• Sonuç bulunamadı

BM Barışı Koruma Harekâtları’nın ilk ortaya çıkış tarihi olarak da kabul edilen 1948 yılından günümüze kadar gelen süreçte meydana gelen uygulamalar hukuksal esaslarını ortaya çıkarmıştır. Barış Koruma Harekâtlarının temelleri olarak kabul edilen bu esaslar geniş bir alanda kabul görmüştür. Edinilen tecrübeler ışığında belirlenen bu

esaslar harekâtın başarılı olabilmesine temel teşkil eder.143 Barışı koruma harekâtlarının

hukuki temellerinin esasta iki bölümde incelenebileceği görüşü mevcuttur. Bu görüşe göre, harekâtların kuruluş aşamasındaki hukuki temeller ve harekâtların icra edilmesi

aşamasında uyulması gereken hukuki dayanaklar ile ilkelerdir.144

BM Antlaşması’nda açıkça geçmemesine rağmen hukukçular, BM barışı koruma harekâtlarının uluslararası hukuktaki meşruiyeti konusunda neredeyse fikir birliği içerisindedir. Bunun yanı sıra bazı hukukçular ise, BM barışı koruma harekâtı hukuksal esaslarının, Antlaşma’nın altıncı bölümü ve yedinci bölümü arasında bir yerde, hayali ancak potansiyel olarak var olan “Altı Buçuk Bölümü” olduğu tezini ortaya sürmüşlerdir. Bunun ana nedeni, bu harekâtların altıncı bölümün askeri olmayan

141 Savaş Celepoğlu ve Deniz Ay, a.g.m., s.49. 142 Savaş Celepoğlu ve Deniz Ay, a.g.m., s.49. 143 Nalcıoğlu, a.g.e., s.47.

iş birliği yönü ile yedinci bölümün zorlama tedbirleri özelliğindeki harekâtlar arasında

bir yerde bulunduğu şeklindeki görüştür.145

BM Genel Kurulunun 19’uncu Dönem Toplantılarının yapıldığı 1964 yılında, Brezilya Hükümeti, BM Antlaşması’nın altıncı ve yedinci bölümleri arasına “Barışı

Koruma Harekatı” başlığı şeklinde yeni bir bölümün eklenmesini tavsiye etmiştir.146

Barışı Koruma Harekâtının hukuksal temelinin BM Antlaşması’na dayandığı düşüncesinin antlaşmanın özelliğinden kaynaklandığı ileri sürülmektedir. BM Antlaşması bu yönüyle; uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için tam, noksansız bir

sistem oluşturmak iddiası ile hazırlanmış çok taraflı bir sözleşmedir.147

BM Antlaşması’nın birinci maddesi barışı koruma harekâtlarına hukuki dayanak olabilecek niteliktedir. Bu maddede; “Uluslararası barış ve güvenliği korumak

ve bu amaçla; barışın uğrayacağı tehditleri önlemek ve bunları boşa çıkarmak, saldırı ya da barışın başka yollarla bozulması eylemlerini bastırmak üzere etkin ortak önlemler almak ve barışın bozulmasına yol açabilecek nitelikteki uluslararası uyuşmazlık veya durumların düzeltilmesini ya da çözümlenmesini barışçı yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek” şeklinde ifade edilmiştir.148 Anılan

madde, örgüte barış ve güvenliğin korunması kapsamında etkili ve kolektif önlemler almasını amaç ve görev olarak yüklemektedir. Antlaşmanın birinci maddesinin birinci paragrafında yer alan, örgütün en önemli amaç ve yetkisinin açıkça belirtildiği uluslararası barış ve güvenliğin korunması ifadesi sağlam bir hukuki dayanak niteliğindedir. BM’nin kurulma amacına bakıldığında kurucu antlaşmada açıkça yer verilen yetkilere ilave olarak ek yetkilere sahip olabileceği değerlendirilmektedir.

Antlaşmanın özünde var olan yetkiler bu harekâtlara dayanak oluşturmaktadır.149

Barışı koruma harekâtlarının BM sistemine yardımcı organlar olduğu ve uluslararası barış ve güvenlik alanında yetkili organlar olan Genel Kurul ve Güvenlik

145 Savaş Celepoğlu ve Deniz Ay, a.g.m., s.42. 146 Öncü, a.g.m., s.46.

147

Nalcıoğlu, a.g.e., s.6.

148 BM Antlaşması 1’inci Bölüm: Amaçlar ve İlkeler Madde 1/1. 149 Öncü, a.g.m., s.34.

Konseyi’nce kurulabildikleri göz önüne alındığında, BM Antlaşması’nın 7/2, 22 ve

29’uncu maddelerinin hukuki dayanak olabileceği aşikardır.150

Antlaşma’nın 39’uncu ve 40’ıncı maddelerinin Güvenlik Konseyi’ne uluslararası barış ve güvenliğin korunması ve yeniden kurulmasına yönelik tavsiyede

bulunma yetkisi vermektedir.151 Bunlara ilave olarak, Antlaşma’nın 24/1, 33, 34, 36/1

ve 38’inci maddelerinde Güvenlik Konseyi’ne yetki verildiği ifade edilmiştir.152

Antlaşmanın 10, 11 ile 14’üncü maddeleri ise; Genel Kurul’a barışı koruma harekâtları kurma yetkisi vermektedir. Güvenlik Konseyi’nin veto nedeniyle çalışamaz hale gelmesi durumunda Antlaşma’nın 10 ve 12/1 maddeleri çerçevesinde barışı koruma harekâtı kurabilecektir. Genel Kurul’un barışı koruma harekâtı kurulması konusundaki kararı tavsiye niteliğindedir.153

