• Sonuç bulunamadı

Bayramlar, Törenler, Kutlamalar

“Geleneksel kültürde önemli bir yeri olan sünnet, erkek çocuğunun doğumdan sonra yaşadığı bir geçiş dönemidir” (Başçetinçelik, 2009: 140).

“Türklerde kutlama ve anma faaliyetleri Batılı toplumlarda olduğu gibi dini veya milli bir inanıştan, toplumun ortak hatıralarından, geleneklerinden ve tabia-tından doğmuştur denilebilir” (Bolat, 2012: 11).

“Bayram kavramı ilk defa Kaşgarlı Mahmud’un XI. Yy.’da yazdığı ‘Divan’da görülür. Kaşgarlı, kelimenin aslının ‘bedhrem’ olduğunu, Oğuzların kelimeyi ‘beyrem’ şekline çevirdiklerini belirtir. Kaşgarlı’ya göre, bayram ‘eğlenme, gülme ve sevinme günüdür’” (Artun, 2011: 1).

Osman Şahin’in eserlerinde dini ve milli bayramlar (aşağıda ayrıntılı şekilde incelenecektir) haricinde törenler, kutlamalar ve bayramlardan öykülerde sadece Çete Bayramı’na ve çocuk öykü kitabında da Hasat Bayramına rastladık.

Çete Bayramı; I. Dünya Savaşı sonunda Anadolu’nun düşman işgaline karşı mücadele verip zafer kazandığı günün bayramıdır. Anadolu’da her şehir düşman işgalinden kendi kurtulduğu günün tarihini temel alarak kutlamalar yapar. Selam Ateşleri / Ay Bazen Mavidir öykü kitabının “Kötüş Hasan” adlı öyküsü Mersin çevresinde anlatılmasından dolayı yazar, Mersin’in işgalden kurtulduğu 5 Ocak’taki Çete Bayramı’nı baz almıştır ve hâlâ 5 Ocak’ta büyük coşkularla Mersin’de

69

kutlanmaktadır. İşgale uğramış bütün bölgelerin halen kutlamakta oldukları bir bayramdır.

Köyde her yıl 5 Ocak’ta “Kurtuluş Günü” adı altında Çete Bayramı yapılır, büyük coşkularla kutlanırdı (SA/ABM/187).

“Geloş Dağı Efsanesi” adlı kitaba adını veren öykü, öyküde geçen Hasat Bayramı, İç Anadolu ile Akdeniz Bölgesi dolaylarında geçmektedir. Adı geçen bayram öyküde ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.

Geleneğe göre, her yıl Hasat Bayramı adıyla, değirmenler arasında bir yarış düzenlenirdi. Bayram üç gün sürerdi. Hasat Bayramı olduğu gün yöredeki köylüler akın akın Niro suyuna gelirler; gönüllerince yer içer, eğlenirlerdi.

Bayramın ilk günü, en iri, en büyük buğday başağını yetiştiren çiftçiye bir tırpan armağan edilirdi. İkinci gün ise, çıplak atlara binen delikanlılar, atlarını Niro suyuna sürerler; nehrin ortasındaki adada bağlı duran kınalı koçu almaya çalışırlardı. Hasat Bayramı’nın son günü ise, değirmenler arasındaki yarışla sona ererdi. Geleneğe göre, yarışmaya katılan değirmenlere birer çuval buğday dökülür; bunu en kısa zamanda ve ince, kına gibi un edip öğütmesi istenirdi. Birinci olan değirmenciye, köylüler daha çok tahıl öğütmeye gelirlerdi çünkü (GDE/41).

2.4.1 Sünnet

Boratav; “sünnet işlemini, İslam ve Yahudi dinlerinin kuralları arasında yer almakla beraber, bu dinlerin dışında kalmış birçok toplumlarca da uygulanır: Okyanusya ve Afrika kavimlerinden, Amerika yerlilerinde” de rastlandığını söylemiştir (Boratav, 1984: 159).

