• Sonuç bulunamadı

BATI BUTAN’I ÖRNEK MÝ ALIYOR?

Belgede BÝR BENDEN NE ÇIKAR? (sayfa 26-33)

SEVGÝ DÜNYASI 27

ri arasýndaki uyumun te-sis edilmesi gerektiðini söyledi. Ülkenin genç kralý bu hedeflere vara-bilmek için geceli gün-düzlü çalýþmalarýna de-vam ediyor.

PARA HERÞEY MÝ?

Gayri safi milli gelir ya da hasýla kavramýný he-pimiz biliriz. GSMG, ekonomistlere göre be-lirli bir dönemde (genel-likle bir yýl) toplumdaki

bireylerin yarattýklarý mal ve hizmetlerin top-lamýdýr. Milli gelirin dö-nemler itibariyle göster-diði deðiþiklik, ekono-minin performansýnýn hassas bir göstergesi olarak kabul edilir. Peki ya, her þeyin ekonomik olarak ölçüldüðü dünya-mýzda gayri safi milli mutluluðunu, gayri safi milli gelirinin yani eko-nomik geliþiminin önünde tutan Butan’a ne

demeli? Üstelik de böy-le yaparak 1961 yýlýna dek Ortaçað koþullarýn-da yaþamýþ ve bu tarih-ten itibaren rotasýný va-tandaþlarýnýn mutluluðu-na çevirmiþ olan, küçük ülke Butan’dan söz edi-yor isek.

Bir ülke düþünün ki, salt vatandaþlarýnýn mutlulu-ðunu önde tutacak diye ülkeye giren turistlerin yýllýk sayýsýný 7 bin ile sýnýrlandýrýyor, tütünü

lara mutluluk vaat ederken aslýnda insanla-rýn mutlu olmalainsanla-rýna engel olmaktadýrlar. Gayri safi milli gelir diye tabir edilen ekono-mik aktivite bu paradigmayý açýk bir þekilde ortaya koymaktadýr. O halde bizler sosyal ve çevresel varlýklar olarak farklý hedefler ve prensipler belirlemeliyiz ki gerçek mutlu-luk istatistiki ekonomik geliþmenin ve aþýrý tüketimin sunaðýnda kurban edilmesin. - 20. yüzyýla damgasýný vuran ticaret ve tü-ketimin 21. ve ondan sonra gelecek olan yüzyýllar için de geçerli bir norm sayýlma-masý gerekmektedir.

- Butan’da uygulanan gayri safi milli mutlu-luk programý, bu nedenle ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde sorumluluklar üstlenmeli-dir. Yine ayný þekilde farklý kültürlerin, yaþ gruplarýnýn, cinsiyetlerin, iþ gruplarýnýn ve ailelerin de ihtiyaçlarýný ve görüþlerini dik-kate almalý ve farklýlýklara raðmen bir

ol-mayý hedeflemelidir.

- Gayri safi milli mutluluk programý, insan-larýn fiziksel ve duygusal yönden iyi olma-larýna yönelik olan her geliþmeyi anýnda deðerlendirebilmelidir. Bu göstergeler ayný zamanda iyi bir yönetimi, sosyal yönden de yapýcý olabilen iþ ve ticari eylemlerini orta-ya çýkartabilmelidirler. ‹nsanlar bunun so-nuçlarýný hem gündelik hayatlarýnda hem de uzun vadede alabilmelidirler. - Butan yönetimi, bireyin ve toplumun ho-listik geliþimi için ekonomik, sosyal, duygu-sal, ruhsal ve kültürel ihtiyaçlarýnýn gideril-mesi gerektiðine inanmaktadýr. Bunlarýn baþarýlmasý için kullanýlacak yöntemlerin ve uygulanacak esaslarýn mutlaka vatan-daþlarýn mutluluklarýný saðlamasý için her adýmda ölçülmeleri ve deðerlendirilmeleri gerekir. Çünkü amaç yalnýzca ekonomik yönden büyümek ve geliþmek deðildir. “Mutluluk fiziksel, duygusal yönlerden kiþinin kendini iyi hissetmesi ve ruhsal açýdan tatmin olmasý þeklinde anlaþýlmalýdýr.”

