• Sonuç bulunamadı

2.4. HABER-AYRIMCILIK İLİŞKİSİ

2.4.1. Ayrımcılık Türleri

Ayrımcılık iki çeşit yolla yapılmaktadır.

192

1-

Doğrudan ayrımcılık

2- Dolaylı yoldan ayrımcılık

190Melek Göregenli, Ayrımcılığın Meşrulaştırılması, Medya ve Nefret Söylemi, Ed: Mahmut Çınar,

Hrant Dink Vakfı Yayınları, İstanbul, 2013, s. 39.

191İdil Işıl Gül ve Ulaş Karan, Ayrımcılık Yasağı Eğitim Rehberi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,

İstanbul, 2011, s. 54.

70

Toplumda bireye ait hakların eşitlik üzerinden verilmesi, kişilik haklarının bu

anlamda değerli kılınması, ayrımcılığı belirginleştiren özellikler arasındadır.

2.4.1.1 Doğrudan ayrımcılık

Bir kişi veya grup üzerinden insan hak ve özgürlüklerinin çiğnendiği ve bunların

vermiş olduğu haklardan yararlanılmadığı ya da bu hakları almada zorlukların

yaşandığı sınırlılıklar bütününe doğrudan ayrımcılık adı verilmektedir. Doğrudan

ayrımcılıkta bazı hususlar bulunmaktadır. Özellikle eşitlik içerisinde verilmeyen bir

olayın muhakkak incelenmesi gerekliliği vardır. Aynı veya ayrı konumlara sahip iki

bireyin karşılaştırılması yapılırken, konumlarının eşit olması gerekliliği ortaya

çıkmaktadır. Diğer bir hususta, ortaya konulan bir eşitliğin asıl amacının ne

olduğunun saptanmasıdır. Farklı bir muamelenin meşrulaştırılması dolayısıyla

inceleme gerektirecektir. Doğrudan ayrımcılığa örnek olarak, siyahi bir gencin

üniversitelere öğrenci olarak alınmaması verilebilir.

193

Yine bir başka örnek olarak

engelli olan bir kişinin farklı nedenler sunularak işe alınmaması gösterilebilir. Sık

rastlanılan bu durumların çoğaltılması mümkündür. Doğrudan ayrımcılığın genel

olarak amacı, ortada oluşabilecek herhangi bir farkın kaldırılmasına yönelik

yapılacak olan tutumlardır. Herkese eşit mesafede yaklaşılan bu görüşte sağlanacak

fayda önemlidir. Tüm bu ifadelerden yola çıkarak doğrudan ayrımcılık üç hususta

değerlendirilebilir. İlk olarak kişilerin aynı pozisyonda olma zorunluluğu, ikinci ve

üçüncü olarak ise, aynı muameleye tabi tutulması ve ortada bir farklılık varsa

sebeplerinin haklı bir nedene dayandırılarak verilmesidir.

194

2.4.1.2 Dolaylı yoldan ayrımcılık

Toplumda herkes tarafından aynı geçerliliğe sahip olan, fakat bazıları üzerinde

daha belirgin olumsuz etki yaratabilen tarafsızlık ilkesine ‘dolaylı ayrımcılık’

denilmektedir. Her ne kadar farklı bir muamele de olmuş olsa, bunların kişiler

üzerindeki etkisi farklılık gösterebilir. Dikkate alınması gereken durum, etkilerinin

çözümlenmesidir. Burada dolaylı ayrımcılığı doğrudan ayrımcılıktan ayıran temel

faktör, içinde barındırdığı ayrımcılık ilkesinin etkilerinin aynı muameleyi

oluşturmasını engellemesidir. Dolaylı ayrımcılıkta ortada tarafsız bir uygulamanın

veya kuralların bulunması gerekmektedir. Buna örnek olarak; polis alımlarında

gerçekleşen bazı kurallar verilebilir. Öyle ki giriş esnasında boy oranının min.1.75

cm olması zorunluluğu dolaylı bir yoldan ayrımcılığı göstermese de, kadınlar veya

193Gül ve Karan, a.g.e., s. 14.

