• Sonuç bulunamadı

Beşinci Alt Probleme Đlişkin Sonuçlar

3. MATERYAL VE YÖNTEM

5.1. SONUÇLAR

5.1.6. Beşinci Alt Probleme Đlişkin Sonuçlar

Öğretmenlerin örgüt kültürü algıları cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermemektedir. Bu bulgu Terzi’nin (1999) “Özel ve Devlet Liselerinde Örgüt Kültürü (Ankara Đli Örneği)” adlı araştırmasındaki, örgütsel kültürün algılanmasında devlet liselerinde cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılığın olmadığına dair bulguyu, Aslan’ ın (2008) “Liselerde Örgüt Kültürü (Sincan Örneği) adlı araştırmasındaki okul kültürünün cinsiyetlere göre farklılık göstermediği bulgusunu desteklemektedir.

Öğretmenlerin örgüt kültürü algıları yaş değişkenine göre farklılık göstermemektedir. Bu bulgu Koçman’ın (2005) ve Aslan’ın (2008) , öğretmenlerin,

okullarındaki kültüre ilişkin görüşleri arasında yaş değişkeni bakımından önemli bir farklılık bulunmadığı sonucuyla örtüşmektedir. En yüksek örgüt kültürü algısının 31-40 yaş grubundaki öğretmenlere ait olması genç öğretmenlerin kurumu daha farklı gözlemleyebildikleri ve idealist oldukları göz önüne alındığında beklentilerinin daha yüksek olması izlenimini güçlendirmektedir. Bu durumda genç öğretmenlerin böyle düşünmesi eğitim- öğretim adına sevindirici bir durumdur.

Güzel sanatlar lisesinde görev yapan öğretmenlerin örgüt kültürü algısı diğer okul türlerine göre daha yüksektir. Bu duruma göre, güzel sanatlar lisesinde görev yapan öğretmenlerin, diğer okullarda görev yapan öğretmenlere göre katılımcı bir yönetim anlayışını izlendiği, okuldaki değerlerin, aile ve toplumda egemen değerlerle benzerlik gösterdiği, demokratik bir ortamın hâkim olduğu, çatışmaların çözümünde yeterli bilgiye sahip oldukları ve bunu kullandıkları, başarılı olan öğretmenlerin maddî ve manevî olarak ödüllendirildiği, okulda paylaşılan olumlu değerlerin varlığı, okul içerisinde ılımlı ve huzurlu bir ortamın sağlanmış olduğu, güçlü bir okul kültürünün mevcut olduğu, ortak amaçlar doğrultusunda hareket etmekte daha başarılı ve katılımcı oldukları, okul içerisinde moral ve motivasyonu sağlayan güçlü kültürel öğelerin var olabileceği, okulun hedeflerini gerçekleştirebilmek için üzerlerine düşen sorumlulukları daha çok yerine getirdikleri, okulun amaçlarını daha iyi ve aynı şekilde anladıkları ve bu doğrultuda davrandıkları, çalıştıkları, olan müfredat ve programların daha güncel ve sektöre uyumlu, donanımların ise teknolojiye daha uyumlu, aile ve toplumun beklentilerini karşılama konusunda, öğrencilerin istihdamı konusunda da kendilerini daha başarılı buldukları şeklinde yorumlanabilir.

Öğretmenlerin örgüt kültürü algıları branşlarına göre farklılık göstermemektedir. Bu bulgu Esinbay’ın (2008) ilköğretim okullarında örgüt kültürü araştırmasındaki ve

Aslan’ın (2008) liselerde örgüt kültürü adlı araştırmasındaki bulgularla örtüşmektedir. Sanat dersleri ve sayısal dersleri branşına sahip öğretmenlerin diğer branşlara göre örgüt kültürü algısının daha yüksek çıkması, sanat dersleri öğretmenlerinin kültürel etkinliklerde fazla görev alması öğrenciler, öğretmenler ve yönetimle iletişimlerini kolaylaştırdığı, sayısal derslerin okul başarısında önemli bir kriter olması sebebiyle yönetim tarafından önemsenmesi ve bu branştaki öğretmenlere daha ayrıcalık tanınmasının bir etkisi şeklinde yorumlanabilir.

Yüksek lisans mezunu öğretmenlerin örgüt kültürü algısı lisans mezunu öğretmenlere göre daha yüksektir. Bu durum yüksek lisans mezunu öğretmenlerin lisans mezunlarına göre daha paylaşımcı, düşünce ve davranışlarında ortak değerlerin hâkim olduğu, okul içi iletişimlerinin daha olumlu olduğu, informel ilişkilerinin daha çok geliştiği, okulla ilgili düşüncelerini daha rahatlıkla ifade edebildikleri, okulda daha açık ve şeffaf bir havanın hâkim olduğu, yönetimin bunu desteklediği, itaat eden insan davranışından çok fikrini ifade eden insan davranışını benimsediği ve buna olanak sağladığı, daha katılımcı bir yönetim anlayışını benimsediği, öğrencilerin eğitim ve beceri kazanmalarının öğretimden daha önce geldiği, çatışmaların çözümünde yeterli bilgiye sahip oldukları ve bunu kullandıkları, öğrenci merkezli eğitim anlayışını daha çok benimsedikleri, derste öğretmenden çok öğrencinin aktif olduğu, derse katıldığı, öğrencinin akademik gelişimi yanında kişilik gelişiminin ve gereksinimlerinin de önemli olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bu bulgunun aksine sonuçları çıkan araştırmalar da mevcuttur. Koçman’ın (2005) ve Aslan’ın (2008) araştırmalarında öğretmenlerin okul kültürü algıları ile mezun oldukları okul türü arasında anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna ulaşmışlardır. Yapılan araştırmalarda hedef kitlenin