her türlü þekilde yasak-lýyor, insanlar gerek duymadýðý için ülkenin hiç bir caddesine trafik ýþýðý yerleþtirmiyor, çev-reyi kirletiyor diye va-tandaþlarýnýn da tam onayýný alarak plastik poþetlerin kullanýlmasý-na son veriyor, ülke or-manlarýnýn yüzde altmý-þýný hala koruyabiliyor, kültürel yönden erozyo-na uðramamak için TV ve internetin ülkeye gi-riþini 1998 yýlýna kadar geciktiriyor ve yatýrým yapmak isteyen yabancý sermayeyi kýlý kýrk ya-rarcasýna yine vatandaþ-larýnýn huzurunu ve mutluluðunu öne alacak þekilde irdeliyor. Turist-lerin sayýsýna sýnýr geti-rilmesi çevrenin ve tari-hi eserlerin korunmasý

amacýyla vatandaþlar ta-rafýndan talep ediliyor. Keza tütünün yasaklan-masý da öyle. ‹nsanlar onlarý yönetenleri sevi-yorlar ve þikayet etmi-yorlar, onlarý yönetenler de insanlarýn duygu, dü-þünce ve isteklerine en güzel þekilde cevap ver-meye çalýþýyorlar. Ülke-nin dýþýna okumak için giden Butan’lýlar bir an önce ülkelerine dönü-yorlar. Yýllarca batý dünyasýnýn nimetlerin-den faydalandýklarý hal-de geri dönüþ sebepleri onlara sorulduðunda: “Huzuru ve mutluluðu bulmak için” cevabýný veriyorlar. Aile baþýna düþen gelirleri dünya sý-ralamasýna göre en alt sýralarda olmasýna rað-men ortalama yaþam

sü-resinin 19 yýl içinde 66’ya yükselmesi, yazýlý bir anayasaya geçmele-ri, okur yazar oranýnýn hýzla artmaya baþlamasý ve 2012 yýlýna deðin ül-kede okur yazar olma-yan hiç kimsenin kal-mayacaðý da ülkeyle il-gili çarpýcý gerçekler olarak görülüyor. Butan son 30 yýldýr yollarýnýn sayýsýný da arttýrmýþ du-rumda. Saðlýk ve eðitim hizmetleri ise bedava verilmekte.

TOPLANTININ DÜÞÜNDÜRDÜKLERÝ

Bu toplantýdan çýkan en büyük ve güzel sonuç, gayri safi milli mutluluk kavramýyla bir milletin gerçek baþarýsýnýn yal-nýzca ürettikleri ve tü-kettikleri mallardan

iba-Butan kralý Jigme Singye Wangchuck, ülkesinde yaþayan tüm insanlar›n mutlu

olabilmeleri için kültürel geleneklerin, çevrenin ve doðal kaynaklarýn korunmasý, daha da verimli bir hale getirilmesi, duyarlý bir yönetim sayesinde insanlarýn ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý ve birbirleri arasýndaki uyumun tesis edilmesi

SEVG D NYASI

ret olmadýðý gerçeðinin ortaya konulmasýydý. Bilindiði gibi gayri safi milli gelir kavramý te-miz suyu, tete-miz havayý, geleneksel yaþam bi-çimlerini (örneðin aile üyelerinin birbirlerine olan baðlýlýklarýný, sev-gilerini, hoþgörülerini)

ve yeþil ormanlarý (ko-laylýkla ölçülebilen de-ðerler olmadýklarý için) dikkate almamaktadýr. Ayrýca dünyada geçerli olan ekonomik görüþ vericiliði, spiritüel ve moral deðerleri ekono-mi kavramý içinde de-ðerlendirmez ve

insan-larýn rahatlýðýný satýn al-dýklarý ve ürettikleri mallara baðlar. Böylece her þeyi parayla ölçer ve yalnýzca maddeyle ilgi-lidir. Bir çok bilim ada-mý ekonominin bir bilim dalý olduðunu ve sub-jektif deðerlerden arýn-dýrýlmasý gerektiðini söyler. Çünkü ekonomik doktrinlerin temelinde insanlarýn maddi özgür-lüklerine kavuþmalarýn-dan doðan mutluluklarý söz konusudur. Ancak ekonomik kaynaklar ký-sýtlý ve süreli olduklarý için de doðal olarak in-sanlarýn birbirleriyle re-kabet etmelerini kaçýnýl-maz kýlar.

Batý ekonomisinde bir ormandan kesilen aðaç kütükleri ülkenin geliri-ne katký saðlar ama bu-nun olumsuz sonuçlarý hesaba katýlmaz. Týpký bunun gibi bir toplumda süregelen gönüllülük hizmetleri de hesaba ka-týlmaz. Halbuki bu tarz hizmetler toplumlardaki üretken iþ gücünün önemli bir kýsmýný tem-sil ederler. Bunun yaný sýra üretilen ve tüketilen milyonlarca malýn ar-29

dýnda býraktýðý ve çevre-yi korkunç þekilde kirle-ten atýklar da hesaba ka-týlmaz.

