• Sonuç bulunamadı

“Beden zihnin ve kalbin aynasıdır”

Belgede TIBBİ SEKRETERLİK SEMİNERİ (sayfa 46-49)

Önemi:

Sözsüz iletiĢimin bilinen en popüler öğesi beden dilidir. KiĢilerle yüz yüze iletiĢimde beden dilinin çok önemli bir rolü vardır. Bu iliĢkiler içerisinde hiçbir söz etmesek bile bedenimiz konuĢur. KiĢiler konuĢurken, dinlerken veya bunların dıĢında sözsüz mesaj iletirken mutlaka bedenlerini iletiĢime katarlar ve kullanırlar. Beden dili herkesin kullandığı ortak dildir. Çoğu zaman bilinçaltından kaynaklanır ve bu yüzden de çok dürüsttür.

KarĢınızdaki kiĢinin mutlu ya da özgün olduğunu jest ve mimiklerinden anlayabilirsiniz. Yüz kaslarının bir anlam ifade eden ya da anlam oluĢturmak için kullanımı, mimikleri, diğer bir deyiĢle yüz ifadesini; baĢ, el, kol, ayak, bacak hareketleri ya da bedenin tümünü kullanmak jestleri oluĢturur.

Örneğin, gözler, baĢ, yüz mimikleri, eller, kollar, bacaklar, vs. Bu organlar bazen doğru, bazen yanlıĢ kullanılır ve iletiĢime farklı anlam ve yorumlar katarlar. Bedenin yanlıĢ kullanılması ise iletiĢime zarar verebilir veya yanlıĢ anlaĢılmalara yol açabilir. Ġnsanların yüz yüze kurdukları iliĢkide, kelimeler %10, ses tonu %30, beden dili %60 önem taĢır.

Söylenceye göre; insanlar dıĢ yapılarına göre karĢılanır, kafa yapılarına göre uğurlanırmıĢ.

Beden dili sayesinde karĢımızdakinin düĢüncelerini anlayabiliriz. Ġnsanlarla daha iyi iliĢkiler kurabilmek için beden dilini iyi kullanmak ayrıca karĢımızdakinin yansıttığı kiĢiliği olduğu gibi kabul edip ona göre seçim hakkı tanıyarak iletiĢimi daha da geliĢtirebiliriz.

Sözel olarak anlattıklarımızdan çok aslında ne söylediğimizi bedenimizle anlatırız. Bu nedenle beden dili iletiĢimin öğeleri arasında en önemli unsurlardandır. Bunu doğru kullandığımızda mesleğimizde, iĢ ve özel hayatımızda daha baĢarılı ve huzurlu oluruz.

Beden Dili Unsurları:

 Susma: Ġsteme ve gerekli olduğu durumlar dıĢında bireye çoğu kez sıkıntı ve bazen acı veren olgudur. Susmanın ya da sessiz kalmanın değiĢik nedenleri vardır. Her susmanın iletiĢimde değiĢik yorumlara ve sonuçlara yol açabilecek, kendine özgü bir anlamı vardır. Bazen kızgın olduğumuz için diĢlerimizi sıkarak, bazen karĢımızdakilerin iletileri dikkatimizi çektiği için susarız. Bazı durumlarda sıkıldığımız zaman susar baĢka yerlere bakarız. Bazen de söyleneni anlamadığımız için susar dinleriz. Bazı durumlarda suskunluğumuzun kaynağı onayladığımızı, bazılarında ise onaylamadığımızı gösterir. Bazen de huzur için sessiz kalmayı tercih ederiz.

 BaĢ ve Yüz Jestleri: Ġnsan vücudunun en dikkati çeken yeri yüz, yüzde en çok dikkati çeken yer ise gözlerdir. Ancak yüz ifadelerini anlamak o kadar kolay değildir, çünkü yüz karmaĢık bir iletiĢim sistemi oluĢturur. Yüzde, yüzlerce ifade saklıdır. Yüz ifadelerini anlama zorluğunun ikinci nedeni de, yüz ifadelerinin hızla değiĢmesidir. Her mimik ayrı anlam ifade eder. NeĢe, üzüntü, heyecan, kızgınlık, sinirlilik, mutluluk, iğrenme, ĢaĢkınlık vs. yüz ifadelerine olduğu gibi yansır. NeĢeli ve mutlu ifadelerin en iyi ağız ve gözle, kızgın ifadelerin kaĢ ve dudak biçimiyle, hayret ve sürpriz gibi dıĢarıya açık ifadelerle, anılara dalma gibi içe dönük ifadelerin ise en iyi gözle belirtildiği ortaya çıkmıĢtır. Gözün kendisi baĢlı baĢına bir mesaj kaynağıdır.

