• Sonuç bulunamadı

2/351 NOLU BÂB MAHKEMESİ ŞERİYYE SİCİLİ METNİ TRANSKRİBİ

Halil Efendi-Zâde Hafîdi

Devletlü inâyetlü Mehmed Said Efendi hazretlerinin zamanlarında olan Bâb Mahkemesi'nin ikinci hüccet sicilidir.

Fî gurre-i Zilka‘de, sene [1]231 [23 Eylül 1816]

Kevâkibîzâde devletlü kerâmetlü efendimiz hazretlerinin Bâb Mahkemesi hüccet-i şer‘iyye sicilinin evvelki sicil mahfûzlarıdır.

[İç kapak] Saray-ı Atîk civârında Bakkal Mûsâ Ağa dükkânı, el-yevm manav fekki:

Fî 15 Za. Sene 1231 [7 Ekim 1816]

[1a] 1231-1232 seneleri i‘lâmât hücec-i istanbul Bâb-ı Niyâbet. [1b] Devletlü,

inâyetlü atûfetlü Halil Efendi-zâde hafîdi Mehmed Said Efendi'nin Bâb Mahkemesi'nde Nâ’ibü'ş-şer‘ olan faziletlü el-Hâc Ali Efendi'nin hüccet-i sicilidir.

Yâ Fettâh Bi'smi'llâhi'r-rahmâni'r-rahîm Yâ Razzâk Eşyâ mübâya‘ası

Mahmiye-i İstanbul'da Kırk Çeşme kurbünde Sun‘ullah Efendi Mahallesi'nde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan Şerife Habibe bint-i Mehmed nam hatun, meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde validesi kezâlik zâtı mu‘arrafe bâ‘isetü'l-vesîka Şerife Emine ibnet-i es-Seyyid Mustafa nâm hatun mahzarıyla ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip eşyâ-yı memlûkemden bir rızâ’î şal ve biri nîm ve biri gocuk iki nâfe kürk ve biri basma ve biri çiçekli ve ikişer şalı cem‘an dört anteri ve bir hırka ve üç yorgan me‘a çârşab ve ucu hilâlî ve ucu bez cem‘an altı gömlek ve üç çârşab ve iki don ve üç havlu ve on yasdık ve dört minder ve iki çift mak‘ad ve bir şilte ve üç döşek ve üç baş yasdığı ve bir leğen me‘a ibrik ve bir kebîr leğen ve bir taba ve on sahan me‘a kapak ve bir ta‘am sinisi ve iki kadayif tepsisi ve iki şorba tası ve bir lenger ve iki tencereyi tarafeynden icab ve kabulü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile vâlidem mezbûre Şerife Emine

Hatun'a iki yüz kuruşa bey‘ ve temlîk ve yine yedimde emvâlim olan bir çift elmas başlı altun bilezik ve biri kabakar resminde ve biri gül resminde iki elmaşlı çiçek ve bir lâl yüzük ve bir çift zümrüd göbermi dahi vâlidem mezbûre Şerife Emine Hatun'a hibe-i sahîha-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve meclis-i hibede ittihâb ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabul eyledikten sonra semeni olan meblağ-ı mezkûr iki yüz kuruş mutâlebesinde müte‘allik-ı da‘vâdan vâlidem mezbûre Şerife Emine Hatun'un zimmetini kabulü hâvî ibrâ ve ıskât eyledim.

Fîmâ ba‘d eşyâ-yı muharrere-i mezkûre ve evânî-i nühâsiye vâlidem mezbûre Şerife Emine Hatun'un emvâl-i müşterâtı ve zikr olunan bilezik ve çiçek ve küpe dahi emvâl-i mevhûbesi ve hakk-ı sarfı olup benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmamışdır, dedikde gıbbe['t-tasdîk mâ-veka‘a bi't-taleb ketb olundu].

