• Sonuç bulunamadı

1.1. Problem

2.6.3. Kanada’da Bilişim Suçları Eğitimi

Kanada’da polis güvenlik güçleri Kanada Polis Koleji ya da diğer bölgesel eğitim merkezlerinde eğitim görmektedirler. Ayrıca bölgesel yapıda altı kuruluş eğitim vermektedir. Atlas Okyanusu eyaletleri için Atlantik Polis Akademisi, Kırsal eyaletler için Saskatchewan Polis Koleji, İngiliz Columbiası için BC Adalet Enstitüsü, Ontario için Ontario Polis Koleji ve Quebec için Quebec Ulusal Polis Okulu bulunmaktadır (Maltais, 2005).

Kanada’da Bilişim Suçları Hizmet içi Eğitimi

Polislerin hizmet içi eğitiminde, bir takım güçlükler bulunmaktadır. Saskatchewan polis merkezinden soruşturmaya yanıt veren bir katılımcı bu tür kursların gereksinime, önceliğe ve bütçeye bağlı olduğunu belirtmiştir. Atlantik Polis Akademisinde hizmet içi polis memurları için bilişim suçlarına ilişkin yalnızca bir kurs bulunmaktadır. Quebec Ulusal Polis Okulu, Quebec eyaleti içinde mesleğe yeni katılanlara yönelik kurslar düzenlemekle birlikte bu kurslarda bilişim suçlarıyla ilgili konular yer almamaktadır. Ontario Polis Kolejinde de durum bundan farklı değildir. Saskatchewan Polis Kolejinin 2005 yılında servis içi memurlar için açtığı kurslarda da bilişim suçlarıyla ilgili konular yer almamaktadır. Canadian Police College (CPC)’deki eğitim olanaklarının

güçlü olması bilişim suçlarıyla ilgili olarak diğer polis örgütlerini kendi olanakları içinde eğitim vermelerine neden olmuştur. Örnek olarak Ontario’daki London Polis Örgütü böyle bir çözüme gitmiştir. Araştırma kapsamında, memurlardan görüşlerini belirtmeleri istenmiştir. Araştırma kapsamında yapılan soruşturma ve görüşmeler, bizzat güvenlik güçleri elemanlarının kendi ağızlarından Kanada güvenlik güçlerinin bilişim suçlarıyla mücadelesinde neyin doğru, neyin yanlış olduğunu belirleyen genel izlenimleri yansıtmaktadır (Maltais, 2005).

New Brunswick polis örgütünden 3 no.lu katılımcı tüm örgüt üyelerine verilen bilişim suçlarıyla ilgili eğitimin yıl başına bir tam gün olduğunu belirten tek katılımcıdır. Başka bir polis örgütü de tehdit amaçlı elektronik postalarla ilgili suç araştırması ve bilgisayar müsaderesi konularında eğitim verdiklerini belirtmektedir. Prens Edward Adası polis teşkilatından 4 no.lu katılımcı ise teşkilat görevlilerinin “elektronik posta izleme” eğitimi aldıklarını iletmektedir.

Polis örgütlerinden en çok Ontario Eyalet Polis Teşkilatı’nın (OEPT) verilen eğitimlerden yararlandığı görülmektedir. Bu teşkilattan 5 no.lu katılımcı her uygun fırsatta eğitim aldıklarını belirtmektedir. “Kurs imkanı ortaya çıktığında elektronik suç birimindeki görevliler için onlara katılmak zorunlu olmaktadır.” Eyalet polis teşkilatı olan OEPT’in eğitim için yeterli düzeyde tahsisatı bulunmakta ve çok sayıda görevliyi bilişim suçları konusunda eğitilmek üzere kurslara göndermektedir. Kurslardan en çok yararlanmalarının bir nedeni eğitim yerinin aynı ilde olması, bir diğeri de OEPT’nin bilişim suçlarına en yüksek önceliği tanımasıdır.