 Göz ĠliĢkisi: ĠletiĢimde gözlerin rolü yadsınamaz. Beden dili içinde en önemli organ gözlerdir. Korku, öfke, heyecan, neĢe, ĢaĢkınlık, ilgi, sevgi gibi duygu ve davranıĢlar gözlerden kolaylıkla anlaĢılabilir.

KiĢiler arası iletiĢim ilk önce gözlerle baĢlar. Göz teması önemli bir araçtır. Hiç kurulmayan göz teması kendine güvensizliğe ve aĢırı göz kırpma yoğun kaygının habercisi olabilir. Kayan ve bir noktaya odaklanan gözler, kiĢinin düĢündüğünü ya da bir Ģey hatırlamaya çalıĢtığını gösteriyor olabilir. KarĢınızdaki insanın size ilgi duyması, sizi dinleyip dinlemediği ya da anlayıp anlamadığı gözlerle kolaylıkla anlaĢılabilir.

Bir insanın göz bebekleri, bir Ģeyi beğendiği veya bir Ģeye değer verdiği zaman büyür. Tersi alındığında, yani göz bebeklerinin küçülmüĢ hali ise ilgisizliği ya da yalan söylemeyi ifade eder.

Gözleri doğru kullanmasını bilmek gerekir. KarĢınızdakine dik dik, hiç göz kırpmadan bakmak değil konuĢurken veya dinlerken sürenin ¾ ünü göz teması ile geçirmektir. Ancak iletiĢim sırasında göz kaçırmak veya baĢka yere bakmak ilgisizlik, saygısızlık ya da psikolojik problemleri çağrıĢtırır.

 Sesin Rengi ve Müziği: Sözlü iletiĢimde konuĢan bireylerin seslerinin tonu, ritmi, yükselip alçalması, monotonluğu, tınısı gibi duyguları aksettiren ve çoğu kez sözlerin anlamına ıĢık tutan sözsüz iletiĢimin öğeleridir. Ses tonu yalan söylerken ya da korkumuzu saklarken bizi ele vereceği gibi, söylediklerimizi doğrulayan bir tanıklıkta yapabilir. KonuĢmada sesin rengini ve müziğini oluĢturan bireyin kiĢiliğinin bir parçası olsa bile kültürel boyutu yadsınamaz.

 Gülme-Gülümseme: Gülme veya gülümseme ülkeden ülkeye değiĢmeyen evrensel bir beden dili aracıdır. Dünyanın her tarafında insanların konuĢtuğu tek ortak dil gülmedir. Gülme;

-Evrensel ve ortak dildir, -En etkili iletiĢim aracıdır, -Stres atma aracıdır, -Halkla iliĢkilerin anahtarıdır.

Çinliler, “Gülmesini bilmiyorsanız, dükkan açmayın” demiĢlerdir.

 El-Kol Jestleri: Ġnsanlar konuĢurken çoğu zaman el ve kol jestleri yaparak iletiĢim becerisini artırırlar.

El ve kol jestleri konuĢmaya daha canlı ve enerjik bir görüntü verir. AĢırı kullanılması da rahatsızlık uyandırır ve iletiĢimi olumsuz etkiler.

 Ayak ve Bacak Jestleri: Ayak ve bacaklar bedenin konuĢan organlarından bir diğeridir. Ayaklarla farkına varmadan birçok mesaj verilir. Bacakların oturuĢ pozisyonundaki hali de, yere basıĢ Ģekli de mesajlarla yüklüdür.

 BaĢ Hareketleri: BaĢ duruĢunun ve hareketinin ne kadar büyük bir rol oynadığı çok ĢaĢırtıcıdır. BaĢın küçük hareketi dahi, kiĢiler arası iliĢkileri büyük ölçüde etkilemektedir. En yaygın olarak kullanılan iki tanesi onay için baĢ sallama ve reddetmek için baĢı yana sallama olarak söylenebilir. Onay için baĢı sallama hareketi çoğu kültürde “Evet” veya “Onay” anlamına gelen olumlu bir harekettir. Genellikle “Hayır” anlamına gelen kafayı yana sallama hareketinin de doğuĢtan geldiği iddia edenler olduğu gibi bunun insanların ilk öğrendikleri hareket olduğunu iddia edenler de vardır.

Üç temel baĢ pozisyonu vardır: Birincisinde baĢ yukarıda olup duydukları konusunda notr bir tavra sahip birisinin pozisyonudur. BaĢ genellikle hareketsiz olup arasıra ufak eğilme hareketleri yapabilir. Bu konumda eli yanağa götürme değerlendirme hareketleri sık kullanılır.

