• Sonuç bulunamadı

2.4. Girişimciliği Etkileyen Faktörler

2.4.4. Kültürel Faktörlerin Etkisi

2.4.4.1. Bireycilik / Kollektivizm

Bireycilik açısından yüksek toplumlarda, insani ilişkilerin zayıf olduğu ve bireylerin daha çok kendi çıkarları çerçevesinde hareket ettiği görülmektedir. Kollektivist (toplulukçu) toplumlarda ise, bireyler sorgulama yapmadan kendilerini bir topluma ait hissederek toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koymaktadır. Bireyciliğin ön planda olduğu toplumlarda, bireysel girişimler piyasada daha çok hakim taraftır. Bireysel girişimin ve bireysel yaklaşımların ön planda tutulduğu toplumlarda girişimcilik de daha fazla ön plandadır.

2.4.4.2. Güç Mesafesi:

Toplumlar içerisindeki bireylerin arasındaki eşitlik ya da eşitsizlik düzeyi, güç mesafesi şeklinde gruplaşma oluşturmuştur. Güç mesafesi yüksek düzeyde olan toplumlarda;

 Herkesin bir güç hiyerarşisi içinde bir yerinin olması,

 Birilerinin üstte bazılarının da altta olması gerektiğine inanılması,

 Bazı insanların bağımsız olması bazılarının da onlara bağımlı olması gerektiğinin düşünülmesi,

21  Üstlerin ve astların diğerlerini başka bir cinsten insanlarmış gibi farklı

değerlendirmesi,

 Sosyal değişimi gerçekleştirme yolunun gücü elinde bulunduranların tahtını elinden almak ile gerçekleşeceği düşünülmektedir.

Güç mesafesi düşük olan toplumlarda ise;  Toplumdaki eşitsizliğin giderilmesi,

 Herkesin birbirine karşılıklı bağımlı olması,

 Astların ve üstlerin diğerlerini kendileri gibi insanlar olduklarını düşünmesi,

 Sosyal değişimi gerçekleştirme yolunun gücün yeniden dağıtımından geçmesi

gerektiği kabul edilmektedir. (Holfstede, 1980)

2.4.4.3. Belirsizlikten Kaçınma

Belirsizlikten kaçınma, toplumun risk ve belirsizlikten kaçınma konusundaki tolerans düzeyini ifade etmektedir. Bireylerin belirsizlikten kaçınma derecesi de iş yapma eğilimlerini etkilemektedir. Belirsizlikten kaçınma düzeyinin düşük olduğu kültürlerde büyük belirsizlikleri tolere etme derecesi yüksek olmakta, esneklik tercih edilmekte, kişisel seçim ve karar verme ön planda olmakta, analitik becerileri geliştirmeye önem verilmekte, insiyatif alma, risk alma ve ekip çalışması ödüllendirilmektedir. Belirsizlikten kaçınma derecesinin yüksek olduğu toplumlarda kurallar ve prosedürler tercih edilmekte, itaat ve uyum gösterme önemli olmakta ve ödüllendirilmekte iken, aksi davranışlar ve hataların ise cezalandırılması esastır. (Güney, 2008)

2.4.4.4. Erkeksilik / Dişilik

Toplumlarda belirgin olarak ortaya çıkan bir diğer kültürel boyut da erkeksilik/dişilik boyutudur. Erkeksilik gösteren toplumlar genel olarak;

22  Hırs,

 Kazanç,  Tanınma,

 Para kazanmaya önem verme,  Başarı motivasyonuna sahip olma,  Materyalist eğilimlere egemen olma,

gibi özellikler sergilemektedir. Dişilik gösteren toplumlar ise;  İnsan ve insanlar arası ilişkilere yüksek önem verme,  Dostça ve güvenli bir ortamdan memnuniyet duyma,  Daha düşük başarı motivasyonu,

 Alçakgönüllülük,

 Yaşamın genel niteliğini, yani yaşam kalitesini önde tutma

gibi değerleri önemsemektedirler. (Holfstede, 1980) 2.5. Girişimcilerin Özellikleri