O halde bu süptil deðer-ler ekonominin içine na-sýl dahil edileceklerdir? Daha önceden ölçüle-meyen faktörlerin de ar-týk batý ekonomilerinde yer aldýklarýný yavaþ ya-vaþ görmekteyiz. Örne-ðin yapýlan iþlerin etik boyutu da artýk giderek önem kazanmakta, bir iþte çalýþan insanlarýn zekalarýnýn yaný sýra duygusal zekalarý da he-saba katýlmakta. Böyle-ce insanlarýn finansal yönden iyi olmalarýnýn artýk onlarý gerçekten mutlu insanlar haline getirmediði de hesap-lanmakta. Batýdaki bazý firmalarda “sosyal so-rumluluk” kavramý yer-leþtirilmeye baþlandý. Bu konuda ölçümler ya-pan Dünya Bankasý’nýn Varsýllýk Endeksi, insan kapitaliyle çevre kapita-li kavramlarýný ölçümle-rine dahil etmekte yani insaný çevresiyle birlikte ölçmektedir. Ayrýca eði-tim, insan haklarý ve or-talama yaþam süresiyle

ilgili deðerlendirmeler yapan Birleþmiþ Millet-lere baðlý çalýþan insan geliþimi endeksi ve kül-türel deðerleri, insanýn kiþisel geliþimiyle ilgili olarak yaptýðý aktivitele-ri ve grup paylaþýmlarý-ný da ölçümlerine dahil eden baþka çalýþmalar yapmaktadýr.

BAZI BUDÝST ÝLKELER

Elbet ki insanýn kendisi-ni ve ruhunu geliþtirme-si matematiksel bir þe-kilde ölçülemez ama bunun sonuçlarý çevre-mizi saran hava gibi do-ðal bir þekilde etrafýmý-za yayýlýr. Uyguladýðý gayri safi milli mutluluk yönteminin kalbinde bu-lunan Budist inanýþa gö-re Buda’nýn öðgö-retileri: “Elindekileri paylaþ ve hayýrlý eylemler yap, servetini kýskançlýk ve hasetle harcama ve ger-çek spiritüel özgürlüðe ulaþ, servetini doðruluk-tan ayrýlmadan kanunla-ra uygun þekilde geliþtir ve kendini mutlu ve ne-þeli kýl” diyordu. Böyle-ce Buda gerçek mutlu-luðun yalnýzca maddeye sahip olmakla ya da

maddeyi harcamakla ka-zanýlmayacaðýný vurgu-luyordu. Çünkü mutlu-luk bir zihin hali idi ve zihin de maddeden ay-rýydý. Demek ki insanýn psikolojik olarak kendi-ni maddeden soyutlama-sý, ruhsal özgürlüðü ve aydýnlanmasý için ada-masý gerekiyordu. Böy-lece gerçek mutluluða ve ruhsal tatmine bilirdi. Mutluluða ulaþa-bilen bireyler ise mutlu bir toplum yaratabilir-lerdi.

Bu inançla yola çýkan Butan Kralý Jigme Sing-ye Wangchuck’un þu sözleri hayli çarpýcý gö-rünüyor: “Yeni girdiði-miz milenyum insanýn geleceðiyle ilgili daha farklý düþünmesi gerek-tiðini, içine dönmesini gerektiriyor. Milenyum ayný zamanda insanýn geleceðiyle ilgili düþün-celerini rahatsýz etmeye baþladý diyebiliriz. Üze-rinde yaþadýðýmýz dün-yada gerçek insanlýk varlýðýný artýk sürdüre-memektedir. Dünya git-gide daralmakta ve za-man azalmaktadýr. ‹n-sanlar gitgide daha da

kirlenmekte, mutluluk-tan gitgide uzaklaþmak-talar. Madde uðruna fe-da ettiklerimizin de bir sonu olmalý deðil mi? ‹nsanlarýn açlýklarýný doyurabildik mi? ‹þte bu sorularýn yanýtlarýný ara-yan Butan halký gayri safi milli mutluluk kav-ramýna da ilgi gösterdi. Biz her vatandaþýmýza uygun bir geliþme imka-ný sunduðumuzda onla-rýn maddenin balta

gir-memiþ ormanlarýna dal-mak yerine baþkalarýna da bulaþtýrabilecekleri gerçek mutluluðun pe-þinden koþacaklarýna inanýyoruz. Butan’ýn en önemli deðerleri kültü-rü, dini, dili, çevresel zenginliði ve insanlarý-dýr. Elbet ki yaþabilmek için modernize olmamýz gerekiyor ama bunu ya-parken yok edici olmak istemiyoruz. ‹þte bu bi-linç bizi diðerlerinden

farklý kýlýyor. Önemli olan kendimizi moder-nizasyon için de kaybet-mememizdir. Bizler Bu-tanlýlarýn ve özellikle genç nüfusun beklenti-lerinin de, artan eðitim seviyesi ve kitlesel ileti-þim nedeniyle farklýlaþ-týðýný biliyoruz. Örneðin tarým iþinde çalýþanlar artýk memur olmak isti-yorlar. Onlar son kýrk yýldýr devam eden hýzlý geliþmenin doðurduðu 31

