• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Eğitim Programlarının Dayanağı

BÖLÜM 2. AVRUPA BİRLİĞİ EĞİTİM VE GENÇLİK POLİTİKASI

2.2. Avrupa Birliği Eğitim Programlarının Dayanağı

Avrupa Birliği’nin Eğitim Programlarının özü ilk olarak yukarıda bahsedilen tarihsel zenginlikten gelmektedir. Bu çeşitlilik, düşünsel zenginlik ve farklı toplumların, dünya için en iyiyi arama isteği, üst üste konulduğunda ciddi bir sistemi oluşturmaktadır. Aydınlanma ve Sanayileşme’nin ardından yaşanan Avrupa savaşları ve sonrasında izlenen toplumların, milletlerin tek bir bayrak altında hareket edebilmesi fikri Eğitim alanında birçok çalışmayı beraberinde getirir. Bu çalışmalar eğitim politikasının devamlılığını sağlayan ve ona özgün bir öz katmaktadır.

1992 yılında hayata geçen Avrupa Birliği Anlaşması (Maastricht) ile birlikte artık birlik için eğitim politikası resmi bir zemine oturmuştu. Bu anlaşmanın 126. ve 127. maddelerince Avrupa Birliği üye devletlerinin kendi eğitim ve meslek eğitimi konularında özerk kalması şartıyla, onlara tamamlayıcı, destekleyici bir görevle yardımcı olacaktır. 126. maddede birlik, üye devletlerin eğitim kuruluşlarının, dil ve kültür farklılığından doğan sorunlarına önem vermekle, üye devletler arasında işbirliğini desteklemekle, etkinlikleri desteklemek, eğitimin kalitesini geliştirmekle yükümlüdür. Üye devletlerin dillerini yaymak ve onları öğretmek, akademik çalışma sürelerinin ve diplomalarının uluslararası tanınmasını desteklemek, öğrenci ve akademisyen hareketliliğini desteklemek, eğitim kuruluşları arasında işbirliğini arttırmak, üye devletlerin eğitim sistemleri ile ilgili konularda bilgi ve deneyim alışverişlini sağlamak, sosyal konularda uzmanlaşan öğretim elemanlarının ve bu alanda eğitim gören gençlerin

değişimini özendirmek, uzaktan eğitimi geliştirmek Avrupa Birliği’nin görevleri arasındadır.

127. madde endüstriyel değişiklikler ve mesleki eğitim arasındaki uyumun kolaylaştırılması, mesleki ve iş hayatı içinde yeniden uyumu kolaylaştırma amaçlı mesleki eğitime katılımı kolaylaştırmak, tüm Avrupa çağında gençliğin, öğrencilerin ve akademisyenlerin değişimini ve hareketliliğini sağlamak, eğitim konusunda eğitim kurumları ve sektörler arası işbirliği faaliyetleri oluşturmak ve arttırmak şeklinde amaçlar belirtilmiştir.

Bu önemli iki madde dışında 1997 yılında imzalanan Amsterdam Anlaşması Eğitim Politikası açısından son derece önemlidir ve bu önemli anlaşmanın iki maddesi yani 149. ve 150. maddeleri Eğitim Politikası açısından değerlendirilmelidir. 149. madde’de; topluluğun eğitime katkısı, topluluk faaliyetlerinin amaçları, eğitimde işbirliği ve konseyin görevleri olmak üzere dört alt başlık bulunur. Topluluğun eğitime katkısı, üye devletlerarası işbirliği ve eğitimin niteliğinin arttırılması yoluyla mümkün olmaktadır. Topluluk faaliyetlerinin amaçları ise 149. maddeye göre 6 adettir. Bunlar; eğitimde Avrupa boyutu, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının dolaşımı ile diplomaların ve akademik sürelerin tanınması, eğitim kurumları arasında işbirliği, üye devletlerarası eğitim konusunda bilgi ve deneyim değişimi, gençlerin ve sosyo-öğretim eğitmenlerinin değişimi, uzaktan öğretimin geliştirilmesidir. Eğitimde işbirliği ise topluluk ve üye devletlerin, üçüncü ülkelerle, eğitim konusunda uzmanlaşmış uluslar arası örgütlerle ve özellikle Avrupa Konseyi ile olan işbirliği şeklinde ifade edilir. Konseyin görevleri de bu maddedeki hedeflerin gerçekleşmesi için teşvik edici faaliyetler belirlemek ve tavsiyelerde bulunmaktır (European Commission, 2002:10).

