BEŞİNCİ OTURUM Açılma Saati: 18.03

BAŞKAN : Fatih ÜNAL – Meclis 1. Başkanvekili

KÂTİP ÜYELER : Harun ÖZTÜRK – Naci BAYANLI (Geçici Kâtip Üye)

BAŞKAN – Murat Başkanım sesiniz geliyor.

ÜYE MURAT KÖSE – Sayın Başkan, kameralarımız kapının önünde, izin verir misiniz?..

BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, şu anda canlı yayın düzelmiş.

ÜYE MURAT KÖSE – Olsun, yine de basının kameraları var.

BAŞKAN – Divan Heyetimizle onu bir değerlendirelim de.

Divan heyetimiz uygun gördü, arkadaşlar alabilirler.

BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, toplantımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Canlı yayın düzeldi herhalde.

FAALİYET RAPORLARI GÖRÜŞMELERİ

GÜNDEM MADDESİ 7: ASKİ Genel Müdürlüğünün 2020 Yılı Faaliyet Raporuna ilişkin Başkanlık yazısı, (Devamla)

GÜNDEM MADDESİ 8: EGO Genel Müdürlüğünün 2020 Yılı Faaliyet Raporuna ilişkin Başkanlık yazısı, (Devamla)

GÜNDEM MADDESİ 9: Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2020 Yılı Faaliyet Raporuna ilişkin Başkanlık yazısı, (Devamla)

BAŞKAN – Faaliyet raporları görüşmelerinde Hilal Hanımın konuşmasında canlı yayın kesilmesi nedeniyle ara vermiştik. Devam ediyoruz.

Hilal Hanım, buyurunuz.

AKYURT BELEDİYE BAŞKANI ÜYE HİLAL AYIK – Sayın Başkan, Sayın Divan, Değerli Meclis Üyelerimiz; sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

167

Bugün katılımcı, şeffaf, çoğulcu demokrasinin güzel bir örneğine hep beraber şahitlik ettik. Burada bir video paylaşmak istemiştim, aslında 3 tane… Aslında içeriği de öyle sakıncalı videolar değildi. Biri, ilçemizde ihtiyaç olan kaldırımların olduğu bir video idi, diğeri yollarla alakalı bir video idi, diğeri de Sayın Başkanın Akyurt’umuza vermiş olduğu mezbaha sözüyle ilgili bir video idi.

Sabahtan itibaren defaatle görüşmemize rağmen, ısrarla videolarımız yayınlanmak istenmedi, öncelikle Meclisin ahengini bozacağını bozacağını söylediler. Sayın Başkanın sunumunu ben 4,5 saat dinledim, çeşit çeşit videoları hep beraber izledik, Meclisin ahengi bozuldu mu? Bozulmadı. Çünkü, biz hamdolsun insanların paylaşımlarına saygı duyuyoruz.

Aslında demokrasinin güzel bir örneğini biz burada sabah sergiledik. 4,5 saat sabırla bir sunumu dinledik.

Geldiğimiz noktada ikinci kez görüştüğümüzde, Sayın Başkandan izin aldığım takdirde bu videoların paylaşılacağı söylendi. Ben de şunu söylemek istiyorum: Bunu söyleyen arkadaşa da Sayın Başkana da; bu imkânlar devletin imkânı, kimsenin şahsi imkânı değildir. Sayın Başkan nasıl burada video gösterip sunum yapabiliyorsa, benim de en azında o kadar sunum yapma, video gösterme hakkım vardır. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Canlı yayınımız kesiliyor, video gösteri paylaşmamıza izin verilmiyor. Hakikaten, bugün gururla, övünçle şeffaflık ödülünden bahsedilmişti. Bence o ödülü veren heyet gelsin, lütfen bugünkü Mecliste bize söz verildiği esnada yaşananları izlesinler, sonra tekrar bir düşünsünler diye düşünüyorum açıkçası.

Faaliyet Raporuna dönecek olursak: Fen İşleri Daire Başkanlığından başlıyorum.