Butan yönetimi, çevreyi kirletiyor diye vatandaþlarýnýn da tam onayýný alarak plastik poþetlerin kulla-nýlmasýna son verirken öte yandan ülke ormanlarýnýn yüzde altmýþýný hala koruyabilimiþ.

sosyal ve ekonomik op-timizm ikliminde büyü-düler. Elbet ki gayri safi milli mutlululuðu gayri safi milli gelirin önünde tutmak için fazla çaba harcamamýz gerekiyor. Bunun en büyük nedeni, geliþen bir dünyada fi-kirlerin ve eserlerin ya-yýlmasý sonucunda, maddesel beklentilerin de artmýþ olduðudur. Biz de eðitim sistemi-mize ve ulusal medya-mýza evrensel deðerleri enjekte etmeye devam ederek ve bunlarý güç-lendirerek ulusal mutlu-luk seviyemizi yükselte-ceðiz. Bu arada ülkemi-zin geliþmesi için elbet ki yabancý sermayeyi de ülkemize davet edeceðiz

ancak bu her sermayeyi sýnýrlarýmýzdan içeri so-kacaðýmýz anlamýna gel-memelidir. Milli mutlu-luðumuza zarar verebi-lecek sermaye giriþimle-rini engellemek ise bi-zim elimizde. Bu gayri safi milli mutluluk pers-fektifine ve geliþme fel-sefemize uygun, ince bir þekilde ayarlanacaktýr.”

BÝR POLÝTÝKA OLARAK MUTLULUK

Butan’ýn uyguladýðý yöntemler þimdi sayýlarý gittikçe artan ekono-mistlere, toplum bilim-cilere liderlere, bürok-ratlara da örnek teþkil etmeye baþladý. Çünkü yalnýzca ekonomiye gi-ren paraya deðil,

insan-larýn aileleriyle geçir-dikleri zamana, saðlýða, doðal kaynaklarýn ko-runmasýna ve diðer eko-nomik olmayan faktör-lere aðýrlýk vermeye baþladýlar.

Bu yönden bakýlýnca gayri safi milli mutluluk bir ideal ve bir politika-dýr diyebiliriz. Ancak bu kavramýn rafine edile-rek, detaylarýyla ele alý-narak, deney ortamlarýn-da test edilerek ekono-mistlere ve politikacýla-ra ýþýk tutacak bir þekil-de geliþtirilmesinþekil-de fay-da vardýr diyebiliriz. Faydalanýlan kaynaklar http://www.bhutanstudies.com/ pages/gnh/contents.html, Armington, S. (2002) Bhutan. London: Lonely Planet Publica-tions.

Carnoy, M. (1993). The New global economy in the informa-tion age : reflecinforma-tions on our changing world. University Park, Pa.: Pennsylvania State University Press.

CIA. (2003). World Factbook: Bhutan.

UNDP. (2000). Bhutan Human Development Report 2000. Gross National Happiness and Human Development: Searching for Common Ground. Thimphu: United Nations Development Program Bhutan.

http://www.unicef.org/bhutan/ index.html

Stanford University, School of Education, Education for Gross National Happiness in Bhutan. Butan’ýn baþkenti Thimphu’da bile trafik ýþýklarý bulunmuyor.

T’ai Chi, kimi kaynaklara göre geçmiþi 5000 yýl gerilerde olan bir Çin egzersiz sistemi. Bazen “Çin Yogasý” diye ad-landýrýldýðýný da duyduðumuz T’ai Chi için, bir hareket etme, hareket ederken kiþinin, kendiyle ve bütünle bir ola-rak, enerjiyi tazeleme ve evrenle ahenkli bir akýþ içinde ol-ma sanatý. T’ai Chi’nin Türkiye’deki yetkin öðretici-lerinden Suha Ertekin sorularýmýzý yanýtladý.

T’AÝ CHÝ CH’UAN

Belgede BÝR BENDEN NE ÇIKAR? (sayfa 26-33)

Benzer Belgeler