194Gizem Tanay, Ayrımcılık Suçu, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2012, s. 43.

71

başka grup üzerinden farklı yaklaşıldığında bu değerlendirmeye alınmaktadır.

195

Dolaylı ayrımcılıktan söz edilebilmesi için belirtilecek hususlara uyulması

gerekmektedir.

1- Tarafsız bir uygulamanın bulunması gerekliliği.

2-

Bir inanca sahip olan ve bu inançların yanında engelli veya cinsel yönelime maruz

kalan kişilere uygulanması.

3-

Özel bir dezavantaj doğması.

4-

Kanıtlanabilir olmaması.

5-

Engelli kişiler için getirilen düzenlemeler ve oluşturulan mevzuatın 5.maddesindeki

ilkeleri yansıtmaması.

196

Dolaylı ayrımcılık kavramı, herkes için eşit olan durumlarda bir grup veya tekil kişi

üzerinden yapılan farklı muameleler şeklinde ele alınmaktadır.

Bununla birlikte insan hakları hukukuna göre ayrımcılık kavramı; dolaylı ve

doğrudan şekilde olmasının yanında taciz, mağdurlaştırma ve makul uyumlaştırma

yapmama da ayrımcılığın bir türü olarak kabul edilmektedir

197

.

2.4.1.3 Taciz

İnsan onuruna aykırı bir şekilde ele alınan taciz konusu AB’nin yönergeleri

çerçevesinde özel bir yere sahiptir. Ayrımcılık hususunda ele alınan taciz,

oluşturulan yönergeler tarafından şu şekilde kabul edilmektedir; “ırk veya etnik

köken, din veya inanç, yaş, engellilik ve cinsel yönelim gibi nedenlerden herhangi

birisiyle ilgili olarak bir kişinin onurunu zedelemek ve gözdağı veren, düşmanca,

aşağılayıcı, küçük düşürücü ya da saldırgan bir ortam yaratmak amacı veya etkisiyle

o kişi için istenmeyen bir fiil gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanan taciz kavramı,

uluslararası alanda düzenleme içerisine alınmıştır.

198

Tacizin bir saldırı niteliği

taşıması söz konusudur. Gerek davranışsal olarak insani değerlerin zedelenmesi,

gerekse filli saldırıların olması günümüzde sık rastlanan bir durumdur. Psikolojik

etkilerinin insanlar üzerindeki yoğunluğu ise son derece fazladır.

195Gül ve Karan, a.g.e., s. 15-16. 196Gülmez, a.g.e., s. 227. 197Tanay, a.g.e., s. 38.

72

2.4.1.4 Mağdurlaştırma

Bir kişinin temel hak ve özgürlüğü olan bazı konularda ayrımcılığa uğraması

sonucunda yapmış olduğu şikâyet ile farklı muamelelerin ortaya çıkması

durumudur.

199

Açık bir ifadeyle mağdur olma şekli.

2.4.1.5 Makul uyumlaştırma

Toplumda engelli olan vatandaşlar üzerinden, işveren veya işçi statüsünde diğer

insanların elde etmiş oldukları hakların aynı ölçüde olması gerekliliği sebebiyle,

ortada olan dezavantajlarının kaldırılması durumudur.

200

Makul uyumlaştırma

üzerinden verilecek örnekler oldukça fazladır. Özellikle engellilerin sosyal hayata

uyum sağlamaları ve sokaklarda daha rahat dolaşabilmeleri açısından, belediyeler

tarafından sağlanan yolların gereken koşullara uyması örnek olarak verilebilir. Aynı

şekilde çalışma koşullarının düzenlenmesi gibi durumlar da uyumlaştırma için birer

çözüm halindedir.

Benzer Belgeler