• Sonuç bulunamadı

BASIN AÇIKLAMASI / 18 Ağustos 2016 Şubemiz Edirne Temsilcisi Nihat ÇOLAK tarafından

Belgede Say : 137 Temmuz-Ağustos 2016 (sayfa 36-39)

17 Ağustos Kocaeli Depreminin 17. yılı nedeniyle bir basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında “Yapı denetimi sürecine ilişkin tüm mevzuat TMMOB ve bağlı Odaları ile üniversitelerin katılımıyla yeniden düzenlenmelidir. Mimarlar, mühendisler ve şehir plancıları yaşanabilir ve güvenli kentler oluşturulmasında üzerlerine düşen tüm görevleri yapmaya hazırdır.” denildi.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 17. yılı nedeniyle Oda Merkezimiz tarafından, 17 Ağustos Marmara Depremi’ni yaşayan Kocaeli, Sakarya, Bursa, Yalova ve depremini bekleyen Tekirdağ ve İstanbul ili de dahil olmak üzere Şube başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı basın toplantısı 15 Ağustos 2016 tarihinde Şubemizin Karaköy’deki Hizmet Binası Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE tarafından yapılan basın açıklamasında, 17 Ağustos 1999 Gölcük Merkezli Doğu Marmara Depreminin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen, mekan ve çevre güvenliği olan bir yapılaşma düzeni oluşturulamadığı, toplumsal yaşamı deprem tehlikesini dikkate alarak deprem riskini giderici özellikte

düzenlenmediği, deprem gerçeği ile sağlıklı bir şekilde yüzleşilemediğine vurgu yapıldı. GÖKÇE,“Ne yazık ki, yapılan bu çalışmalar devlet bürokrasisinin sürekli olarak değiştirilmesi ve “LİYAKAT ölçüsüne bağlı kadrolar yerine” söz dinleyen ve “arka bahçe” olan kadroların göreve getirilmiş olması;

ayrıca rant anlayışının “depremin” önüne geçmesi nedeniyle “deprem zararlarını azaltmak ve planlı bir kentleşmeyi” sağlamak için hazırlanan raporlar da uygulama alanı bulamamıştır.” dedi.

“Yok sayılan yapı stokunun deprem riski taşıması sorunu “deprem odaklı kentsel dönüşüm aldatmacası”

ile inşaata dayalı ekonomik model sürdürülerek, depremin kendisini hatırlatması başka bir depreme

kadar unutuldu.” diyen GÖKÇE, Askeri Alan ve Arazilerinin yapılaşmaya açılmasına ilişkin değerlendirmesinde “İstanbul’da bugün boş alan ve yeşil alan yok denecek kadar azalmış durumda. Askeri alanlar ve mezarlıklar hava alma koridorları olarak kaldılar. Arazi mülkiyetinin %10’unu askeri alanlar oluşturuyor. Bu alanların bir kısmı orman niteliğini korudukları için henüz yapılaşmamış durumda. 540 bin hektar alana sahip İstanbul’da bu arazilerin yaklaşık 56 bin hektarlık kısmı askeri alanlardan oluşuyor. 2000 sonrası dönemde kent merkezinde bulunan kamu mülkiyetindeki tüm alanlar plan tadilleriyle dönüştürüldü, yerlerine AVM ve gökdelenler yapıldı. 15 Temmuz darbe girişimine kadar askeri alanların dönüştürülmesiyle ilgili girişimlerin olduğunu biliyoruz. Zekeriyaköy 15. Füze Üssü, Zeytinburnu Tank Fabrikası, 1453 Konutlarının bulunduğu yerlerin mülkiyeti TOKİ kanalıyla devredilerek yapılaşmaya

açılmıştı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası askeri alanların, kent dışına çıkarılacağının açıklanmış olması kent yağmasından önemli paylar alan çevrelerin iştahını kabartmaya başladı. Bu alanların bundan sonra da darbe girişiminin birer aracı olabilecekleri varsayımı, bu alanların boşaltılması durumunda AVM ve gökdelenlerin yapılması

varsayımından çok daha düşüktür. Bugünkü yönetimin boşaltılacak alanları sosyal donatı alanı olarak düzenleyerek, kamusal alana dönüştüreceklerine inanmak çok kolay değil.” dedi.

17. YILINDA 17 AĞUSTOS DEPREMİNİ UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ!

15 Ağustos 2016 17 ağustos anma etkinlikleri

Sayın Üyemiz

Şube yönetim kurulumuzca, Şantiye şefliği hizmetinde bulunan Odamız üyelerine yönelik Şantiye şeflerinin sorumlulukları kapsamında bir bilgilendirmenin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bilindiği üzere Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 3.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendinde şantiye şefi “Konusuna ve niteliğine göre yapım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan, mühendis, mimar” olarak tanımlanmıştır.

Ayrıca şantiye şefi, yukarıda belirtilen tanım

gereğince işveren vekili olarak değerlendirildiğinden İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3.maddesinin 2.fıkrası ile işveren vekillerinin kanun kapsamında işveren sayılacağı öngörüldüğünden, işverene yüklenen görev ve sorumlulukların tamamını yerine getirmekle yükümlü tutulmaktadırlar.

