• Sonuç bulunamadı

Asur Koloni Döneminde Bölgede Ticaret ve Ulaşım

I. BÖLÜM

2.2. Asur Koloni Döneminde Bölgede Ticaret ve Ulaşım

Ticaret, iki taraf arasında ihtiyaç duyulan nesnelerin satılması ve satın alınması olarak tanımlanmaktadır. Ticaretin yapılabilmesi için bazı önşartların bulunması gereklidir. Bunlar:

 Bir nesneye gereksinim duyulması,  Malların temin edildiği yer,

 Onları elde etme özgürlüğü,

 Mal satışını yapan tüccarların bulunması,  Ticaret teşkilâtı,

 Malların bir yerden başka yere taşınması için yolların bulunması,  Anlaşmayı sağlayacak bir ortak dil ve para biriminin olması.74

71

Dinçol 1982, 26; Özgüç 1956, 29.

72Dinçol 1982, 5. 73Öz 2005, 29.

Mezopotamya uygarlığı halkları kendi bölgelerinde bulunmayan ham madde kaynağını Anadolu’dan temin etmek istemişler. Ticaretin Anadolu’ya girmesi yeni değildir. Nitekim obsidyen ticaretinin kökeni Neolitik Döneme kadar gitmektedir. Anadolu ham madde ( altın, gümüş, kereste vb.) bakımdan zengindir.

M.Ö. III. bin yılının son çeyreğinde komşu ülkelerle ham madde alışverişi olduğunu Alacahöyük’te bulunan kral mezarlardan anlaşılmaktadır. MÖ II. bin yılda Asurlu tüccarlar ağırlıklı olarak Orta Anadolu’nun çeşitli kentlerinde ticaret kolonisi kurmuşlardır.75 Asurlu tüccarlar önceleri Asur’a yakın bölgelerde ticaretle uğraşırken daha sonra ticaretleri Anadolu’ya kadar genişletmiştir. Asurlu tüccarlar Anadolu’da iki tür merkezlerde faaliyet göstermişlerdir. Birincisi: ırmak kenarında kayıkların yanaştığı “Pazar yeri, liman“ anlamına gelen karum, ikincisi ise daha küçük yerler olan wabartum’dur. Tüm faaliyet alanının merkezi karum Kaneš, yani Kültepe’dir. Karumların en büyüğü Kültepe/Kaneš olup ticaretin sistemli yürütülmesi için Kuzey Suriye’den Karadeniz ve Orta Anadolu’ya uzanan sayıları 40’ı bulan karum -

wabartumlar vardı.76 Bütün karum ve wabartum Kaniš’ten talimat almaktaydılar.77 Koloniler Anadolu içinde kralların onlara sağladıkları korumaya karşı, krallıklara mütevazı bir zenginlik sağlıyordu. Zamanla da yerli tüccarlara bağımlı hale getirmişlerdir.

Bu karum ve wabartumlar Mezopotamya ve Suriye’yi Anadolu bağlayan madenlerinin güneydeki kültürlere götüren tüccarların uğrak yerleriydi. Kültürler arası mal değişimi, kültürler arası ilişkiler bu şekilde etkileşim halindeydi. Ayrıca

karum ve wabartumlar hem konaklama hem de ürünlerini pazarlama yerleriydi. Bu

karumlardan biri olan Hattuš Kaneš’e yakınlığı ile dikkat çekmektedir.78

Bu karumlar sayesinde Anadolu’nun zengin madenlerinden kolayca yararlanıyorlardı. Tabi Anadolu’da siyasi birliğin olmamasından istifade ederek Anadolu’ya gelmiş ve ticaret için her şeyi uygun hale getirmişlerdi. Kurdukları ticaret merkezlerinde mallarını güvenli olarak satmışlardır. Anadolu’ya getirdikleri 75

Özgüç 2005, 5; Schachner 2014, 153.

76Albayrak 2003, 1; Dinçol 1982, 21; Sever 1995, 2. 77Sever 1995, 2.

lüks üretim malları karşılığında bolca ham maden götürmüşlerdir. Ticareti yapılan mallara şöyle bir bakacak olursak; Babil’den getirdikleri kumaş ve dokuma ürünleri, tekstillerin çeşitliliği günümüz modacılarını imrendirecek derecede fazla olduğu düşünülmektedir. Yükte hafif pahada ağır olan mallar tercih edilmekteydi. Kumaşlar Anadolu’da 3-4 kat daha pahalıya satılmasına rağmen onları güveden korumak ara ara havalandırmak gerekliydi. Üstelik kumaşlar kalaydan daha ucuz fiyattaydı. Ayrıca kumaşlar kervanlarda fazla yer kaplamaktaydı. Bu yüzden kumaşlar Anadolu’da kat kat fazlaya satılmaktaydı.79

