• Sonuç bulunamadı

Belediye faaliyetlerinin asıl amacı halka kaliteli hizmet götürme anlayıĢı olmalıdır. Fakat günümüzün Ģartları özellikle siyasal politikalar bu duruma mani olmaktadır. Belediyeler her ne kadar demokrasilerin beĢiği olarak görülse de uygulamada böyle bir yaklaĢım söz konusu olmamaktadır. Belediyelerde yürütülen hizmetler ve gerçekleĢtirilecek olan plan ve proğramlar belediye baĢkanının imajını ön planda tutacak biçimde düzenlenmektedir. BaĢkanın imajı yerel halka sunulacak hizmetlerden daha çok önem teĢkil etmektedir. Çünkü karar organlarının ve baĢkanın seçimle göreve gelmesi, seçmenlerin partiyle olan bağının güçlenmesine ve partinin çıkarının ön planda tutulmasına yol açmaktadır (Sezer, 1996: 64). Bu da baĢkana ve

65

onun partisine hizmet eden bir renk kazanmakta, dolayısıyla demokrasiye katkıda bulunmaktan uzaklaĢmaktadır (Sezer, 1996: 65). Bu durum belediye faaliyetlerindeki halkla iliĢkiler faaliyetlerine de yansımaktadır. Belediye faaliyetlerinin, baĢkanın siyasal imajına, yeniden seçilmesine ve partinin ülke çapında baĢarısına katkıda bulunacak Ģekilde gerçekleĢmesi ve basınla iliĢkiler, bilgi verme, anket gibi halkla iliĢkiler yöntemlerinin de bu amaçla yapılması ve yapılanları haklı göstermek için çaba sarf ettiği görülmektedir (Sezer, 1996: 65).

Yerel yönetimlerde özellikle belediyelerde yaĢanan bu siyasal baskı ve sorunlar yerel halkın kaliteli hizmetle buluĢmasını engellemektedir. Ayrıca belediyeler arasındaki rekabeti de göz önünde bulundurarak güçlü ve etkili bir imaj oluĢturma düĢüncesinden uzaklaĢıldığı görülmektedir. Ancak son yıllarda geliĢen hizmet sektörünün yaygınlaĢması ve rekabetin artmasıyla belediyelerin hizmet anlayıĢında da değiĢikliklerin yaĢandığı görülmektedir. Özellikle katılımcı demokrasilerin geliĢmesiyle birlikte, kamu örgütlerinin toplumun üzerinde yer alan kurumlar olmadığı, topluma hizmet etme amacıyla oluĢturulmuĢ kurumlar olduğu gerçeği giderek vatandaĢlar tarafından kabul edilen ve savunulan bir görüĢ olarak sunulmaktadır (Özkara, 1999: 95). Öte yandan yeni iletiĢim kanalları sayesinde vatandaĢ daha kısa sürede bilgiye ulaĢma ve yayma imkânına sahip olmaktadır. Bu da yerel halkın beklentilerinin karĢılanması için yönetimi etkileme ve zorlama bilincine daha fazla sahip olduğunu göstermektedir (Özkara, 1999: 95-96).

Özkara belediyelerde hizmet kalitesini engelleyen ve kurumun güçlü bir imaj oluĢturmasına imkân tanımayan bazı faktörlerden bahsetmektedir (Özkara, 1999: 97- 98). Bu faktörleri Ģu Ģekilde sıralayabiliriz.

- Kamu Yararını Gözetme: Ortak amaç ve çıkarlar doğrultusunda eylemlerin gerçekleĢmesi için anlaĢmaya varmıĢ grup olarak ifade edilmektedir. Tanımdan da anlaĢılacağı üzere kamu yararı belirli bir grubun çıkarını gözetmektedir. Bu da hizmet kalitesinin topluma olumlu yansımasını engellemektedir.

- Bürokratik Yapı: Yerel yönetimlerde en büyük ve en önemli köklü sorunlardan biri olarak belirtilmektedir. Hizmetlerin sunulmasından, halkın memnuniyetine kadar ki tüm bu süreç içerisinde bürokratik yapının çeĢitli sorun ve sıkıntılar üreterek kaliteli hizmetin oluĢmasını geciktirmektedir.

66

- Hizmetin Yaygınlığı: Belediyelerde birer kamu kuruluĢu olduğundan sunmuĢ oldukları hizmetlerin muhatabı toplumun tamamıdır. Bu hizmetlerin sunuluĢ bölümünde, hizmetin süresi ve personelin tutum ve davranıĢları hizmet kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir.

- Siyasi Ġktidarın Etkisine Açık Olma: Belediyelerde yürütülen politikalar, kamu yararından daha çok siyasi iktidarlara göre hizmetlerin kapsamına ve niteliğine göre değiĢmektedir. Her iktidar değiĢiminde belediyelerdeki politikaların sil baĢtan alınması vatandaĢa götürülmek istenen hizmetin kalitesini düĢürmektedir. Belediyelerde hizmet kalitesinin sorunu etkili ve planlı bir halkla iliĢkiler yönetimiyle aĢılacağı belirtilmektedir. Çünkü halkla iliĢkiler, hizmetlerin müĢteri odaklı olarak düzenlenmesini, iĢ görenlerin kaliteyi etkileyen tutum ve davranıĢların iyileĢtirilmesini ve diğer yandan da tanıtım çalıĢmalarıyla halkın hizmetler konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesini sağlamaktadır (Özkara, 1999: 96). Özel veya kamusal alanda faaliyet gösteren kurumların güçlü bir imaja sahip olma yolu ilk olarak kurum içi faaliyetlerinin kurum çalıĢanları üzerindeki olumlu etkisine bağlı olmaktadır. Günümüzde bu durum diğer tüm kuruluĢlar gibi belediye birimleri içinde zorunlu görülmektedir. Belediyeler güçlü bir imaja sahip olabilmek için kurumun dıĢa açılan yüzü, personele yönelik bir takım çalıĢmalar yürütmelidir. Belediye çalıĢanlarının gerek iĢlerinden gerekse çalıĢtıkları örgütten memnun olmaları ve bu memnuniyet dereceleri iletiĢim sisteminin etkin Ģekilde iĢleyip iĢlemediğine bağlıdır. Örgüt içerisinde çalıĢanlara kurum ile ilgili bilgilerin doğru bir biçimde aktarılması örgüt ile çalıĢanlar arasında önemli bir diyaloğun gerçekleĢmesini sağlamaktadır (Yaman, 2011: 59).