Kusura bakmayın tekrarı gibi olacak, ancak konuşmamın da bir ahengi kalmadı, özür diliyorum. Maalesef kesildiği için, konuşmamızı ancak şu an yapabilir duruma geldik.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığımız zaten 2 yıldır ilçemize pek bir varlığı ve faaliyeti yoktu. Faaliyet raporunda kendi yazdıkları rakamlarda aslında bizi teyit etmiş oldular. Ben de bu rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ankara Büyükşehir belediyesi Akyurt’ta yeni açım 12.600 metrekare yapmış; Akyurt Belediyesi 160.000 metrekare yapmış.

Malzemeli bakım Ankara Büyükşehir Belediyesi 196.000 metrekare yapmış, Akyurt Belediyesi 250.000 metrekare yapmış.

Tretuvar çalışması Ankara Büyükşehir belediyesi 328 metrekare, Akyurt Belediyesi 30.000 metrekare,

Bordür çalışması Ankara Büyükşehir Belediyesi 329 metrekare, Akyurt Belediyesi 13.241 metrekare yapmış.

İlçemizde ve bağlı mahallelerde acil yapılması gereken cadde ve bulvar uzunluğu 50 kilometre, acil yapılması gereken kaldırım 10 kilometre, acil yapılması gereken mahalle bağlantı yolu 40 kilometre,

Malum, videomuzu paylaşmamıza izin verilmediği için, az önce de göstermiştim ama kameraların bu sefer kesintiye uğramayacağını ümit ederek, ben tekrar göstermek istiyorum.

Şöyle hızlıca geçeyim, tekrar oldu maalesef.

Yeşiltepe Mahallemiz, TOKİ konutlarının olduğu, hastane inşaatımının olduğu bölge, maalesef kaldırım yok.

168 Şehit Kubilay Caddemiz yine aynı şekilde.

Yıldırım Mahallemizde Karaçam Caddemiz yine aynı şekilde, buralar merkezde işlek caddelerimiz,

Kristal Caddesi yine aynı şekilde,

Yeşiltepede Mehmet Özal Caddesi yine aynı şekilde,

Kıbrıs Caddesi yine aynı şekilde, hiçbir şekilde kaldırım yok.

Aslında daha nice sorumluluk alanında kaldırım yok; fakat, sizi sıkmayalım diye kısa kısa iki üç göstergeyi geçiştirelim istedik.

Aslında rakamlara baktığımızda bize de pek yorum bırakmaya gerek kalmıyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin aslında –fen işleri anlamında, diğer dairelere de geleceğiz- zayıf kaldığını gösteriyor.

Sayın Başkan az önce dedi ki, burada birtakım söylemlerde bulunacaklar, biz geç saate kalalım, bu yüzden bilerek uzatıyorlar, konuşma yapıyorlar dediler. Kasım ayında gerçekleşen bütçe toplantısında Sayın Başkan toplantının sonunda cevap vereceğini kendisi bu kürsüden söyledi. Buna istinaden, ben karantinadan henüz çıkmıştım, biliyorsunuz o dönemde pozitif idim, inanın gecenin bir vaktine kadar Sayın Başkan cevap verecek diye ben orada bekledim, inanın hiç halim olmadığı halde, o gün keşke o videoyu lütfen rica ediyorum, bütün Meclis üyelerimiz izlesin, yine bugün konuştuğumuz gibi pandemi bahane edilerek CHP sıraları boştu, İYİ Parti sıraları boştu, MHP ve AK Parti grubu vardı, biz korkup kaçacak olsan o gün kaçardık. O yüzden hiç bunları bahane etmesinler.

Şunu da açık yüreklilikle söylüyorum; Sayın Başkan benim konuşmam bittikten sonra hemen bana cevap verebilir. Ben, elhamdülillah hiçbir korkum da yok, sakıncam da yok, lütfen rica ediyorum özellikle, burada paylaştığım rakamlarda bir hata varsa, söylemlerimde bir manipülasyon varsa, lütfen konuşmamdan sonra bizzat cevap verebilirler. Yani, öyle gecenin geç saatine bırakalım, cevap vermesi işte etkisini yitirsin gibi bir kaygımız da yok, korkumuz da yok.