Ayrıca, barışı koruma harekâtlarının hukuki temellerinin, organların yetkilerinin açıklandığı Antlaşma’nın genel hükümleri esas alınarak açıklanması gerektiği savunulmaktadır. Buna göre üç çeşit yetki mevcut olup bunlar; maddi, şekli ve örgütsel yetkilerdir. Maddi yetkiler; uluslararası barış ve güvenliğin tehdit edildiği bir durumda örgütün ortaya çıkan sorun ile doğrudan ilgilenmesine izin veren yetkilerdir. Şekli yetkiler; BM organlarının aldığı bağlayıcı olanlar da dahil çeşitli kararlardır. Örgütsel yetkiler ise, ana organların yardımcı organ kurma yetkisidir. Bazı görevleri icra etmesi için Antlaşma’nın 22’inci maddesinde Genel Kurul’a, 29’uncu maddesinde

Güvenlik Konseyi’ne ve 98’inci maddesinde Genel Sekreter’e verilen yetkilerdir.154

Barışı koruma harekâtları, BM Antlaşması temelinde askeri kuvvetlere tevdi edilen görevleri ifade eder. Bu görevlerin yerine getirilmesinde ortaya konulan hareket tarzı barışı koruma ve barışa zorlama olarak ortaya çıkmaktadır. Barışı koruma harekâtlarının bir bölümü olan barışı koruma harekâtı acil durumlarda geçici bir çözüm yolu olarak ortaya çıkmış ve BM uygulaması haline dönüşmüştür. Barışı koruma harekâtı, BM Antlaşması’nda açıkça ifade edilmese de 1, 36, 39, 40 ve 41’inci

150 Öncü, a.g.m., s.35.

151 BM Antlaşması 7’inci Bölüm: Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak

Önlemler Madde 39-Güvenlik Konseyi, barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu ya da bir saldırı eylemi

olduğunu saptar ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması ve yeniden kurulması için tavsiyelerde bulunur veya 41. ve 42.maddeler uyarınca hangi önlemler alınacağını kararlaştırır.

152 Öncü, a.g.m., s.35. 153 Öncü, a.g.m., s.35. 154 Öncü, a.g.m., s.36.

maddelerinin yeterli hukuki dayanak olduğu ileri sürülmektedir. Bu harekâtlar zamanın ihtiyaçlarına göre özelliklerini geliştirmiş, zamanla uluslararası teamül haline gelmiş ve hukuksal değer kazanmıştır. Barışa zorlama harekâtları ise, BM Antlaşmasının 42’nci

maddesine dayanılarak uygulanmaktadır.155

Barışı koruma harekâtının, BM tarafından görevlendirilmesinin hukuki olarak bazı düzenlemeler çerçevesinde yapıldığı görülmektedir. Bu düzenlemeler; BM Güvenlik Konseyinin yetki kararı, görev talimatı, katılma antlaşmaları, kuvvetin statüsüne ilişkin antlaşma, ülkelerin iç hukukuna göre meclis veya hükümet onayı, cari harekât usulleri, kuvvet yönergesi ve çatışma kurallarıdır.

Harekâtı meydana getiren antlaşma ve belgelere göre bir Barış Koruma Harekâtı, Güvenlik Konseyi’nin yetki kararı sonrasında bu karara dayanarak hazırlanan bir görev talimatı, katılma ve statü anlaşmalarının yapılması, birliğin kuruluşu ve birliğin komutanının atanması ile başlamaktadır. Harekâta katılma; barış gücü için birlik göndermek bunun yanında gözlemci vermek, araç ve malzeme tahsis etmek ya da mali katkı suretiyle de yapılabilmektedir.

BM Genel Sekreteri veya görevlendireceği yetkililer ile gönderen devlet yetkilileri arasında, kuvvetlerin esas ve usullerini, görev ile geri çekilme şartlarını da içeren Katılma Antlaşması imzalanmaktadır. Yapılan bu antlaşmada, Genel Sekreter tarafından, ev sahibi devlet ile yapılacak olan Kuvvetlerin Statüsü Sözleşmesine ve detaylı düzenlemeleri kapsayacak olan Kuvvet Yönergesi’ne atıf yapılmaktadır. Katılma Antlaşması’nda, gönderen devletin komutanının milli unsur üzerinde sahip olduğu yetkiler ile milli unsurun geri çağrılmasını temin edecek hükümler de konulabilmektedir.

Barışı koruma veya zorlama harekâtına katılmaya yönelik iç hukuka dayanarak alınan kararlar ve ilgili ülkeler ile yapılan anlaşmalar, BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı yetki kararına ve görev talimatlarına uygun olmalıdır.

BM Barışı Koruma Gücü, uluslararası barış ve güvenliği zorlayıcı olmayan yöntemler kullanarak korumak ve sürdürmek için kurulabilir. Oluşturulan kuvvet yapısı, uluslararası barış ve güvenliği kuvvet kullanarak, zorla sağlamaya yönelik oluşturulan

155 Yasin Aslan (2007), “Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Kuvvetleri’nin Hukuksal Statüsü ve Ceza

kuvvetten farklıdır. Barış gücü faaliyetleri bu açıdan sadece askeri faaliyetlerden oluşmazlar. Yönetim unsurları, sağlık ekipleri, polis işleri ile lojistik ve insani yardım

faaliyetleri gibi çok sayıda sivil unsurların faaliyetlerini de kapsayabilmektedir.156