• Sonuç bulunamadı

Basel Uzlaşıları Ve Karşılık Oranlarına Kredi Türevlerinin Etkisi

BÖLÜM II: KREDİ TÜREV ÜRÜNLERİ VE YAPISAL NİTELİKLERİ

2.2. Basel Uzlaşıları Ve Karşılık Oranlarına Kredi Türevlerinin Etkisi

Bankalarda karşılık oranları Basel Kriterleri çerçevesinde belirlenmektedir. Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi (BCBS) tarafından sırasıyla üç adet uzlaşı yayınlanmıştır:

1. Basel I 2. Basel II 3. Basel III

Basel I: 1988 yılında Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi bankaların sermaye yeterlilikleri için uluslararası düzenleyici kurallar ve kılavuz yayınlamıştır. Herstatt

Prim

Koşullu Ödeme

Sekuritizasyo Fonlama

Banka Özel Amaçlı

Kuruluş (SPV)

Ana Senetler Ara Senetler

Sermaye

Teminat

53

Bankasının iflası ve bankaların sermayelerinin tehlikeli seviyelere kadar düşmesinden doğan korku sonucunda bankalar risklerini belirli bir çerçevede azaltmaya zorlanmışlardır.

Basel I’de sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) %8 olarak belirlenmiştir. Bu kural uluslararası bankalar için konulmasına rağmen daha sonra genel bir banka standardı haline gelmiştir. Basel I’de sermaye yeterlilik rasyosu aşağıdaki gibidir:

Bu oranda paydadaki kredi riskine esas tutar ve piyasa riskine esas tutardan dolayı banka içindeki risk arttıkça ayrılacak karşılık da bir o kadar artmaktadır çıkarımı yapılabilmektedir. Bu formülasyonun paydasında yer alan Kredi Riski Ağırlık Sınıfları aşağıda verlmiştir:

Tablo 8. Basel'e göre Kredi Risk Ağırlıklı Varlıklar Risk Ağırlığı Varlık Sınıfı

% 0 OECD üyesi ülke Hazine, Merkez Bankası ve ECA’larına açılan krediler

%10 OECD üyesi ülke kamu kuruluşlarına açılan krediler

%20 Çok taraflı kalkınma bankaları ve OECD üyesi ülkelerin bankalarına açılan krediler

%50 Konut ipoteği karşılığı açılan krediler

Kredi Riskine Esas Tutar + Piyasa Riskine Esas Tutar Öz Kaynak

54

%100 OECD üyesi olmayan ülkelere ve bankalarına açılan krediler ile özel sektör kuruluşlarına açılan krediler

Kaynak: Aykut, C. 2008. Basel II Standartları Uluslararası Ekonomik Sorunlar Dergisi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı

Örnek olarak risk ağırlığı %50 olan 100.000 TL tutarında kredi verildiği zaman banka 4.000 TL kredi ayırmalıdır. Aşağıdaki işlemlerde nasıl hesaplandığı yer almaktadır:

100.000 × %50 =50.000 50.000 × %8 =4.000

Basel II: 2004 yılında ortaya çıkan Basel II uzlaşısı Basel I’e göre güncelleme niteliğindedir. Üç ana alana yoğunlaşılmıştır:

 Asgari sermaye yeterliliği

 Denetim otoritesinin incelenmesi  Piyasa disiplini

Bu üç alana Basel II’nin üç yapısal bloğu denmektedir. Basel II ile birlikte SYR formülü de değişmiştir:

Basel II’de sermaye yeterlilik rasyosuna formülden de görülebileceği gibi operasyonel riske esas tutar eklenmiştir. Kredi ve piyasa riskine esas tutarda da bazı küçük değişiklikler yapılmıştır.

Basel III: 2008 yılında Lehman Brothers bankasının batmasıyla Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi uzlaşıyı güncellemek ve güçlendirmeye karar vermiştir.

Kredi Riskine Esas Tutar + Piyasa Riskine Esas Tutar + Operasyonel Riske Esas Tutar

Öz Kaynak Şekil 16. Basel II Çerçevesinde Belirlenen SYR

55

Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi Basel III’ün ilk versiyonunu 2009’da yayınlamıştır ve bankaların üç yıl içinde gereklilikleri yerine getirmelerini istemiştir. Basel III Küresel Finansal Krize tepki olarak çıkmış ve bankaların kaldıraç oranlarını belirli seviyede tutmalarını ve asgari sermaye yeterliliklerini sağlamalarını zorunlu kılmıştır.

Basel III’te bankalar için tampon görevinde olması için konjonktürel dalgalanmalara karşı bilançoda bazı değişiklikler şart koşulmuştur. Kredi genişlemelerinde bankalar sermaye gerekliliklerini artırmak zorunda bırakılmış, kredi daralmalarında sermaye yeterliliğinde gevşemeye gidebilmelerine izin verilmiştir.

1994 yılında Exxon Mobil şirketiyle ilk Kredi Temerrüt Swapı işleminde anlaşılmaya varılınca JP Morgan, Amerika Birleşik Devletleri regülatörleriyle iletişime geçmiştir. JP Morgan, Kredi Temerrüt Swapları vasıtasıyla kredi riskini hedge etmenin Basel Kriterlerince belirlenen karşılık oranlarını azaltması ile ilgili talepte bulunmuştur. Ağustos 1996’da Amerikan Merkez Bankası FED kredi türevlerini kullanarak karşılık oranlarını azaltabileceğini belirten bir bildiri yayınlamıştır. Daha sonra International Swaps and Derivatives Association (ISDA) da kredi türevlerinin bankaların karşılık oranlarını azaltmada bir yol olmasını savunmuştur. Basel II uzlaşısında da kredi türev araçlarının karşılıkları azaltmak için kullanılması kabul edilmiştir15.

Bankalar Basel Kriterleri çerçevesinde teoride toplam riskli varlıklarının %8’ini karşılık olarak ayırmak zorundadır. Yani %100 riskli varlıklar için banka 100.000 TL’de 8.000 TL karşılık ayırmalıdır. %750 risk ağırlıklı bir kredi için banka 100.000 TL’de 60.000 TL karşılık ayırmak zorundadır. Yine aynı banka karşılık miktarını kredi türevleri sayesinde azaltabilmektedir. Banka %750 risk ağırlıklı 100.000 TL tutarındaki kredinin tamamını kredi temerrüt swapı alarak hedge edebilecektir. Bu işlem bankanın %750 risk ağırlıklı varlığını %100 risk ağırlıklı olan kredi temerrüt swapını satan karşı taraf riski ile ikame etmesine neden olacaktır. Böylece banka 60.000 TL karşılık yerine 8.000 TL karşılık ayırabilecektir. Banka bu şekilde kendisi için maliyetli olacak yüksek karşılığı ayırmak zorunda kalmayacak, onun yerine daha az karşılık ayıracaktır. Böylece bankanın kredi hacmi artacaktır.

56

Ayrıca merkezi takas kuruluşlarının çoğu kredi temerrüt swapı işleminde aracı olması ile birlikte karşı taraf riski azalmıştır. Merkezi takas kuruluşları sayesinde koruma alıcısı ve satıcısı birbirleriyle muhatap değil, taraflar merkezi takas kuruluşları ile muhatap olmaya başlamıştır. Bu sayede karşı taraf riskinden dolayı ayrılan karşılık oranı azalmıştır. Böylece karşı taraf riskinin en önemli örneklerinden olan 2008 yılında AIG şirketinin yükümlülüklerini yerine getirememesi gibi bir olayın yaşanılmasının önüne geçmek planlanmaktadır.

57

Benzer Belgeler