KPK’nin sunduğu eğitimlerden yararlanmanın güçlüğü karşısında diğer polis örgütleri bilişim suçuyla ilgili eğitim gereksinimlerini kendi olanaklarıyla karşılamak zorunda kalmışlardır. Örneğin, London (Ontario) Polis Teşkilatı 2003 yılında böyle bir uygulamaya gitmiştir. 2003 yılı iş planında belirtilen amaçlarından bir tanesi internet suçlarıyla ilgili araştırmacı yetiştirmektir. Yıllık gözden geçirme belgelerinde yetişmiş araştırıcı sayısında yüzde yüz artış olduğu belirtilmektedir (London Polis Teşkilatı, 2003; Maltais, 2005).

Canadian Police College (CPC)’deki ve Atlantic Police Academy’de

3. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde ulaşılabilen kaynaklara göre bilişim suçları, İnternet ortamında güvenlik, firewall, telif hakları, İnternet ve hukuk, kolluğun bilişim suçlarında eğitimi vb. konularda yapılan araştırmalar hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. Bu bölüm; 1. Yurt içinde 2. Yurt dışında yapılan araştırmalar olarak iki bölüm halinde incelenmiştir.

3.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar

Karaahmetoğlu, 2001 yılında “İnternet Güvenliği Kavramları ve Teknolojileri” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Çalışmada, internet güvenliği kavramları ve teknolojileri üzerine uygulanabilir bilgi güvenliği çözümü elde edilmiştir. Bu bilgi güvenliği çözümü maliyet, ölçeklenebilirlik, tutarlılık, gizlilik ve güvenirlik ölçütlerini sağlamaktadır. Tez çalışması kapsamında bilgi güvenliği çözümünün oluşturulmasında ilk olarak kurumun güvenlik ihtiyaçları belirlenmiş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda, bilgi güvenliği çözümlerinin vazgeçilmez elemanları olan firewall, saldırı sezme sistemleri, virüs tarama sunucuları, şüpheli dunum sezme sunucuları ve yüksek şifreleme teknolojileri kullanılmıştır. Ayrıca, çalışmada yeni gelişen teknolojiyle beraber bilginin çalınması ve kişilerin, kurumların aleyhine kullanılması tehlikesi vurgulanarak, İnternet üzerinde bilginin güvenliğini sağlayacak kavramların, yöntemlerin ve teknolojilerin geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Değirmenci, 2002 yılında “Bilişim Suçları” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, bilgisayar ve bilişim sistemleri tanımlanmış, bilişim sistemlerinin toplum hayatında kullanımı, bu kullanımın olumlu ve olumsuz yönleri ve bilişim alanında yapılan uluslararası çalışmalar irdelenmiştir. Ayrıca, bilişim suçları ile ilgili tanımlamalar, bilişim suçları alanında ülkemizde ve uluslararası hukukta yapılan tasnifler ve yaşanan ilginç örneklerle bilişim suçlarının işleniş şekilleri, bilişim suçları konusunda uluslararası hukukta düzenlemeler, bazı ülkelerin ceza kanunları ve TCK’da bilişim suçları tez çalışmasında incelenmiştir.

Dülger, 2004 yılında “Türk Ceza Hukuku’nda Bilişim Suçları” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Çalışmada, bilişim suçlarının çok daha sık ve bu günden öngörülemeyen çok daha farklı alanlarda işleneceğinin kaçınılmaz olduğu ve bu nedenle bu suçlarla hem hukuksal yönden, hem teknik yönden, hem de güvenlik yönünden işbirliği halinde mücadele yürütülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, ülkemizde ve yabancı ülkelerde bilişim suçları konusunda yapılan özellikle ceza hukuku alanındaki yasal düzenlemelerin tek başına bu suçların önlenmesinde yeterli olmayacağı belirtilmiştir. Çalışmada, üç yasa ile (TCK, FSEK, EİK) düzenlenen bilişim suçlarının kendi alanında ya da diğer suç tipleriyle içtima sorunlarının ortaya çıktığı belirtilmiştir. Yine, İnternet’te yer alan kişiler olan içerik sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve servis sağlayıcıların ceza hukuku açısından sorumluluklarının ilgili yasalar ya da özel bir yasayla belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanal terörizm olgusuna karşı, ülkemizde hukuksal alanda hiçbir yaklaşım bulunmadığı ve bilişim suçlarıyla daha etkin mücadele edebilmek için Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’ne ülkemizin dahil olunması çalışma kapsamında ifade edilmiştir.