Zaten görseller, rakamlar her şeyi açıklıyor.

Köy bağlantısı yolarının durumundan da bahsetmek istiyorum: Fen İşleri Daire Başkanımıza ulaşamıyorum. Ben kaç defa randevu almayı denedim, sonuncusunu da geçen hafta denedim ama Sayın Erol GÜNDÜZ’e bir türlü başaramadım. Hani, başaranlar varsa, nasıl başardılar bunu, onlardan da taktik almak isterim açıkçası.

Kendisi bir kez geldi Akyurt’a. Keşte daha sık gelse de bizim mahalle bağlantı yollarımızın durumunu görse.

Elecik, Şeyhler, Samut, Uzunlar, Teberik, Çınar, Çardakbağı bağlantı yolları berbat.

Merkezde de cadde bozuk olup, vatandaş alternatif yolu kullanabilir ama burası mahalli ulaşım yolu. Çoğunun alternatifi yok. Yada alternatifi olanın çok yolu uzatarak mahallesine ulaşmasına gerekiyor. Yazıktır, günahtır, bu insanlar inanın çamurun içinde köstebek yuvası gibi yollardan evlerine ulaşmaya çalışıyorlar. Buna da özellikle özen gösterilmesini talep ediyorum.

Yine bir iki görsel göstereceğim hazırladığım üzere. Kamera şöyle yakın çekebilirse memnun olurum.

169

Kızık-Samut bağlantı yolumuz, bu görselleri de özellikle dün öğleden sonra aldırdım.

Olur ya son dakikaya kadar bir iyileştirme olur, kimsenin günahına girmeyelim, hakkında kalmayalım diye. Yolların durumu bu şekilde.

Yine aynı şekilde Kızık-Samut bağlantı yolu.

Elecik yolu. Meşhur dillere destan, 2 yıldır bir türlü yapılmayıp insanların mağdur edildiği Elecik bağlantı yolumuz.

Uzunlar – Yeşiltepe Mahallesi bağlantı yolumuz.

Yollar bu durumda, köstebek yuvası gibi. Aslında da videomuzda da bunlar vardı.

Çok farklı bir şey yoktu. Ben sadece konuşurken, arka tarafta tüm insanlar görsün istemiştim. Ama ne yazık ki engel olundu.

Az evvel mahallelerimizdeki yol ihtiyacımızı zikretmiştim, şu an zikretmeyeceğim.

Bunu ben yazılı olarak Büyükşehir Belediyesine daha evvel de sunmuştum, yine de sunacağım.

Mahalle bağlantı yollarımız, merkez mahallelerimizdeki yol, kaldırım ihtiyaçlarımız mevcut. İkinci kez yine vaktinizi almak istemiyorum.

Şimdi, Saracalar Mahallesinden bahsetmek istiyorum: Saracalar Mahallesi bizim fuarın olduğu mahallemiz. Burada 2 yılın sonunda, hakikaten bir mahalle içi asfalt serimi yapıldı. Biz de memnun olduk. Ama, bildiğim konu, asfalt öyle pahalı bir malzeme ki, hiç ettiler o malzemeyi. Kepçenin ağzı ile, greyder serdiler. Ankara Büyükşehir Belediyesinin finişerleri bir gün ayıramadı Akyurt’a. Lütfen rica ediyorum, Sayın Başkan, havaalanına geçerken Saracalar’a uğrasın, az önce de söylemiştim, ben de severek teşrif ederim, beraber inceleyelim, işçilik hoşuna gidiyorsa ben ağzımı kapatacağım, bir daha burada söz almayacağım.

