİYON
2.1. Ħilyetü’l-Mülūk’un Transkripsiyonu [1b]
ħilyetü’l-mülūk
(01) ħamd u sipās-ı nā-maħdūd ve şükr-i bį-ķıyās-ı maǾdūd ol vācibü’l-vücūd ve
ol (02) ķādir-i fāyiżü’l-cūda ki ĥıťťa-ı mülk-i dünyevį sükkānlarınuŋ esbāb-ı
maǾįşetlerin siyāset (03) ħükmi ile intižām virmişdür ve ol ħakįme ki mülk-i
maǾnevį Ǿarśasına mekārim-i aĥlāķ (04) ve meħāmid-i evśāfı istiħkāmı ile binā-
yı intižām ķurmışdur ve ol ķāhire kim anuŋ saťvet-i (05) ķahrı cümle cebbār
žālimlerüŋ riķāb-ı ẓulmlerin pest itmişdür ve ol Ǿādile kim āŝār-ı raǿfet-i(06) Ǿadli
żaǾįf mažlūmlaruŋ duǾāların maħall-i evc-i ķabūle irişdürmişdür nažm (07) mükevvenāt-ı ħudūŝ ol ķadįmdendür kim
kemāl-ı źātına mümkin degül ķabūl-i fenā ķadįr ü muķaddir (08) ü ķādir-i muķtedir ü dānā Ǿalįm ü Ǿālim ü Ǿallām u aǾlem ü aǾlā zihį mükevvin-i kāmil ki ķudretindendür (09) Ǿuķūd-ı silsile-i kārĥāne-i dünyā ħabāb-ı rızķını itmiş tamāmı beşerüŋ henüz ādemepeyvend (10) ķılmadın ħavvā rumūz-ı ħikmetin eyler beyān merātib ile cemįǾ-i ħāl-i beşer ĥāh faķįr ü ĥāh ġınā (11) zihį kerįm ki ifrāť-ı luťf u iħsānı mesįħi eyledi miħrāb secde-i tersā
ve śalavāt-ı (12) zākiyāt u taħiyyāt-ı nāmįyāt ol śāħib-i livā-yı aǾžamu vāżıǾ-ı
şerǾ-i ekrem-i seyyid-i sādāt (13) ve şefįǾü’l-Ǿuśāt fi’l-Ǿaraśāt server-i cümle enbiyā ve muķtedā-yı zümre-i evliyā vü aśfiyā aǾlā ħażret-i (14) muħammedü’l-
muśťafā śalavātu’llāhi teǾālā Ǿaleyhi ve’s-sellem ve zādehū şerefen ve ikrāmen ve taǾžįmen nažm
[2a]
(01) meh-i sipihr-i nübüvvet ħabįb-i rabb-i ġafūr çerāġ-ı şām-ı ebed āftāb-ı śubħ-ı nüşūr
(02) şehinşehį ki süleymān-ı mülk-i maǾnā olup muťįǾ oldı aŋa cinn ü ins ve vaħş u ťuyūr (03) cihānı açmaġa teslįm olındı ħażretine kilįd-i maĥzen maħrūse-i vuķūf u şuǾūr (04) eyā şehį ki gürūh-ı peyam-ber ü mürsel bihişte baśmaz ayaķ senden almadın destūr (05) ruĥ u ķaddüŋdür olan ĥalvet-i cinān içre çerāġ-ı meclis-i ġılmān-ı şemǾ-i maħfil-i nūr
(06) ve āl u evlādına ki menār-ı envār-ı velāyet ve aśħābına ki müşār-ı āŝār
hidāyetdürler ammā (07) baǾd eşheb-i süvārān-ı meydān-ı feśāħat ve eblaķ-ı tāzān-ı Ǿarśa-ı belāġatuŋ baħr-ı żamįr-i (08) güher-bār ve Ǿilm-i ĥaťįr-i cevher-
niŝārlarına ĥafį vü nihān olmaya ki nāžım-ı cevāhir-i aĥbār ve rāķım-ı nevādir-i
(09) āŝār merkez-i dāyire-i erbāb-ı maǾrifet ve mufaħħir-ı aśħāb-ı Ǿilm ü ħaķįķat