Kafa bir yana eğildiğinde bu kiĢinin ilgilenmeye baĢladığı anlamına gelir. BaĢlarını yana eğip eli çeneye götürme değerlendirme hareketlerini yaparak öne eğildiklerini görürseniz onlara ulaĢabiliyorsunuz demektir.

BaĢ aĢağı eğikken tavrın olumsuz hatta yargılayıcı olduğunu gösterir. EleĢtirel değerlendirme hareket gruplarında genellikle baĢ aĢağıya eğiktir ve karĢınızdakinin baĢını kaldırmasını veya yana eğmesini sağlayamazsanız bir iletiĢim sorunuyla karĢı karĢıya kalabilirsiniz.

 Beden DuruĢu: ĠliĢkide olduğu kiĢiyi doğrudan karĢısına alan ve dik bir beden duruĢuna sahip bir kiĢi, mesajında güvenli bir özellik katmıĢ olacaktır. KarĢımızdaki ile aramızdaki mesafe, ellerimizin dokunuĢu veya uzanması gibi bedenin duruĢu, sadece hangi yana eğildiği veya yüzün hangi yöne baktığıyla

sınırlanmamaktadır. Omuzların dik ya da çökük oluĢu, kolların açık ya da kapalı oluĢu, ayakların açıklığı ya da kapalılığı, bacakların üst üste atılmıĢ olması, ayrık ya da bitiĢik durması da birer mesaj oluĢturur.

 Mesafe Ayarlama: Her insanda bir kiĢisel mekan algısı vardır. KiĢisel mekan, insanın kendi gövdesinin derinin yüzeyi ile sınırlanmadığı düĢüncesine dayanır. Psikolojik mekan algısını yansıtan bu düĢünce, izin verilmedikçe bir baĢkasının giremeyeceği, bireyin gövdesini çevreleyen, kendisi için belirgin olan bir sınırla çizilmiĢ, özel bir alan anlayıĢından kaynaklanır. Bu alana zorla girmek saygısızlık, kıĢkırtma ya da saldırı olarak değerlendirilir. Ġnsanlar birbirleri ile iliĢkilerini esas olarak dört bölgede düzenlerler.

a) Mahrem Alan: Ġnsanın psikolojik korunma sınırıdır. 0-25 cm.lik alana sadece özel duygusal iliĢkiler olan insanlar alınır. Bunlar aile bireyleri, yakın arkadaĢlar olabilir. Bu kiĢiler dıĢında herhangi bir kiĢinin bu mesafeyi aĢması kiĢide rahatsızlık yaratır.

b) KiĢisel Alan: Ġki arkadaĢın konuĢurken korudukları 25 cm ile 1 metre arasında değiĢen uzaklıktır. ĠĢ yerinde, davetlerde birbirini tanıyan arkadaĢ kabul eden kimseler birbirlerinden bu uzaklıkta dururlar.

c) Sosyal Alan: 1 m. ile 2,5 m. arası mesafedir ve toplantılarda, davetlerde, iĢ yerlerinde, birbirini az tanıyanlar arasında korunur. ĠĢ ortamında bu mesafenin korunması büro araçları, masalar, koltuklar, çiçek veya çeĢitli aksesuarlar yardımcı olur.

d) Genel Alan: 2,5 m.den daha uzak mesafedir. Topluma açık yerler örnek olarak gösterilebilir.

TanıĢılmayan kiĢilerle arada bulunması istenen mesafedir ve bozulması halinde kiĢide rahatsızlık yaratır.

KiĢilere olan yakınlık derecesine göre ve Ģartlar elverdiğince mesafeyi doğru ayarlamak gerekir. Bu hem bizim için hem de karĢıdaki insanın daha rahat iletiĢim kurabilmesi açısından önem taĢır.

 Giyim KuĢam ve Fiziksel Görünüm: Ġnsanların bireylerle ne tür iletiĢimleri kuracaklarını belirleyen faktörlerden birisi de fiziksel görünümlerdir. Tanıdığımız bir insanla kuracağımız iletiĢimi, o gün üzerinde giymiĢ olduğu elbise bizi fazla etkilemez. Fakat ilk defa karĢılaĢtığımız insanla konuĢmaya baĢlamadan önce, kıyafetini, boyunu, kilosunu algılayabiliriz. KarĢımızdaki insanın fiziksel görünümü, en azından iletiĢime nasıl baĢlayacağımızı belirlemede etkili olur.