Ve şunu da bir sormak istiyorum: Muhakkak cevapları vardır, Saracalar ve Güzelhisar Mahallemize benzer zamanlarda doğalgaz çalışması yapıldı. İki mahallenin içi de 2 yıldır çamur içinde, köstebek içinde, hizmet geldi, kazı oldu biliyorsunuz, ancak Saracalar asfalt atılırken Güzelhisar Mahallemize atılmadı. Şunu da özellikle belirtmek istiyorum, lütfen Saracalar’daki hemşerilerimiz yanlış anlamasın, Akyurt’un 26 mahallesinin 26’sı da benim için aynı kıymettedir. Ancak, Büyükşehir Belediyesi için aynı kıymette mi bilemeyeceğim. Ne hikmetse CHP ilçe Başkanının oturduğu mahalle olan Saracalar Mahallesine asfalt atılırken, benzer şekilde, mahalle içi kazı, çamur içinde, köstebek yuvası olan Güzelhisar Mahallesinin köy içi yolları ne yazık ki yapılmamıştır.

Diğer bir konumuz da, sathi kaplama yolların durumu. Biliyorsunuz sonbaharın sonu, kış başlarında bir sathi kaplama yapıldı. Sathi kaplama sıcak havalarda yapılır. Belirli bir derecenin altında yaparsanız yol bozulur. Kışın başında yapılan sathi kaplamalar, üzülerek belirtiyorum ki kış bitmeden bozuldu. Kamu israfıdır. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum.

Sebep olan arkadaşların da Meclisi bilgilendirmesini, hesap vermelerini açıkçası talep ediyorum.

Şimdi kamera yakından göstersin, yeni yapılmış bir sathi kaplama, lütfen rica ediyorum, durum bu halde ve eminim, pek çok ilçe belediye başkanlarımızla görüşüyoruz, pek çoğunda da durum aynı. Sathi kaplama yolların durumu bu. Kış ayında sathi kaplama yaparsanız geleceği bu açıkçası.

Yine bunu da ekiplerinize sorabilirsiniz, basın toplantısına gerek yok, yine biz elhamdülillah gelir hesabını veririz.

170

Karla mücadele ve afet yönetimi sürecinden bahsetmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olan yol kilometre uzunluğu Akyurt Belediyesinden fazla.

Ancak, Büyükşehir Belediyesi ne hikmetse 2 araçla karla mücadele etmeye çalışıyor.

Burada, şeflikteki arkadaşlarıma hiçbir eleştiride bulunmuyorum. Yıllardır bölgemize hizmet eden arkadaşlarımız. Ancak, araç ve ekipman olmayınca arkadaşlarımız ne yapsınlar? 2 araçla onlar mücadele etmeye çalışıyor, biz 7 araçla sahada mücadele veriyoruz ki, kendi sorumluluğumuzda olan alan çok daha kısa olmasına rağmen. Ama, geldiğimiz noktada, Sayın Başkan ne dedi, benim sorumluluğumda olan işlere karışmayın, yapmayın dedi.

Şikayet ederim sizi, suç işlersiniz dedi. Ben de buna istinaden bir paylaşım yaptım. Karda yol açtıktan sonra suç işlemeye devam edeceğiz diye yazdım. Baktım, siyasi parti teşkilatları beni hde itham ederek, maalesef nahoş paylaşımlarda bulundular. Hatta şunu paylaştılar, bu araç takip sisteminin göstergelerini paylaştılar ama, hani bir söz var ya “Kötü komşu ev sahibi yaparmış” diye, biz de onların sayesinde Büyükşehrin kar yağdığı anda araçları nerede onu görme fırsatını yakalamış olduk. Son kar yağışında bizzat, o sistemden arkadaşlara takip ettirdim, karın yoğun olduğu anlarda sadece Otonomi bölgesine bir araçları vardı. Görselleri elimde mevcuttur. Ama sonra ne yapılıyor biliyor musunuz, biz çarşıyı açıyoruz çarşıda bir be, bütün işleri bitiriyoruz, sabah Büyükşehrin aracı geliyor, çarşıda bir bekliyor, niye, görüntü vereceğiz. Vatandaşlar uyanmış, çarşıya gelmiş yollar açılmış, büyükşehrin aracı orada görüntü veriyor; bir de açılmış yollarda tur atıyorlar.

