• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAġTIRMANIN TEORĠK ÇERÇEVESĠ

2.11 Batıl Ġnanç Ve Hurafeler

2 4 6 1,7% 3,3% 5,0% 1,3 N % 29 32 61 24,2% 26,7% 50,8% 1,3,5 N % 7 27 34 5,8% 22,5% 28,3% 3 N % 0 1 1 0,0% 0,8% 0,8% 1,3,4 N % 1 4 5 0,8% 3,3% 4,2% 1,4 N % 0 1 1 0,0% 0,8% 0,8% 4 N % 0 2 2 0,0% 1,7% 1,7% cevapsız N % 1 2 3 0,8% 1,7% 2,5% Toplam N % 44 76 120 36,7% 63,3% 100,0% X²= 11,173 Sd=9 P=.264 p>0,05

Yukarıda ki tabloda görüleceği üzere 2 ile numaralandırılmıĢ olan Kakava Bayramı bulunmamaktadır. AraĢtırma esnasında bu bayramı sorduğumuzda bir kiĢinin dahi bu bayramdan haberdar olmamaları bizi ĢaĢırtmıĢtır. Kakava Bayramının adını dahi duymadıkları tespit edilmiĢtir. Kendileri için önemli olan bayramlar konusunda %50,8‟lik bir grubun Ramazan ve Kurban Bayramının kendileri açısından çok önemli olduğunu ifade etmiĢlerdir. Ramazan, Kurban ve Cuma gününün önemli olduğunu kabul edenlerin oranı %28,3 olarak, Ramazan, Kurban ve hıdrellezin önemli bayram olduğunu kabul edenler ise %4,2 olarak, Ramazan ve hıdrellez diyenler %0,8 olarak, sadece hıdrellez diyenler %1,7, sadece ramazan olduğunu kabul edenler %4,2, sadece kurban diyenler %0,8 olarak tespit edilmiĢtir. Ġki değiĢken arasında “ki kare testine” göre anlamlı bir iliĢki yoktur.

Bu durumda romanlar için Kırklareli‟nde kutlanan ve romanlara atfedilen “Kakava Bayramı”nı kutlamak bir yana adını dahi duyan bulunmamıĢtır. Hıdrellezi de bir bayram olarak değil baharın geliĢi amacı ile mesire yerlerine giderek kutlamaktadırlar. Onlar için asıl önemli olan bayram Ramazan ve Kurban Bayramıdır. Dinî bilgileri biraz daha fazla olanlar Cuma gününün de Müslümanlar için bir bayram olduğunu savundukları görülmüĢtür.

2.11 Batıl Ġnanç Ve Hurafeler

Dinî terminolojide bid'at, dinin aslında olmadığı halde inanç ve ibadet alanında sonradan icat edilen inanıĢ ve davranıĢları ifade etmekte, Hz. Peygamber zamanında olmayan veya meĢru görülmeyen bir inanıĢ, ibadet, dinî anlayıĢ ve davranıĢ bid'at

