• Sonuç bulunamadı

Bir Hareketi Tasvir Eden Birleşik Fiiller

İKİNCİ BÖLÜM KELİME GRUPLAR

O, ne yaparsa güzel yapar (12)

1.12. SAYI GRUBU

1.13.2. Bir Hareketi Tasvir Eden Birleşik Fiiller

Karahan (2014: 77) bu tür birleşik fiillerin bir hareketi tasvir eden birleşik fiiller olduğunu belirttikten sonra bunların “ zarf-fiil eki taşıyan bir fiil ile bir tasvir

fiilinin birleşmesinden meydana geldiğini ”belirtir.

Karahan (2014: 77), “Bu birleşik fiiller, zarf-fiil eki taşıyan bir fiil unsuru ile bir tasvir fiilinden kurulur. Ana unsur başta, tasvir fiili sonda bulunur. Anlamı üzerinde bulunduran bu unsur –A, -I, -Ip zarf-fiil eklerinden birini taşır.

Bu tür birleşik fiillerde “bil-, ver-, dur-, gel-, git-, kal-, koy-, yaz-” gibi yardımcı fiillerin kullanıldığını ve asıl fiile “yeterlilik, ihtimal, tezlik, devamlılık, beklenmezlik, yaklaşma” gibi anlamlar kazandırdığını söyler.”

Sen öyle delicoş esip durma. (9) Gelirler, söküp, alıp giderler. (10)

Elinde olmaksızın dere ile şose arasında uzayıp giden tarlalara baktı. (13) Kaymakamı çiğneyip geçmez, hakimi çiğneyip geçmez. (14)

Köydeki toz azalıyor, rüzgârla birlikte batıya doğru kayıp gidiyordu. (19) Güneş de başını alıp gitmiş, ufukta uzunca bir kızıllık şeridi bırakmıştı. (20) Kıyıları çapaklanmış kirpikleri ortasında siyah gözleri bir noktaya

çivilenip kalmıştı. (20)

Hasan uyku ile uyanıklık arasında Dorukısrak’la uğraşıp durdu. (22) Bu kez de kıçına, arka ayaklarına, inciklerine sopalar inip kalkıyordu. (27) Sonra, yönünü batıya doğru uzayıp giden, tepeciklere çevirdi ve daldı. (28) Yanındaki erkek atı umursamıyor, bütün gücü ile hamuta ve yan kayışlarına yükleniyor, gerisinde araba, pulluk yokmuş gibi rahatça gidip geliyordu. (32) Düvende iştahsız, ağır, bitkin dönüp durdu. (33)

Yüzlerce hayvan başının bir eğilip kalktığını, isteği tükenmiş ayak inciklerinin birbirine çarpa çarpa yol aldığını görürsünüz... (37) Güneş başını alıp gitmiş, boşlukta son ışıkları kalmıştı. (39) Kolayına gem almaz, yular sağlam olmazsa kırıp kaçar. (48)

Geçen bahar güçten düşmüş, hiçbir işe yaramaz olmuş, köy hayvanları ile üç mevsim dağ bayır döneleyip durmuştu. (49)

Bir anda yapayalnız kalmış, umutlu dünya altından kayıp gitmişti. (52) Üşüdükçe döneleyip durdu. (53)

Hırıltı dolu soluğu fırtınanın ıslıklarına karışıyor, üç beş adım ötede yitip gidiyordu. (58)

İbrahim dumana karşı homurdanıp duruyordu. (63)

Nasibi tükendi ise, önüne arpa kırması doldursan, altına kuş tüyü yatak sersen, yine geberip gider. (64)

O gün köy odasına gelebilen beş sekiz kişi de sözü evirip çevirip Üssüğünoğlu'nun yılkılığına getirdiler. (64)

Başları sık sık ekin köklerine inip kalktı. (70) Kurtlar uzaklarda uluyup durdular. (71) Bir aşağı bir yukarı dolaşıp durdular. (86)

Sabaha dek yel uludu, kar oradan oraya tozup durdu. (86) Birbirlerine bir boyun aralıklı dolaşıp durdular. (87) Bıldır çektiğimizi bu yıl da çekeriz, olur biter. (93) Çakal uluyup durur. (94)