mevlānā Ǿalį ibn-i şihāb el-hemedānį (10) rāyıż-ı iķtiżā-yı ižhār-ı kemāl-i maǾnevį
Ǿinān-ı tevsen-i iķbālini cānib-i istikşāf-ı maǾārife (11) müteǾaťťıf ķılup ufķ-ı
ťabǾında hilāl-i mevzūniyyet ťulūǾ idüp źaĥįretü’l-mülūk nām bir kitāb (12) lisān-
ı fārisįde on bāb üzre terķįm ü imlā ve taħrįr ü inşā ķılmış ki Ǿarāyis-i elfāžı (13)
zįver-i işārāt u Ǿibārāt ile ārāste ve şevāhid-i kelimātı ħilye-i istiǾārāt u kināyāt
(14) ile pįrāste dįbācesinden ĥātimesine degin eħādįŝ-i şerįfe ile müzeyyen ve cā-
be-cā pend (15) ü neśāyiħ ve rivāyāt u menķūlāt ile mülevven ki müťālaǾasından
envāǾ-ı füyūżāt-ı dįnį (16) ve Ǿuķbā vü semāǾından eśnāf-ı fevāyid ve kemāl-ı
śūrį vü maǾnevį istifāde olınup (17) ħaķķā ki her kelimāt-ı mevzūnı ehl-i idrāka
māye ve her Ǿibārāt-ı rengini ehl-i sülūke sermāye (18) olup lākin baǾżı ebnāǿ-ı
zamānuŋ ol lisān ile mümāresetleri ve ol zebānda mahāretleri (19) olmaduġından
lāl-i meǾānį aśdāf-ı elfāžından istiĥrāc ve meťālib-i nāžırını
[2b]
(01) muķaddemātından istintāc olınmaz olup ĥuśūśen ekŝerį inşā-perdāzlıġıla
maġlūb-ı (02) aťnāb vāŝıķa-ı feħāvįsi ve rāy-i ħicāb iġlāķ-ı seħāb olmaġın
maķālü’ť-ťavįl (03) ebnāǿ-ı zamān meyl ü raġbet itmez ve eşcār-ı Ǿibārātınuŋ
ı umūr-ı dįnde ihtimām ve āyine-i żamįrlerin denes-i (05) āşām-ı ġubārlarından
mücellā itmek dāǾiyelerile
مهلاما
ابقعلا
ىف
نسُح
و
مهلاثما
ايندلا
ىف
الله
(06)مهلانمو
işāretile bu ħaķįr kemterįn muħammed bin ħüseyin ġaferu’llāhū lehū ve li vālideyye ve aħsane ileyhimā ve ileyhden (07) istidǾā vü iltimās iderler idi ki kitāb-
ı selefü’ź-źikri ķalem-i müşgįn-i raķm ile zebān-ı fārisįden (08) lisān-ı türkįye
terceme olına lākin bu ħaķįre Ǿalā Ǿalāyiķ-i dehrden ne zebānda mecāl-ı taķrįr ve ne ķalemde imkān-ı (09) taħrįr olup ťūťį-yi güftār serāçe-i tende dem-beste ve
mirǿāt-ı ťabǾ laťma-ı rūzgārdan (10) şikeste olmaġıla Ǿuķde-i taǾvįķ peyġūle-i
taǾlįķde ķalmış idi ve ġavvāś-ı endįşe (11) müťālaǾa-ı kütüb-i taħavülāt-ı Ǿālem
ü ādeme dalmışıdı nažm
devrāna eyledüm bu (12) meśāyibden iǾtirāż gāhį çerĥ-i bį-mürüvvet ü bed Ǿahd u nā-bekār ķalb-i ħazįnimüz nice bir (13) odlara yaķup ehl-i maǾārifi idesin böyle ĥār u zār
pāyāna14 irmedi mi Ǿucb (14) müddet-i sitem baĥtum uyanmadı mı nedür bu nice intižār15