kavramı içinde yer almaktadır. Ġslâm dininde temel inanç esasları açıklanmıĢ, fertlerin ibadet hayatıyla ilgili mükellefiyetleri bildirilmiĢ, gerekli ve yeterli düzeyde tutulan bu inanç ve ibadet mükellefiyetinin ilk Ģekliyle korunmasının gerektiği, bu alanda yapılacak değiĢikliğin dini tahrif anlamına geleceği belirtilmiĢtir. Kur'an'da, Yahudilik ve Hıristiyanlığın bu dinlere yapılan iyi niyetli veya kötü niyetli tahrifat nedeni ile bozulduğundan sıkça söz edilmiĢtir. Dinin özünün ve aslî hüviyetinin korunması yönündeki bu vurgular, Müslümanların toplumda ortaya çıkan ve geleneksel dinî hayatın devamı sayılmayan yeni durumlar karĢısında direnç veya hassasiyet göstermesinin de temel âmili olmuĢtur. Bu direnç ve tartıĢmanın yoğunlaĢtığı alanlardan birisi de bid'at ve hurafelerdir (Ġslâm Ġlmihali,1999:143). Kur'ân-ı Kerîm'de; “…Bugün, size dininizi bütünledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın yiyebilir. Doğrusu Allah bağışlayan'dır, merhametli olandır”(Maide,5/3) buyrularak dinin Hz. Muhammed'in peygamberliğiyle kemale erdirildiği bildirilmektedir. Bu sebeple Hz. Peygamber'den sonra dinde icat edilen ve uydurulan her Ģey bid'at kavramına girmektedir. Bid'atın kapsamının dinî konularla sınırlı olduğu hususunda Ġslâm bilginleri görüĢ birliğinde olup, inanç ve ibadet hayatının dıĢında kalan yeniliklerin bid'at kavramına girmediği hususunda ittifak etmiĢlerdir. Hz. Peygamber bir hadislerinde, “Kim benden sonra terkedilmiş bir sünnetimi diriltirse onunla amel eden herkesin ecri kadar o kimseye sevap verilir, hem de onların sevabından hiçbir şey eksiltilmeden. Kim de Allah'ın ve Resûlü'nün rızâsına uygun düşmeyen bir kötü bid'at icat ederse onunla amel eden insanların gü-nahları kadar o kişiye günah yükletilir, hem de onların gügü-nahlarından hiçbir şey eksiltilmeden” (Müslim, “Ġlim”, 6; Tirmizî “Ġlim”, 16)buyurarak, kötülenen bid'ati “Allah ve Resûlü'nün rızâsına uygun düşmeyen kötü bid'at” diye nitelendirmiĢtir (Ġslam Ġlmihali, 1999:144).

Hurafe ise mantıkî tabanı olmayan, gerçek hayatla iliĢkisi bulunmayan inanç ve uygulamalar, iyilik veya kötülük getirebileceğine inanılan kuvvetler için kullanılan tabirdir. Genellikle sihir, büyü ve bunların ürünü olan objelerle alâkalı inançlar da hurafe terimiyle anılmaktadır. Geleneksel olarak hâkim dinler tarafından kendilerinden önceki daha az karmaĢık ve genel kabul görmemiĢ inanç ve davranıĢlar için kullanılan hurafe, bu özelliğiyle sübjektif bir yapı oluĢturur. Belirli bir kültürde var olan dini inanç sistemine muhalefet eden inanç ve uygulamalar için kullanılan

hurafe kavramı kendine özgü mânası farklı dönemler ve ortamlara göre değiĢiklik gösterebilmektedir (Yel, DĠA, “Hurafe Maddesi”, 1998:18/381). Genellikle ürünü oldukları toplumun dünya görüĢünü, sosyal yapısını, teĢkilatlanmasını, ahlâk ve değer yargılarını temsil eden hurafelere neden olan faktörler Ģu Ģekilde sıralanabilmektedir; önceki dinler ve kültürler; cehalet; eĢyanın tabiatının ve bazı tabiat olaylarının mahiyetinin bilinmemesi; mevzu hadisler; psikolojik sebepler; batıl inanç ve hurafeleri konu edinen yayınlar; cin, peri ve dev inancı; taassup ve taklit; kadınlar hakkındaki yanlıĢ anlayıĢ ve uygulamalar ve maneviyat zayıflığı ve kolaycılık (Koçoğlu,2008).

Türkiye Çingeneleri adlı eserde ülkemizin farklı yörelerindeki Romanların bazı batıl inanıĢlarının olduğundan bahsedilmiĢtir. Bu batıl inanıĢlardan bazıları Ģunlardır: Hiçbir zaman geceleyin mezarlığa gidilmemelidir. Kendilerini emniyette hissetmek ve ölü ruhuyla karĢılaĢmamak için geceleri dıĢarıya çıkmaktan kaçınılmalıdır. Zira karanlık gecelerde Cin çarpması veya vampirlere yem olma korkusu, Çingeneleri karanlık gecelerde evlerine yada çadırlarına bağlamaktadır. Ayrıca mezarlıktan çiçek koparan kimsenin kısa zamanda öleceğine ve mezarlık gülü koklayan kiĢinin de kendi kokusunu ebediyyen kaybedeceğine inanılmaktadır. Bir baĢka Çingene inanıĢ ise baĢkasının saçını okĢama durumlarında, okĢanandaki gücün okĢayana geçeceği inancıdır. Bundan dolayı küçükler saç ve baĢından okĢanmamalıdır. Bir diğer inanıĢları ise, doğumla alakalı olanıdır. Yeni doğum yapan kadına yemek piĢirtilmemekte ve eline süpürge alarak temizlik yaptırılmamaktadır (Özkan, 117-118). AraĢtırma alanımızda bu gibi Romanlar arasında yaygın olduğu söylenen bazı batıl inanıĢları deneklere yöneltilmiĢ, verilen cevaplar ve veriler tablolar halinde sunulmuĢtur.

