• Sonuç bulunamadı

Alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel stil kavramı Witkin’in (Witkin, 1962, 1978) çalışmaları sonucunda ortaya çıkmıştır ve Werner’in (1948) organizma gelişim teorisinin temellerinden elde edilmiştir.

Alan bağımlı bireyler bilişsel aktivitelerde meşgul olurken daha bireyselleştirilmiş bir yaklaşımı alır ve ihtiyaçlarına göre bilgiyi yapılandırırlar. Bu öğrenciler bir kavramın kendileri için ne kadar kullanışlı olduğunu analiz etmeyi ve keşfetmeyi tercih ederler. Ayrıca, alan bağımsızlar bilgiyi kazanmada iyi derecede işlem yapıcıdırlar ve öğrenme ortamlarında rekabete katılırlar (Witkin ve diğ., 1977; Burwell, 1991; Abouserie ve diğ., 1992).

Witkin ve diğ. (1977), alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel stillerinin öğrenme/öğretme metotlarının farklı çeşitlerine yönelik bireylerin tercihlerinin etkilendiğini göstermektedirler. Alan bağımlı bireyler, grup olarak öğrenmeyi ve öğretmen gibi sık sık diğer bir kişi ile etkileşime girmeyi tercih ederken, alan bağımsız bireyler, daha bağımsız ve daha bireysel yaklaşımlar yönünde en iyi sonuca ulaşmaktadırlar. Aynı zamanda, alan bağımsız bireyler daha fazla kendini tanımlayıcı hedeflere ve daha içsel bir pekiştirece sahip iken, alan bağımlı bireyler daha fazla dışsal pekiştirece ve öğretmenler tarafından yapılandırılmış işlere ihtiyaç duymaktadırlar. Alan bağımsız bilişsel stiline sahip öğrenenler, kendi öğrenmelerini yapılandırmayı tercih ederken ve kendi sahip oldukları öğrenme stratejilerini geliştirmeyi severken, alan bağımlı öğrenenler, problem çözme stratejilerinde daha fazla yardıma ihtiyaç duyabilmektedirler.

Witkin ve diğ. (1977), alan bağımlı/bağımsız ile mesleki/akademik ilgiler arasındaki ilişkinin, alan bağımlı ya da alan bağımsız bilişsel stili ile ilişkilendirilmiş, kişisel vasıf ve bilişsel stili vurgulayan belirli bir çalışma alanı olduğuna inanmaktadırlar. Bu anlamda, alan bağımsız bireyler analiz ve yeniden yapılandırmadaki yetenekleri vurgulayan, kişiler arası ilişkiyi minimal miktarda gerektiren atmosfer içerisindeki alanlara (bilim, matematik, mühendislik, teknik alanlar vb.) karşı ilgi gösterirken, alan bağımlı bireyler analitik ve yapılandırmayı gerektiren becerilere ilişkin alanların yanı sıra, kişiler arası yönelimi vurgulayan alanlara (insan, sosyal bilimler, öğretmen eğitimi vb.) karşı ilgi göstermektedirler.

Alan bağımlı ve bağımsız öğrenenlerin özellikleri öğretimsel plan için önemli anlamlar taşımaktadır (Chinien ve Boutin, 1992, 1993). Alan bağımsız öğrenenler karmaşık bir bütünden hedef bilgiyi ayrıştırmada daha başarılıdır ve görsel araştırma görevleri üzerine daha doğru performans ile bilgiyi işleyebilirler, kendi yapıtaşını oluşturan kısımlar içindeki düşünceleri analiz edebilirler ve yeni konfigürasyonlar içindeki düşünceleri yeniden organize ederler (Davis, 1991; Goodenough ve Karp, 1961; Snowman ve Biehler, 2003). Bunun tam aksine, alan bağımlı öğrenenler küresel, gerçeklere dayalı olarak yönelimli ve kendi düşüncelerinde gelenekseldirler (Lambert, 1981; Tannenbaum, 1982).