aŋa degin ki serįr-i refįǾ-i cihān-dārį (15) ve mesned-i bedįǾ-i şehriyārį ferd
mihįn-i selāťįn-i rūy-ı zemįn
bihįn-i ĥavāķįn (16) be-dünyā vü dįn
sulťānü’l-berreyn ü ĥaķanü’l-baħreyn ĥādimü’l-ħaremeynü’ş-şerįfeyn ĥalįfe-i (17)
fi’l-ārżeyn ķahramān-ı māǿ ve'ť-ťįn sipeh-sālār-ı selāťįn ħāmį-yi dįnü’l-islām (18)
ve’l-müslimįn ķaťǾü’l-keferetü’l-Ǿuśāt ve’l-müşrikįn ķātilü’l-aǾdāǿü’d-devlet ve’d-dįn ķāliǾ-i (19) āŝārü’l-eşķiyāǿ ve’l-müfsidįn ķāmiǾü’ž-žulmeti ve’l-
mütemerridįn müǿessis-i ķavāǾidü’l-Ǿadli ve
[3a]
(01) ve’l-iħsān muĥarribü’l-bilādi’ž-žulmi ve’ť-ťuġyān fermān-ı ber-dār-ı innellāhe
yeǿmurū bi’l-Ǿadli (02) ve’l-iħsāni dāvud-ı devrān güzįde-i āl-i Ǿoŝmān es-sulťān
ibnü’s-sulťān ferd
(03) pādişāh-ı baħr u berr sulťān ibrāhįm ki o dürr-i ĥilāfet-i cā-nişįn-i çār-yār u muśťafā-sünnet
14pāpāna şeklinde yazılmış aslı pāyāna olmalı 15intiťār şeklinde yazılmış aslı intižār olmalı
(04) naśarahu’llāhū teǾālā ilā yevmi’l-mįzān nažm
ebeda’llāhummefi’l-āfāķ-ı emne’l-müslimįn (05) bā-devām-ı devlet pāyende-i sulťān-ı dįn dürr ki ķadrine biŋ dārā ve iskender gedā (06) ĥırmen-i luťfına biŋ faġfūr u ĥaķan ħūşe-çįn server-i cemşįd-i şān dārā-yı efrįdūn-nişān
(07) ĥüsrev-i śāħib-ķırān keyĥüsrev-i nuśret-ķarįn şerǾ-i ħıfžında etemm-i muǾcizāt-ı muśťafā (08) dįn žuhūrında şerįk-i ecr-i aśħāb-ı güzįn küllį Ǿazmin fįhi maķrūnun bi-tevfįķü’ś-śavāb (09) küllį reǿyin fįhi tevfįķun min allāhi’l-muǾįn
ħażretlerinüŋ16 fer-i ķudūm-ı behcet lüzūmları birle (10) nüzhet-peźįr ve Ǿuyūn-ı
aǾyān-ı memleket ġubār-ı süm-i semend śabā reftārı birle ķarįr ve hümā-yı Ǿadl u inśāfı (11) eťrāf u eknāfa sāye-küster ve cenāħ-ı reǿfet ü Ǿāťıfeti reǾāyā vü
berāyā istirāħatına pend (12) olup riǾāyet-i raǾiyyet ü sipāhį ve ħimāyet-i şerįǾat-
ı ħażret-i risālet-penāhı ve icrā-yı (13) ķavānįn-i ecdād-ı Ǿižāmı ve infād-ı
ķavāǾid-i ābā-yı kirāmı ve vüzerā-yı kirām ve vükelā-yı źevį’l- (14) iħtirām envāǾ
iǾťā vü iħsān u istimālet-i bį-kerānlar ķılmaķda taķayyüd-i tāmm u itmām mehāmm-ı (15) cumhūr ķılup ĥuśūśen burc-ı evliyā vü meǿmen-i etķıyā vü aśfiyā
baġdād-ı dārü’l-cihāduŋ muħāfıžı17(16) olan vezįr-i iskender-fer ü rüstem-śalābet
ve āśaf-ı gerdūn-ķadr u nerįmān-mehābet (17) müşįr-i tedbįr-i umūr-ı memleket
ve çerāġ-ı dįn ü devlet şecāǾat bįşesinüŋ arślanı (18) ve ħükūmet mesnedinüŋ