Kurt, 2005 yılında “Bilişim suçları ve TCK’daki uygulaması” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, hukuk sahasında yer alanların bilişim sahasını kavrayabilmeleri için ana hatlarıyla teknik bilgiler sunulmuş, bilişim alanının belirlenmesi, hangi unsurlardan oluştuğu, suçun işleniş şekilleri, bilişim suçlarının tasnifi, gerekli tanımlamalar ve hangi eylemlerin bilişim suçu olduğu tespit edilmeye çalışılmış, bilişim suçlarında dünyada görülen ilk vakalar incelenmiş, konunun uluslararası boyutu ve Türk hukukunda bilişim suçlarıyla ilgili yapılan çalışmalar irdelenmiştir. Çalışmada, “bilişim suçu” ile “bilgisayar suçu” ayrımı ortaya konularak, her iki tanımlamanın paralellik gösteren ve ayrışan noktalarına vurgu yapılmıştır.

Ayrıca, tez kapsamında Türk Ceza Kanunu’nda bilişim suçlarının klasik ceza teorisinin benimsemiş olduğu usul çerçevesinde tüm yönleriyle şerhedilmesi amaçlanmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki bilişim suçları ve uygulamayı şekillendiren Yargıtay kararları incelenmiş, bilişim suçlarıyla mücadele edecek olan uygulamacıların zihinlerinde kanuni metinlerin

canlanabilmesi için Yargıtay’ın son beş yıllık kararların tamamına yer verilmiştir. Böylece, kanun uygulayıcıların karşılaşılan her yeni ve değişik olaylar karşısında çıkarımlar yapmasına yardımcı olunmuştur.

Önemli, 2005 yılında “İnternet suçlarıyla mücadele yöntemleri” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Çalışmada, İnternet suçlarıyla mücadelede ülkelerin ve uluslar arası kurumların uyguladıkları yasal ve kurumsal yöntemler incelenmiştir. Bu bağlamda, ülkemizdeki mevcut yasal ve kurumsal düzenlemeler de incelendikten sonra uygulanan mevcut düzenlemeler neticesinde tespit edilen sorunlar çözüm önerileriyle birlikte irdelenmiştir. Çalışmada şu sonuçlara ulaşılmıştır: Olayların çözümünde bazen ulusal hukuk kuralları yeterli olmamaktadır. Bir ülkeye göre suç olan unsur, diğer ülkeye göre suç olmamakta ya da bir ülkeye göre delil olan bir durum, diğer ülkeye göre delil olmamaktadır. Yine suçun işlendiği yer konusunda sorunlar bulunmaktadır. Bu nedenle uluslar arası bazı kurallara ihtiyaç duyulmaktadır. İnternet suçlarıyla mücadelede önemli bir yer tutan diğer unsur, uluslar arası işbirliği konusudur. Mevcut kanunların eksikliklerinin giderilmesi, İnternet servis sağlayıcıların yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi, uzman birimlerin kurulması ve uluslar arası kuruluşların çalışmaları, suçlarla mücadelede diğer önemli hususlardandır.

Savaş, 2005 yılında “İnternet Ortamında Yapılan Hukuki Sözleşmeler ve Bunların Hukuki Sonuçları” konusunda doktora tezi hazırlamıştır. Tez çalışmasının konusunu internet ortamında kurulan sözleşmeler ve bunların hukukî sonuçları oluşturmaktadır. Bu bağlamda elektronik sözleşmelerin kurulması için öncelikle internet ortamı incelenmiştir. Tez çalışmasında elektronik ticaret konusu, İnternet ortamında yapılan hukukî işlemler, internet ortamında kurulan sözleşmeler, elektronik sözleşmelerde şekil konuları ele alınmıştır. Daha sonra elektronik imza olarak isimlendirilen dijital imza konusu alt yapısı ve işleyişi ile birlikte şekle ilişkin genel prensiplerle karşılaştırılarak incelenmiştir. Son olarak da yeni yürürlüğe giren elektronik imza kanununun genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.