Fî gurre-i Zilka‘de sene [1]231 / [23 Eylül 1816]

Şuhûdü'l---hâl

İbrahim Odabaşı ,el-Muhzır Hasan Çelebi, el-Muhzır Mahmud Çelebi, el-Muhzır [2a] İdâne, vekâlet-i devriye, şekerci gediği rehni

Mahmiye-i İstanbul'da Ebu'l-feth Sultan Mehmed Han aleyhi'r-rahmetü ve'l-gufrân hazretleri Câmi-i Şerifi kurbünde Mimar Sinan Mahallesi'nde Kamerli Mescid civarında sâkine şekerci esnâfından Hüseyin usta bin Mehmed Ali nâm kimesne Meclis-i Şer‘-i şerîf- i enverde işbu bâ‘isü'l-vesîka mısır tüccârından Uzulî el-Hâc İbrahim Ağa bin Veliyüddin nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tam ve takrir-i ani'l-kelâm edip mahmiye-i mezbûrda Alaca Hamam kurbünde Çelebi oğlu Alâeddin Mahallesi'nde leblebici Sefâ’î karşısında kâ’in ma‘lûmü'l-hudûd bir bâb şekerci dükkânı derûnunda mevcûde beyne'l-esnâf gedik ta‘bîr olunur iki kazgan ve iki mermer taş ve yüz şişe ve elli billûr kâse ve bir Trabzonû dirhem ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin nısf-ı şâyi‘i benim yedimizde iştirâken ve şâyi‘an emvâlimiz olmağla hâlâ ben ber-vech-i muharrer mâlik olduğum nısf hisse-i şâyi‘a-i mezkûremi mezkûrun zikr-i âtî bana idâne edeceği meblağ mukābelesinde mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa yedine rehin vaz‘ ve teslim eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer irtihân ve teslim ve kabul eyledikden sonra mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa malından üçbin kuruş bana idâne ve teslim ben dahi istidâne ve kabz ve semeni târih-i kitâbdan üç sene tamâmına değin mü’eccel ve mev‘ûd ve yine mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa'nın malından ve yedinden bi-safka-i vâhide iştirâ ve kabz eylediğim iki marbic şal ve iki cilâlı saat semenlerinden dahi bin üç yüz elli kuruş ki ciheteyn-i mezkûreteynden cem‘an dört bin üç yüz elli kuruş

mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa'ya zimmetimde vâcibü'l-edâ ve lâzımü'l-kazâ sahîhan deynim oldukdan sonra mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûrede on nısf hisse-i şâyi‘a-i mezkûremi yine bana i‘âre ve teslim, ben dahi isti‘âre ve kabz etmemle ol vechile nısf âlât-ı muharrere-i mezkûre rehin olmak üzere yedimde âriyet olup lâkin benim içün ecel-i mezkûr hulûlünde edâ-i rehin birle fekk-i rehn müyesser olmaz ise nısf âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûreyi semen-i misliyle âhara bey‘e ve semeni kabza ve makbûzundan deynim olan meblağ-ı mecmû‘-ı mezkûr dört bin üç yüz elli kuruş alacağına takâsen ikrâr birle fazla kalır ise fazlasını bana teslim ve husûs-ı mezkûra mütevakkıf ol dahi umûrun küllîsine azeltüke fe-ente vekîlî mefhûmu üzere azl ve in‘izâlden masûn ve ikd-ı rehinde meşrûta vekâlet-i devriye-i sahiha-i şer‘iyye ile mezbûr el-Hâc İbrahim Ağa'yı vekîl ve nâ’ib-i menâb nasb ve ta‘yîn eyledim, dedikde ol dahi vekâlet-i mezbûreyi kabul ve merâsimini vaktinde kemâ yenbağî edâya ta‘ahhüd ve iltizâm etmeğin mâ-veka‘a bi't- taleb ketb olundu.

