• Sonuç bulunamadı

3.3. Parasal Aktarım Mekanizmaları

3.3.4. Kredi Kanalı Yaklaşımı

3.3.4.2. Bilanço Kanalı

Banka kredi kanalında olduğu gibi bilanço kanalı da kredi piyasalarındaki eksik bilgilenme sorununun varlığından kaynaklanmaktadır. Bir firmanın varlıkları (sahip oldukları ve alacakları) ile yükümlülükleri (borçları) arasındaki fark olan net değer, teminata benzer bir rol gerçekleştirebilir. Eğer firma yüksek bir net değere sahipse zarara neden olacak bir yatırıma girişse ve bu nedenle borçlarını geri ödemese de, borç veren kişi firmanın net değerine el koyabilir; bunu satabilir ve bu geliri, krediden ortaya çıkan kayıplarını karşılamada kullanabilir. Bu nedenle, kredi arayan yüksek net değerli firmalar için ters seçim olasılığı daha zayıftır. Düşük bir net değere sahip firma içinse kredi açan bankanın daha düşük değerde teminat alabileceği, dolayısıyla ters seçimden kaynaklanan potansiyel zararların daha yüksek olacağı anlamına gelir. İşletmelerin düşük bir net değere sahip olması kötü niyet

sorunu olasılığını da arttırmaktadır. Çünkü işletmenin net değerinin düşmesi, işletme sahiplerinin firmadaki paylarının değerinin azaldığını ve bu nedenle riskli yatırım projelerine girme olasılığının arttığını ifade eder. Riskli yatırım projelerinin üstlenilmesi kredilerin geri tahsil edilme olasılığını düşürdüğü için, işletmenin net değerindeki düşüş kredi hacminde ve dolayısıyla yatırım harcamalarında bir düşüşe yol açacaktır (Mishkin, 2006:193-194; Mishkin, 2000:286-287).

Genişleyici bir para politikası (M↑), hisse senedi fiyatlarını arttırarak (Ps↑),

firmaların net değerlerini arttırır ve böylece ters seçim ve ahlaki risk sorunlarını azaltarak yatırım harcamalarının (I) ve toplam talebin (Y) artmasına neden olur. Bu, parasal aktarımın bilanço kanalı için aşağıdaki notasyonun ortaya çıkmasına neden olur (Mishkin, 2006:602) :

↑ → ↑ → ğ ↑ → ç ↓ , ℎ ↓ → ç ↑

→ ↑ → ↑

Bilanço kanalı yukarıdaki gösterimden farklı olarak aşağıdaki şekilde de ifade edilebilir:

↑ → ↓→ ↓ → ğ ↑

→ ↑→ ↑ → ↑

Genişletici bir para politikası, faiz oranlarını düşürerek firmaların faiz riskini azaltır böylece firmaların net değerini arttırarak firmaların kredibilitesinin artmasına dolayısıyla yatırım harcamalarının (I) ve toplam talebin (Y) artmasına neden olur.

Bilanço kanalı özellikle banka kredilerine yoğunlaşmaz ancak genel olarak toplam fon arzından söz eder. Bu kanal banka ve firmaların bilançolarında yer alan kredi ve tahvillerin tam ikame ilişkisi içinde dahi olsa çalışabilir. Bilanço kanalı dış finansman priminin borçlunun finansal pozisyonuna bağlı olması gerektiği varsayımına dayanır (Benkovskis, 2008:5).

Hubbard bilanço kanalı üzerine yapılan çalışmalarla ilgili olarak üç genel çıkarımda bulunmuştur. İlki, dış finansman iç finansmandan daha pahalıdır. İkincisi, dış finansman ile iç finansman arasındaki maliyet farkı borçluların net değeri ile ters

orantılı olarak değişir. Son olarak borçluların net değerindeki azalma dış finansman maliyetini yükselterek borçluların yatırım, istihdam ve üretim ilgili planlarını uygulama kabiliyetini azaltır (Hubbard, 1994:7-8)

Bilanço kanalı; nakit akım kanalı, beklenmeyen fiyat düzeyi kanalı ve hanehalkı likidite etkisi olmak üzere üç başlık altında incelenebilir (Mishkin, 2000:287-288).

