• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Rekabet Hukuku ve Şirket Birleşmeler

1.4 Şirket Birleşmelerinin Tarihsel Gelişim

1.4.4 Avrupa Birliği Rekabet Hukuku ve Şirket Birleşmeler

Avrupa Birliği Antlaşması ilkelerinde Topluluk Üyesi Devletlerin 'serbest rekabetin olduğu açık piyasa ekonomisi ilkesine uygun olarak yürütülen' bir ekonomik politika benimseyecekleri belirtilmektedir.

99 T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü, 2005 Yılı Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu, Mayıs 2006, s. 17.

100 Radikal Gazetesi, 23.01.2007.

101 T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü, ‘2005 Yılı Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Raporu’, Mayıs 2006, s. 17.

Topluluğun rekabet politikası, ortak pazarda etkin rekabeti savunmak ve geliştirmek şeklinde ifade edilen kesin bir hedef izler. Rekabet, piyasa ekonomisinin arz ve talebi içeren temel mekanizmasıdır. Satıcılar talebi karşılama çabasıyla piyasada mal veya hizmet sunarlar. Talep, gereksinme duyduğu ürünler için kalite ile fiyat arasındaki en iyi oranı arar. En etkin yanıt satıcılar arasında yarış sonucunda ortaya çıkar.

Böylece, rekabet herkesi bireysel olarak, talebi mümkün olan en iyi ölçüde karşılamak için kalite ile fiyat arasındaki bu dengeyi bulmanın yollarını aramaya yönlendirmektedir. Rekabet bu nedenle ürün ve hizmetlerin kalitesi ve fiyatı açısından tüketicilere mükemmellik düzeyini garanti etmenin basit ve etkin bir yolu durumuna gelmektedir. Rekabet aynı zamanda firmaları rekabet edebilirlik ve ekonomik etkinlik için çaba göstermeye de zorlamaktadır. Bu ise, Topluluğun endüstriyel ve ticari dokusunu pekiştirerek, belli başlı ortaklarının rekabetçiliğine göğüs germe ve Topluluk firmalarını dünya piyasalarında başarılı olabilecekleri bir konuma getirme yeteneğini kazandırmaktadır.102

Topluluğun rekabet politikası, ortak pazarda etkin rekabeti savunmak ve geliştirmek şeklinde ifade edilen kesin bir hedef izlemektedir.

Avrupa rekabet politikası, esas olarak Topluluğun AT Anlaşması'nda (81'den 90'a kadar olan Maddeler) yer alan yasal çerçevesine dayanmaktadır. Birleşme düzenlemesi olarak anılan Konsey düzenlemesi ile başka kurallar da öngörülmüştür. Rekabet politikası bu hukuk çerçevesini esas alarak dört temel eylem alanı üzerinde odaklanmıştır. Bu dört temel unsur aşağıda gösterilmiştir.

• Rekabeti kısıtlayan anlaşmaların ve egemen durumun haksız kullanımının ortadan kaldırılması. (örneğin, rakipler arasında fiyat tespit anlaşmaları)

• Firmalar arasında birleşmelerin kontrol edilmesi (örneğin, iki büyük grup arasında, piyasaya egemen olmalarına yol açacak bir birleşme)

• Tekelci ekonomik sektörlerin liberalleştirilmesi (örneğin, telekomünikasyon)

• Devlet yardımının izlenmesi (örneğin, canlanma olasılığı olmamasına rağmen zarar eden bir firmanın ticari faaliyetini sürdürmesi amacıyla tasarlanan Devlet yardımının yasaklanması)

Avrupa birliği, ‘Birleşme Yönergesi’ ile, kurumların yeniden yapılanma işlemleri arasında yer alan birleşmeler, bölünmeler, varlıkların transferi ve hisse değişimi ile ilgili olarak ortak sistem kurmayı amaçlayan düzenlemeler yapmıştır.

Yönergenin kapsamı içerisinde yer alan, yeniden yapılanma işlemlerinden biri olan birleşme, yönergede üç şekilde tanımlanmıştır. Birincisi, bir ya da daha fazla kurumun, hukuki varlıklarını sona erdirerek tasfiye olmaksızın tüm varlıklarını ve borçlarını var olan başka bir kuruma, o kurumun sermayesini temsil eden menkul kıymetler karşılığında devretmesi şeklinde olmaktadır. Uygulanabilmesi durumunda nominal değerin % 10’unu geçmeyecek oranda nakit ödeme de birleşme niteliğini ortadan kaldırmamaktadır. İkincisi, iki ya da daha fazla kurumun, tasfiye olmaksızın hukuki varlıklarını sona erdirerek, tüm varlık ve borçlarını kendilerinin şekillendirecekleri yeni bir kuruma, kurumun sermayesini temsil eden menkul kıymetler karşılığında devretmeleridir. Burada da, menkul kıymetlerin nominal değerinin ‘% 10’unu geçmemek üzere nakit ödeme birleşme niteliğini bozmamaktadır. Son birleşme biçimi ise, bir üye ülkedeki tali kurumun başka bir üye ülkedeki ana kuruma, tasfiyeye girmeksizin hukuki varlığını sona erdirerek tüm varlık ve borçlarını devretmesidir.103