Fî 29 L. Sene [1]331

Şuhûdü'l---hâl

Sultan Mehmedli Halil Ağa Ayasofyalı el-Hâc Ömer Ağa Sarıkezli es-Seyyid Mehmed Usta Uzun Çarşılı Hasan Usta İsmail Usta Yiğitbaşı Halil Usta Kethudâ Hasan Ağa

İdâne şekerci gediği

Mahmiye-i İstanbul'da Ebu'l-feth Sultan Mehmed Hân aleyhi'r-rahmetü ve'l-gufrân hazretleri Cami-i Şerifi kurbünde Mimar Sinan Mahallesi'nde Kamerli Han Mescidi civârında sâkin şekirci esnâfından Mehmed Efendi ibn-i Osman nâm kimesne Meclis-i Şer‘-i şerîf-i enverde işbu bâ‘isü'l-vesîka parmaklıkçı Mustafa Ağa ibn-i Mustafa nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezbûrede Alaca Hamam kurbünde Çelebi oğlu Alâeddin Mahallesi'nde Leblebici Hanı karşısında kâ’in ma‘lûmü'l-hudûd bir bâb şekerci dükkânı derûnunda mevcûde beyne'l-esnâf gedik ta‘bîr olunur iki kazgan ve iki mermer taş ve yüz şişe ve elli billûr kâse ve bir tıraz ve me‘a dirhem vesâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin nısf-ı şâyi‘i âharın ve nısf-ı şâyi‘i benim yedimizde iştirâken ve şâyi‘an emvâlimiz olmağla hâlâ ben ber-vech-i muharrer mâlik olduğum nısf hisse-i şâyi‘a-i mezkûremi mezbûrun zikr-i âtî bana idâne edeceği meblağ mukābelesinde mezbûr Mustafa Ağa yedine rehin vaz‘ ve teslim eylediğimde ol dahi ber- vech-i muharrer irtihân ve tesellüm ve kabul eyledikden sonra mezbûr Mustafa Ağa malından iki bin guruş bana idâne ve teslim, ben dahi istidâne ve kabz ve semeni târih-i

kitâbda iki sene tamamına değin mü’eccel ve mev‘ûd yine mezkûreteynden min haysü'l- mecmû‘ iki bin altı yüz guruş mezbûr Mustafa Ağa'ya zimmetimde vâcibü'l-edâ ve lâzımü'l-kazâ [2b] sahîhan deynim oldukdan sonra mezbûr Mustafa Ağa âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûrede olan nısf hisse-i şâyi‘a-i mezkûreyi yine bana i‘âre ve teslim, ben dahi isti‘âre ve kabz etmemle ol vechile nısf âlât-ı lâzıme-i muharrere-i mezkûre rehin olmak üzere yedimde âriyetdir, dedikde gıbbe['t-tasdîkı'ş-şer‘î mâ-veka‘a bi't-taleb ketb olundu].

Fî 2 Za. Sene 1231.

Şuhûdü'l---hâl

Sultan Mehmedli Halil Ağa Uzun Çarşılı Hasan Usta Ayasofyalı el-Hâc Ömer Ağa İsmail Usta Sarıgezli es-Seyyid Mehmed Usta Yiğitbaşı Hâli Usta Kethüda Hasan Ağa ve gayruhum