GeliĢen teknoloji sayesinde insanların bilgiye ulaĢmaları hem zaman olarak hem de araç olarak çok daha kısa zamanda gerçekleĢmektedir. Böyle bir ortamda insanlar kendilerine bir robot gibi davranılmasını istemiyor, niçin yaptığını ve toplumdaki yerini bilmek istiyor. Bu nedenle bilgi edinmeyi, öğrenmeyi kuruluĢta çalıĢan personel için bir hak ve yönetim içinde haber ve bilgi vermeyi bir görev olarak saymak gereklidir (Tortop, 1975: 48).

Belediyelerde hem kurum içi hem de kurum dıĢı kitlelere yönelik planlanan faaliyetlerinin kuruluĢa etkisinin olumlu yansıması etkili bir halkla iliĢkiler

67

organizasyonuna bağlı olmaktadır. Halkla iliĢkiler diğer teknikler gibi örgütte çalıĢanlarla örgüt ve çevre arasında güvene, karĢılıklı iyi niyete dayalı iliĢkiler geliĢtirip, kurum içerisinde verimliliği arttırmayı amaçlamaktadır (Kazancı, 2013: 361). Bu nedenle her kuruluĢun bünyesinde iç halkla iliĢkiler bürosunun kurulması kurum yararına olmaktadır (Tortop, 1975: 48). Çünkü iç halkla iliĢkiler, kurumun hem dirlik düzeninin hem de dinamizminin bir göstergesi sayılmaktadır (Kazancı, 2013: 370). Bu yönüyle de kendi içerisinde sıkıntıları gideremeyen ve personelin güvenini kazanamayan bir kuruluĢun hedef dıĢı kitlelerle de sağlıklı bir iletiĢim sürdürmesi mümkün görülmemektedir. Bu da kurumun içeride ve dıĢarıda var olan imajını etkilemektedir.

KüreselleĢen dünyada geliĢen ve değiĢen kurumlara uyum sağladığını ve baĢarıyla bunu gerçekleĢtirdiğini dıĢ hedef kitle olan vatandaĢa belediye örgütünün her fırsatta anlatması ve özellikle göstermek durumundadır. Çünkü değiĢimin devam edebilmesi ve kurumun yaĢamını sürdürebilmesi için kurum içi desteği sağladıktan sonra, dıĢ hedef kitle olan halkın da desteğini almak gerekmektedir (Güzelcik, 1999: 140). Bu amaçla belediye içinde yaĢanan değiĢimleri hedef kitlelere ileterek onların üzerinde güçlü bir kurum imajının oluĢturulması gerekmektedir.

Belediye örgütünün kendisiyle aynı sahada faaliyet gösteren diğer belediye birimlerinden farkını ortaya koymak zorundadır. Günümüzde neredeyse belediyelerin geneli benzer hizmetler sunmaktadır. Buradaki farklılık yapılan çalıĢmalar yönünden değil yürütülen faaliyet çerçevesinde belediyelerin müĢterisi konumunda bulunan halka değer verdiğini etkili bir halkla iliĢkiler faaliyetiyle hissettirmelidir.

Kamu birimi olan belediyeler vatandaĢın istek ve önerilerine göre kendi yapı ve iĢleyiĢinde değiĢiklik yapabilmektedir (Kazancı, 2013: 334). Bunun yanında vatandaĢla iç içe belediyelerin topluma karĢı yerine getirmesi gereken sorumlulukları bulunmaktadır. ĠĢte bu sorumluluklar içerisinde konu içerisinde de bahsettiğimiz gibi vatandaĢın kurumu tanıması, kurumun yürüttüğü çalıĢmalar hakkında yeterince bilgilendirmenin yapılması ve kuruluĢ hakkında olumlu izlenimlerin olması iĢletmeler için önemli olduğu kadar bir zorunluluk ifade etmektedir. GeliĢen dünyada vatandaĢın bilinçlendiği, taleplerinin arttığı ve farklılık oluĢturmanın bir zorunluluk

68

olduğu bir ortamda güçlü bir kurum imajının sürekliliği etkili bir halkla iliĢkiler faaliyetine bağlı olmaktadır. Çünkü belediyeler tarafından gerçekleĢtirilen halkla iliĢkiler faaliyetlerinin baĢarısı oranında hedef kitleyi etkisi altına almaktadır.

Önceki bölümlerde de belirtildiği ve kapsamlı bir biçimde anlatıldığı gibi ister özel bir kuruluĢ isterse kamu alanın da bir örgüt olsun. Tüm bu iĢletmelerin hem kurum içinde hem kurum dıĢı hedef kitlelere karĢı hem de yaĢamlarını istikrarlı bir biçimde sürdürebilmeleri güçlü, etkili, planlı, proğramlı kısaca profesyonel bir halkla iliĢkiler yönetimi aracılığıyla ve sürekli bir çalıĢmayla mümkün olabileceği anlaĢılmaktadır.

Benzer Belgeler