Sana ahırda Kısrak'ı bağlı göstereyim de şaş kal... (110) Düzlükte İbrahim olanlara şaşırıp kaldı. (113)

Şimdi Kısrak'ın aklına düşer bunlar, dön geri eder, olup olacağı bu... (115)

1.13.2.1. Yardımcı Fiili “bil-” Olan Birleşik Fiiller

Al alabildiğini... (13)

Bundan sonra onu ne çifte koşabilirsin, ne düvene... (18)

Bütün çabasına rağmen bir avurt dolusu ot toplayabilmişti. (21) Mertek aralarından sarkan tek tük otu zorlukla koparabildi. (28) Git gidebildiğin yere kadar... (38)

O gün köy odasına gelebilen beş sekiz kişi de sözü evirip çevirip Üssüğünoğlu'nun yılkılığına getirdiler. (64)

Atlar şöyle tepe bayır dolaşıp düzlüğe inebilirlerdi. (119)

1.13.2.2. Yardımcı Fiili “ver-” Olan Birleşik Fiiller Kuyruğu bırakılan Çılkır, iniş aşağı kapaklanıverdi. (85) Aygır önde idi. Birden duruverdi. (86)

Yanına yaklaşan atlar da duruverdiler. (86) Kış da geliverdi. (120)

1.13.2.3. Yardımcı Fiili “dur-” Olan Birleşik Fiiller Eserimizde örneğine rastlanmamıştır.

1.13.2.4. Yardımcı Fiili “gel-” Olan Birleşik Fiiller

Yanındaki erkek atı umursamıyor, bütün gücü ile hamuta ve yan kayışlarına yükleniyor, gerisinde araba, pulluk yokmuş gibi rahatça gidip geliyordu. (32) Eee, gör gel.... Tanrıya havale etmeli her işi. (39)

Sığırda bile tek başına dolaşır, hep en geriden gider gelirdi. (49) Dön geri edip geldiler. (117)

1.13.2.5. Yardımcı Fiili “git-” Olan Birleşik Fiiller

Elinde olmaksızın dere ile şose arasında uzayıp giden tarlalara baktı. (13) Köydeki toz azalıyor, rüzgârla birlikte batıya doğru kayıp gidiyordu. (19) Güneş de başını alıp gitmiş, ufukta uzunca bir kızıllık şeridi bırakmıştı. (20) Sonra, yönünü batıya doğru uzayıp giden, tepeciklere çevirdi ve daldı. (28)

Güneş başını alıp gitmiş, boşlukta son ışıkları kalmıştı. (39)

Bir anda yapayalnız kalmış, umutlu dünya altından kayıp gitmişti. (52) Hırıltı dolu soluğu fırtınanın ıslıklarına karışıyor, üç beş adım ötede yitip gidiyordu. (58)

Nasibi tükendi ise, önüne arpa kırması doldursan, altına kuş tüyü yatak sersen, yine geberip gider. (64)

1.13.2.6. Yardımcı Fiili “kal-” Olan Birleşik Fiiller

Ve uyuyakaldı. (22)

Kurt, kuş donakalmıştır yazı yabanda. (46)

Günün gözünde oynaşan son ışıklarından arta kalan birkaç kıvılcım karanlığa iplikler halinde uzandı. (40)

1.13.2.7. Yardımcı Fiili “koy-” Olan Birleşik Fiiller

Aradan bir hafta geçmeden İbrahim Kısrak’ı dölletmek için at beğenmeye koyuldu. (29)

Sonra hiç oralı değilmişler gibi otlamaya koyuldular. (53)

1.13.2.8. Yardımcı Fiili “gör-” Olan Birleşik Fiiller Bir at arabaya koşulmaya görsün. (32)

Var gör alacağını iste... (38)

Bir karşısına çıkmaya göreydi. (42)

1.13.2.9. Yardımcı Fiili “yaz-” Olan Birleşik Fiiller Eserimizde örneğine rastlanmamıştır.