Beş kıt‘a değirmen mübâya‘ası

Mahmiye-i İstanbul'da Dîvân Yolu'nda Süleyman Paşa Hanı civârında Asmalı Mescid Mahallesi'nde vâki‘ Ser-tabbâhîn-i hâssa esbak merhûm Hüseyin Efendi kayınvâlidesi Nefîse Kadın'ın menzilinde misâfir iken zikr-i âtî sağîrin babası ve velîsi ve min kabli'ş-şer‘ vasiyy-i mansûbu silâhşorân-ı hâssadan sâbıkan Geyve a‘yânı Ebû Bekir Ağa ibn-i el-Hâc Mehmed nâm kimesne zevce-i menkûhası olup zâtı Bezzazistânî Mehmed Tâhir Ağa ibn-i Abdullah ve Ömer Ağa ibn-i Halil nâm kimesneler tarifleriyle mu‘arrafe olan Şerife Nefise Hanım ibnet-i Abdurrahman ile kebîr oğulları es-Seyyid Mustafa Ağa hâzırân oldukları hâlde Meclis-i Şer‘-i şerîf-i enverde rikâb-ı hümâyûn solaklarından bâ‘isü hâze'l-kitâb es-Seyyid İbrahim Efendi ibn-i es-Seyyid el-Hâc Ebî Bekir mahzarında bi'l- vesâye ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip vilâyet-i Anadolu'da Hüdâvendigâr sancağında Gölpazar-ı Bursa kazâsı civârında Göynük Suyu'nda İğdeli Yaka nâm mahalde kâ’in bir sakf tahtında vâki‘ beş ocak, beş çift taş değirmenin kapu tarafında olan iki ocak iki çift taş değirmeni oğlum hâzır-ı mezbûr es-Seyyid Mustafa Ağa'nın ittisâlinde olan iki ocak iki çift taş değirmeni validesi zevcem hâzıra-i mezbûre Şerife Nesîbe Hanım'ın ve nihâyetinde vakıf değirmene muttasıl beşinci bir ocak bir çift taş değirmeni vasîsi olduğum oğlum es- Seyyid Mehmed Emin'in bâ-hüccet yedlerinde her biri müstakıllen mülkleri olmağla bu def‘a zevcem ve kebîr oğlum hâzırân-ı mezbûrân mâlikler oldukları zikr olunan ikişer ocak ikişer çift taş değirmenlerini bey‘ murad etmeleriyle ben dahi vasîsi olduğum sağîr-i merkûm es-Seyyid Mehmed Emin'in mâlik olduğu mârru'z-zikr bir ocak bir çift taş değirmeninin hâsılı harcına vefâ etmeyip bekāsı muzır olmağla değirmen-i mezkûr dahi

me‘an bey‘ u semeni istirbâh ve istiğlâl olunmak sağîr-i mezbûr hakkında evlâ ve enfa‘ olduğu zeyl-i sahifede muharrerü'l-esâmî Müslimîn ihbârlarıyla lede'ş-şer‘i'-lenver zâhir ve nümâyân olmağın ber-vech-i muharrer bey‘e kıbel-i şer‘den me’zûn olmamla beni bi'l- vesâye ve zevcem ve kebîr oğlum hâzırân-ı mezbûrân bi'l-asâle mârru'z-zikr değirmenler bi-cümleti't-tevâbi‘ ve'l-levâhık tarafeynden icab ve kabulü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile el-yevm semen-i misli idüği bi'l-ihbâr mütehakkık olan dört bin kuruşa mezbûr es-Seyyid İbrahim Efendi'ye bey‘ ve temlîk ve mahallinde zabt ve tasarrufa tarafımızdan bi'l-asâle ve bi'l-vesâye mezbûru taslît eylediğimizde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve kabul eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezkûr dört bin kuruşu müşterî-i mezbûr bize def‘ ve teslim, biz dahi yedinden bi'l-asâle ve bi'l-vesâye tamamen ve kâmilen ahz u kabz eyledik. Ba‘de'l-yevm mârru'l-beyân beş kıt‘a değirlenler cemî‘ müştemilâtıyla mezbûr es-Seyyid İbrahim Efendi'nin mülk-i müterâsı ve hakk-ı sarfı olup zevcem ve oğlum mezbûrûnun aslâ ve kat‘â alâka ve medhalleri kalmamışdır dedikde mukırr-ı mûmâileyh Ebû Bekir Ağa'yı cemî‘-i kelimât-ı meşrûhasında mezbûr es-Seyyid İbrahim Efendi ile hâzırân-ı mezbûrândan her biri tahkik ve tasdik ve hâzırân-ı mezbûrân ber-vech-i muharrer mebî‘lerini ikrâr ve i‘tirâf etmeleriyle mâ-huve'l-vâki‘ [bi'l-ibtiğâ sebt ve imlâ olundu].