ķahramānı el-cāhid-i fį-sebįli’llāh dervįş meħmed paşa edām-allāhū ve yessera’llāhū (19) le mine’l-ħayri mā yeşā nažm
ki her kim her dil ile her ne vaśf ķılsa efzūndur
[3b]
aŋa beŋzer (01) bir āśaf görmiş tā devr-i gerdūndur ĥavf-ı şimşįr Ǿadū-yı tedmįrinden firaķ-ı melāħide lerzān vehm-i (02) cān sinānından gürūh-ı muǾānide gürįzān Ǿadl u Ǿadāleti ķānūna muvāfıķ
ve ħükm ü siyāseti şerǾ-i şerįfe (03) muťābıķ
16ħaśretlerinüŋ şeklinde yazılmış aslı ħażretlerinüŋ olmalı 17muħāfıť şeklinde yazılmış aslı muħāfıž olmalı
Ǿaķl u dānişde nādir ve fehm ü ferāsetde māhir nažm
tāze gül-zār-ı vezāretde (04) açılmış bir gül virmiş āfāķa nesįm eŝeri feyż-i irem
ķılmış andan bu śafā kesbini gül-zār-ı vücūd (05) olmış anuŋla bu bünyād-ı leťāfet muħkem ol cüvān-ı baĥt ki icrā-yı Ǿadāletde müdām (06) nesaķ-ı şerǾiledür emr-i şerįfi tevǿem aŋa ĥatm oldı reh ü resm-i ħükūmet gūyā (07) aŋa virildi şecāǾatle hüner cūd u kerem ger śabādan ĥaber-i Ǿadlin işitse idemez
(08) şemǾ-i pervāneye muťlaķ diri olduķca sitem mülk-i nažmında eger ħükmine olsa vāķıf
(09) zülf-i maħbūbı hevā eyleye bilmezdür hem feyż-i nuśret bulur elbetde śaff-ı aǾdāya (10) himmeti her kime ĥurşįd-śıfat virse Ǿilm nice inǾām-ı nām ve nice iħsān-ı lā-kelām ile
(11) beyne’l-aķrān ser-efrāz buyurmışlardur nažm
binā-yı rifǾatı tā devr-i gerdūn-vār var olsun
(12) medār itdükce Ǿālem devleti Ǿālem medār olsun
bu śāħib-i devlet-i refįǾ-i menziletüŋ iħsān-ı (13) bį-kerān ve elťāf-ı bį-pāyānları
ťūťį-yi ťabǾa şeker-rįz ve Ǿanķā-yı endįşeye dām-āvįz olmaġın (14) mūcib-i taķrįr-
i kelām u bāǾiŝ-i tasťįr-i erķām olup ferd
ol vaķt idi ki śayķal-ı idrāk (15) müstaķįm tā ki götürdi āyine-i ťabǾdan ġubār
bu ħaķįr daĥı müsteǾįnen bi-veliyyi’l-cūd ve müstemidden (16) min-vāhibi’l-vücūb
şürūǾ-ı maķśūda beźl-i mechūd idüp iħāťa-i sāǾāt u istiġrāķ (17) eyleyüp bi-Ǿavni
Ǿināyet-i yezdānį ve luťf u hidāyet-i śamedānį ile taħrįrine ve tekmįline śarf-ı (18)
ezmān olınup nesĥ-i meźkūr on bāb üzre müştemil iken bu ħaķįr baǾde’t-tercüme iki bāb daĥı (19) ħażret-i risālet-penāh {s.a.v.} ħażretlerinüŋ ve āl u evlād u ĥulefā-
[4a]
(01) rıďvānu’llāhi teǾālā Ǿaleyhim ecmaǾįn ve śaħābe-i kirām ve evliyā-yı Ǿižām
raďıya’llāhū teǾālā (02) anħānuŋ baǾżı aħvālāt u veķāyiǾ ü menķūlātları Ǿaliyy-