Bakarsanız doğru, araçlar tertemiz, araçlar bütün caddeleri gezmişler. Burada bir kandırmaca var. Haa, burada da bir yalan söylüyor diyorsanız, illa ki orada da dükkânların kamera kaydı var. Mobese kayıtları vardır. Yani, hodri meydan diyorum. İncelemeye hazırım, buyurun gelin beraber inceleyelim.

Fen İşleri Daire Başkanlığının 2020 faaliyet tablosuna baktım. Akyurt ile ilgili 2 başlık var. Birisi Güzelhisar mahallemiz menfez yapım işi, diğeri de itfaiye binası. İtfaiye binasının yerini Yıldırım Mahallemizde 1.169 metrekarelik bir alan Akyurt Belediyesi olarak biz Meclis kararı ile tahsis ettik. Burada Sayın Başkana sormak istiyorum: Acaba bir bürokratına “Biz burayı tahsis edeceğiz ama, Başkan beni arasın” demiş miyim?”

ASKİ binasının yanında, bugün kütüphane olarak açtığımız bir bina var. Burayı Büyükşehir Belediyesinden kiralamak istedik. Bürokratlarla görüştük, söyledikleri şey şu idi, ki az önce olduğu gibi, “Başkanı ararsanız, bizlik bir sıkıntı yok.” Tamam dedik, kütüphane için görüşeceğiz, arayalım. Sayın Başkan ile görüştüm, kütüphane süreçlerini tamamladık ama ne yazık ki, Sayın Başkan ile görüşmeden Büyükşehir Belediyesinde iş yürütülmüyor.

Az önce nasıl bir USP’den video göstermek için Başkanı arayın diyorsalar, basit bir protokolün yenilenmesi için, basit bir çöp kamyonu için, herhangi bir iş için Sayın Başkanı aramamız bürokratlar tarafından isteniyor. Biz itfaiye binasını nereye tahsis ettik? Kimse ile kimseyi aratmadık. Çünkü Akyurt’umuzun menfaatine olan her işin altına gözümüz kapalı imzamızı atarız.

Aykome malum, diğer başkanlarımız daha detaylı değinecektir. Ben kısaca kendi ilçemiz üzerine değineyim, 1,5 milyon lira yaklaşık alacağımız var. Son rakamı bilmiyoruz, Ankara Büyükşehir Belediyesine yazı yazdık, dönüş olmadı. Tahminimiz 1 milyon 200 bin lira 1 milyon 500 bin lira arasında bir alacağımız var. Onun için yaklaşık olarak ifade ediyorum. Bu rakamları alamadık. Bunları alabilirsek, en azından biz de ilçemizdeki yolların asfaltını, yamasını yapacağız. Çünkü, maalesef siz ya yapamıyorsunuz, ya yetişemiyorsunuz. Bu noktada en azından bu bedeller bize aktırılırsa, biz de bunun gereğini yapacağız inşallah.

171

Çevre Korumu ve Kontrol Dairesinin faaliyet raporunu incelediğimizde, burada ilgili Daire Başkanına şu noktada teşekkür etmek istiyorum: Çalışmalar tablolar halinde ilçe ilçe özetlenmiş. Açıkçası ben diğer dairelerde de bu tür bir çalışma görmeyi isterdim. Tabloları incelediğimizde Akyurt ile ilgili karşımıza çıkan neticeyi sizlere özetlemek istiyorum: Ankara genelinde ağaç dikim tablosunda Akyurt yok. Ankara geneli çalı dikim tablosunda Akyurt yok. Ankara geneli çiçek ekim tablosunda Akyurt yine yok. Ankara geneli yeşil alan ilaçlama tablosunda Akyurt yok.

Çevre Koruma Dairemiz, Büyükşehir Belediyemiz ne güzel çevreci paylaşımlar, sunumlar yaptılar, ama daha yeşil bir Akyurt için Akyurt’umuzda bir çiçek fidesi dahi dikmediklerini kendi faaliyet raporlarında zikretmişler.

