• Sonuç bulunamadı

Bir Yönetim Kurulu Üyesinin Toplantıya Çağrılmaması

Genel kurula çağrıda olduğu gibi yönetim kuruluna çağrının da tüm üyelere yapılmış olması gerekir71. Bir üyenin toplantıya çağrılmamasına haklı sebep oluşturacak durumlar olabilir mi? Bu soruya yanıt verebilmek için, hukukumuzda haklı sebep kavramını incelemek gerekir. Haklı sebep kavramı, hukukumuzda sürekli sözleşmelerin (belirli veya belirsiz süreli) feshedilmesi bakımından işlev görür. Bu sözleşmelere kira, hizmet ve ortaklık sözleşmeleri örnek verilebilir. Sürekli sözleşmeler, olağan ve olağanüstü fesih yoluyla sona erdirilebilir. Olağan fesihte,

68 Krneta, N. 1736; Forstmoser/Meier-Hayoz/Nobel, § 11 N. 11; Baunen/Venturi, N. 365.

69 Doğan, s. 153.

70 Bu sistemin bir istisnası ise Sermaye Piyasası Kurulu Kurumsal Yönetim Tebliği’nde EK-1’de düzenlenen “Kurumsal Yönetim İlkeleri” nde mevcuttur. Kurumsal Yönetim İlkelerinin 4.4.2 ve 4.4.6 maddesinden, yönetim kurulu toplantıları için de gündem oluşturulması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

71 Coştan, s. 176.

fesih bildirimi yapıldıktan belli süre sona sözleşme sona erer. Olağanüstü fesihte ise sözleşme derhal sona erer. Bunun da sebebi, aradaki güven ilişkisinin zedelenmiş olmasıdır. Zira olağanüstü fesih için haklı sebepler bulunmalıdır. Haklı sebeple fesih hakkı bozucu yenilik doğuran bir haktır. Haklı sebepler, ilişkinin devamını çekilmez hale getiren hukuki olaylardır. Hangi olayların haklı sebep teşkil edeceği hususunda ise dürüstlük kuralları esas alınır72.

Bir Yargıtay kararında73 geçen, ‘toplantıya haklı nedenle çağrılmama’ şeklinde bir kavram hukukumuzda mevcut değildir. Zira TTK’de böyle bir düzenleme yapılmamıştır. Yönetim kurulu toplantı çağrısının tüm üyelere yapılmış olması gerekir.

Zira üyelerin müzakereye katılma yasağı bulunsa ve toplantıda sadece bu konu görüşülecek olsa dahi, üyenin toplantıya çağrılması, bir toplantı yapıldığından haberdar olması gerekmektedir. Kaldı ki, yönetim kurulu toplantılarında gündeme bağlılık ilkesi olmadığından, her zaman için, başka konuların da görüşülme ihtimali vardır74.

§7. TOPLANTI YERİ VE ZAMANI

ETK’de şirket ana sözleşmesinde yönetim kurulu toplantıların yapılacağı yere ve zamana ilişkin bir düzenleme yoksa ve yönetim kurulunun da bu hususa ilişkin bir iç yönergesi veya prensip kararı bulunmuyorsa, her bir toplantının yeri ve zamanı, toplantı çağrısında bulunan başkan veya vekili tarafından belirlenmekteydi. Bu durumda tüm üyelerin kolay bir biçimde toplantıya katılımlarının mümkün olduğu bir yer ve zamanın belirlenmesi, dürüstlük kuralına uygun bir biçimde hareket edilmesi gerektiği belirtilmekteydi75.

Buna göre yönetim kurulunu toplantıya çağıran başkan veya vekili, toplantının yerini ve zamanını yapacağı çağrıda üyelere bildirmelidir. Ancak Eski Kanunda toplantıların yeri ve zamanı, esas sözleşmeyle veya kurulun düzenlediği bir iç yö-nergeyle ya da kurul tarafından alınan bir prensip kararıyla belirlenmişse, artık her toplantıdan önce üyelere bir çağrı yapılmasına gerek olmadığı ileri sürülmekteydi.