Kiewra ve Frank (1986), alan bağımlı öğrencilerin pasif ve izleyici öğrenme yaklaşımına sahip olma eğiliminde olduklarını ifade etmektedir. Alan bağımsız öğrenciler analitik aktivitelerde daha iyi olma eğilimindedirler. Bu öğrenciler kompleks problemleri çözebilir, bilgiyi anımsayabilir, gerçekleri ayrıştırır ve konuyla ilgili olanı konu dışı olandan ayırt edebilir, bir öğeyi onun arka planından ayrı olarak algılayabilir, bilgiyi genellikle çabuk ve doğru kodlayabilir (Richardson ve Turner, 2000; Rickards ve diğ., 1997; Tinajero ve Paramo, 1998).

El-Banna (1987), öğrencilerin alan bağımlı ve alan bağımsız dereceleri ile onların kimya sınavında aldıkları puanlar arasında anlamlı pozitif bir ilişkinin olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda, farklı çalışma boşluğuna sahip olan tüm gruplarda alan bağımsız öğrencilerin alan bağımlı öğrencilerden daha iyi bir durum gösterdiğini bulmuştur. Ziane (1990), öğrencilerin başarısında esas rolü, alan bağımlılık durumunun oynadığını bulmuştur. Alan bağımsız fizik öğrencilerinin, fizik problemlerini çözmede alan bağımlı bilişsel stiline sahip olan öğrencilerden daha yüksek puan elde ettiklerini bulmuştur.

Al-Naeme (1991), alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel stilin çok önemli olduğunu ve kimya mini-proje laboratuvarı problem çözme işlemlerinde önemli bir rol oynayabildiğini belirtmektedir. Ayrıca, geleneksel kimya sınavlarında alan bağımsız öğrencilerin, alan bağımlı öğrencilerden daha iyi performans gösterdiklerini belirtmektedir. Alamolhodaei (1996), matematik alanında alan bağımlı/alan bağımsız bilişsel stillerinin hesap öğrenme ve problem çözmede bir etkiye sahip olduğunu belirtmektedir. Alan bağımsız öğrencilerin, alan bağımlı öğrencilerden daha iyi sonuç elde etmeye meyilli olduğunu bulmuştur. Diğer bir çalışmada Tinajero ve Paramo (1997), alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel stillerin akademik başarı ile ilişkisi olduğunu bulmuştur ve sonuçlar alan bağımsız kız ve erkeklerin, dikkate alınan tüm konularda alan bağımlılardan daha iyi olduğunu göstermektedir.

Weymer (2002), modüler teknoloji eğitiminde öğrencilerin performanslarını etkileyen faktörler ile ilgili bir çalışma yapmıştır. Çalışmasında alan bağımlı/bağımsız bilişsel stilini de bu faktörler arasına dâhil etmiştir. Sonuçta grup

saklı şekiller testi ile belirlediği alan bağımlı, alan orta ve alan bağımsız gruplar arasında modüler teknoloji eğitimindeki başarılarına yönelik anlamlı farklar olduğunu tespit etmiştir.

Jonassen ve Grabowski (1993), alan bağımlı ve alan bağımsız bilişsel stillerin karakteristik farklılıklarını şu şekilde karşılaştırmaktadır (bkz. Tablo 2.5).

Tablo 2.5: Alan Bağımlı/Bağımsız Bilişsel Stilin Karakteristik Farklılıkları

Alan Bağımlı Alan Bağımsız

Bütünsel Yapıyı kabul eder

Dışsal yönelimli Sosyal bilgiye karşı dikkatli

Çatışma çözücüler Sosyal ve girişken Bağlanma eğilimli

Toplumsal

Arkadaşlığa ihtiyaç duyar Alışılagelmiş, geleneksel Dikkati çeken özelliklerden etkilenir

Gerçeklere dayalı yönelimli İlişkisiz gerçekleri edinir Düşünceleri sunulduğu gibi kabul eder

Biçim/yapı tarafından etkilenir Diğerlerinin kararlarına bağlı olan

Diğerlerine karşı hassas Stresten etkilenir

Analitik Yapıyı İçsel yönelimli

Sosyal ipuçlarına karşı dikkatsiz Felsefi, bilişsel

Bireysel

Sosyal ilişkilerde mesafeli Kendine dönük İçine kapanık, ilgisiz

Deneysel

Kendi hipotezlerini üretir Kavramsal olarak yönelimli Kavramsal şemaya uymak için bilgi

edinir

Analiz yoluyla kavramları betimler Biçim/yapı tarafından daha az etkilenir

Başkalarına bağlı olmayan Sosyal gizli eğilimlere duyarsız

Benzer Belgeler