• Sonuç bulunamadı

4. Bölüm: Bulgular

4.6. BAGÇ’nin Fen Bilimleri Öğrenme Faaliyetleri

4.6.6 BAGÇ’nin Fen bilimleri öğrenim sürecindeki derse katılımları

önemli bir işlev görüyordu. Ö13’e yaygın kullanılan bazı elementlerin kullanım alanlarının örneklendiği kazanım sonrası “Diş dolgusunda ve termometrede kullanılan elementi”

sormuştum. Öğrenci “Cevabını bilmiyorum.” diyerek kaçmak istemişti. Bunun üzerine öğrenciyi cevabı bulabileceği kaynağa -ders kitabına- yönlendirmiştim. Yeterli zaman tanıdıktan sonra kaynakta cevabı bularak soruyu cevaplayabilmişti. Ebeveynlerinin boşanma kararı almasından sonra Ö13’ün derslere odaklanma sorunu yaşadığı, bu süreçte buna benzer birçok ders içi yaşantımız olmuştu. Aksi takdirde sınıfın doğal ortamında yaşananlar; arkadaş tepkileri ya da cevapları ve sürekli yanlış cevaplama ya da cevap verememe öğrencide

başarısızlık algısı oluşturarak BAGÇ’i soru-cevap etkileşimlerine katılımdan uzaklaştırıyordu.

Böyle bir etkileşimde Ö13’ün elektron kavramında yaşadığı yanılgı ve bunun üzerine sınıfın verdiği tepki sonrası öğrenci soru-cevap-dönüt etkileşimlerine birkaç ders boyunca katılım göstermek istememişti. Dolayıyla bu etkileşimde sınıfın bir elemanı olan diğer öğrenciler (BAGÇ’nin arkadaşları) ve onların yaklaşımları BAGÇ’nin Fen bilimleri öğrenim sürecindeki soru-cevap-dönüt faaliyetlerini etkileyen önemli bir faktör oluyordu. Örneğin; Ö12’nin bu süreçteki arkadaşları ile etkileşimi dikkate değerdi. Ö12’nin soru-cevap etkileşiminde arkadaşları ile yaşadığı en büyük sıkıntı kendisi konuşurken dinlenmesini beklemek; ancak kendi sırası geçtiğinde arkadaşlarını dinlememesiydi. Ö12’nün ders içindeki sorularını gereksiz bulan bazı akranları bazen tepki gösteriyorlardı. Çünkü arkadaşları Ö12’nin ders akışını bozduğu ve kendini ön plana çıkarma çabası içinde olduğunu düşünüyorlardı.

4.6.6 BAGÇ’nin Fen bilimleri öğrenim sürecindeki derse katılımları. BAGÇ’nin

Ö7’ye babanın evi terk etmesinden bir süre sonra epilepsi teşhisi konulmuştu. Hastalığı ve kullanmış olduğu ilaçların etkisi ile iki hafta uzaktan eğitim ile yapılan Fen derslerine katılamamıştı. Annenin yaşadığı kaygı sebebi ile yüz yüze derslerde de bir süre

bulunamamıştı. Ö8, evdeki sorumlulukları sebebi ile dersleri sıklıkla aksatıyor ve özellikle sabah derslerine katılmıyordu. Ö10’un da Fen dersinde devamlılığı yoktu. Bu konuda konuşmuyor ve hiçbir gerekçe sunmuyordu. Ö11 ise hastalık gerekçesini ya da ebeveyn zaaflarını kullanarak Fen dersindeki devamlılığını sekteye uğratıyordu.

BAGÇ’nin derse olan ilgisi, Fen öğrenme süreçlerine etkin katılım düzeyini önemli ölçüde etkiliyordu. Bazen derste yapılan etkinlik bazen de konunun öğrencide uyandırdığı merak BAGÇ için motive edici olabiliyordu. Böyle derslerde daha ilgili ve katılımcı

olabiliyorlardı. Ayrıca BAGÇ’nin öz yeterliliği de derse olan ilgisine ve dolayısıyla ders içi katılımına yansıyabiliyordu. Ancak çoğunlukla BAGÇ’nin Fen öğrenme süreçlerine etkin katılım düzeyi düşüktü. Sonuçta içine kapana bu öğrenciler çoğunlukla derse katılım göstermek istemiyorlardı. Örneğin; Ö11 daha aktif olabileceği durumları seçiyor ve o

derslerde katılım konusunda istekli davranıyordu. Bu dersler genellikle öğrenci faaliyetlerini içeren dersler oluyordu. Katılımının zayıf olduğu derslerde çoğunlukla arkadaşları ile

etkileşim halinde oluyordu. Bazen arkadaşları ile kurduğu ders dışı iletişim ağını daha da genişletebiliyordu. Böyle durumlarda dersi ve öğrenme faaliyetlerini asla umursamadığı mesajını veriyordu. Bununla birlikte özellikle ebeveynlerinin birinde kaldığı günün sabahına denk gelen derslerde genelde uyukluyordu. Ancak derse katıldığı zamanlarda gayet etkili cümleler kuruyor, söz alma nizamını bozmuyor ve hatta bazen “Öğretmenim!” diye dikkat çekerek katılım düzeyini arttırmaya çalışıyordu. Ö11 özellikle Güneş Sistemi ve Ötesi ile ebeveynlerinin bir arada bulunduğu dönemde öğrendiği ve Fen Bilimleri öğretim programının güncellenmesi ile tekrar karşılaştığı Canlılarda Üreme-Büyüme-Gelişme ünitelerinde etkin katılım göstermişti. Öyle ki tohumun çimlenmesini ile ilgili bir sunum hazırlayarak bunu

