• Sonuç bulunamadı

3. DTÖ ÇERÇEVESİ İÇİNDE BALIKÇILIK SÜBVANSİYONLAR

3.11. Bali Bakanlar Konferansı

Son DTÖ Bakanlar Konferansı 3-7 Aralık 2013 tarihlerinde Endonezya’nın Bali adasında gerçekleştirilmiştir. Doha Turu’nun sonuçlanamamasıyla, çok taraflı ticaret müzakereleri askıda kalmıştı. Ancak, Bali Bakanlar Konferansı görüşmeleri sonucunda, DTÖ üyeleri arasında, ticaretin kolaylaştırılması, tarım ve kalkınma konularına ilişkin maddelerin yer aldığı “Bali Paketi” üzerinde anlaşma sağlanmasıyla çok taraflı ticaret müzakereleri konusu yeniden ivme kazanmıştır141. Buna karşın balıkçılık sübvansiyonları

konusu, Bali Bakanlar Konferansı’nda toplantının odak konusu olmamış ve gündeme alınan kararlar açısından önemli rol oynamamıştır.

Diğer taraftan, DTÖ Doha Kalkınma Turu kapsamında “Kurallar” başlıklı müzakere alanında müzakere edilmesi talimatı bulunan “Anti Damping Önlemleri Anlaşması”, “Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması”, “Balıkçılık Sübvansiyonları” ve “Bölgesel Ticaret Anlaşmaları”na ilişkin müzakerelerin Bali-Sonrası Çalışma Programı’nda (Post-Bali Work Program – PBWP) ne şekilde yer alması gerektiği konusunda Kurallar Müzakere Grubu (Negotiating Group on Rules - NGR) kapsamında yapılan çalışmalar hız kazanmıştır.

19 Haziran 2015 tarihli ve TN/RL/W/258 simgeli belge ile Arjantin, İzlanda, Yeni Zelanda, Norveç, Peru ve Uruguay’ın talebi üzerine bir tebliğ yayımlanmıştır. Bahse konu belgede, balıkçılık sübvansiyonları meselesinin etkin ve anlamlı disiplinler oluşturularak sonuçlanmasının beklendiği ve bu disiplinlerin aşağıda yer alan hususları içermesinin önem arz ettiği vurgulanmaktadır. Bu hususlar altı başlık altında toplanmıştır:

a. Tüm üyelerin, zararlı olduğu konusunda üzerinde anlaşmaya vardığı en belirgin sübvansiyonlara yönelik yasaklamalar;

141

b. Uygun ve etkin özel ve lehte muamele; c. Geçici düzenlemeler;

d. “Standstill” (duraklama/askıya alma) önlemi; e. Şeffaflık, izleme ve gözden geçirme hükümleri;

f. Balıkçılık sübvansiyonları reform sürecinin sürdürülmesi.

a. Yasaklamalar

Hong Kong Bakanlar Deklarasyonu hükümleri, balıkçılık sektöründe sübvansiyonlara ilişkin disiplinlerin güçlendirilmesi için aşırı avlanma ve kapasite fazlasını teşvik eden bazı tür sübvansiyonlar dâhilinde yasaklamaları gerekli görmektedir. Bu belge ile tüm üyelerin üzerinde hemfikir olması gereken en belirgin ve basit yasaklamalar üzerine odaklanılması teklif edilmektedir.

Bu kapsamda, diğer hususların da katkıları dikkate alınarak yasaklamaların aşağıda belirtilen türdeki sübvansiyonlara getirilmesi önerilmektedir:

i. aşırı avlanmış balık stoklarını etkileyen faaliyetlere verilen sübvansiyonlar; ii. IUU balıkçılık yapan herhangi bir gemiye sağlanan sübvansiyonlar.

Bu yasaklamalar altında üyeler, söz konusu alanlarda yeni sübvansiyonlar başlatamaz ya da yasaklanan mevcut sübvansiyonu kısıtlı geçiş süresinden daha fazla bir sürece yayamazlar.

Diğer tüm spesifik balıkçılık sübvansiyonları, SCM Anlaşması altında dava edilebilir olarak kalacaktır. Geniş kapsamlı yasaklamaların eksikliği durumunda, ihlallere karşı ek bir disipline ihtiyaç duyulacaktır. Bu, yeni disiplinlerin, milliyetine, gemi bayrağına ya da menşei kuralına bakılmaksızın sübvansiyondan yararlanana karşı ileri sürülebileceği ifade edilmektedir.