Ticareti yapılan diğer mal ise Afganistan’dan getirilen kalay, İran Susa’dan getirilen lapizlazuli,80karnel taşı ve diğer lüks maddeleri eşek kervanlarıyla bu kadar uzak yoldan taşıyarak, Mezopotamya’dan aldıkları ziynet eşyası, kumaş gibi malları Anadolu’ya sevk ediyorlar, Asur’a da gümüş, altın, bakır (Diyarbakır Ergani’den götürülen) maden cevheri, keçi kılı vb. ham maddeleri taşımaktaydılar.81 Tüccarların Anadolu’yu fethetmek gibi bir amacı olamayıp, amaçları Anadolu’daki ham maddeyi ülkelerine götürmek olduğu anlaşılmıştır.

Tüccarların ticaretleri kadar önemli olan bir diğer husus ulaşımdı. Bu yüzden kurdukları yol ağları ile Anadolu’da ticaretlerini yapmışlardır. Coğrafyanın değişmeyen unsuru olan nehir yatakları hem tüccarların hem de orduların takip ettiği güzergâhlardır. Nehir yataklarını takip ederek tüccarların bu yol güzergâhlarını çizdikleri düşünülebilir. Tüccarlar ulaşımları sırasında su engeli olan yerleri, sığ yerleri geçebilmek ve dağlık arazilerde ulaşımı kolaylaştıracak güzergâhlar aramışlardır. Coğrafya, kimi zaman zorluk kimi zaman ise kolaylık sağlamıştır. Özellikle Anadolu gibi fiziki coğrafyası dağlık ve yüksek plato üzerinde bir arazi de yollarını devam etmek gerekliydi. Toros dağları gibi ya da Antitoroslar ve Amanos dağlarından geçilmesi gereken kilit yerler olduğu düşünülmektedir.82 Coğrafi araştırmalarda Asurluların Anadolu üzerindeki yolları Çukurova istikametinden birkaç yönde ilerlediği düşünülmektedir.83Bir başka görüş ise Dicle üzerindeki yolu 79Sir Gavaz 2014, 42; Ünal( yayın aşamasında)

80

Lacivert taşı Asur devletinin ticareti yasaklanan madendir. Detaylı bilgi için bkz.Şahin 2007, 27-28.

81Dinçol 1982, 22; Bayram 1993, 1; Akurgal 2001, 34-36; Kınal 1970, 4. 82Alkım 1959, 59; Gökçek 2004, 153;Şahin 2007, 36.

takip ederek Asur’dan yola çıkan kervanlar Cezire’yi aştıktan sonra Hahhum (Samsat?) yakınlarından botlarla Fırat nehrini geçip Hahhum’da konaklıyor, dinleniyor hazırlıkları yapılıp erzaklarını tedarik edip ve Zalpa üzerinden Anadolu’ya girmiş oldukları düşünülüyor.84

Res 4: Asur Ticaret Koloni Döneminde Kervanların Yol Güzergâhı, (Şahin 2013,750.)

Ticaretin merkezi olan Kayseri – Kültepe yani Kaniš olarak bilinen bu yer, geniş bir ovada kurulmuş ticaret güzergâhlarının merkeziydi. Askeri ve ticari yollar burada kesişmekteydi.85Güzergâhlar ve coğrafyanın verdiği unsurlar da bu yöndeydi. Asur’dan Ninive ve Balih Ubal Enbil’i geçtikten sonra Kargamış üzerinden şu yolları takip etmiş olmalıdırlar;

1- Samsat? (Hahhum ) yakınlarından Malatya üzerinden Kaniš’e uzanan yol

2- Kargamış’tan sonra kuzeybatıya doğru Niğde’ye gelip Kaniš’e uzanan yol

84Ünal (yayın aşamasında) 85Bahar 1987, 27.

takip ederek Asur’dan yola çıkan kervanlar Cezire’yi aştıktan sonra Hahhum (Samsat?) yakınlarından botlarla Fırat nehrini geçip Hahhum’da konaklıyor, dinleniyor hazırlıkları yapılıp erzaklarını tedarik edip ve Zalpa üzerinden Anadolu’ya girmiş oldukları düşünülüyor.84

Res 4: Asur Ticaret Koloni Döneminde Kervanların Yol Güzergâhı, (Şahin 2013,750.)