Fî gurre-i Ra. Sene 1231.

Şuhûdü'l---hâl

Sâfî karyeli Osman Beşe Geyveli Ali Ağa Yağlıkçı es-Seyyid Osman Ağa ibn-i Süleyman Debbağ es-Seyyid Mehmed Şakir Ağa Kastamonu tüccârından Gayretli-zâde es-Seyyid Mehmed Ağa

Bezzaz Mehmed Şükrü Ağa Evliyâ-zâde tâbi‘i MehmedAğa ve gayruhum [3a] Muhâla‘a

Mahmiye-i İstanbul'da Eski Ali Paşa Mahallesi'nde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan Şerife Fatma ibnet-i es-Seyyid Mahmud nâm hatun meclis-i şer‘-i şerif-i enverde zevc-i muhâli‘i bâ‘isü'l-vesîka Câmeşûycı Ahmed Beşe ibn-i Hasan nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Ahmed Beşe yüz guruş mehr-i mu‘accel ve altmış beş kuruş mehr-i mü’eccel tesmiyeleriyle zevc-i dâhilim olup beynimizde hüsn-i mu‘âşeretimiz olmamağla mihreyn-i mezkûreyn cem‘an yüz altmış beş guruş ile nafaka iddet-i muayyene-i ma‘lûmem üzerlerine ve me’ûnet-i süknâm dahi kendi üzerlerime olmak üzere zevcim mezbûr Ahmed Beşe ile muhâla‘a-i sahîha-i şer‘iyye ile hal‘ olduğumda ol dahi ber-vech-i muharrer hal‘-i mezkûru ba‘de'l-kabul ancak hukûk-ı zevciyyete müte‘allika da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ ve ıskât ve her birimiz

ber-vech-i muharrer âharın ibrasını kabul eyledik dedikde gıbbe['t-tasdîkı'ş-şer‘î mâ-veka‘a bi't-taleb ketb olundu].

Fî 6 Za. Sene 1231.

Şuhûdü'l---hâl

el-Hâc Ali Çelebi, el-Muhzır Molla Emin, el-Muhzır Ömer Çelebi, el-Muhzır Salih Odabaşı, el-Muhzır Arapgir[li] Hüseyin, el-Muhzır İbrahim Odabaşı, el-Muhzır

Nafaka-i sağîrân

Mahmiye-i İstanbul hısn-ı ebvâbından Silivrikapusı dâhilinde İbrahim Paşa Mahallesi'nde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan işbu bâ‘isetü'l-vesîka Şerife Habibe bint-i Ahmed nâm hatun Meclis-i Şer‘-i şerîf-i enverde zevc-i sâbıkı es-Seyyid İsmail Ağa ibn-i İbrahim nâm kimesne mahzarında takrîr-i kelâm ve ta‘bîr-i ani'l-merâm edip mezbûrun firâşından hâsıllar ve benden mütevellidler ve bi-hakkı'l-hızâne hâlâ hacr ve terbiyemde olan sulbî oğulları altı yaşında es-Seyyid İbrahim ve dört yaşında es-Seyyid Ahmed nâm sağîrânın malları olmayıp nafaka ve kisveye ihtiyâcları olmağla sağîrân-ı mezbûrânın nafakaları içün babaları mezbûr es-Seyyid İsmail Ağa üzerine kıbel-i şer‘den kadr-i ma‘rûf meblağ karz ve takdir olunmak bi-istihsān matlûbumdur dedikde, gıbbe't- tasdîkı'ş-şer‘î hâkim-i mevki‘-i sadr-ı kitâb tûbâ lehû ve hüsn-i me’âb efendi hazretleri dahi sağîrân-ı mezbûrânın nafakaları içün babaları mezbûr es-Seyyid İsmail Ağa üzerine bi't- terâzî târih-i kitâbdan beherine kırk dörder akçeden ikisine cem‘an yevmî seksen sekizer akçe karz ve takdir buyurup meblağ-ı makrûz-ı mezkûru sağîrân-ı mezbûrânın nafaka ve kisve ve sâir levâzım-ı zarûriyyelerine harc ve sarfa ve lede'l-iktizâ istidâneye ve inde'z- zafer babaları mezbûr es-Seyyid İsmail Ağa üzerine rucû‘a vâlideleri ve hâdıneleri mezbûre Şerife Habîbe Hatun'a izin vermeğin, mâ-veka‘a [bi't-taleb ketb ve imlâ olundu].

