• Sonuç bulunamadı

1.1.3. Döviz Kuru Sistemleri

1.1.3.2. Bazı Alternatif Kur Sistemleri (Karma Döviz Kuru Sistemleri)

Serbest dalgalanan kur sisteminin lehinde ve aleyhinde çeşitli görüşler öne sürülmüştür. Geleneksel olarak bu sistem akademik çevrelerden destek bulsa da, hükümet yetkilileri ve uygulamacılar sınırsız kur dalgalanmalarını sakıncalı bulmaktadırlar. Gerçek uygulamalar incelendiğinde de olağan bazı durumlar dışında sınırsız bir dalgalı döviz kuru sistemine hemen hemen hiçbir ülkede başvurulmadığı görülmektedir. Bundan dolayı sabit kur ve serbest dalgalanan kur sistemini daha uygulanabilir bir hale getirebilmek amacıyla, bu sistemler arasında çeşitli uzlaştırıcı düzenlemelere gidilmiştir. Yeni düzenlemelerin bir kısmı sabit döviz kuru sisteminin esnekleşmesine, bazıları ise dalgalı döviz kuru sisteminin farklı müdahale ölçüleriyle daha istikrarlı bir model haline getirilmesine yöneliktir. Günümüzde uygulamada da rastlanan ve birbirlerine zıt olan sabit ve esnek kur sisteminin dışında oluşan, bunlar arasında bir uzlaşma niteliği taşıyan alt grup alternatif kur sistemleri “Karma Döviz

21

Kuru Sistemleri”ni oluşturmaktadır. Bu başlıca modeller aşağıda ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

1. Yönetimli Dalgalanma: Literatürde denetimli dalgalanma, gözetimli dalgalanma, kontrollü dalgalanma ve kirli dalgalanma şeklinde bu sistem için kullanılan farklı isimler mevcuttur. 1971'de Bretton Woods para sisteminin çöküşünden sonra, serbest döviz kuru rejiminde oluşabilecek aşırı dalgalanmaları önlemek amacıyla, “yönetimli dalgalı kur sistemi” uygulamaya konulmuştur. Bu sistemde kurlar döviz piyasasındaki arz ve talep koşullarına göre serbest dalgalanmaya bırakmış, fakat, kurlarda oluşabilecek aşırı bulunan bazı dalgalanmalara piyasada MB döviz alım-satımı yaparak müdahale etmekte ve bu şekilde istikrarsızlık giderilmektedir. Türkiye de bu sistemi uygulayan ülkeler arasında bulunmaktadır. (Aral, 2015: 20).

Bu sistem para sisteminin çöküşünden sonra serbest irade ile seçilen bir politika olmayıp, günün parasal kaos ortamında ülkeler için tek seçenek durumundaydı. Günümüzde gelişmekte ve sanayileşmiş olan birçok ülkedeki döviz kuru uygulamaları bu modele dayanır. Hem serbest dalgalanan hem de sabit kur sistemlerinin belirli özelliklerinden oluşan bu sistemde, MB müdahaleleri döviz kurlarında istenen istikrarın ölçüsüne bağlı olmaktadır. Daha çok kur istikrarını sağlamayı amaçlayan ülkelerde MB müdahaleleri yoğunlaşırken, daha çok piyasa mekanizmasının işlemesini amaçlayan ülkelerde ise MB müdahaleleri en alt düzeye inmektedir. Karma bir uygulama niteliği taşıyan bu sistem, her iki uç sistemin olumlu yönlerinden yararlanılması ve olumsuz yönlerinden kaçınılmasını öngörür.

2. Sürünen Parite: Merkezi kurun (parite) otomatik olarak, sürekli ve minimum ölçülerle değiştirilmesine dayanan bu sistemde, kurların dalgalanmasına parite çevresinde, yine belirli sınırlar içerisinde izin verilmektedir. "Göstergeye göre ayarlanan kur sistemleri" de denilen bu alternatif rejimin temel özelliği, merkezi döviz kurunun son birkaç hafta ya da ayın ortalamasına göre düzenli biçimde değiştirilmesine dayanır. Belirli aralıklarla kurlarda yapılan ufak ayarlamalarla, uzun dönemli temel eğilimler

22

engellenmeden kısa süreli dalgalanmalar düzeltilmeye çalışılır. Bu sistem birçok Doğu Asya ve Latin Amerika Ülkeleri tarafından uzun süreler uygulanmıştır (Seyidoğlu, 2003: 376). Bu rejimi uygulayan ülkelerde kurda yapılacak olan değişikliklerin sıklığı, miktarı ve döviz kurunun dalgalanmasına izin verilecek bandın genişliği önceden kararlaştırılır.