i ťarįķü’l-iĥtiśār ve daĥı (03) baǾżı islāma müteǾalliķ ĥuśūślarda vārid olan
eħādįŝ-i şerįfe-i kütüb-i śıħāħ ve esenn-i (04) fiśāħdan naķl u żamm olınup ĥāme-
i ĥoş-ĥırām ve kilk-i belāġat-ı erķām ile silk-i (05) taħrįre götürilüp on iki bāb üzre
tamām ve ħilyetü’l-mülūk nām tesmiye olınmışdur ümįd (06) olınur ki meddü’d-
dühūr ve illā Ǿavāmm-ı manžūr nažar-ı ĥāśś u Ǿāmm ve nüzhet-gāh-ı ĥavāťır-ı erbāb-ı (07) fehhām olup ķuśūrı źeyl-i Ǿafv ile mestūr ve nažar-ı ķabūl ile manžūr
ola nažm
(08) ilahį tā nesįm-i śunǾ-ı taħrįküŋleǾālemde olur dāmān-ı gülşen pür-güher-i ebrdür efşāndan
(09) riyāż-ı ķadr-i dāyim sebz ü ħazm ola ĥandān-leb-i nev-civān ola beķāsı gülşeni maħrūs ola seylāb-ı ħırmāndan
(10) bāb-ı evvel ħażret-i risālet ve nübüvvet-penāhį {s.a.v.} (11) ħażretlerinüŋ ābā-
yı kirām ve ecdād-ı Ǿižāmları ve āl u evlād-ı Ǿālį-nihād ve ehl-i beyt-i (12) vālā-
rütbetleri ve ĥulefā-yı rāşidįn rıďvānu’llāhi teǾālā Ǿaleyhim ecmaǾįnüŋ aǾmār u evlād-ı şerįfleri (13) ve baǾżı aħvālleri beyān olınur bāb-ı ŝānį kelime-i tevħįd ve
ķurǿān-ı kelāmu (14) ‘llāh ve śalavāt-ı şerįf fażāyilinde ve śavm u śalāt u ħacc u
zekāt u ťahāret ve sāyir (15) Ǿibādāt ħaķķlarında vārid olan eħādįŝ-i şerįfe beyān
olınur bāb-ı (16) ŝāliŝ įmānuŋ aħkām u şerāyiťi ve tekmįli içün lāzım olacaķları ki
bunda tek (17) Ǿaźāb-ı ebedįden necāt bulmasına bāǾiŝ ola bāb-ı (18) rābiǾ
Ǿubūdiyyet ħaķķın edā itmek bābındadur bāb-ı (19) ĥāmis aĥlāķ u ħüsn-i ĥulķ
mükrimetinde ve ħākim ü pādişāhlar ĥulefā-yı rāşidįn sįretlerinde
[4b]
(01) olmaķ vücūbında bāb-ı sādis vālideyn vārid Ǿavret ü evlād (02) u aķrabā vü
eśdiķā vü Ǿabd ħuķūķlarındadur bāb-ı sābiǾ salťanat u vilāyet (03) ü emāret
aħkāmlarında ve reǾāyā ħuķūķında ve ħükūmet şerāyiťi ve mežālim-i ĥalķ u Ǿadl u (04) iħsān18 eylemek bābında bāb-ı ŝāmin salťanat-ı maǾnevį şerħinde ve
insānuŋ (05) ĥilāfet-i esrārları bābında bāb-ı tāsiǾ emr-i maǾrūf ve nehy-i
münker19 (06) beyānında ve anuŋ fażįlet ü şerāyiť ü ādāblarında bāb-ı Ǿāşir (07)
18 iĥsān aslı iħsān olmalı
niǾmet şükrinüŋ beyānında ve rabbü’l-Ǿizzeti ħażretlerinüŋ iħsān itdügi inǾām u efďalleri (08) beyānında bāb-ı ħādį Ǿāşir vāķiǾ olan dünyevį mekr ü muśįbetlere (09) śabr itmek ki vilāyet ü salťanat umūrındandur bāb-ı ŝānį Ǿāşir (10) tekebbür
