• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği Ülkelerinde Çevirmenlerin Statüsü

3.1. BİR PROFESYONEL MESLEK OLARAK ÇEVİRMENLİK

3.1.6. Avrupa Birliği Ülkelerinde Çevirmenlerin Statüsü

Avrupa Birliği Komisyonu 2012 yılında “Avrupa Birliği Ülkelerinde Çevirmenlerin Statüsü” başlıklı bir rapor yayınlamıştır (Pym vd. , 2012). Raporda çevirmenlerin resmi mesleki sınıflandırmadaki yeri, eğitime ilişkin nitelikler ve kursların meslekteki yeri, çevirmen örgütlerinin rolü gibi konular ele alınmıştır. Ardından Almanya, İspanya, Slovenya gibi bazı ülkeler çevirmenlik açısından vaka örneği olarak ayrıntılarıyla incelenmiştir. Raporda ayrıca çevirmenliğin profesyonel meslek olup olmaması, çevirmen örgütlerinin değişen rolü, meslekteki kadın yoğunluğu, yarı zamanlı ve evden çalışmanın yaygın oluşu gibi çevirmenliğe dair sosyolojik konulara da yer verilmiştir. Ödeme oranları, ücret eşitliği, piyasada

60

çevirmenlerin durumu gibi ekonomik konular da raporda ayrıntılı yer bulmuştur. Politika seçeneklerine ilişkin bölümde çevirmenliğin piyasadaki konumu, olası müdahaleler, bir meta mı yoksa bir hizmet mi olduğu konusu tartışılmıştır.

Alan araştırmalarından elde edilen veriler, önemli sektörel farklılıklarla birlikte, Avrupa’daki çeviri alanının yaklaşık % 74 serbest (kendi adına) çalışan ve yaklaşık % 60 yarı zamanlı çalışandan oluştuğunu göstermektedir (Pym vd. , 2012: 3). Birçok büyük şirket çeviri taleplerini dış kaynaklardan sağladığı için, serbest çevirmenlerin oranı 90’lardan beri artmış olarak görünmektedir (Pym vd. , 2012: 88). Lagoudaki 2006 yılında 54 ülkeden 874 “çeviri uzmanını” araştırmış ve bu kişilerin % 74’ünün serbest çalışan olduğunu tespit etmiştir (akt. Pym vd. , 2012: 88). Yılmaz Gümüş 2012 yılında 125 çeviri bölümü mezunuyla bir alan araştırması yapmış ve “katılımcıların yaklaşık yarısının serbest çalışmayı birincil veya ikincil rolü olarak tanımladığını” ve mezunların yaklaşık %10’unun serbest çalışmayı, evde çeviri, dil eğitimi vermek, tercümanlık ya da araştırmayla birlikte ana rolü olarak belirtmiştir (akt. Pym vd. , 2012: 89).

Pym vd. (2012: 3) hazırladıkları raporda AB ülkelerinde çeviri alanında kadınların oranına da yer vermiştir. Kadınların genel oranı % 70 veya daha üzeri olarak tespit edilmiştir. Ülke bazında incelendiğinde de benzer rakamlar göze çarpmaktadır. Almanya’da 2011 yılında çevirmen ve tercümanların % 70’inin kadın olduğu belirtilmiştir. Kanada’da bu meslekte kadınların oranı % 70 civarındadır ve bu oran ilerideki yıllarda artış gösterecektir çünkü çeviri alanında yeni mezunların % 75 ile % 85’i kadındır. 2010 yılına ait istatistikler Norveç’te kadın çevirmen oranının %71 olduğunu göstermektedir. Kuzey Amerika’da 1140 tercümanla yapılan araştırmada kadın katılımcıların oranı % 76’dır. Portekiz’de kadın çevirmen oranı % 77 olarak tespit edilmiştir. Türkiye’de yaptığı araştırmada Gümüş (2012) çeviri bölümünden mezun olan katılımcıların %85’inin kadın olduğunu tespit etmiştir (akt. Pym vd. , 2012: 85). İspanya’da 2010 yılında yeminli çevirmen-tercümanların % 86’sının kadın olduğu bulunmuştur. Danimarka’da evde çalışan yetkili çevirmenlerin % 87’si kadındır. Tüm bu verilere dayanarak çevirmenliğin kadın ağırlıklı bir meslek olduğu söylenebilir.