Yıldız, 2006 yılında “Suçta Araç Olarak İnternet’in Teknik ve Hukuki Yönden İncelenmesi” konusunda doktora tezi hazırlamıştır. Çalışmada, internetin teknik özellikleri hakkında genel bilgiler verilmeye çalışılmıştır ve bugün için geçerli olan internetin fonksiyonları irdelenmiştir. Tez kapsamında, internetin hukuki düzenleme altına alınması ve bilgisayar sistemlerine karşı yapılan saldırıların teknikleri açıklanmış, ayrıca internet sujelerinden internet servis sağlayıcıların cezai sorumluluklarının olup olmadığı, yerine getirdikleri fonksiyonlar göz önüne alınarak irdelenmiştir. Karşılaştırmalı hukukta ve uluslar arası çalışmalarda internet suçlarının hangi yöntemlerle düzenlenmiş olduğu ve uluslararası alanda internet suçlarının düzenleyen tek belge olan Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesinin hükümleri tez kapsamında incelenmiştir. Ayrıca, özel hayatın gizliliği ve korunması, günümüzde büyük tartışmalara yol açan mahremiyet ve kişisel verilerin korunması konuları tez kapsamında ele alınmıştır.

Tulum, 2006 yılında “Bilişim Suçları ile Mücadele” konusunda yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez çalışmasında, bilgisayar ve internet ile ilgili temel kavramlar ele alınarak genel bilgiler verilmiş, daha sonra bilişim suçlarının tanımı, özellikleri, sınıflandırılması, bilişim suçları failleri ve mağdurlarının genel özellikleri ele alınarak bilişim suçlarının ulusal ve ulusalüstü hukuktaki durumu, bu suçlarla mücadele yöntemleri, alınan ve alınması gereken tedbirler ve çözüm arayışlarına yer verilmiştir. Tez çalışmasında, ahlaki değerleri, insanlığı ve ülkeleri tehdit eden bilişim suçlarının tüm ülkelerin ortak problemi haline geldiği ve mevcut hukuk kurallarının modern teknolojinin yarattığı olumsuzlukları gidermede yetersiz kaldığı vurgulanmıştır. Bilişim suçları ile mücadelede, milli menfaatler ve ulusal güvenlik için geleceğin teknolojilerine de cevap verebilecek esnek çözümlerin üretilmesi, yasal tedbirlerin yanısıra, her kurum ve kuruluşun kendi içerisinde özel tedbirler geliştirerek, güvenlik kurallarını önemsemeleri önerilmiştir.

Karakurt, 2006 yılında “Bilişim suçları ile mücadelenin uluslar arası boyutu ve Türkiye’ye yansıması” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, bilişim suçları ile mücadele çerçevesinde uluslararası alanda

yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların Türkiye’deki yansıması incelenmiştir. Ayrıca, bilişim suçları olarak adlandırılan siber tehdit tanımlanarak, boyutlarını belirlemek ve bu konada mücadele etmekle görevli olan kanun uygulayıcılarına bağlı olarak, uluslar arası alanda ve Türkiye’de bilişim suçları ile mücadelede yapılan çalışmaları tespit etmek, değerlendirmek, mücadelede yaşanan zorluklar ve problemleri ortaya koymak ve bu mücadelede neler yapılması gerektiğine ilişkin çözüm önerileri sunmak amaçlanmıştır. Tez çalışmasında bilişim suçları ile mücadelede teknik, yasal, operasyonel sorunlar ortaya konulmuştur.

Dijle, 2006 yılında “Türkiye’de Eğitimli İnsanların Bilişim Suçlarına Yaklaşımı” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, bilişim suçlarının her geçen gün arttığı, yaygınlaştığı ve ciddi bir tehlike oluşturduğu belirtilmiş ve bilişim suçları ile mücadele hakkında bilimsel çalışmaların yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Tez çalışmasında, bilişim suçları çeşitli yönleri ile incelenmiş ve bilişim suçlarının kapsamı, tanımlaması ve sınıflandırılması açıklanarak, hukuki boyutu, polisiye uygulamaları üzerinde durulmuştur. Tez kapsamında, Türkiye’de bilgisayar ve İnternet ile profesyonel olarak daha çok öğretim elemanları ve üniversite öğrencilerinin ilgilendiği düşünülerek öğretim elemanları ve üniversite öğrencilerine e-posta ile adresi duyurularak web sitesi vasıtasıyla bir anket uygulanmıştır. Böylece eğitimli insanların bilişim suçu ve bilişim suçları ile mücadele hakkındaki görüşleri değerlendirilmiştir.