ü ġażab meźemmetinde ve aŋun ħaķįķatinde bāb-ı evvel ħażret-i risālet (11) ve nübüvvet-penāh {s.a.v.} ħażretlerinüŋ ābāǿ-i kirām ve ecdād-ı Ǿižāmı (12) ve āl
u evlād-ı Ǿālį-nihād ve ehl-i beyt-i vālā-rütbet ve ĥulefā-yı rāşidįn ve aśħāb-ı (13)
güzįn rıďvānu’llāhi teǾālā Ǿaleyhim ecmaǾįn ve sāyir tābiǾįnüŋ aǾmār ve baǾżı seyr ü aħvālleri (14) beyān olınur inşā’llāhū teǾālā
دشرموانيبنو
انديسىلعلص
مهللآ
ان
و
ببط
(15)ىماتهلا
ىحطب
لاا
ىشرقلا
ىندملا
ىكملا
يبرعلا
دمحم
انبونذ
عيفش
و
انبولق
(16)كدبع
مركلاا
و
كبيبح
مخفلاا
و
ىلع
هلآ
و
هباحصا
رايخلاا
املك
كركذ
نوركاذلا
(17)نع
لفغ
و
ا ميظعت و ا فرش و ةمارك هدزو اريثك ا مياد ا ميلست ملسو نولفاغلا كركذ
(18)اريقوتو
nažm ol şehinşāh-ı kişver-i maǾnįtāc-ı firaķ-ı bį-mihrān yaǾnį
aħmed-i mürsel iftiĥār-ı beşer (19) şāfiǾü’l-müźnibįn fi’l-ħaşr
neŝr tuħfe-i nefeħāt Ǿanber-i nesįm-i śalavāt ve zübde-i nesemāt
[5a]
(01) Ǿabher-i şemįm-i teslįmāt ki mehbiť-i riyāż-ı ķuds ve muśįbet-i20 ħiyāż-ı pür-
ünsinden meşşām-ı dil ü cānı (02) muǾaťťar ve dimāġ-ı rūħ-ı revānı müncerr ide
ol ĥātemü’l-enbiyāǿ ve’l-murselįn seyyidü’l-evvelįn (03) ve’l-āĥirįn muħammed-
nām aħmed-peyām maħmūd-maķām Ǿālį-ħasb Ǿarabį-neseb felek-serįr melik-
(04) vezįr ħaķanį-ĥıśāl sübħānį-viśāl māh-ı mekke ve yesrib şāh-ı maşrıķ ve
maġrib mihter-i ĥurşįd-i (05) manžar sürūr-ı cemşįd-i çāker Ǿunvān-ı dįvān-ı
nübüvvet sulťān-ı eyvān-ı fütüvvet seyyid-i maǾşer-i beşer ve sāyir (06) maĥlūķāt
şefįǾ-i cemįǾ-i Ǿuśāt der-Ǿarśa-ı Ǿaraśāt nažm
رلااسهپس
ذرت
ناكي
هاكرد
غارج
هاكمزب
ىل
عم
الله
(07)
هش
هن
رظنم
و
مجنا
بكاوك
رابغ
ىبكرم
لحك
بكاوكلا
neŝr ħażretlerinüŋ (08) rūħ-ı pür-fütūħ ve sįne-i raħmet defįne-i müşerriħlerine
mānend-i edā-yı farż recā-yı cinān ve śafā-yı (09) cinān ile Ǿarż olınur fażl-ı ĥudā
ve kerem-i resūlden mütażarriǾdür ki işbu Ǿabd-i ħaķįr-i münkesirü’z-żamįrden
(10) mevśūl u luťf-ı ħaķķ ile ola ķabūl nažm
ىلص
هيلع
هلضغب
بر
ىرولا
و
راوطلاا
(11)راودلاا
ترادام
neŝr yüz biŋ durūd ve nuħbet-i bį-nihāyāt ve sürūd-ı zākiyāt-ı bį-ġayāt niŝār-ı ervāħ-ı (12) āl-i ebrār ve aśħāb-ı aĥyār ķılınur ki her biri mehd-i ķavāǾid-i dįniyye
vü mürşid-i Ǿaķāyid-i yaķįniyye nāśır-ı (13) dįn-i islām nāşir-i şerǾ-i seyyidü’l-
enām rāfiǾ-i aǾlām-ı įmān dāfiǾ-i ķıyām-ı źevį’ť-ťuġyān idiler (14)
انلعجا
مهللا
نيكسمتم