sınıfla paylaşmıştı. Üstelik bu çalışmayı yapma fikri tamamen kendisine aitti. Öte yandan Ö11 laboratuvar etkinliklerine aynı ilgi ve isteklilikle katılım göstermiyordu. Tam aksine Ö12 ise laboratuvar çalışmalarında malzemeye dokunma ve görev almada istekliydi. Bazı durumlarda bu isteğini baskın bir şekilde sözlü ya da devinimsel olarak ortaya koyarak arkadaşlarının arasından sıyrılmaya çalışıyordu. Ö12 proje ve etkinliklere katılımda ne kadar istekli görünse de sorumluluklarını yerine getirme konusunda o kadar tutarlı davranmıyordu. Bu tutumu arkadaşlarının ders katılımlarına da zarar veriyordu. Örneğin; grup çalışmasında grubun bitmek üzere olan çalışmasını bir anlık sinir krizi ile bozması arkadaşlarının çabalarını sonuçsuz bırakmıştı. Ö12 gönüllü katıldığı proje ve grup çalışmalarında da yeteri kadar

katılımcı davranmamış ve sorumluluklarını aksatmıştı. Aynı tutarsızlığı söz alma davranışında da sergiliyordu. Ne söyleyeceğini bilmese de tamamen konuşma arzusu ile söz alma eylemini reflekse dönüştürmüştü. Çünkü bu davranışı birkaç kez görmezden gelindiğinde dersle ilgisini kesip sıra arkadaşı ile sohbete başlıyordu. Ö11 de benzer şekilde grup çalışmalarında pasif davranmakta, görev paylaşımındaki sorumluluklarını yerine getirmemekteydi. Bu konuda herhangi bir mazeret belirtmemesi ve açık sözlülüğü ise tipik bir öğrenci davranışı değildi. Ö9 da Işık ünitesi için düzenlenen istasyon çalışmasında, istasyondaki materyalleri kullanmakta pasif davranmış ve yapan arkadaşlarını izlemeyi tercih etmişti. Çalışmada çekilen

fotoğraflarda da öğrencinin malzemeye dokunduğu görünmüyordu.

BAGÇ genellikle ders içi Fen öğrenim süreçlerine etkin katılım göstermek istemiyor;

çekingen ve pasif bir tutum sergiliyordu. Örneğin; FÖ1 Ö3’ün işlenecek konu öncesinde mutlaka kısa bir araştırma yaparak derste arkadaşları ile paylaşan bir öğrenci olduğunu belirtmişti. Ebeveynlerinin mahkeme sürecinin yaklaştığı süreçte Ö3 derslere artık katılım göstermiyordu. FÖ1 Ö3’ün o halini “Geçen gün derste konu ile ilgili hiçbir düşüncesi yoktu.

Ders boyunca hiç sesi çıkmadı.” diye tarif etmiş ve kendisine yöneltilen sorulara yaklaşımının

“Konuşalım, bir an önce bitsin.” edasında olduğunu söylemişti. FÖ2, Ö5 ve Ö6 için yaptığı

değerlendirmede “Bu çocuklar pasifler, ben söz vermediğim takdirde konuşmuyorlar.”

demişti. Ayrıca Fen öğrenmelerinde bir sıkıntı olmadığını düşündüğü Ö6’nın derse katılımda yeteri kadar ilgili olmadığını ve çekingen davrandığını belirtmişti. FÖ2 Ö7’nin aile bütünlüğü devam ettiği dönemlerde okuduğu dergi, izlediği belgesellerden konularla ilgili kısımları ders esnasında paylaştığını söylemişti. Ancak FÖ2 ebeveynlik durumunun değiştiği süreçte Ö7’nin sınıf içindeki halini “Kullandığı ilaçlardan olabilir, daha durağan ve hareketsiz.” şeklinde tarif etmişti. Ö8 genellikle sınıfın arka sıralarında oturur; kitap okur, bazen Matematik dersine çalışır ya da arkadaşları ile konuşurdu. Ender olarak Fen dersine katılım gösterirdi. Bu ender katılımı özellikle kazanıma dair soru ve örnekleri incelerken gösteriyordu. Böyle zamanlarda soruları inceleyerek cevap vermeye çalışırdı. Ö9 Fen derslerinde parmak kaldırmaktan imtina ederdi. Çok fazla içine dönük ve çekingendi. Ders içi etkinliklerde de katılımcı

davranmıyordu. Öyle ki üç yıllık eğitim-öğretim süresince Ö9’un Fen öğrenim süreçlerine gönüllü katılımına şahit olmamıştım. Şaşırtıcı olan ise verdiğim bir görev olmadığı halde derslerin uzaktan yürütüldüğü zamanlarda Ö9’un bunları kendi isteğimle yaptım, kendime bunları ödev verdim ve ben ödevlerimi yaptım gibi ifadelerle yaptıklarını fotoğraf olarak paylaşması olmuştu. Bu davranış, öğrencinin sınıf ortamında kendini ifade etmekten çekindiğini ve derse katılım göstermede sıkıntı yaşadığını düşündürmüştü. Ebeveynlerinin mahkeme sürecine yakın Ö13’ün ağzını bıçak açmıyordu. Dikkatini toparlayamayan öğrenci düşünsel ve zihinsel faaliyetler açısından da Fen öğrenim süreçlerinden çok uzaktı. Bu sebeple süreçte Fen derslerine neredeyse hiç etkin bir katılım göstermemişti. Böyle

zamanlarda genellikle sırasının üzerindeki eşyaları ile oyalanır, defterine karalamalar yapar ya da kafasını sıraya koyardı.

5. Bölüm