Yeni bir işletme kurmak büyük ölçüde bireysel bir karar olması nedeniyle, bir girişimci olarak bireyin özellikleri girişimcilik çalışmalarının merkezinde yer almaktadır. Bir işletmenin kuruluş aşamasında yenilikçilik ve eylemde bulunma isteği, bir girişimcinin mutlaka sahip olması gereken önemli özellikleri arasında bulunmaktadır. Yenilikçiliğin anlamı, girişimcinin oluşturacağı organizasyonla yeni durumlara çözüm önerileri üretme yeteneğiyle donatılmış olmasıdır. Bu durum büyük oranda girişimcinin eğitim ve deneyimlerle elde ettiği yeteneklerle ilişkili olmaktadır. (İlter, 2010) Eylemde bulunma isteği de girişimcinin eğitimi ve kontrolü altında bulunan kaynaklarla doğrudan ilgili olduğu söylenebilir.

Girişimci olabilmek için, belirsiz olayları önceden görmenin ve sezmenin de önemli olduğundan bahsedilmektedir. Bu görüş doğrultusunda girişimci, ortamı oldukça iyi gözetleyerek, olayları sezgileriyle yorumlayarak, ürün ve hizmetleri üretmek için gerekli kaynakları bir araya getiren kişi olmaktadır. Buna göre girişimciler sezgisi güçlü, iyi gözlemci, hayal gücü yüksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip,

23 insan kaynağı başta olmak üzere kaynakları iyi yönetebilen, düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü olan bireyler olarak ifade edilebilir. (Çetindamar, 2002)

Yukarıdaki bilgiler ışığında; 1950'lerden önce araştırmaların, kimlerin girişimci bireyler olabileceği ya da olamayacağı konusunda ayrıştırıcı kriterler konusunda yapılmaya başlandığı gözlenmiştir. Takip eden yıllarda girişimci bireylerin girişimcilik özelliği ön plana çıkanların, diğer kişilere göre başarıya daha aç ve riske daha yatkın oldukları iddia edilmiştir. Yine, yapılan araştırmalarda bazı milletlerin girişimciliğe daha yatkın vatandaşlara sahip olduğu ileri sürmektedir. Bu durumun sebebinin ise, bu milletlerdeki sosyal yaşam da vatandaşların daha fazla başarı ihtiyacı olduğu belirtilmektedir. Başarıya aç olma önemli bir faktör olmaktadır. Karar verirken kişisel sorumluluk üstlenme, hedeflere odaklanma ve bu hedeflere bireysel gayretle ulaşma, bu faktörün yansımış biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. McClelland tarafından bireylerdeki yüksek başarı gereksiniminin girişimci olma konusunda etkili olduğu ileri sürülmüştür. Bu konuda başka bir inceleme Kets de Vries tarafından yapılmıştır. Kets de Vries girişimci kişilikle ilgili on bir deneysel araştırmayı inceleyerek girişimcilerin kişiliğinin karmaşıklığını anlatmıştır. Çalışmasında girişimci kişilerin bilhassa daha fazla başarıya ihtiyaç duyması, bağımsız hareket etmeye ve belli ölçüde riske girme niteliklerini taşıdıklarını belirlemiştir. Timmons bu konu üzerine elliden fazla araştırmayı inceleyerek girişimci kişilerin altı adet niteliği hususunda bir uzlaşma tespit etmiştir. Bu özellikler; sorumluluğa ve kararlılığa sahip olma, lider ruh, fırsatlara odaklanma, riske girebilme ve belirsizliğe karşı tolerans, yaratıcılığa sahip olma, kişisel güvene sahip olma ve çevreye uyum sağlama ile rakipleri yenme ya da onlara üstünlük kurma güdüsü olarak ifade edilmiştir. Timmons bahsi geçen çalışmada kişilerin girişimciliğine ve işinde başarısına etki eden kişisel ve kültürel mazilerini de analiz etmiştir. Ön plana çıkan nitelikler, iş sahibi bir anne-babaya sahip olmak, birçok defa işten çıkarılmış olmak, yurtdışından ülkeye yerleşmiş bir aileye sahip olmak, ailedeki ilk çocuk olmak, üniversiteden veya kolejden mezuniyet sahibi olmak şeklindedir.