Ġnsanlar yeni karĢılaĢtıkları birisinin dıĢ görünüĢüne kısa bir süre baktıktan sonra zihnimizde bir kalıba yerleĢtirerek ona, “efendi, bey, beyefendi, dayı, amca, hemĢerim, bacı, bayan, hanımefendi” demeye karar veririz.

Fiziksel görünüm, konuĢmayı baĢlatan kiĢi için ipucu olmanın yanı sıra, kendisine hitap eden kiĢi için de önemlidir. Ġnsanlar kendilerini nasıl tanımlıyorsa, baĢkalarının da kendilerine öyle hitap etmesini isterler.

Ġnsanların kıyafetlerinden hangi statüye ait olduğunu da anlayabiliriz ve iletiĢimimizi ona göre kullanmaya çalıĢırız. KiĢiler arası iletiĢimde giyinmenin önemi büyüktür. Yerine, zamanına uymayan giyim çok değerli nice sözün üstünkörü dinlenmesine ve yanlı olarak algılanmasına neden olur. Önemli olan giyimimizin karĢımızdakini etkilediğini bilmek ve etkinin toplumun hangi kesiminde etkili olacağının önceden bilinçli olarak belirlemektir.

Beden dilini görünüĢ, kıyafet ve renklerin de tamamlamasıyla etkinlik artırılır. Özellikle kırmızı bir kravat, erkeklerde otoriter güç ve iĢini bilir bir yapı sergiler.

 Saldırganlık Hareketleri: Saldırgan bir tavır belirtmek için kullanılan en yaygın hareketlerden biri olan eller kalçada pozisyonudur. Bazı gözlemciler buna hazır olma adını vermiĢlerdir. Erkekler bu hareketi yaygın olarak kadınların yanında saldırgan, baskın bir erkek tavrı göstermek için yaparlar.

KiĢinin tavrını doğru değerlendirmek için elleri kalçaya götürme hareketinden hemen önceki durum ve hareketleri de dikkate almak gerekir. Örneğin saldırgan poza geçildiğinde ceketin önü açık ve ceket kalçalara doğru geriye itilmiĢ durumda mı yoksa ilikli mi? Ceketin önü kapalı olarak hazır olma saldırgan bir kızgınlığı gösterirken; ceketin önü açık ve geriye itilmiĢ durumda ise doğrudan saldırgan bir pozdur. Ayrıca bu poz ayakları yere düzgün bir aralıkla yerleĢtirerek veya hareket grubuna sıkılmıĢ yumrukları ekleyerek güçlendirilebilir.

 BaĢlangıç Pozisyonu: Bir konuĢma veya görüĢmeyi sona erdirme arzusunu gösteren hazır olma hareketleri her iki el de dizlerin üzerinde olarak öne eğilme veya her iki elle de sandalyeyi kavrayarak öne eğilmedir. Bir konuĢma sırasında bu hareketlerden biriyle karĢılaĢmanız durumunda öncülüğü ele alıp konuĢmayı sizin bitirmeniz daha akıllıca olabilir. Bu da psikolojik bir avantaj elde ederek kontrolü elinizde tutmanızı sağlar.

 Gözbebekleri: Gözler vücudun odak noktası olduklarından ve gözbebekleri de bağımsız hareket ettiğinden gözlerin tüm insan iletiĢim iĢaretleri arasında en açıklayıcı ve doğru bilgileri verdiği söylenmektedir.

Belli ıĢık durumlarında, kiĢinin ruh hali ve tavrı olumludan olumsuza veya olumsuzdan olumluya geçerken gözbebekleri küçülür veya büyür. Heyecanlanan birisinin gözbebekleri normal büyüklüklerinin dört katına çıkabilir. Tam tersine kızgın, olumsuz bir hali gözbebeklerinin minik boncuk gözler ya da yılan gözleri olarak bilinen Ģekilde küçülmesine yol açar. Gözler ile ilgili olarak ayrıca “BakıĢ Türleri” hakkında da Ģunları söyleyebiliriz: Yüz yüze iletiĢimde dört çeĢit bakıĢ türü vardır. Bunlar; ĠĢ bakıĢı, Sosyal bakıĢ, Yan bakıĢ ve Mahrem bakıĢtır.

AraĢtırmalar beyne iletilen bilgilerin %87‟sinin gözler, %9‟unun kulaklar ve %4‟ünün de diğer duyular aracılığıyla iletildiğini göstermiĢtir.

Diğer beden dili araçları: x Oturmak Ġçin Seçilen Yer x Bakım ve Makyaj x Ayakların Kullanımı x Oturma Biçimi x Kullanılan Aksesuarlar

Belgede TIBBİ SEKRETERLİK SEMİNERİ (sayfa 46-49)

Benzer Belgeler