• Sonuç bulunamadı

Bireylerin Aşırı Besin İsteği ve İştah durumlarının değerlendirilmes

Fiziksel aktivite, fizyolojik doygunluk sinyallerine hassasiyeti arttırıp, besin tercihlerini ayarlayarak ve besinlere verilen hedonik cevabı değiştirerek iştah kontrolünü düzenleme potansiyeline sahiptir (25).

Besin isteği ve egzersiz arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, belirli egzersiz türlerinin besin isteklerinin sıklığını ve gücünü farklı şekilde etkilediği bulunmuştur. Aerobik egzersiz artmış meyve isteği ile yürüyüş egzersizi ise çikolata için artan istekle ilişkili bulunmuştur. Özellikle, direnç egzersizi, kadınlarda olmasa da, erkeklerde yeme kontrolünün artmasıyla ilişkili bulunmuştur. Bu cinsiyet farklılıkları için olası bir açıklama, erkeklerin daha fazla miktarda direnç egzersizi yapmalarından ve potansiyel olarak daha yüksek egzersiz yoğunluklarına girmelerinden kaynaklanıyor olabilir. Bununla birlikte, egzersiz süresi ve yoğunluğu ile besin isteği arasındaki ilişki hakkında sınırlı bilgi bulunmaktadır (207).

Akut bir aerobik egzersizin, normal ağırlıktaki kadınların besin isteklerini arttırdığı, kadın ve erkeklerin bir arada yer aldığı araştırmada ise yağlı besinlerin tercihinde bir azalma ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (208, 209). Bu çalışmada, egzersiz yapan kadınlara göre egzersize yeni başlayan kadınların önemli şekilde daha fazla aşırı besin isteğine sahip olduğu saptanmıştır (p<0.05) (Tablo 4.10.3).

114

Çalışmalardaki farklılıkların sebebi yapılan egzersizin tür, yoğunluk ve sürelerinin farklı olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Egzersiz yöntemlerinin farklı olmasının besin isteklerini farklı şekilde etkileyebileceği de dikkate alınmalıdır (209). İlginç bir şekilde, ağırlıklı olarak aerobik metabolizmaya dayanan egzersiz türlerinde, yeme kontrolünün daha zor olduğu bulunmuştur. King ve ark. (210) yaptıkları çalışmada, 60 dakikalık bir yüzme aktvitesinden sonra iştahta artış olduğunu göstermişlerdir.

Artan yeme isteklerinin her zaman olumsuz etkileri gözlemlenmemiştir. Yapılan bir çalışmada, aerobik egzersiz yapan bireylerin meyve için daha fazla istekte bulunduğu saptanmıştır. Diyet ve davranış müdahalesinin bir parçası olarak daha sağlıklı bir yaşam tarzı olan bireylerde de meyve ve sebzelerde artan isteklerin olduğu bildirilmiştir (211).

Egzersiz, özellikle erkeklerde, besin istekleri üzerinde yararlı etkiler göstermektedir. Bununla birlikte, bireyler egzersiz yöntemine göre farklılık göstermiş olup, direnç egzersizi yapan bireylerden daha büyük faydalar elde edilmiştir. Ayrıca, aerobik egzersiz, bazı besinler için daha yüksek isteklerle ilişkili bulunmuştur. Genel olarak, çalışmanın sonuçları, egzersizin yeme kontrolüne olan yararlı etkilerini desteklemekte ve uzun süreli ağırlık yönetimi için aktif bir yaşam tarzının önemini vurgulamaktadır (176). Bu çalışmada ise yapılan diğer çalışmalara benzer şekilde, egzersiz yapan erkeklere göre egzersize yeni başlayan erkeklerin önemli şekilde daha fazla aşırı besin isteğine sahip olduğu saptanmıştır (p<0.05) (Tablo 4.10.3).

Egzersiz ve iştah çalışmalarının çoğunluğu erkekler üzerinde yapılmıştır. Yapılan bu çalışmaların bazılarında erkeklerin beden kütlesinde ve vücut yağında kadınlardan daha fazla azalma olduğu gösterilmiştir (212-216).