61

Raporda çevirmenlerin statüsünü nesnel olarak değerlendirme konusundaki zorluklara da yer verilmiştir. Raporun yazarları çevirmenin statüsünün yaptığı çevirinin niteliğiyle ilgili olmadığını daha çok çevirmenin değerine ilişkin algı - insanların belirli bir çevirmenin ne yapabileceği ve bunu ne kadar iyi ya da ne kadar kötü yapacağına dair varsayımları- ile ilgili olduğu ifade etmektedir (Pym vd. , 2012: 3). Yazarlar bu durumu şu şekilde ifade etmiştir:

“İdeal bir dünyada tüm çevirmenlerin nesnel uzmanlığını test edebilir ve onları buna göre sıralayıp ödüllendirebilirdik. Ancak yaşadığımız dünyada çoğu işveren ve çeviri kullanıcısı çeşitli statü işaretlerine güvenmek zorunda. Belirli bir çevirmenin değerini belirlerken bunu bireysel, profesyonel bir grup olarak çevirmenlerin göreceli değeri hakkında varsayımda bulunurken de sosyal olarak yapıyorlar” (Pym vd. , 2012: 12).

Raporda Avrupa Birliği ülkelerinde çevirmen olarak çalışmak için gerekli vasıflar ele alınmıştır. Araştırma yapılan ülkelerin hiçbirinde “çevirmen” ya da

eşdeğer kavramları kullanmak için herhangi bir akademik vasfın -aslında herhangi

bir resmi vasfın- gerekmediği tespit edilmiştir (Pym vd. , 2012: 20). Raporun yazarları neredeyse herkesin “çevirmen” olarak adlandırılabildiğini ve teknik olarak genel “çevirmen” başlığının gerçekte korumasız olduğunu belirtmiştir. Çoğu durumda, çeviride bir üniversite derecesinin gerekli olduğu belirtilmektedir ancak daha derin bir araştırma bunun yasal anlamda bir durum olmadığını göstermektedir (Pym vd. , 2012: 22).

Avrupa Birliği ülkelerinde çevirmenlerin vergi sistemi ve sosyal güvenlik sistemindeki yerine ilişkin verilere yine aynı rapordan ulaşılabilmektedir. Çoğu katılımcı ulusal vergi sisteminde çevirmenler için özel bir kategorinin bulunmadığını bildirmiştir (Pym vd. , 2012: 19). Vakaların çoğunda, çevirmenler kendilerini ya ücretli çalışan genel kategorisinde ya da “kendi adına çalışanlar” kategorisinde listelemek zorunda kalmaktadır, ikinci grup telif ücreti (royal payment) alan çevirmenlerden oluşur (Pym vd. , 2012: 19). Çevirmenlerin vergi sisteminde ayrı bir kategori oluşturup oluşturmamaları durumu çeşitli sosyal güvenlik sistemleri içindeki statülerini de etkilemektedir. Birçok Avrupa Birliği ülkesinde, vergi sisteminde çevirmenler ayrı bir kategoride yer almadığı için sosyal güvenlikten yararlanırken de

62

herhangi bir imtiyazdan faydalanmaları, mesleki ihtiyaçlarına uygun bir destek almaları mümkün olmamaktadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi çoğu ülkede, isim ücreti alan çevirmenler vergide tüm serbest çalışanlarla birlikte, “kendi adına çalışan” kategorisinde yer almaktadır (Pym vd. , 2012: 19). Ancak bazı ülkelerde telif hakkına sahip çevirmenler (çoğunlukla yazın çevirmenleri) birtakım vergi yardımlarından faydalanabilmektedir. Örneğin Avusturya’da yazın çevirmenleri sağlık güvencesi desteğine hak kazanmıştır. Bu güvence Literar Mechana isimli, Avusturya telif sahipleri kurumu tarafından sağlanır. Bu kurum düşük gelirli telif sahiplerini destekleyen özel bir fona sahiptir.

3.2. ÇEVİRİ ETKİNLİĞİ: TARİHTE, İŞ YAŞAMINDA VE TOPLUMSAL