b. Özel ve Lehte Muamele

Özel ve Lehte Muamele (ÖLM), öngörülen yükümlülüklere uygun ve orantılı bir şekilde uygulanmalıdır. Aşırı avlanmış balık stoklarını etkileyen faaliyetlere verilen sübvansiyonlara ve IUU balıkçılık yapan herhangi bir gemiye sağlanan sübvansiyonlara ilişkin yasaklama, tüm üyelerin vermiş olduğu tüm sübvansiyonları içermelidir. Bu

yasaklamalara yönelik ÖLM yapılması uygun değildir. Ancak, şeffaflık hükümleri ve geçici düzenlemeler kapsamında ÖLM uygun olabileceğinden bahsedilmektedir.

c. Geçici Düzenlemeler

Bazı üyelerin, aşırı avlanmış balık stoklarını etkileyen faaliyetlere verilen sübvansiyonlara ilişkin yasaklamaya uygun olmayan şekilde mevcut sübvansiyon programlarını sürdürdüklerine dikkat çekilmiş ve bunun sonucunda, SCM Anlaşması Madde 28 kapsamında ele alınan yaklaşıma benzer bir yaklaşım ile üyelerin sübvansiyon programlarını yeni disiplinlere uyumlu hale getirmeleri için kısıtlı bir süre tanımaya açık olduklarını ifade etmişlerdir.

IUU balıkçılık yapan herhangi bir gemiye sağlanan sübvansiyonların yasaklanması durumunda geçiş süresi tanınması uygun görülmemektedir.

d. “Standstill” Önlemi

Yasaklı sübvansiyonların sınırlı bir listesi verilirken, gemi inşası ve yakıt sübvansiyonları gibi zararlı olarak değerlendirilen bir seri sübvansiyon dışarda kalmaktadır. Bu nedenle, daha kapsamlı disiplinler kabul edilene kadar, Rio+20 Toplantısında kabul edilen görüşe (kapasite fazlası ve aşırı avlanmaya katkıda bulunan yeni sübvansiyonların oluşturulmasından ya da mevcut olanların artırılması ya da kapsamının genişletilmesinden kaçınmak) benzer bir görüş benimsenerek “standstill” taahhüdünün uygulanması ihtiyatlı gözükmektedir. Bu önlem, yasaklama kapsamına girmeyen ancak kapasite fazlası ve aşırı avlanmayı tetikleyen sübvansiyonlar için geçerli olacaktır.

Temel olarak üzerinde anlaşılan bu görüş çerçevesinde üyelerin yeniden taahhütte bulunacağı öngörülmekte ve bu tarz bir önlemin DTÖ tarafından izlenebilir olacağı düşünülmektedir.

e. Şeffaflık, izleme ve gözden geçirme

Yeni disiplinler oluşturulurken, denetleme ve uygulama için etkin önlemler ile birlikte etkin izlenebilirliğin olması için yeni ve uyarlanmış raporlama gerekliliklerine ihtiyaç olacaktır. Üyeler tarafından, hakkında bilgi verilmesi beklenen sübvansiyon türleri içine spesifik görünmeyen ancak bir şekilde balıkçılığa etkisi olan yakıt sübvansiyonlarının da dâhil edilmesinin gerekli olduğu vurgulanmıştır.

Halihazırda SCM Anlaşması üyelerin, balıkçılıkla ya da balıkçılıkla ilgili faaliyetlerde bulunan kişi ve firmalara sağladıkları herhangi spesifik sübvansiyonları bildirmekle yükümlü olduklarını belirtmektedir. Bu doğrultuda SCM Komitesi, üyelerin sübvansiyon programlarının yapısı ve kapsamına, ilgili balık stoklarının durumuna, üretim ve ticarete ve yeni disiplinlerin uygulanmasında yapılan ilerlemeye ilişkin yıllık gözden geçirme raporu hazırlamalıdır.

Diğer uluslararası kuruluşlardan alınan bilgiler ve üyeler tarafından DTÖ Sekretaryasına iletilen ilgili bilgiler ile tamamlanan üyelerin bildirimlerine dayanan Sekretarya özet raporu ile söz konusu rapor desteklenmelidir.

f. Balıkçılık sübvansiyonları reform sürecinin sürdürülmesi

Bali Bakanlar Konferansı Sonrası Çalışma Programı (PBWP) öngörülen sınırlı disiplinler yanında, üyelerin süregelen balıkçılık sübvansiyonları reform sürecinin devamlılığı adına, yerleşik bir gündem oluşturmasının önemi vurgulanmaktadır.

Tebliğde son olarak üyelerin, PBWP kapsamında önerilen hususların Aralık 2015’te Nairobi’de gerçekleştirilecek olan 10. Bakanlar Konferansında kabul edilmesi için ne gibi öneriler sunulabileceği konusunda, diğer ilgili üye ülkelerle Kurallar Müzakere Grubunda ya da küçük gruplar halinde ikili görüşmeler çerçevesinde yapıcı tartışmalara açık oldukları ifade edilmektedir.

4. TÜRKİYE’NİN SU ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN UYGULAMALARI