2 yıldır maalesef Akyurt’ta bir kalıcı eseriniz yok; ama, üzülerek belirtiyorum ki Akyurt’ta bir dikili ağacınız dahi yok. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Şimdi, budama faaliyetleriyle ilgili rakamlara baktığımızda orada da yine yok.

Şimdi buradan hemşerilerimize sesleniyorum, o caddelerde bakımlı ağaçlar, meydanlarda dikilmiş çiçekler görüyorsunuz ya, kıymetli hemşerilerim, tamamı sorumluluğunda olmamasına rağmen Akyurt Belediyesi yapıyor.

Çünkü, bunu rakamlar da zikrediyor. Biz söylüyorduk. Bazen siyaset malzemesi yapılıp yanlış lanse ediliyordu; ancak emin olun bunların tamamı Akyurt <Belediyesi tarafından yapılmaktadır.

Ben kısaca kendi diktiğimiz ağaç sayısını söyleyeyim:

Akyurt Belediyesi olarak yaklaşık 10 bin adet fidanı toprak ile bizzat biz buluşturduk.

Vatandaşlarımıza 10.450 adet fidan dağıtımı yaptık, Diktiğimiz çiçek miktarı 250 bin adet,

Çalı gül sayısı 13 bin adet, Lavanta diktiğimiz 1.450 adet,

Vatandaşa dağıttığımız çiçek 1.000 adet.

O yüzden Akyurt’ta yeşil adına, güzellik adına ne görüyorsanız bilin ki, bunlar Akyurt Belediyesi sayesindedir.

Akyurt Belediyesinde çalı budama faaliyeti yapılmış, gübreleme faaliyeti yapılmış, mesire alanında ve Güzelhisar parkında yapısal imalat çalışmaları yapılmış.

Bunun dışında, 2020 yılı ilçelere verilen oyun gurubunda ve kent mobilyaları tablosunu incelediğimizde 55 adet aydınlatma direği yapılmış. 5 adet spor aleti konulmuş.

Ben o 5 adet spor aletinin de nasıl verildiğini, yerleştirildiğini de sizlere göstermek istiyorum.

Bahsi geçen spor aleti budur. 5 adet mahallelerimize verilmiş. Yerleştirilme şekli de bu, lütfen iyi bakın. Peki biz bunu ne hale getirdik buna da iyi bakın. İşte AK Parti Belediyeciliği bu. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Şimdi yine aynı tabloda bir mali rakam zikredilmiş. Akyurt’ta bu tabloya baktığımızda 215 bin liralık oyun grubu ve kent mobilyası teslim edilmiş.

Yine aynı ölçekteki Kahramankazan İlçemize 134 bin liralık kent mobilyası ve uyun grubu verilmiş, yine aynı ölçekteki Elmadağ’a 1 milyon liralık kent mobilyası ve oyun gurubu verilmiş. Elmadağ’ımıza da yapılsın, hiç itirazımız yok ama aynı ölçekteki 3 ilçeye baktığımızda, aslında neticenin ne olduğunu ayan beyan görebiliyoruz. Olur ya tevafuk olmuştur tabloda diyerek, benzer ölçekteki iki ilçeyi daha kıyasladım. Çankaya ve

172

Keçiören’in nüfusları neredeyse birbirine eşit diyebiliriz, milyonluk iki ilçe. Çankaya’ya 1 milyon 996 bin TL.lık oyun gurubu ve kent mobilyası veriliyor, Keçiören’e 352 bin TL.lık.

Yenimahalle ve Mamak ilçelerimiz de nüfus olarak birbirine eşdeğer ilçeler.

Yenimahalle’ye 13 milyon 867 bin liralık, Mamak’a 146 bin liralık kent mobilyası veriliyor.

Bu rakamların tamamını biz Ankara Büyükşehir belediyesi tarafından hazırlanan faaliyet raporundan aldık.