150. madde yine topluluğun mesleki eğitim politikası uygulaması, topluluk faaliyetlerinin amaçları, eğitimde işbirliği ve konseyin görevi olmak üzere dört alt başlığa ayrılmaktadır. Bu maddede, topluluk faaliyetlerin amaçları; sanayi değişimine uygun, temel ve sürekli mesleki eğitimin iyileştirilmesi, mesleki eğitime erişimi kolaylaştırmak, eğitmen, eğitim gören kişiler, özellikle gençliğin dolaşımının yaygınlaştırılması, eğitim ve mesleki eğitim birimleri ile işletmeler arasında işbirliği

sağlamak, üye devletlerarası bilgi ve deneyim değişimi sağlanması şeklinde özetlenmiştir. Eğitimde işbirliği ise 149. madde de olduğu gibi; topluluk ve üye devletlerin, üçüncü ülkelerle, eğitim konusunda uzmanlaşmış uluslar arası örgütlerle ve özellikle Avrupa Konseyi ile olan işbirliği şeklinde ifade edilir. Konseyin görevi, bu maddedeki belirtilen amaçların gerçekleşmesine katkıda bulunmak için önlemler almaktır (Topsakal, 2003: 75).

Avrupa Birliği eğitim politikasının geniş ve çok budaklı yapısnı kısaca özetlemek gerekirse:

“Sonuç olarak Avrupa Birliği’nin eğitim politikası en genel anlamda şu temel ilkelere dayandırılmaktadır: Tek bir Avrupa için eğitim, öğrenen toplum, yüksek kalitede eğitim, sürekli eğitim, eğitimde fırsat eşitliği, eğitimde ve mesleki yöneltmede işbirliği, karşılıklı deneyim paylaşımı, örgün eğitimde, açıklık ve işbirlikçi yöntemlerinin desteklenmesi, interaktif öğretim yöntemlerinin geliştirilmesi, okullarda öz değerlendirmeye dayalı yöntemin özendirilmesi, sürekli eğitim” (Gülcan, 2005: 41).

Bir diğer görüş ise;

“Eğitim bakanlarından oluşan Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi toplantılarında Antlaşmada yer alan boyutların açılımı şu alt başlıklar halinde verilebilir: Eğitim ve öğretim sistemlerinin amaçları/eğitim planlaması. Öğretmen ve öğrencilerin üye ülkeler arası dolaşımı, diplomaların tanınması, yabancı dil öğrenimi ve öğretimi. Okul eğitimi ve yükseköğretimde kalitenin geliştirilmesi. Eğitim programları: Socrates, Leonardo da Vinci, Youth for Europe, yaşam boyu öğrenme, eğitim ve öğrenim alanında eğitim teknolojisinin kullanımı, bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda öğretmenlerin eğitimi. İstihdam ve eğitim, eğitim ve öğretimde işbirliği. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık problemi. Okulda güvenlik, Avrupa Birliği vatandaşlığı eğitimi” (Topsakal, 2003: 76).

Bu iki değerli görüşe baktığımızda genel itibariyle hem Avrupa Birliği, hem de Avrupa Birliği eğitim programlarının anahtar kelimeleri verilmiştir. Bunlar, bundan sonra anlatılacak kısım için de ipuçlarıdır. Avrupa Birliği eğitim politikasından konuşurken, sosyal dışlanmayla mücadele, kadın-erkek eşitliği, okul öncesi eğitim ve şüphesiz eşitlik, adalet ve özgürlük gibi anahtar kelimelerini de asla unutmamak gerekmektedir.