İştah ve iştah düzenleyici hormonların, kadınlar ve erkekler arasındaki beslenme müdahalelerine farklı tepkiler gösterebileceği hala tartışma konusudur (217). Spesifik olarak, kadınların erkeklerle karşılaştırıldığında, enerji dengesini ve üreme işlevini korumak için enerji açıklarına karşı daha güçlü telafi edici tepkiler (iştah, iştah düzenleyici hormonlar, gıda alımı) gösterdiği öne sürülmektedir (218). Bu görüş, erkeklerin egzersize yanıt olarak vücut yağında ve vücut kütlesinde

115

daha fazla azalma gösterdiğini gösteren çalışmalarla desteklenmektedir (219-221). Tersine, diğer araştırmalar ağırlık kaybı ve egzersizdeki adipozite

yanıtlarındaki farklılıkların cinsiyetle ilişkili olmadığını göstermiştir (217, 222). Yine yapılan başka bir derleme çalışmasının sonuçlarına bakıldığında, iştah, iştah düzenleyici hormon ve akut egzersize bağlı enerji açıklarına verilen enerji alım yanıtlarının erkekler ve kadınlar arasında benzer olduğunu göstermiştir. Genel olarak, akut egzersizin geçici olarak iştahı bastırdığı ve her iki cinsiyette akut egzersiz sonrası iştah, iştah düzenleyici hormonlar veya enerji alımında artış göstermediği öne sürülmüştür (131).

Bu çalışmada ise, egzersiz yapan kadınlar ve erkekler ile egzersize yeni başlayan kadınlar ve erkeklerin aşırı besin isteği ve iştah puanları açısından gruplar arasında fark görülmemiştir (p>0.05) (Tablo 4.10.2) (Tablo 4.11.3). Kadın ve erkeklerin tercih ettiği egzersiz tür ve yoğunluklarının birbirinden farklı olması bu sonuçları açıklayabilir.

Akut egzersizin, gastrik boşalmayı etkilediği, ghrelin salınımını azalttığı ve PYY, GLP-1 ve pankreas polipeptidinin salgılanmasını arttırdığı gösterilmiştir (223, 224). Kronik egzersizin ise, GLP-1 ve PYY'nin postprandiyal sekresyonunu artırdığı bulunmuştur (225). Egzersizin hormonlar üzerindeki bu etkisinden dolayı da iştahı baskılamada etkili olduğu söylenebilir (226). Bu çalışmada da benzer şekilde egzersiz yapan bireylerin yeni başlayan bireylere göre iştah puanlarının anlamlı şekilde daha düşük olduğu saptanmıştır (p<0.05) (Tablo 4.11.1). Yine de egzersiz ve iştah üzerine yapılan çalışmaların sonuçları tutarsızdır. Süre, yoğunluk, egzersiz türü, katılımcıların özellikleri veya çalışma tasarımındaki diğer farklılıklar bu sonuçları açıklayabilir. Ayrıca katılımcıların egzersizin iştahı arttırdığına inanıyor olması nedeniyle iştahta artış beklenebilir ancak bu durumun enerji alımlarını artırmadığı saptanmıştır (227).

Yapılan başka bir çalışmada, bisiklet sürme ve ip atlama egzersizinden sonra ve kısa bir süre boyunca açlığın bastırıldığı; ghrelin konsantrasyonun azaldığı ve her iki egzersiz türünden sonra kısa bir süre boyunca toplam PYY seviyelerinin arttığı, GLP-1 konsantrasyonlarının ise değişmeden kaldığı bulunmuştur; ip atlama egzersizi

116

sırasında açlığın bastırılması, bisiklet binmeye göre daha yüksek olarak gözlemlenmiştir (228).

Mikrobiyotanın, egzersiz sırasında ve sonrasında oksidatif stresin ve inflamatuar tepkilerin kontrolünde rol oynadığı, bağırsak ekseni ve besin istekleri üzerindeki etkisinin olduğu gösterilmiştir (229,230). Bununla birlikte, bu araştırmalar ağırlıklı olarak aerobik egzersizler için yapılmış olup, altta yatan fizyolojik mekanizmalar ile birlikte farklı egzersiz tipleri ve besin istekleri arasındaki ilişkiyi daha fazla araştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (231).

Egzersiz ile iştah arasındaki ilişki egzersiz türüne ve cinsiyete göre değişir. Bu çalışmada bireylerin tek bir egzersiz türüne yönelmemesi ve birden fazla egzersiz türü ile ilgileniyor olması egzersiz ve iştah arasındaki ilişkiyi saptamayı zorlaştırmıştır.

5.4. Bireylerin duygu durumu, beden memnuniyeti ve sağlık durumunun