مهتنسب
نيكسنتم
مهتقيرطب
و
انفوت
ىلع
مهتجح
و
شحا
انر
ىف
مهترمز
كنا
(15)
عماس
ِءارضلاو ءارسلا ىف ءاعدلا بيجم و ءادنلا
nažmسيل
يل
ةفحت
قيلت
هيلا
دوجولا
ولص
هيلع
(16)ضيفم
اي
ħażret-i risālet-penāh {s.a.v.} ħażretlerinüŋ ecdād-ı (17) Ǿižām ve ābāǿ-i kirāmları
bunlardur ki źikr olınur hū muħammed bin Ǿabdu’llāh bin Ǿabdu’l-muťťalib (18)
bin hāşim bin Ǿabd-i menāf bin ķuśayy bin kilāb bin mürre bin kaǾb bin lüey bin (19) ġālib bin fihr bin mālik bin el-naśr21 bin kināne bin ĥuzeyme bin müdrike
bin
[5b]
(01) ilyās bin muďar bin nizār bin maǾad bin Ǿadnān bin āźer bin elyesaǾ bin
hemyesaǾ bin (02) selāmān bin bint bin ħaml bin ķayźār bin ismāǾįl bin ibrāhįm
{a.s.} Ǿadnāndan (03) yuķaruya ismāǾįle degin çoķ iĥtilāf itmişdürler ħattā ħażret
{s.a.v.} neseb-i Ǿālįlerin źikr (04) itdükce maǾad bin Ǿadnānı giçmeyüp iki ya üç
kerre
نوباسنلا ب ذك
diyü buyurmışlardur nice muǾteberātda (05) meźkūrdur devr-i ādemden berü faĥr-ı Ǿālemüŋ ecdādların elťāf-ı ĥāliķü’n-nüfūs ile meǿnūs ve iťfāǿ-ı (06) nūr-ı ĥudā isteyen aǾdāǿ-ı bedrā şerrlerinden maħrūs idiler cümleden
biri mervįdür ki Ǿadnānuŋ ismi Ǿadnān (07) olduġı nebiyy-i āĥįrü’z-zamān bunuŋ
neslinden olacaķdur diyü ins ü cinn bunı helāk itmege ķāśid (08) u müteraśśıd
olduķları içündür fāyide cemįǾ-i muǾteberātda meźkūrdur ki ħażret {s.a.v.}üŋ
(09) ādem {a.s.}a degin olan ābāǿ-ı kirām ve ecdād-ı fiĥāmı cümle aśħāb-ı Ǿaķl
u ħüsn ü cemāl ve erbāb-ı (10) şecāǾat-ı seĥāvet ve envāǾ-ı kemāl u eǾālį ahālį-
yi ħüsn-i ĥıśāl u yümn-i faǾāl olup nūr-ı mevfūr faĥr-ı her dü (11) cihān-ı cebįn-i
mübeyyenlerinde mānend-i mihr-i lemeǾān-ı tābān u dıraĥşān idi her birinüŋ ĥatunı ħāmile olduķda (12) nūr-ı muħammedį anuŋ alnına müŝaķķal olup cebįn-i
şevherden nūr-ı Ǿālį-gevher gitmekle reng-i rūyı nevǾan müteġayyir (13) olup
mevlūd-ı mesǾūd vücūda geldükde nūr anuŋ alnında žuhūr ider idi baǾdehū her peder mažhar-ı nūr olan (14) pįr-i Ǿālį-gühere işbu emānet-i behiyye-i ilahiyyeyi
Ǿiffet ü emānet ile riǾāyet ü ħimāyetde cidd-i belįġ ü cehd-i bį-dirįġ (15) idesüz
diyü muħkem sipāriş iderler idi ve evlād-ı emcād daĥı saǾy-ı gūşiş idüp meh-mā- emken sedād (16) u śalāħ u rüşd ü felāħ üzre olurlar idi ħażret ismāǾįlden śoŋra
ekŝer ķabāyil-i Ǿarab (17) içinde fehm ü kiyāset ile ħükūmet ü riyāset bunlara