3.3.4.2.1. Nakit Akım Kanalı

Bir diğer bilanço kanalı nakit akımı üzerinde yarattığı etki aracılığıyla çalışmaktadır. Nakit akımı firmanın nakit olarak hasılatı ile nakit olarak yaptığı harcamaları arasındaki farktır. Bu parasal aktarma mekanizmasının önemli bir özelliği firmanın nakit akımını etkileyen faktörün nominal faiz oranı olmasıdır.

↑ → ↓ → ↑ → ç ↓, ö ü ↓ → ↑ → ↑

→ ↑

Nominal faiz oranını düşüren ( ↓) genişlemeci bir para politikası ( ↑) firmanın nakit akımını hızlandırdığı için firmanın bilançosu üzerinde de olumlu bir etki yaratır. Artan nakit akımının bilanço üzerinde olumlu bir etki yaratmasının nedeni firmanın (veya hane halkının) likiditesini arttırması ve böylece kredi veren kuruluşun bu firma veya kişinin borçlarını ödeme kapasitesi konusunda daha emin olmasını sağlamasıdır. Sonuçta, ters seçim ve ahlaki tehlike sorunlarının önemi azalmakta, dolayısıyla kredi hacminde ve ekonomik faaliyetlerde bir artış yaratılmaktadır (Mishkin, 2000:287).

3.3.4.2.2. Beklenmeyen Fiyat Düzeyi Kanalı

Bilanço kanalının bir diğer mekanizması, para politikasının fiyatlar genel düzeyi üzerindeki etkileri yoluyla çalışan beklenmeyen fiyat düzeyi kanalıdır. Bu kanal, borç ödemelerinin nominal dönemde sözleşmelerle sabit olduğu bilindiğinden, fiyatlar genel düzeyinde beklenmeyen bir yükselişin aynı dönemde firmanın yükümlülüklerini (borç yükünü) düşmesini konu alır. Ancak yükümlülüklerdeki bu düşüşe paralel olarak varlıkların reel değeri düşmeyebilir.

↑ → ↑ → ç ℎ ℎ ↓ → ↑

→ ↑ → ü ü ↑

Genişletici bir para politikası, fiyatlar genel düzeyinde beklenmeyen bir artış yaratarak ters seçim ve ahlaki tehlike problemlerinin azalmasına neden olur ve reel net değeri yükseltir. Sonuçta yatırım harcamaları ve toplam hasılada bir artış ortaya çıkar (Toksöz Gür, 2003:34).

3.3.4.2.3. Hanehalkı Likidite Etkisi

Likidite etkisi görüşünde bilanço etkisi, kredi verenlerin kredi açma arzusu üzerindeki etkisi aracılığı ile değil, tüketicilerin harcama yapma istekleri üzerindeki etkisi aracılığıyla çalışmaktadır. Kaliteleri hakkında eksik bilgilenme nedeniyle, dayanıklı tüketim malları ve konut likiditesi oldukça düşük varlıklardır. Aksine, finansal varlıklar ise likiditesi oldukça yüksek varlıklardır. Bu nedenle, tüketiciler finansal zorluk içerisine girme olasılıklarını yüksek görüyorlarsa, likiditesi düşük olan dayanıklı tüketim malı ve konut gibi varlıkları daha az miktarda likiditesi yüksek finansal varlıkları ise daha çok miktarda elde tutmak isteyeceklerdir (Mishkin, 2000:288).

↑ → Pe ↑ → ↑ → ğ ↓

→ ü ↑ → ↑

Tüketicilerin borçlarına oranla ellerinde daha fazla finansal varlık bulundurduklarında, finansal sıkıntıya düşme olasılıkları azalır. Dolayısıyla daha fazla dayanıklı tüketim malı satın alma eğiliminde bulunurlar. Hisse senetleri fiyatları yükseldiğinde sahip olunan finansal varlıkların değeri de yükselecektir. Böyle bir durumda tüketiciler mali durumlarını daha iyi ve güvenli görecekleri için dayanıklı tüketim mallarına yaptıkları harcamaları arttıracaklardır (Mishkin, 2000:288).