Haa, şöyle bir durum olur hiçbir şey demem; Akyurt’taki parklar bakımlıdır, hiçbir ihtiyacı yoktur, tabii ki durduk yere masraf yapmasını biz Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve Belediyemizin istemeyiz.

Buyurun, Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki Şehit Miktad Şamdancı Parkı.

Lütfen göstergeye iyi bakın.

Yine Büyükşehir belediyesi sorumluluğundaki Osmanlı Mesire alanı, yürüyüş yollarının durumu.

Oyun gurubunun alt ünitesinden üst ünitesine geçemiyorsunuz, merdiven yok.

Çocuklar ya doğaüstü güçlere sahip uçarak çıkıyorlar, ya da tahminim tırmanarak ulaşıyorlar.

Sayın Başkan şöyle bir şey söylemişti: “Ben rozetsiz belediye başkanlığı yapacağım.”

Az evvel bu sözünü yineledi. Şimdi rakamlara bakıyoruz, AK Partili belediyelere yapılan hizmetler, rakamlar ortada, CHP’li belediyelere yapılan rakamlar, hizmetler ortada. Sayın Başkan muhtemelen ceketin yakasından rozeti çıkarmış ama cebine koymuş diye tahmin ediyorum. Çünkü, biz ne hikmetse CHP’li belediyelerin faydalandığı imkânlardan aynı ölçüde faydalanamıyoruz. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Kırsal Hizmetler Dairesinin raporundan bahsetmek istiyorum:

Faaliyet Raporunda hiçbir şekilde sayısal verilere yer verilmemiş. Gübre dağıttık, nohut dağıttık, fotoğraflar paylaşılmış. İlçe ilçe ne yapıldığını görmek isterdim. İlçem adına ne yapıldığını rakamsal olarak bilmediğim için açıkçası çok da yorum yapamayacağım.

Ama, şunu da belirtmek istiyorum. Sanki üreticiye yıllardır hiç destek verilmezdi, bu, bu dönemde icat edilmiş gibi lanse ediliyor ya, bundan rahatsız olduğumu belirtmek istiyorum.

Önceki dönemle ne farkı var diyeceksiniz, önceden bu dağıtımlar Büyükşehir Belediyesi üzerinden yapılırdı, şu an ne yazık ki ilçe teşkilatları üzerinden yapılmakta.

Sosyal Hizmetler Dairesinin Raporunu inceleyecek olursak, mahallelere internet hizmeti geldi. Çalışma iyi niyetli bir çalışma. Kesinlikle burada çalışmaya yönelik bir eleştirim yok. Ancak, keşke internet çekim kalitesi iyi mi? Biz buralara bunu koyduk ama kim istifade ediyor? Konaklara koyuldu, camilere koyuldu ya da köy odalarına takıldı, kış günü buralar soğuk, ısıtması olmadığı için çocuklar buralardan istifade edemiyor. O konağın etrafında oturan birkaç aile bundan faydalanabiliyor sadece. Onun dışında, ben mahalle muhtarlarımızla bizzat görüştüm, emin olun faydalanan çocuk sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, mahallelerimizde.

Keşke buna daha etkin bir çözüm bulmaya çalışılsa. Sadece şunu sorguluyorum:

Acaba atılan taş ürkütülen kurbağaya değdi mi? Çok emin değilim açıkçası.

Sosyal yardımlar konusuna gelince de, şunu söylemek istiyorum: Yine sosyal yardımlar sanki yeni icat edilmiş, eskiden hiç yapılmazmış gibi davranıyoruz. Biz kömürcüydük eskiden, makarnacıydık, öyle değil mi? Yıllarca biz bununla itham edildik ama

Sosyal yardımlar konusuna gelince de, şunu söylemek istiyorum: Yine sosyal yardımlar sanki yeni icat edilmiş, eskiden hiç yapılmazmış gibi davranıyoruz. Biz kömürcüydük eskiden, makarnacıydık, öyle değil mi? Yıllarca biz bununla itham edildik ama