Tablo 75. Cinsiyete göre “bir kimse diğerinin saçını gücü ona geçeceği için okĢamamalıdır” yargısına göre verilen cevapların dağılımı

Bir kimse diğerinin saçını gücü

ona geçeceği için okĢamamalıdır. Evet Hayır Fikrim yok Cevapsız Toplam

Cinsiyet Kadın N % 2 34 8 0 44 4,5% 77,3% 18,2% 0,0% 100,0% 1,7% 28,3% 6,7% 0,0% 36,7% Erkek N % 5 57 13 1 76 6,6% 75,0% 17,1% 1,3% 100,0% 4,2% 47,5% 10,8% 0,8% 63,3%

Toplam N % 7 91 21 1 120 5,8% 75,8% 17,5% 0,8% 100,0% 5,8% 75,8% 17,5% 0,8% 100,0% X²= ,814 Sd=3 P=.846 p>0,05

Ankete katılanların kendilerine sunulan batıl inanıĢ ile ilgili yargıya %75,5 oranında hayır demiĢlerdir. Böyle bir inanıĢın olabileceği görüĢünde olanların oranı %5.8 olarak tespit edilmiĢ, %17,5lik bir grup ise hiç fikrim yok demiĢtir. Görüldüğü gibi araĢtırma alanımızda böyle bir inanıĢ yüksek oranda bilinmemekte ve inanılmamaktadır. Ġki değiĢken arasında “ki kare testine” göre anlamlı bir iliĢki yoktur.

Tablo 76. Cinsiyete göre “yeni doğum yapan kadın yemek piĢiremez ve temizlik yapamaz” yargısına göre verilen cevapların dağılımı

Yeni doğum yapan kadın yemek

piĢiremez temizlik yapamaz. Evet Hayır Fikrim yok Cevapsız Toplam

Cinsiyet Kadın N % 2 34 8 0 44 4,5% 77,3% 18,2% 0,0% 100,0% 1,7% 28,3% 6,7% 0,0% 36,7% Erkek N % 13 52 10 1 76 17,1% 68,4% 13,2% 1,3% 100,0% 10,8% 43,3% 8,3% 0,8% 63,3% Toplam N % 15 86 18 1 120 12,5% 71,7% 15,0% 0,8% 100,0% 12,5% 71,7% 15,0% 0,8% 100,0% X²= 4,869 Sd=3 P=.182 p>0,05

Bu soruya “evet” diyenlerin %12,5 olduğu bunu da cinsiyete göre %10,8‟ini erkeklerin oluĢturduğu görülmektedir. Sanki böyle bir batıl inanıĢın varlığını yansıtan bu tablo gerçekte böyle görünmemektedir. Bu batıl inanıĢı hurafe olarak değil de direk sorduğumuzda erkeklerin doğum yapmıĢ olan bir kadının hasta ve sıkıntılı olduğu bu dönemde iĢ yapmaması gerektiğini düĢünerek “evet” demiĢlerdir. Bu durumda evet diyenlerin batıl bir inanç gereği için değil, eĢlerini düĢündükleri için evet dedikleri ortaya çıkmıĢ olmaktadır. Böyle bir inanıĢın olmadığı görüĢünde olanlar ise %71,7‟lik bir oranı oluĢturmaktadır. bu konuda hiç fikrim yok diyenlerin de büyük bir çoğunluk olduğu ve %15‟lik bir oranı oluĢturduğu görülmektedir. Ġki değiĢken arasında “ki kare testine” göre anlamlı bir iliĢki yoktur.