Sünnet, özellikle gönümüzde oldukça önem verilen bir kutlama olarak görülmektedir. Sünnet düğünü için aileler günümüzde davetiye bastırıyorlar, sünnet düğününden önce çocuk için özel alışverişler yapılıyor, ailenin arabası varsa süslenir

70

yoksa ailenin isteğine bağlı olarak araba kiralanır ve süslenir, çocuk sünnetten önce arabayla mahalle mahalle dolaştırılır, sünnet düğünü için tutulmuş bir salonda sünnet gerçekleşir.

Cumhuriyetin ilk zamanlarındaki sünnet düğünleri ile günümüzdeki sünnet düğünlerinin aralarındaki önemli farklardan birisi davetiye ile ilgili farklılıktır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sünnet düğününü gerçekleştirecek aile caminin minaresine çıkılıp sünnet düğününü duyururdu ya da davulcu tutulup mahalleler arasından dolaşması ve sünnet düğününü duyurması istenirdi. Eserlerde geçen sünnet düğünleri ile ilgili uygulanmış bir âdete rastlanmamış, sadece bahsedilmiştir.

Bir gün Devecellerin sünnet düğünleri oldu (AİDG/AD/161).

Hakkı Ağa da, yirmiye yakın silahlı adamıyla Uzunlar ailesinin evine sünnet düğüne gidiyor (FSKB/83).

Nehrin ötesinde akrabalarımın sünnet düğünü var (ÖO/14).

2.4.2 Dini Bayramlar

“Dini bayramlar Ramazan ve Kurban Bayramlarıdır. Bayramları değerlendirirken kutsal geceleri yani kandilleri ve kutsal ayları ele almak gerekir. Bu gün ve aylar bize dini” bayramların müjdeleyicisidir. (Artun, 2011: 2)

Anadolu coğrafyası toplumunun, büyük bir çoğunluğu İslam dinine mensup olmasından dolayı yazar, Güney Arısı çocuk kitabında İslam dinine ait olan bayrama yer verilmiştir. Şeker bayramı olarak zikredilen bayramın asıl adı Ramazan Bayramıdır. Anadolu Müslüman’larının bayram günü birbirlerine bayram kutlamaya gidip geldiklerinde, şeker veya tatlı ikram edilir bu yüzden Şeker Bayramı olarak da anılır.

71 2.4.3 Milli Bayramlar

Toplumu etkileyen olaylar, büyük savaşlar veya mevsim geçişleri gibi olayların oluşturduğu ve halkın büyük sevinçlerle kutladığı bayramlardır. Eski Türklerin kışın bitişiyle beraber sevinç içinde kutladıkları bir bayramdır, Hıdırellez. Doğa ile iç içe yaşayan Türklerin mevsimlik geçişlerle beraber kutladıkları bayramlardan biridir. Hıdırellez günü Türkler için duaların kabul edildiği gündür ve kutsal sayılmıştır.

Osmanlı-Türkmen Savaşı’nda yetmiş yıl sonra (1947-1949 yılları) Karaçullu obası dara düşmüştür iyice. 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece, ulu su başlarında toplanırlar yine. Hıdrellez’den Çukurova’da kışlak yeri istemek için (YK/62).

“…Her yıl, 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece, denizler ermişi İlyas’la, karalar ermişi Hızır buluşurlar. Kocaman bir ışık olurlar, yeryüzünün üstüne top top sağılırlar…”

“Bu gece geceler içinde birinci gecedir. Böyle bir gecede insanlar, ulu pınar başlarında beklerler de, Hızır’la İlyas’ın buluşacağı an dilekte bulunurlarsa, inanışa göre istekleri kesinlikle yerine gelecektir (YK/63).”

Osman Şahin’in eserlerinde cumhuriyet ile toplumumuza kazandırılan bayramlar; Ateş Yukarı Doğru Yanar, Katuna’da Dokuz Ay, Güney Arısı ve Yeraltında Uçan Kuş adlı kitaplarda söz edilerek işlenmiştir.

“19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” gösterilerini izledik bu yıl (AYDY/130).

23 Nisan şenlikleri sona erince, kadın, erkek, bütün Katunalılar birer birer ellerimizi sıktılar (KDA/137).

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı günleri yaklaşıyordu (GA/138).

72

Çıkarılması düşünülen affın Cumhuriyet Bayramı’na yetiştirileceğini yazı-yordu gazete (YUK/183).