Buna göre, şantiye şefi, görev aldığı yapım işinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemin aldırılmasını sağlamak, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve kusurları, öneri ve önlemleri belirlemek, yapı müteahhidine rapor etmek ve şantiyede görev alan ilgili kişilere bildirmekle yükümlüdür.

Şantiye şefinin, sorumluluğu iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri almaktan ibaret olmayıp,

yapıyı ruhsata ve eklerine, denetçi mimar ve mühendislerin talimatlarına uygun inşa ettirmekle de sorumludur.

Dolayısıyla, şantiye şefinin yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesini ve iş sağlığı ve güvenliği güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemin aldırılması olmak üzere, iki önemli görevi bulunmaktadır. Bu görevler yerine getirilmediği takdirde, aşağıda yer vereceğimiz hukuki ve cezai sorumluluklar oluşacaktır.

Şantiye şefi, yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesini sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, bundan doğan zararlardan da sorumlu olacaktır.

Diğer yandan, yapının ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmemesi halinde, herhangi bir zarar oluşmasa da, Yapı Denetim Kanununa

muhalefetten dolayı ceza davası ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

Bununla beraber, şantiyede, iş kazası meydana geldiği takdirde, görevini gereği gibi yapmayan şantiye şefi, iş kazasının yaralama yahut ölümle sonuçlanmasına bağlı olarak, işçiye, yakınlarına tazminat ödemekle yükümlü olacağı gibi, ayrıca SGK tarafından, işçiye yahut yakınlarına bağlanan ödenek nedeniyle, rücu davası ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

Gerek İş Sağlığı ve Güvenliği gerekse yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi ile ilgili yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle, yaralanma ve ölüm gerçekleşmesi halinde, TCK 85 ve 89.maddeleri gereğince bir kimsenin ölümüne ya da yaralanmasına sebep olmak suçlarını işlemiş olacaktır.

Tüm bunlarla beraber, yukarıda yer verdiğimiz ihmaller, TMMOB Kanununa, Tüzüğüne ya da Ana Yönetmeliğine, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Kurul kararlarına, Odamız Ana Yönetmeliğine, Genel Kurul kararlarına ya da Yönetmeliklerine aykırılık olarak

değerlendirileceğinden, şantiye şefi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Disiplin Yönetmeliği hükümleri gereğince disiplin soruşturması ile dolayısıyla olayın niteliğine göre, Yazılı Uyarı, Para, Meslek Uygulamasının Yasaklanma, Odadan İhraç Cezaları ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

Görüldüğü üzere, şantiye şefleri, görevlerini yerine getirmediği takdirde gerek tazminat hukuku, gerek ceza hukuku, gerekse disiplin hukuku açısından ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği gibi İnşaat Mühendisliği mesleğine duyulan güveni de zedeleyecektir.

Oda olarak, meslektaşlarımızın, üzerlerine düşen yükümlülükleri layıkıyla yerine getirdiğine inanıyor, aksi davranışların, ileride telafisi imkânsız zararlara neden olabileceğini bilgilerinize önemle hatırlatmak isteriz. Saygılarımızla.

Nusret SUNA

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı

ŞANTİYE ŞEFLİĞİ GÖREVİNİ ÜSTLENEN ÜYELERİMİZE DUYURU

Şube Yönetim Kurulumuz, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt NUHOĞLU’nun daveti üzerine Kadıköy İlçesindeki inşaatlarda şantiye şefliği görevini üstlenen teknik elemanlarla ilgili sıkıntılara ilişkin yapmış olduğu toplantı sonucunda; Kadıköy İlçesi de dahil olmak üzere İstanbul İli ve Şubemiz etki alanı içindeki Edirne, Kırklareli İllerinde şantiye şefliği görevini yapan üyelerimize, yasal mevzuat çerçevesinde teknik ve

hukuki sorumluluklarına yönelik bilgilendirmenin yapılmasını uygun görmüştür.

Şubemiz Mesleki Denetim Kurulu ilk toplantısını 31 Ağustos 2016 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası’nda gerçekleştirdi. Toplantıda Şubemizin bir önceki dönem mesleki denetim uygulamaları gözden geçirilirken, 45. Dönem çalışma döneminde yapılacak olan çalışmalar değerlendirildi.

S. Gülsun PARLAR’ın 45. Dönem Mesleki Denetim Kurulu Başkanı seçilmesinin ardından Şube Yönetim Kurulundan gelen yazılar değerlendirildi.

Toplantıya Nusret SUNA, S. Gülsun PARLAR, Murat Serdar KIRÇIL, Osman Nuri TÜMERDEM, Baykal HANCIOĞLU, Tuncay GÜN, Gökhan ÖZEN, Cüneyt ESKİMUMCU, Ebru SIR, Hasan ÜNAL, Arzu BİKRİÇ katıldı.

Belgede Say : 137 Temmuz-Ağustos 2016 (sayfa 36-39)