• Sonuç bulunamadı

4. BELEDĠYE VE BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYELERĠNĠN HUKUKĠ YAPISI VE

4.7 Belediye Bütçe Gelir ve Giderleri

Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan bu yana belediye gelirleri, 1914 yılında uygulamaya giren Rüsumu Belediye Kanununa dayandırılmaktadır. Daha sonra bu Yasa 1924 yılında 338 Sayılı kanun ile değişiklikler yapılmıştır. Ayrıca aynı

yıl 423 sayılı Belediye Vergi ve Resimleri Kanunu uygulamaya girmiştir. Bu kanun ile birlikte belediyelere bazı vergi ve resimleri toplama yetkisinin yanında bu vergi ve resimlerin tutarını belirleme yetkisi de verilmiştir. Ayrıca belediye sınırları içinde tüketilen petrol ve benzin üzerinden istihlak resmi alma konusunda belediye meclisleri yetkili kılınmıştır.1930 yılında çıkarılan 1530 Sayılı Belediye Kanun ile bazı vergilerin tahsili belediyeye verilmiştir. Daha sonra 423 sayılı Kanun yerine 1 Ağustos 1948‟de 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu yasada yaklaşık 44 adet gelir kaynağı bulunmaktadır.5237 Sayılı Kanunun bazı maddelerinde belediye meclislerine vergi, resim ve ücret belirleme hakkı da verilmiştir (Öz,2012: 69-70).

Belediye gelirleri ise. Türkiye‟de yasalarla belediyelere verilen gelir kaynakları ise; öz gelirler, transferler ve borçlanma gelirleridir (Arıboğa,2016:281).

5237 sayılı Kanun uygulama dönemi içerisinde aynı zamanda 1961 Anayasası da yürürlüğe girmiştir. 1961 Anayasasının 61. Maddesinde vergiler ile ilgili düzenlemelere ilişkin şu ifadeler yer verilmektedir; Bölgede yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılamak için maddi gücünü elinde bulundurması gerekliliği ve bunu sağlamak için vergiler, harçlar resimler vb. şeylerin kanunlar çerçevesince toplanması gerekliliği vurgulanmıştır. 1961 Anayasasının yerel yönetim birimlerinin gelir kaynaklarının neler olması gerektiğinin detaylı bilgisini vermektedir(Madde116) Türkiye‟de planlı kalkınma dönemini içinde, yerel yönetim birimlerinden olan belediyeler zamanla artmakta olan hizmet yükü altına girmiş ve bu doğrultuda vergi kaynakları adil olarak bölüştürülmemiş, belediyelere bırakılmış olan vergilerin matrah ve oranları da yetersiz kalmıştır (Önez Çetin, Yılmaz, Eldem ve 2016:171).

Belediyeler 1948 yılından 1981 yılına kadar gelirlerini önemli ölçüde 5237 sayılı Kanuna bağlı kalarak elde edilmiştir. 1981 yılında 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu yürürlüğe girmiştir. 2464 Sayılı Yasa, belediye sınırları ve mücavir alan içerisinde uygulanmıştır. Bu yasa ile eski vergilerde arttırılma yapılmış, yeni vergi ve harçlar getirilmiştir. Bu yasa ile birlikte belediye kaynakları genişletilirken, merkezi idarenin bu kaynakları kullanımına ilişkin tespit yetkisinde genişlemiştir (Öz,2012: 74).

Belediyeler, giderek artmakta ve çeşitlenmekte olan hizmet talebi sebebiyle, çeşitli nedenlerle giderek azalan kaynaklarla bu durumu göğüslemek zorunda kalmıştır. Dünyanın her yanında kentler özellikle son on yılda giderek büyüyen bir kaynak açığı ile karşı karşıya kalmışlardır. Yerel yönetimlerce daha etkili yöntemler geliştirilip uygulanmaya konmadığı takdirde söz konusu açığın büyümesi kaçınılmaz olmuştur. 1980'den 1994'e kadar geçen 15 yıllık dönem içinde yalnızca 3 yıl gelirler giderlerden fazla olmuştur. Bu durum için dikkat çeken daha önemli bir nokta ise, 1987 yılından sonra hemen her yıl bütçenin açık vermesi, üstelik bu açığın giderek büyümesi olmuştur.1987 yılında belediye bütçe gelirlerinin %6,96'sı tutarındaki açık, 1992 yılında %22,6'ya yükselmiştir. 1993 ve 1994 yıllarında bütçe açığı toplam gelirlere oranla giderek azalmıştır. Ancak 1995 yılına ait kesin hesap rakamlarına ulaşılamadığı için, söz konusu yıl için bir şey söylemek olanaksızlaşmıştır. Üstelik harcamaları karşılamayan belediye kaynakları içinde özellikle 1985‟den sonraki dönem için, iç ve dış borçlanma kalemlerinin de bulunduğu göz önüne alınırsa, gider-gelir dengesizliğin anlamı daha iyi anlaşılmıştır (Şener,2004:8).