Yönerge ile, devrolan kurumun devirden önce kendi ülkesinde uygulanabilir durumda olan, devir olunan varlıklara ilişkin amortisman ve zararların devralan ülke tarafından da uygulanabilmesi daha önce uygulanabilme koşuluna bağlanmıştır. Devralan kurum değer artışlarını, azalışlarını veya amortismanları, yukarıda ifade

103 Doğan Gökbel, Farklı Ülke Şirketleri Arasındaki Birleşmelerin Türk Hukukundaki Vergisel Sonuçlarının Avrupa Birliği ile Karşılaştırılması, Şirket Birleşmeleri, I. Baskı, İstanbul: Alfa

edildiği biçimden başka bir biçimde hesapladığı takdirde, vergilendirilmeme hakkından yararlanamaz.104

Yönerge 5’inci madde ile, üye ülkelere devralınan kurum tarafından kısmen veya tamamen vergiden muaf tutulmuş olan yedek akçeleri ve karşılıkların, yurtdışından elde edilenler hariç olmak üzere, devralınan kurumun ülkesinde yerleşik bulunan devralan kurumun muhasebesinde de vergiden muaf olarak ele alınabilmesi için gerekli olan önlemleri alma yükümlülüğü getirmiştir.105

Birleşme yönergesi ile sağlanan fayda, varlıkların gerçek değerleri ile vergi değerleri arasındaki fark nedeniyle ortaya çıkan sermaye kazancının vergilendirilmeyerek ileriki bir tarihe ertelenmesidir. 4 (1) maddesinin dar anlamı, üye ülkelerin yalnızca varlıkların güncel değerlemeden ortaya çıkan kazançlarının değil, aynı zamanda varlıkların maliyeti ile kurumlar vergisi için yapılan değerleme nedeniyle ortaya çıkacak fark için de vergi ertelemesi yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu görüş, yönergenin varlıkların vergi geçmişinin bir kurumdan diğerine tamamlanmasına izin veren amacı ile de uyumludur.106

Ortak para birimine geçişle birlikte Avrupa Birliği Dünya’nın ikinci büyük ekonomik bölgesi haline gelmiştir. Ulusal paraların değişiminin gerekmediği daha büyük bir piyasa yaratılması tüketicileri olumlu etkilerken, şirketler arasındaki rekabeti artırmış ve birçok şirketi stratejik önlemler almaya zorlamıştır. Euro bölgesindeki şirketler piyasa payı açısından olduğu gibi üretim kalitesi, servis, şirket verimliliği açısından da geçmişe göre daha güçlü rekabetle karşı karşıya kalmışlardır. Bu koşullar bir yandan iflasları arttırırken bir yandan da şirket birleşmelerinin hızlanmasına zemin hazırlamıştır.107

104 Gökbel, a.g.m., s.43.

105 Gökbel, a.g.m., s.43 106 Gökbel, a.g.m., s.43

Avrupa Birliğinde birleşme organizasyonların stratejik hedefi değildir ama şirketlerin Avrupa kurum misyonu ve stratejilerini gerçekleştirmek için tanımlanan birçok alternatif arasından iyi çalışılmış bir programının bir sonucudur.108

Avrupa’daki birleşme hareketleri birkaç önemli gerçek çerçevesinde şekillenmektedir. Bunlardan birincisi, birlik bünyesinde birleşme hareketleri giderek artış göstermektedir. Bir diğeri, bu artışın, birleşmenin tüm çeşitlerinde yaşanmasıdır. Özellikle sınır ötesi birleşmelerde oransal bir yükseliş göze çarpmaktadır. Üçüncü unsur, sınır ötesi birleşmelerin daha çok coğrafi bakımdan birbirine yakın olan ülkeler arasında yapılıyor olmasıdır.109

Avrupa’da yapılan birleşmeler şirketlere birçok avantajlar sağlamaktadır:110

• Başarılı ürünlere ve tanınan bir markaya sahip belirli bir kimliği olan Avrupa şirketi olma.

• Yeni Avrupa dağıtım sistemi. (özellikle Fransa ve Almanya gibi ülkelerde satış gücü gibi sağlam bir altyapıya sahip olmanın önemi)

• Şirketin ulusal sınırlarda ürünlerini satmakta etkili olmak zorunda olduğu Avrupa pazarında üretim kolaylığı.

• Hem ulusal coğrafyada hem de ürün kategorisi bazında yeni müşteriler.

• Belli Avrupa pazarlarına girmek ve hizmet etmekte yeni teknolojilerden faydalanmak.

108 Turan, Yılmaz, a.g.m., s. 94.

109 Bishop, M. & Kay J., Eurepean Mergers and Merger Policy, Oxford University Pres, 1993,

s.3.’den Turan, Yılmaz, a.g.m., s. 95.

II. BÖLÜM

2 ŞİRKET BİRLEŞMELERİNE İLİŞKİN MEVZUAT ve ŞİRKET