Tablo 77. Cinsiyete göre “gece aynaya bakan gurbete gelin gider” yargısına göre verilen cevapların dağılımı

Gece aynaya bakan gurbete gelin gider. Evet Hayır Fikrim

yok Cevapsız Toplam

Cinsiyet Kadın N % 1 34 9 0 44 2,3% 77,3% 20,5% 0,0% 100,0% 0,8% 28,3% 7,5% 0,0% 36,7% Erkek N % 0 58 16 2 76 0,0% 76,3% 21,1% 2,6% 100,0% 0,0% 48,3% 13,3% 1,7% 63,3% Toplam N % 1 92 25 2 120 0,8% 76,7% 20,8% 1,7% 100,0% 0,8% 76,7% 20,8% 1,7% 100,0% X²= 2,893 Sd=3 P=.408 p>0,05

Bu yargıya evet diyenlerin oranı %0,8 ile bir kiĢidir. Fikrim yok diyenlerin ise %20,8 olduğu görülmektedir. Gece aynaya bakan gurbete gelin gider gibi batıl inanıĢın %76,7 oranında duyulmadığı ve inanılmadığı görülmektedir. Ġki değiĢken arasında “ki kare testine” göre anlamlı bir iliĢki yoktur.

Tablo 78. Cinsiyete göre “karanlık gecelerde cin çarpabilir ve vampirlere yem olunabilir” yargısına göre verilen cevapların dağılımı

Karanlık gecelerde cin çarpabilir ve vampirlere yem

olunabilir.

Evet Hayır Fikrim yok Cevapsız Toplam

Cinsiyet Kadın N % 0 33 11 0 44 0,0% 75,0% 25,0% 0,0% 100,0% 0,0% 27,5% 9,2% 0,0% 36,7% Erkek N % 4 56 13 3 76 5,3% 73,7% 17,1% 3,9% 100,0% 3,3% 46,7% 10,8% 2,5% 63,3% Toplam N % 4 89 24 3 120 3,3% 74,2% 20,0% 2,5% 100,0% 3,3% 74,2% 20,0% 2,5% 100,0% X²= 4,928 Sd=3 P=.177 p>0,05

Bu hurafeleri halkın geneli duymadığı için ya hayır ya da fikrim yok demiĢlerdir. Tabloda görüldüğü üzere fikrim yok duymadım diyenlerin oranı %20‟dir. Böyle bir inanıĢın olamayacağı görüĢünde olanlar ise %74,2‟lik bir grubu oluĢturmaktadır. “Evet” diyenlerin ise sadece %3,3‟lük bir grubu oluĢturduğu görülmektedir. Ġki değiĢken arasında “ki kare testine” göre anlamlı bir iliĢki yoktur.

Tablo 79. Cinsiyete göre “sabah çiği ile yüz yıkamak yüzü güzelleĢtirir” yargısına göre verilen cevapların dağılımı

Sabah çiği ile yüz yıkamak yüzü

güzelleĢtirir. Evet Hayır

Fikrim

yok Cevapsız Toplam

Cinsiyet Kadın N % 1 31 10 2 44 2,3% 70,5% 22,7% 4,5% 100,0% 0,8% 25,8% 8,3% 1,7% 36,7% Erkek N % 6 50 19 1 76 7,9% 65,8% 25,0% 1,3% 100,0% 5,0% 41,7% 15,8% 0,8% 63,3% Toplam N % 7 81 29 3 120 5,8% 67,5% 24,2% 2,5% 100,0% 5,8% 67,5% 24,2% 2,5% 100,0% X²= 2,822 Sd=3 P=.420 p>0,05

Roman toplumu arasında var olduğu söylenen bir diğer inanıĢ ise “sabah çiği ile yüz yıkamak yüzü güzelleĢtirir” söylencesidir. Bu yargıda da diğer yargılarda olduğu gibi büyük bir oranda “hayır” veya “fikrim yok” diye cevap vermiĢlerdir. Buna göre %24,2‟lik bir grubun “fikrim yok” dediği, %67,5‟lik bir grubun da “hayır” dediğini görmekteyiz. “Evet” diyenlerin ise %5,8 olduğu görülmektedir. Ġki değiĢken arasında ki kare testine göre anlamlı bir iliĢki yoktur.