Ticaretin merkezi olan Kayseri – Kültepe yani Kaniš olarak bilinen bu yer, geniş bir ovada kurulmuş ticaret güzergâhlarının merkeziydi. Askeri ve ticari yollar burada kesişmekteydi.85Güzergâhlar ve coğrafyanın verdiği unsurlar da bu yöndeydi. Asur’dan Ninive ve Balih Ubal Enbil’i geçtikten sonra Kargamış üzerinden şu yolları takip etmiş olmalıdırlar;

1- Samsat? (Hahhum ) yakınlarından Malatya üzerinden Kaniš’e uzanan yol

2- Kargamış’tan sonra kuzeybatıya doğru Niğde’ye gelip Kaniš’e uzanan yol

84Ünal (yayın aşamasında) 85Bahar 1987, 27.

takip ederek Asur’dan yola çıkan kervanlar Cezire’yi aştıktan sonra Hahhum (Samsat?) yakınlarından botlarla Fırat nehrini geçip Hahhum’da konaklıyor, dinleniyor hazırlıkları yapılıp erzaklarını tedarik edip ve Zalpa üzerinden Anadolu’ya girmiş oldukları düşünülüyor.84

Res 4: Asur Ticaret Koloni Döneminde Kervanların Yol Güzergâhı, (Şahin 2013,750.)

Ticaretin merkezi olan Kayseri – Kültepe yani Kaniš olarak bilinen bu yer, geniş bir ovada kurulmuş ticaret güzergâhlarının merkeziydi. Askeri ve ticari yollar burada kesişmekteydi.85Güzergâhlar ve coğrafyanın verdiği unsurlar da bu yöndeydi. Asur’dan Ninive ve Balih Ubal Enbil’i geçtikten sonra Kargamış üzerinden şu yolları takip etmiş olmalıdırlar;

1- Samsat? (Hahhum ) yakınlarından Malatya üzerinden Kaniš’e uzanan yol

2- Kargamış’tan sonra kuzeybatıya doğru Niğde’ye gelip Kaniš’e uzanan yol

84Ünal (yayın aşamasında) 85Bahar 1987, 27.

3- Kargamış’tan sonra batıya Niğde’ye varmadan Tuz gölüne yakın bir yerden Kaniš’e giden yol.86

Daha az kullanılan bir yol ise Uršu üzerinden geçiyordu. Kervanlar

Timelkiya, Hurrama ve Šalahsuwa üzerinden Kaneš’e ulaşıyordu. Kervanlar Asur’a

dönerken ise Kaneš’ te toplanmış olan malları eşeklere yükleyip Asur’a taşıyorlardı.87

Kaneš’in kuzeydoğusunda Hattuš karumu, Anadolu içlerine ve Karadeniz’de Zalpa’ya giderken Hattuš’dan önemli bir geçiş noktasıdır. Günümüzde Boğazköy’den hareket ederek Yozgat- Boğazlıyan üzerinden Kültepe (124 km2) bir mesafededir. Yol güzergâhına Hitit Döneminde, Boğazköy- Kuşaklı- Çadır höyük – Alişar – Kültepe’dir. Hitit Döneminde Hattuşa – Huranašša- Zippalanda- Ankuwa- Kaneš güzergâhı Hitit krallarının kült gezilerinde kullanmış olduğu yollardır.88Yol güzergâhlarının çizildiği haritaya bakıldığında Kaneš’’ten sonra Ankuwa ve Hattuš şehrine ulaşılmaktadır. Hattuš şehrinden sonra ise Zalpa’ya geçiş ve Karadeniz’e uzanan güzergâhta bulunmaktaydı.

Nitekim bu yollar daha sonra da kullanılmıştır. Gorny’e göre; bu yollar Asur Ticaret Kolonileri döneminde ve daha sonra Hitit imparatorluk döneminde de kullanılmıştır. Bu yollar hem ticari hem siyasi güzergâh olmuştur.89

Anadolu’da gelişmiş bir yol ağ kuran Asur Ticaret Kolonileri zamanla ticaretlerini azalmışlardır. Bu kolonilerin ticari faaliyetleri bilinmeyen bir nedenden ötürü sona ermiştir. Mezopotamya’ya tamamen gitmedikleri bazı tüccarların Mezopotamya yerine daha iyi iklime sahip Kapadokya bölgesinde kalmışlardır. Öz’e göre ise Hititlerin güçlenmesi ve topraklarına genişletmeleri ve ticareti de elinde bulundurmak istemesi gibi sebeplerden Asurlu tüccarlar korkuya ve endişeye kapılıp ticaretlerini azalttıkları düşünmektedir.90

86Özgüç 2005, 24; Bayram 1993, 37 87

Şahin 2007, 36.

88Sir Gavaz 2012a, 130.

89Gorny 1999, 164; Sir Gavaz 2012a, 130. 90Öz 2005, 4.

Benzer Belgeler