Fî 3 Za. Sene 1231.

Şuhûdü'l---hâl el-Hâc Ali Çelebi, el-Muhzır Salih Odabaşı, el-Muhzır İbrahim Odabaşı, el-Muhzır

Muhâla‘a

Mahmiye-i İstanbul'da Karagümrük kurbünde Karabaş Mahallesi'nde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan Havvâ bint-i Mustafa nâm hatun, Meclis-i Şer‘-i şerîf-i

enverde zevc-i muhâli‘i bâ‘isü'l-vesîka Mehmed Tâhir Ağa ibn-i Ali nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tam ve takrir-i kelâm edip mezbûr Mehmed Tâhir Ağa zevc-i dâhilim olup beynimizde hüsn-i mu‘âşeretimiz olmamağla firkatinde mütekarrer ve ma‘kūdun aleyh olan elli bir guruş mehr-i mü’eccelim ve nafaka iddet-i muayyene-i ma‘lûmem üzerlerine ve me’ûnet-i süknâm dahi kendi üzerime olmak üzere zevcim mezbûr Mehmed Tahir Ağa ile muhâla‘a-i sahîha-i şer‘iyye ile hal‘ olduğumda ol dahi ber-vech-i muharrer hal‘-i mezkûru ba‘de'l-kabul hukûk-ı zevciyyete ve sâir cemî‘-i hukûk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i amm-i sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve ıskât ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabul eyledik dedikde gıbbe['t-tasdîkı'ş-şer‘î mâ-veka‘a bi't-taleb ketb olundu].

Şuhûdü'l---hâl

el-Hâc Ali Çelebi, el-Muhzır Salih Odabaşı, el-Muhzır Molla Emin, el-Muhzır İsmail Çelebi, el-Muhzır İbrahim Odabaşı, el-Muhzır

Nafaka-i sağîre

Mahmiye-i İstanbul'da Sultan Selim Hân aleyhi'r-rehmetü ve'l-gufrân hazretleri Câmi-i Şerîfi kurbünde ve Bağ-ı Yûnus Mahallesi'nde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan işbu bâ‘isetü'l-vesîka Halebli Ayşe bint-i el-Hâc Mehmed nâm hatun Meclis-i Şer‘-i şerîf-i enverde zevc-i sâbıkı Halebli tenbaküci el-Hâc İsa ibn-i el-Hâc Mehmed nâm kimesne mahzarında takrîr-i kelâm ve ta‘bîri ani'l-merâm edip mezbûrun firâşından hâsıl ve benden mütevellid ve bi-hakkın istisāne hâlâ mücerred terbiyemde olan beş yaşında sulbî oğlu Ali nâm sağîrin malı olmayup nafaka ve kisveye eşedd-i ihtiyâc ile muhtâc olmağla sağîr-i mezbûrun nafakası içün mezbûr el-Hâc isa üzerine kıbel-i şer‘den kadr-i ma‘rûf meblağ karz ve takdîr olunmak [3b] bi'l-hızâne matlûbumdur dedikde gıbbe't- tasdîkı'ş-şer‘î hâkim-i mevki‘-i sadr-ı kitâb tûbâ lehû ve hüsn-i me’âb efendi hazretleri dahi sağîr-i mezbûrun nafaka bahası içün babası mezbûr el-Hâc üzerine bi't-terâzî târih-i kitâbdan be-her yevm seksen sekizer akçe karz ve takdîr buyurup meblağ-ı makrûz-ı mezkûru sağîr-i mezbûrun nafaka ve kisve ve sâir levâzım-ı zarûriyyesine harc ve sarfa ve lede'l-iktizâ istidâneye ve inde'z-zafer babas ımezbur el-Hâc İsa üzerine rucû‘a vâlidesi ve hâzınesi mezbûre Ayşe Hatun'a izin vermeğin mâ-veka‘a [bi't-taleb ketb ve imlâ olundu].

