• Sonuç bulunamadı

edebiliriz: Sağlam bir görünüĢ, hareketli ve dikkatli bakıĢlar; muntazam, pürüzsüz, hafif nemli, hafif pembe bir cilt, canlı ve parlak saçlar; kuvvetli, geliĢimi normal kaslar, düzgün; iyi geliĢmiĢ kol ve bacaklar; sık sık, baĢ ağrımasından Ģikâyet etmeyen, iĢtahlı, çalıĢmaya istekli, vücut ağırlığı boy ve yaĢına orantılı, akli geliĢimi normal, devamlı çalıĢabilen kiĢilik.

Yetersiz ve dengesiz beslenenlerin görünüĢü ise Ģöyledir: sallantılı, pasif, eğilmiĢ bir vücut, ĢiĢkin bir karın, ciltte çeĢitli yara ve pürüzler; sık sık baĢ ağrısından Ģikâyetçi, iĢtahsız, yorgun, isteksiz bir kiĢilik; akli gerilik, hal ve hareketlerde dengesizlik ileri aĢamadaki yetersiz beslenmenin iĢaretlerindendir. Vücut ağırlığının boy ve yaĢa göre fazla olması, yani ĢiĢmanlık, genellikle dengesiz, beslenmenin iĢaretlerindendir. Bir toplumdaki bireylerin yeterli ve dengeli beslenip beslenmediklerine sadece dıĢ görünüĢüne bakarak hüküm vermek doğru değildir. Toplumdaki bireylerin gerçek beslenme durumları bilimsel Yöntemlerle, tespit edilmektedir. Yapılan çeĢitli, araĢtırmalar, toplumumuzun önemli bir kısmının dengesiz beslenmekte olduğunu ifade etmektedir. Dengesiz beslenmenin etkilediği grupların baĢında ise geliĢmekte, olan çocuklar, gençler, gebe ve emzikli anneler gelmektedir. Dengesiz beslenmenin nedenleri araĢtırıldığı zaman, beslenme bilgilerinden yoksunluğun diğer faktörler kadar önem taĢıdığı görülmektedir. Bu bakımından dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi büyük önem taĢımaktadır(Baysal, 2000:10).

2.1.5. Genel Beslenme Ġlkeleri

Çocuğun gelecekte sağlıklı beslenme alıĢkanlıklarına sahip olabilmesi için, çocuğun günlük beslenmesinde ve öğünlerinde ailelerin göz önünde bulundurması ve uyması gereken bazı kurallar ve ilkeler vardır. Bunlar; Hiçbir yiyecek tek baĢına çocuğun gereksinimi olan total protein, enerji, vitamin ve mineralleri karĢılayamaz. Bu nedenle, her gün belirli yiyecek gruplarından belirli miktarlarda tüketilmelidir. Yemek öğünleri düzenli, porsiyonlar çocuğun yaĢına uygun olmalıdır. Çocukların günlük gereksinimi üç ana öğünde verilen yiyeceklerle karĢılanamaz. Ana öğünün tamamlayıcısı ve dengeli bir diyetin önemli bir kısmını

22 oluĢturan ara öğünlerde seçilen yiyeceklerin besleyici değerinin yüksek olmasına dikkat edilmelidir. DiĢ sağlığı açısından Ģeker ve Ģekerin konsantre miktarını içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır(Gariboğlu, 1992:23).

2.1.6. 0-6 Aylık Dönemde Bebeğin Beslenmesi

Normal süt salgılayan anne, bebeğin ilk 6 aylık dönemindeki tüm besin ögeleri gereksinimlerini karĢılayabilmektedir. Her anne mutlaka bu dönemde bebeğini tek baĢına anne sütü ile beslemelidir. Anne, kendi beslenmesine ve diğer sütü azaltıcı etmenlere dikkat ederse, bebeğin gereksinmesi olan sütü salgıyabilmektedir. Anne sütü yeterli olduğu sürece, bebeğe baĢka bir besin vermek gerekmemektedir. Eklenen besin anne sütünün yararlılığını azaltmaktadır. D vitamini desteği bebeğe doğumdan sonraki ilk haftadan itibaren beslenme Ģekli ne olursa olsun (anne sütü dahil) verilmeye baĢlanmalıdır. D vitamini desteğine bebek en az bir yaĢına gelinceye kadar, tercihen üç yaĢına kadar devam edilmelidir. Ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı Ana ve Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü tarafından D vitamini yetersizliği ve raĢitizmi önlemek amacıyla “Bebeklerde D vitamini Yetersizliğinin Önlenmesi ve Kemik Sağlığının Korunması