72 Akyıldız, s. 2305.

73 Yargıtay 11. HD Tarih: 2.7.2014, Esas 2014/6772, Karar 2014/12693.

74 Akyıldız, s. 2305 vd.

75 İmregün, AnonimOrtaklıklar, s. 210; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 269; ErcoşkunŞenol, s. 1703.

Bu görüşteki yazarlara göre yapılacak toplantının zamanında veya yerinde bir deği-şiklik varsa, üyelere yalnızca bu değideği-şiklik bildirilmelidir76.

Çağrı yapılmasına gerek olmadığına ilişkin bu görüş hiç çağrı yapılamaması şeklinde değil, yapılacak çağrıda toplantının yeri ve zamanına ilişkin ayrıca bir bildirimde bulunulmasına gerek olmadığı şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü aşağıda inceleneceği üzere, yapılacak çağrıda toplantının gündemi de üyelere bildirilmelidir. Her bir toplantının gündemi de önceden sabit bir biçimde belirlenemeyeceğine göre, en azından bu konuya ilişkin olarak bir çağrı yapılması gerekecektir. Ancak gündemi bildirmek için yapılan bu çağrıda, toplantının yeri ve zamanında herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmek de uygun olacaktır. Yeni Kanun döneminde bu konuda doğrudan bir düzenleme yapılmadığı için, eski kanun dönemine ilişkin yaptığımız bu açıklamaların geçerliliğini koruduğu söylenebilir77.

§8. GÜNDEM

Yönetim kurulu üyelerinin toplantıya hazır bir şekilde gelmeleri, kurulun verimli çalışabilmesi için bir gerekliliktir. Bu nedenle toplantıya katılacak üyeler toplantıdan belli bir süre önce gündemden haberdar edilmelidirler. Yönetim kurulunu toplantıya çağıran başkan veya vekili gündemi belirlemeli78 ve toplantı çağrısında üyelere bildirmelidir79. Ancak toplantının gündemi ne olursa olsun, yönetim kurulu üyeleri toplantıya katılmakla yükümlü oldukları için, gündem maddelerinin bildirmesi zorunluluğunun bulunmadığı da savunulmaktadır80.

Üyelerin toplantıya hazırlıklı gelmeleri ve toplantının verimli bir biçimde yürütülebilmesi için gündemin önceden belirlenmesi gerekirse de, genel kurul toplantılarında geçerli olan gündeme bağlılık ilkesi, yönetim kurulu toplantıları açısından geçerli değildir. Bu nedenle toplantıya katılan üyeler istedikleri konuların gündeme alınmasını başkandan talep edebilirler81

76 Pulaşlı, s. 312; Ercoşkun Şenol, s. 1703.

77 ErcoşkunŞenol, s. 1703.

78 Özkorkut, s. 47; İmregün, s. 210-211; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 269; Pulaşlı, s. 310;

Ercoşkun Şenol, s. 1704.

79 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 269. Başkandan toplantı talep eden yönetim kurulu üyesi bu talebin gerekçisini ve toplantının gündemini başkana bildirmek zorundadır. Ercoşkun Şenol, s. 1704.

80 İmregün, s. 211; Ercoşkun Şenol, s. 1704.

81 Elbette gündemin bildirilmesine ilişkin bir zorunluluk yoktur. Domaniç, s. 400; Fahiman Tekil, Anonim Şirketler Hukuku, İstanbul 1993, s. 131; Bahtiyar, OrtaklıklarHukuku, s. 168;

Özkorkut, İptal, s. 47; Pulaşlı., s. 310-311; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu s. 269; İmregün, Anonim Ortaklıklar, s. 211; Uysal, s. 323; Domaniç, AnonimŞirketler, s. 400; Ercoşkun Şenol, s. 1705.

§9. TOPLANTIYA KATILACAKLAR

I. Yönetim Kurulu Üyeleri