4.7.1 Belediye gelirleri

Türkiye‟de belediye yönetimine sağlanmış olan gelir kaynakları öz gelirler, transfer ve borçlanmalardan oluşmaktadır (Arıkboğa,2016:281).5393 sayılı belediye kanunu belediye giderleri nelerdir bahsetmiştir bkz.(Madde.59).

Türkiye‟de belediye kaynaklarının yetersizliği de mevcut sorun haline gelmiştir. Belediye gelirleri içinde öz gelirlerin payının düşük olduğu kabul gören düşüncelerden olmuştur (Şener,2004: 11-12). Belediye gelirleri kanunla gösterilmiş olan vergiler, resimler, harçlar ve katılma payları olmuştur (Doğan, 7820: 229).

Belediye gelirleri kanun dâhilinde tahsile yetkili olduğu harcamalara katılma payları; yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katılma payıdır. Genel bütçe gelirleri tahsilatının belli bir yüzdesi ile Maliye Bakanlığı ve diğer bakanlıların mahalli idarelere yardım amacıyla ödenek konulup, mahalli idarelere gönderilmesi söz konusu olmaktadır (Ethem Atay,2016:341).

4.7.2 Belediye giderleri

Belediye giderleri, kanunla belediyelere verilmiş zorunlu ve ihtiyari hizmetler için belediyelerin yetki sınırları içinde verilen ve belediye gelirlerinden harcanan paralardır. Belediyenin mecburi giderleri her yıl belediye bütçesinde yer alması zorunlu gider olmasındandır. Belediye giderleri gelirlerin arması ile orantılıdır. Nüfusun artması, belediye hizmetlerinin artması gibi etkenler giderlerin artmasına neden olmuştur (Gürler Kazman,2011:106).

Belediye giderleri 5393 Sayılı Kanun‟un 60. Maddesi‟nde sıralamaktadır. Buna göre;

 “Belediye bina ve tesisleri ile araçlarının ve malzemelerinin temin edilmesi, malzemenin yapım, bakım ve onarımında yapılan giderleri”,

 “Belediyelerin vergileri, resimleri, harçları, katılma payları, alınacak ücretleri ve diğer gelirlerinin takip giderleri”,

 “Belediyelerin kurulduğunda katılmış olan şirketlerin, kuruluşları ve katıldığı birliklerle ilgili ortaklık payları ve üyelik için verilen aidat giderleri”,

 “Belediye sınırları içerisindeki mezarlıkların belirlenmesi, korunması ve bakımına ilişkin giderleri”,(5393 Belediye Kanunu,2005).

 “Belediye faizleri ve borçlanmaya ilişkin diğer ödemeleri ile sigorta giderleri.

 “Belediye geçim sıkıntısı yaşayan aileleri, yoksulları, muhtaçları ve kimsesizlere yardımlar yapılmaktadır. Ayrıca engelli vatandaşlara yapılacak sosyal hizmetler ve yardımlar”,

 “Belediye davların takipleri ve icra giderlerine yapılacak ödemeleri ile avukatlara, danışmalara ve denetim hizmetlerine yapılacak ödemeleri”,

 “Belediye temsillerde, törenlerde, tanıtımlarda ve ağırlamalardaki giderleri”,

 “Belediyenin sosyal ve kültürel faaliyetleri ile sanatsal ve bilimsel etkinlikleri için yapılan giderleri”,

 Belediye hizmetlerinin şehir içinde nasıl bir netice yarattığını görmek için yapılan kamuoyu yoklamaları ve araştırmalara harcanılan giderleri”,

 Belediyelere kanunla verilmiş görevlerin ve hizmetlerin yürütülebilmesi için yapılan diğer giderler”,

 Belediyeye yapılan şartlı bağışlar ile ilgili yapılacak olan harcamaların giderleri ile imar düzenlemesinin yapılması için ayrılan düzenleme giderleri ve diğer belediye giderleridir” (Ethem Atay,2016:342-343).

4.7.3 Belediye bütçesi

Belediye stratejik plânlaması dâhilinde hazırlanan bütçeler 5393 sayılı kanun çerçevesinde oluşturulmuştur. Bkz(Madde.61-62).

Belediyeler Bütçenin dışında bir harcama yapılmamaktadır. Belediye başkanı ve harcama yetkisinin verildiği diğer belediye görevlileri, tutulmuştur.

4.7.4 Belediye bütçe denetimi

Belediye Bütçe denetimini, belediye başkanı, belediye meclisi, Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı yapmaktadır. Hem iç denetim hem dış denetim yapılmaktadır. İdarenin kendi içinde ve elemanları ile yaptığı denetime iç denetim denir. Belediyelerin iç denetimini belediye meclisi, belediye başkanı ve belediye teftiş kurulu tarafından yapılmaktadır. Belediyelerin dış denetiminde Sayıştay‟ın da yetkileri vardır (Gürler Kazman,2011:113-116).

Benzer Belgeler