Fî 7 Za. Sene 1231.

Şuhûdü'l---hâl Mahmud Çelebi, el-Muhzır Mehmed Emin Çelebi, el-Muhzır İbrahim Çelebi, el-Muhzır

Tütüncü mübâya‘ası

Mahmiye-i İstanbul hısn-ı ebvâbından Topkapu dâhilinde Bâyezid Ağa Mahallesi'nde sâkine iken işbu târihden on beş gün mukaddem fevt olan kahveci Bostânî Mun'ak oğlu Mustafa Ağa ibn-i Ahmed'in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Nâile bint- i Ömer nâm hatun ile li-ebeveyn kız karındaşı oğlu kahveci İbrahim İbiş Ağa ibn-i Hüseyin ve li-ebeveyn kız karındaşı kızları Hafîze bintü'l-mezbûr Hüseyin ve Şerife Âmine bint-i es-Seyyid İbrahim nâm hatunlara münhasıra ve tashih mes’elesi on altı sehimden olup sihâm-ı mezbûrenin dört sehmi zevcesi mezbûre Nâile Hatun'a ve altı sehmi kız karındaşı oğlu merkûm İbrahim İbiş Ağa'ya ve üçer sehmi kız karındaşı kızları mezbûretân Hafîze ve Şerife Âmine hatunlardan her birine isâbeti tahakkukundan sonra zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrafe olan mezbûrât Nâile ve Hafîze ve Şerife Âmine hatunlar Meclis-i Şer‘-i şerîf-i enverde bâ‘isü'l-vesîka mezbûr İbrahim İbiş Ağa mahzarında her birleri bi'l-verâse ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip mârru'l-beyân Topkapu Çarşusı'nda Ahmed Paşa-yı Veli Türbe-i sa‘âdetleri ile etmekçi furunu beynlerinde kâ’in maden kaleminde mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun ismine mukayyed şehriyye üç guruş kirâ-yı kadîmelü iki kepenk bir bâb tütüncü dükkânı derûnunda mevcûde beyne'l-harf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında ile'l-vefat müstakıllen yedinde emvâli olup ba‘de vefâtihî ber-mûceb-i tashîh-i mezkûr bizimle mezbûr İbrahim İbiş Ağa'ya mûris olmağla mezbûretân Hafîze ve Şerife Âmine hatunlar gedik-i mezkûrda ber-tashîh-i merkûm mâlikeler olduğumuz üçer sehimden altı sehim hisse-i şâyi‘amızı yüzer guruşdan iki yüzer guruşa ve zevce-i mezbûre Nâile Hatun: Ben dahi dört sehim hisse-i şâyi‘amı yüz elli guruşa tarafeynden icab ve kabulü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile vech-i meşrûh üzere mezbûr İbrahim İbiş Ağa'ya bey‘ ve temlîk ve teslim eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabul eyledikden sonra semenleri olan meblağayn-ı mezkûreyn cem‘an üç yüz elli guruş müşterî-i mezbûr İbrahim İbiş Ağa bize def‘ ve teslim biz dahi yedinden minvâl-i muharrer üzere tamâmen ve kâmilen ahz u kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnına ve bi'l- cümle gedik-i mezkûr hususuna müte‘allika âmme-i de‘âvîden tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i amm-i sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve ıskât ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabul eyledik. Fîmâ ba‘d mârru'l-beyân dükkân derûnunda

Benzer Belgeler