Yavuz, 2006 yılında “Novel Methods For Security Mechanisms and Key Management Techniques in Wireless Networks Based On Signcryption and Hybrid Cryptography – Kablosuz Ağlarda Güvenlik Mekanizmaları ve Anahtar Yönetim Teknikleri İçin Signcryption and Hybrid Kriptografi Temelli Yeni Yöntemler ” konulu yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, kablosuz iletişim ağlarında güvenliğin sağlanmasının güvenlik sistemlerinin en zorlu problemlerinden biri olduğu, yine kablosuz ağların yerel sabit ağlara nazaran gizli dinleme ve aktif saldırılara karşı daha korunmasız olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, kablosuz ağların özellikle enerji ve bant genişliği olanakları bakımından

sınırlı olduğu ve bu durumun kablosuz ağlarda güvenliği temin etmeyi güçleştirdiği ve özellikle üye sayısının çok fazla olduğu ve üyelerin sisteme giriş- çıkışlarının sık gerçekleştiği dinamik karakteristikteki kablosuz ağlarda büyüdüğü belirtilmiştir. Tez çalışmasında, güvenlik sistemlerine üç temel noktada yenilik getirilmiştir: Yapısal tasarım, bütünleşik anahtar yönetim teknikleri ve kriptografik yaklaşımlar.

Çekiç, 2006 yılında “İnternet Aracılığıyla İşlenen Suçlar” konusunda 3 bölümden oluşan yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, birinci bölümde bilgisayar ve bilgisayara ilişkin kavramlar, bilişim sistemleri, internet ve internete ilişkin süjeler ile internetin yapısal özellikleri açıklanmıstır. İkinci bölümde bilişim suçu, bilişim suçlarının yapısı ve alınması gereken tedbirler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise Türk Hukuk sisteminde düzenlenen bilişim suçları ele alınarak incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca Bilişim suçları dışında içerik itibariyle internet aracılıgı ile işlenebilecek diğer suçlarda açıklanmıştır.

Say, 2006 yılında “Bilişim Suçlarında Elde Edilen Delillerin Olay Yerinden Toplanması ve Laboratuarlarda İncelenmesi” konusunda yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, bilişim suçlarının vuku bulduğu olay yerlerinden elde edilen delillerin toplanması, elde edilen delillerin data inceleme labouratuvarına sevki ve laboratuvarda incelenmesi konusunda bir yaklaşım yolu gösterme ve saha personeli tarafından sık yapılan yanlış davranışları düzeltme amaçlanmıştır. Araştırmada, öncelikle suç kavramı tanımlanmış, konunun uzmanı olan yerli ve yabancı kriminolog ve sosyologların tanımlarına yer verilmiştir. Ayrıca, bilişim suçlarının tanımı yapılmış ve tanımlama yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Çalışmada, bilişim suçunun meydana geldiği yer olan olay yerinde, olay yeri inceleme uzmanının delillere müdahale etme konusunda dikkat etmesi gereken noktalar belirtilmiş ve elektronik delillerden, dijital deliller elde edilmesi ve dijital delillerin nihai olarak incelendiği yer olan data inceleme laboratuvarında, delillerin bütünlüğünün bozulmaması ve karartılmaması için alınması gereken önlemlerle beraber adli bilişim ekspertiz raporu yazma esasları çalışmada ele alınmıştır.

Gaziler, 2006 yılında “İnternet Bankacılığı ve Kullanımının Etkinliği” konusunda yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez çalışmasının konusunu internet bankacılığı kullanımının etkinliği ve internet bankacılığı kullanımının eğitimle ilişkisinin araştırılması oluşturmaktadır. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde internet bankacılığı konusu araştırılmıştır. Bu bölümde, internet bankacılığının tanımı, tarihçesi, hangi ihtiyaçların sonucunda ortaya çıktığı, dünyada ve ülkemiz finans piyasalarındaki durumu, internet bankacılığının bankaya ve müsterilere sağlayacağı imkanlar incelenmistir. Çalışmanın ikinci bölümünde internet bankacılığı ve güvenlik konusu araştırılmıştır. Bununla birlikte internet bankacılığında karşılaşılan sorunlar, internet bankacılığında gerçeklesen saldırılar ve bu saldırılara karşı bankaların ve internet bankacılığı hizmetini kullanan müşterilerin alabilecegi önlemler yine bu bölümde incelenmiştir. Son bölümde ise banka müşterileri üzerinde yapılan “internet bankacılığı kullanım etkinliği, eğitim ilişkisini ortaya koymaya yönelik” bir araştırmaya ve çalışma sonucunda elde edilen bulgu ve değerlendirmelere yer verilmiştir.