ilköğretim öğretmenleri olması, bu araştırmada ise lise öğretmenleri olması farklılığa sebep olabilir.

21 ve üzeri yıl kıdeme sahip öğretmenlerin örgüt kültürü algısı 11-20 yıl ve 1-10 yıl kıdeme sahip öğretmenlere göre daha düşüktür. Bu bulgu, Şahin’in (2003) “Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri ile Okul Kültürü Arasındaki Đlişkiler” adlı çalışmasındaki, öğretmenlik kıdemi en az ve en çok olan öğretmenlerin, diğer öğretmenlere göre, okul kültürünü daha olumlu algıladıkları sonucu ile Şahin- Fırat’ın (2007) okul kültürüne ilişkin öğretmen algılarının, kıdemi en az olanlar ile en fazla olanlardan yana farklılaştığı biçimindeki bulgusuyla, öte yandan Terzi’nin (1999) araştırmasında, özel liselerde, örgütsel kültürün tüm alt boyutlarında kıdem grupları arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken; devlet liselerinde örgütsel kültürün ‘onay kültürü’ alt boyutunda kıdem grupları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur bulgusuyla örtüşmektedir. Buna karşın bu bulguyu destekleyen araştırma sonuçlarının aksine gerçekleşen araştırma sonuçları da bulunmaktadır. Örneğin Koçman’ın (2005) ilköğretim okulu öğretmenlerinin mesleki kıdemlerine göre, okullarındaki kültüre ilişkin görüşleri arasında önemli farklılığın bulunmadığı yönündeki bulgusu, Aslan (2008) in lise öğretmenlerinin örgüt kültürüne ilişkin algılarında önemli farklılığın bulunmadığı şeklindeki bulgusu bu araştırma bulgusuyla çelişmektedir. En fazla kıdeme sahip öğretmenlerin örgüt kültürü algısının diğer öğretmenlere göre düşük çıkması, bu öğretmenlerin meslekte yıpranmış olmaları veya tecrübelerine dayanarak kurumu daha objektif değerlendirebildikleri şeklinde yorumlanabilir.

Öğretmenlerin örgüt kültürü algıları bulundukları okuldaki çalışma sürelerine göre farklılık göstermemektedir. Bu bulgu, Đra (2004) ve Aslan’ın (2008) örgüt kültürü

algısının okuldaki çalışma sürelerine göre farklılaşmadığına dair bulgularını desteklemektedir.

Öğretmenlerin örgüt kültürü algıları aldıkları hizmetiçi eğitim sayısına göre farklılık göstermemektedir. Ancak en fazla hizmetiçi eğitime katılan öğretmenlerin algısı daha yüksektir. Alınan hizmetiçi eğitim sayısına paralel olarak örgüt kültürü algısının da artması bu öğretmenlerin daha bilinçli hareket edeceği ve sonuçların üzerinde duracağı, kural ve formaliteleri çok önemsemeyeceği, meslekî konularda okulun ve öğrencilerin başarılarının arttırılması için öğretmenler arasında bir yarış olması gerektiğine ilişkin inanışlarında da artış olabileceği, kendilerini geliştirmeye daha fazla ihtiyaç duyma nedenlerinden bir tanesinin de bu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, okulda bu konuda var olan durumu daha yetersiz bulabilecekleri, okulun başarısına ilişkin daha fazla kaygı hissettikleri ve öğretmenlerin meslekî konularda kendilerini geliştirmek adına aralarında adeta bir yarış olması gerektiğine ilişkin düşüncelerinde artış gözlemlendiği, kendi bilgi ve becerilerini kendilerine saklamaktan çok arkadaşlarıyla paylaşmak istedikleri, onlarında gelişmesine katkıda bulunmaktan çekinmedikleri, birlikte başarmaktan mutluluk duydukları, bilgi ve tecrübelerinin de arttığı, kendilerine daha fazla güvendikleri ve düşüncelerini daha rahatlıkla ifade edebildikleri, kendilerini geliştirmeye açık ve gayretli öğretmenler olmaları ve bu nedenle çalışmalarından ötürü yönetim tarafından daha fazla ödüllendirilmiş olabilecekleri şeklinde yorumlanabilir. Hizmetiçi eğitimlerin öğretmenlerin bakış açılarının olumlu yönde değiştirilmesinde etken olabileceği görüşüne varılabilir.