Programı” yürütülmektedir (AÇSAPGM, 2004:16).Anne sütünün yetmediği ilk günler anlaĢılamamaktadır. Bebek iyice emdikten sonra memeler iyice boĢalır ve süt gelmezse, bebek açlık belirtileri gösteriyorsa, yaĢa göre gerekli büyüme sağlanamıyorsa annenin sütü yetmiyor demektir. Böyle durumlarda sık sık emzirerek süt salgılanmasının uyarılmasına çalıĢılmalıdır. Bütün uğraĢlara karĢın bebek aç kalırsa; olanaklar yeterliyse mamalar tarifelerine uygun Ģekilde verilmeli, değilse diğer sütler bebeğe uygun Ģekilde hazırlanıp verilmeye baĢlanılmalıdır. Ek verilen besin kaĢıkla yavaĢ yavaĢ verilmelidir. Böylece bebeğin biberona alıĢıp memeyi bırakması önlenmektedir. Annenin çalıĢması gerekiyorsa anne sütü sağılarak buzdolabında saklanmalı ve bebeğe bakan kiĢi tarafında verilmelidir(Köksal ve Gökmen, 2000:73).

23 2.1.7. 6-12 Aylık Dönemde Bebeğin Beslenmesi

Bu dönemde, bebeğin temel besini yine anne sütüdür. Altı aydan sonra anne sütü yetmeyeceğinden, bu dönemde bebek tamamlayıcı besinlere, kaĢık ve bardağa yavaĢ yavaĢ alıĢtırılmalıdır. Daha önce yalnız anne sütüyle beslenmiĢ olan bebeğe, önce günde bir tatlı kaĢığı meyve suyu verilerek miktarı zamanla yarım çay bardağına çıkarılmalıdır. Daha sonra meyve ezmesi verilmeye baĢlanmalıdır. D vitamini desteğinin verilmesine devam edilmelidir(Köksal ve Gökmen, 2000:73).

Bebek bunlara alıĢınca, daha önce verilmemiĢse, yoğurt verilmeye baĢlanmalıdır. Yoğurda da alıĢınca, unlu çorbalardan (acısız tarhana tercih edilmelidir), günde 1-2 kaĢık verilmeye baĢlanmalıdır. Bebek buna alıĢınca, sebze çorbası verilmelidir. Daha sonra 1/8 katı piĢmiĢ yumurta sarısı sebze çorbasına katılarak veya sütle ezilerek verilmeye baĢlanmalı ve zamanla miktarı arttırılmalıdır. Sebze çorbalarının içine kıyma veya et eklenerek, etli besinlere alıĢtırılmalıdır. Çorbalara kırmızı mercimek, ıslatılmıĢ ve kabuğu soyulmuĢ nohut ve fasulye gibi kuru baklagillerde eklenerek çocuk bu besinlere de alıĢtırılabilmektedir(Köksal ve Gökmen, 2000:74).

2.1.8. 1-3 YaĢ Arası Çocuklarda Beslenme

Ġlk yaĢtan itibaren çocuk giderek bağımsızlık kazanmaya baĢlamaktadır. Aile içinde çocuk değiĢmeye baĢlayan bir birey haline gelmektedir. Bu sayısız geliĢme ve değiĢme döneminde çocuğun yeme alıĢkanlıkları da doğrudan veya dolaylı olarak ailenin, özellikle anne ve babanın beslenme alıĢkanlıklarından etkilenmektedir(Köksal ve Gökmen, 2000:80).

Oyun çocuğu döneminde çocuk yiyecek bakımından kendisine sunulan besinlere tabidir. Çocukların besin tüketimleri günlük olarak değiĢmektedir. Bazı günler az, bazı günler fazla yemek yemeleri bu yaĢ grubunun özelliklerindendir. Bununla birlikte yemeklerini belirli saatte vermek, öğünler dıĢında atıĢtırmalık olarak