Dilek, 2007 yılında “Bilişim Suçları ve Türk Hukukundaki Yeri” konusunda yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, ülkemizde bilişim suçlarıyla ilgili kanun ve mevzuatların yeterli olmadığı, gelişen teknolojiyle birlikte yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu ve toplumumuzun bu suçlarla ilgili bilgisinin de yetersizliği nedeniyle bilişim suçlarının ülkemizde günden güne çoğaldığı tespit edilmiştir. Tez çalışmasında, suç teknikleri ve bilişimle ilgili kavramlar incelenmiş, bilişim suçlarının tanımı ve bu suçların sınıflandırılması yapılmıştır. Daha sonra virüs, Truva Atı, Hacker gibi kavramlar irdelenerek bu suçların hukuk sistemin içerisindeki yerine değinilmiş, son olarak bilişim suçlarının yabancı ülkelerdeki yasal ve idari yapılanmasından söz edilmiştir. Tez çalışmasında, bilişim suçlarında mevcut yasaların yetersiz olduğu, gerekli hukuki düzenlemelerin teknolojik gelişmeler karşısında zorlandığı ortaya konmuş, ancak kanunlarla birlikte toplumunda bilişim konusunda bilinçlenmesi ve eğitilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Dilek, 2007 yılında “Bilişim Suçları” konusunda yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Tez kapsamında, konu ile ilgili genel olarak temel terim ve kavramların açıklanmasından sonra bilişim alanında işlenen suç tipleri ayrıntılı olarak incelenmiş, uluslar arası kuruluşların konu ile ilgili yaptıkları çalışmaları, mukayeseli hukukta bilişim suçlarının düzenlenişi, bazı ülkelerdeki durum ve bilişim suçları konusunda ülkemizdeki yasal düzenlemeler, bilişim suçlarının tasnifi, unsurları ve ceza hukuku açısından genel bir değerlendirme yapılmıştır.

Gürcan’ın (2007) belirttiğine göre, ASAGEM tarafından “Türkiye’de Ailelerin İnternet Kullanım Durumları” araştırması yapılmıştır.

Araştırmanın evrenini, İnternet erişimine sahip ya da İnternet kullanan ailelerdeki anne ve babalar ile bu aileler içerisinde İnternet’e erişebilen 18 yaş altı çocuklar oluşturmaktadır. Örnekleme birimi hane halkı olarak belirlenmiştir.

Araştırmanın örneklem büyüklüğü; Türkiye kent nüfusunu temsil eden, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey (26 bölge)’den 26 il seçilerek, ülke genelinde tahmin verebilecek düzeyde tasarlanmıştır. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa kent nüfusunun büyüklüğünden dolayı seçilmiş iller olarak saha çalışmasına dahil edilmiştir.

Toplanan anket sayısı 2000 anne, 2000 baba ve 819 çocuk olmak üzere toplam 4819’dur.

Araştırma kapsamında, Internet kullanım durumu ortaya çıkarılmıştır. Araştırmaya katılan her beş aileden dördünün evinde en az bir bilgisayar bulunmaktadır.

Araştırmaya katılan bireylerin yaklaşık % 77’sinin İnternet kullandığı belirlenmiştir.

İnternet kullanmayanların yaklaşık % 76,7’sini anneler; % 22,8’ini babalar; % 0,6’sını çocuklar oluşturmaktadır.

Araştırma kapsamında, Internet kullanım süreleri ortaya çıkarılmıştır.

Araştırmaya katılan aile bireylerinin %51’i günde en az bir kez İnternet’i kullanmaktadır.

Araştırma kapsamında belirlenen, İnternet/Bilgisayar kullanımının neden olduğu psikososyal sorunlar ise şunlardır:

Aile bireylerinin İnternet’te güvenlik ve etik açısından tehlike

Benzer Belgeler