3. Para Kurulu: Tam sabit kur sisteminin bir versiyonu olan para kurulu rejimi, bir ülkenin ulusal para biriminin değerinin seçilen yabancı bir ülkenin parası ile değişimini öngören veya birkaç ülkenin para birimlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan bir sepete bağlanması olarak ifade edilmektedir. Belirli yasal düzenlemeleri gerekli kılan bu sistemde, MB geleneksel bir takım fonksiyonlarını yitirmekle birlikte ayrıca, para basımı işlemini de sadece yabancı para girişi karşılığında gerçekleştirebilmektedir. Bu sistemin, güçlü politika disiplini, güvenilirlik ve şeffaflık sağlama gibi özelliklerinden dolayı açık ve küçük ekonomilerde istikrar sağlayıcı güçlü etkileri olabilmektedir. Aynı zamanda bu sistemi uygulayan ülkenin ekonomisi ulusal para birimini bağladığı ülkede meydana gelebilecek ekonomik şoklardan etkilenebilir. Para kurulunun, yeni gelişmekte olan finansal piyasalara sahip, yeterli derecede MB tecrübesine sahip olmayan, MB kredibilitesinin eksik olduğu ülkelerde uygulanması yararlı olmaktadır (Pınar ve Erdal, 2012: 246-247).

4. Parasal Birlik: Yakın ekonomik ilişkilerde bulunan ülkelerin sabit kurlarla ulusal para birimlerini birbirlerine bağlayıp, diğer para birimlerine karşı dalgalanmaya bırakmaları ile oluşturulan sistem "parasal birlik" ya da "para alanı" olarak adlandırılmaktadır. Bölge içerisindeki ülkelerin para birimleri arasındaki döviz kurları sabit olduğundan, denkleşme sorununun çözülmesi amacıyla birliğe girecek olan ülkelerin birtakım özellikleri bulunması gerekmektedir. 1960'lı yıllarda Ronald McKinnon ve Robert Mundell gibi yazarlar tarafından geliştirilen ve sabit kurlara dayalı bir parasal birlik olan "optimum para alanı" teorisi"ne göre, birliğe girecek ülkeler arasında ileri derecede bir faktör hareketliği bulunmalıdır. Avrupa Birliği ülkeleri 1973'ten itibaren ulusal paralarını sabit kurlardan ECU'ye bağlayıp, dolar ve diğer paralar karşısında ise dalgalanmaya bırakarak böyle bir para alanı oluşturmuşlardır. Bu

23

sistem 1999 başında tek para birimi olan Euro'ya geçişin de ilk aşamasını oluşturmuştur (Seyidoğlu, 2003: 377). "Ortak para alanı" olarak da adlandırılan bu sistemde, politika uygulamalarında bağımsız olabilecek, para politikasını yönetecek ve birlik içindeki herhangi bir ülkenin etkisinde olmayacak bölgesel bir para otoritesi kurulur. Günümüzde bu sistemin uygulanabildiği en geçerli örnek olarak Avro Bölgesi gösterilebilir.

5. Dolarizasyon: Para ikamesi olarak da adlandırılan dolarizasyon sistemi en basit tanımıyla, ülkede kullanılan ulusal para birimi yerine ülke sınırları içerisinde yabancı bir paranın kullanılmasıdır. Bu sistem, yabancı paranın yerli paraya ikame edilmesi açısından uygulamada "kısmi para ikamesi" ve "tam para ikamesi" diye iki şekilde görülmektedir. Fakat, para ikamesi uygulayan ülkeler açısından bu şekilde ülkede kurdaki aşırı dalgalanmalar giderilse ve parasal disiplin arttırılsa bile, bir ülkede en büyük bağımsızlık sembollerinden biri sayılan resmi paranın kullanımının bırakılması bakımından son derece tehlikeli olan bir döviz kuru sistemidir (Aral, 2015: 22-23).