Yine 1980'li yıllarda yapılan farklı bir çalışma içerisinde, girişimcilerin niteliklerinin beş husus üzerinde odaklandığı gözlenmektedir. Bu nitelikler, riske girebilme özelliği, belirsizliklere karşı tolere yeteneğine sahip olma, kontrol odağına sahip

24 olma, özerkliğe, üstünlüğe, bağımsızlığa düşkünlük ve kişisel saygıya önem verme, başkaları tarafından onay ve desteğe gereksinim şeklinde belirtilmiştir. Bunlar bir yöneticiye ne kadar gerekliyse, bir girişimciye de o kadar gerekli olduğu düşünülmektedir.

Son yıllarda birçok araştırmada yer verilen temel özellikler olarak kontrol odağı, hesaplı risk alma, bağımsızlık, başarı gereksinimi, yenilik, yaratıcılık, belirsizliğe karşı tolerans unsurlarının girişimci bireylerin özellikleri olarak ölçülmeye çalışıldığı söylenebilir. Girişimcilik çalışmalarında sıkça sözü edilen girişimcilere yönelik bu özellikler aşağıda açıklanmıştır.

2.5.1. Kontrol Odağı

Girişimci kişilerin temel bireysel özelliklerinden birisi olan kontrol odağı, kişinin hayatı süresince yaşadığı olaylara yönelik kontrol mekanizmasını ifade etmektedir. Rotter'e göre bireyin kontrol odağını içsel ya da dışsal olarak ifade etmek mümkündür. İçsel kontrol odağı, bireyin kendi yaşamı üzerinde kontrol sahibi olduğunu ifade etmektedir. Dışsal kontrol odağı ise diğer bireylerin eylemlerine, şansa odaklanan, kaderci yönü olan bireysel özelliktir. Başka bir ifadeyle bireyin yaşamındaki olayların kendi kontrolü altında olduğunu algılama düzeyine içsel kontrol odağı denilmektedir. Kişinin bireysel çalışmaları ile ilgisi olan durumların kontrol dışı olduğu algılaması da dışsal kontrol odağı olarak ifade edilmektedir. İçsel kontrol odağı sahibi kişiler, çalışmalarının sonuçlarını kendi üstünlüklerinin ya da eksik yanlarının belirlediğini düşünmektedirler. Bu nedenle içsel kontrol odaklılığını; daha fazla çalışmak, yetenek, kararlı olma ve elde edilmiş sonuçları tasarlama gibi niteliklere yer verdiğini söylemek mümkündür.

İçsel kontrol odağı ile başarılı olma ihtiyacı arasındaki ilişki bazı araştırmacıları girişimci bireylerin içsel bir yapıya sahip olduklarına inanmaya sevk etmiştir. Girişimci olma isteği ile içsel kontrol odağı arasında güçlü bir ilişkinin olduğu pek çok araştırmayla ortaya konulmuştur. Kişilerin yaşamlarındaki bireysel kontrol inancı, onların yaşama dair tutumlarını, önemli olayları algılamalarını ve çalışma davranışlarını yakından etkilemektedir. İşletme kurucularının ya da çalışanlarının sahip oldukları içsel kontrol odağı ile işletmelerinin performansı arasındaki pozitif

25 ilişkinin varlığı bu durumu güçlendirmektedir. Konuyla ilgili literatürdeki deneysel bulgular, içsel kontrol odağının girişimsel bir özellik olduğunu ortaya koymaktadır. İçsel kontrol odağına sahip bireylerin, başarıyı elde etmek için dışsal kontrol odağına sahip bireylerden daha fazla çabaladıkları düşüncesi kabul görmüştür. Bazı araştırmacılar da kontrol odağını, başarılı girişimcileri başarısız girişimcilerden ayırt eden bir özellik olarak görmektedirler. (İlter, 2010)

Benzer Belgeler