• Sonuç bulunamadı

Hz. Peygamber ve Ebû Bekir devirlerinde daimî askerlik olmadığı için, askerlere de maaş bağlanması söz konusu değildi. Ancak askerler bir sefer sırasında ele geçen ganimetlerden, Kur’ân’da belirlendiği şekilde270 kendi paylarına düşen hisselerini alıyorlardı. Bu dönemlerde her asker kendi im-kanlarıyla savaşa katılıyordu. İmkanı olmayanlara ise gerekli silah, binek, el-bise ve yiyecekler devlet tarafından temin edilmeye çalışılıyor veya zenginler, bu türlü şeyleri temin edebilmeleri için doğrudan doğruya onlara zekatlarını ödüyorlar ya da infak ediyorlardı.271

Hz. Ömer zamanında düzenli ordu sistemine geçildiğinden askerler de diğer memurlar gibi maaşa bağlandılar. Devlet hazinesi (Beytülmal), gani-metlerin beşte biri, zekat, cizye, harac, öşür gelirleriyle zenginleşmiş olduğun-dan, görevlilere düzenli maaş verilmesinde zorluk olmamıştır. Kurulan genel divanla bütün devlet görevlilerine maaş ve halka kaydediliş derecelerine göre atâ tahsis edilirken, özel olarak ordu divanlarıyla da askerlere derecelerine göre maaş bağlandı.

Divanın kurulmasını anlatan İslam tarihi kaynaklarına göre Hz. Ömer as-kerlerin isimlerini defterlere kaydettirdi. Onlara İslam’a girmedeki öncelik, Hz. Peygamber’e yakınlık ve fetihlerdeki başarılarına göre şu şekilde yıllık atâ tahsis etti:

1- Bedir ehlinden olan her ferde 5.000 dirhem,

2- Bedir’den Hudeybiye’ye kadar müslüman olanlara 4.000, 3- Hudeybiye ile Ridde savaşları arasındakiler için 3.000, 4- Yermûk ile Kadisiye’de bulunanlara 2.000,

5- Yermûk ve Kadisiye’den sonrakiler için 1.000,

6- Bizzat bu iki savaşa katılmayıp refakat edenler için 200 ile 500 dirhem arasında değişen tahsisat bağlandı.272

270 Enfâl Sûresi, 41; Haşr Sûresi, 7-8.

271 Yeniçeri, Celâl, İslam’da Devlet Bütçesi, Şamil Yay., İstanbul 1984, 310.

272 Belâzurî, 657-659, 665; Taberî, II, 452; İbnu’l- Esir, II, 461.

Bu maaş ve tahsisatların çokluğunu ancak Hz. Ömer’in Ebû Bekir gibi hi-lafet maaşı olarak yıllık 6.000 dirhem273 aldığını göz önüne aldığımız zaman anlayabiliriz. Komutanlara verilen maaş 4.000 ile 5.000 arasında değişmek-teydi.274 Asker, komutan, halife maaşlarının birbirine yakın olmasından anlı-yoruz ki, Hz. Ömer ekonomik olarak da toplumsal barışı sağlamada çok önemli adımlar atmıştır.

Yermûk ve Kadisiye’den itibaren Halife Ömer askerlere maaş tahsis etmiş olduğundan, onları ticaret ve ziraat yapmaktan menetti. Böyle olunca asker-lerin aile fertasker-lerine de dereceasker-lerine göre 200 ile 1.000 dirhem arasında değişen senelik maaş bağlandı. O zamanki dirhemin en az frank275 kıymetinde oldu-ğunu düşünür ve askerlerin aile fertleri maaşlarını ortalama 500 dirhem alır-sak, aylık ortalama 42 frank verildiği ortaya çıkar. Bizans askerleri maaşları-nın yıllık 120-180 dirhem olduğu hatırlanırsa, bu miktarın İslam askerlerinin maaşlarının çeyreğine tekabül ettiğini görürüz.276

Bununla beraber Hz. Ömer’in askerlerin maaşlarını yükseltmek istediği zikredilir. O şöyle derdi: “Maaşları 4.000 dirhem olarak belirlemeye çalışaca-ğım. Binini aile fertlerine ayırır, binini yanına azık olarak alır, bini ile savaş hazırlığı yapar, bini ile de geçinir.”277 Maaşların yüksek olması hususunda Ebû Ubeyde Hz. Ömer’e şöyle demişti: “İstihdam ettiklerini fazla ücret ver-mek suretiyle zengin et ki, onları hıyanetten korumuş olasın.” Bunun üzerine Hz. Ömer: “Onlardan birini bir vazifeye tayin ettiğim vakit, bir daha muhtaç olmayacakları kadar ücret veriyorum.” dedi.278

Mevlana Şiblî, Hz. Ömer’in askerlerin maaşlarını artırdığını, hatta komu-tanların senelik maaşlarının 7.000’den 10.000’e çıktığını; ayrıca önceden ço-cuklara sütten kesildikten sonra maaş bağlanırken, daha sonraları doğdukları

273 Taberî, II, 453; İbnu’l-Esir, II, 389.

274 Avn, 282.

275 Fransa ve bazı Avrupa ve Afrika ülkelerinde kullanılan para ölçüsüdür.

276 Zeydan, I, 226-227; Avn, 282.

277 Taberî, II, 452; İbnu’l-Esir, II, 462.

278 Ebû Yusuf, 185-186.

günden itibaren maaş bağlandığını belirtir.279 Başarılı fetih siyasetinin netice-sinde devlet gelirlerinin artmasına paralel olarak bunun gerçekleşmesi nor-maldir.

Hizmet süresi ve hizmette başarı, terfi suretiyle maaşın artırılmasına esas tutuluyordu. Kadisiye’de yararlılık gösterenlerin yıllık maaşları 2.000 dir-hemden 2.500 dirheme yükseltildi. Nizamî maaşlardan başka, ganimetlerin önemli bir kısmı da askerlere rütbe ve hizmetlerine göre dağıtılıyordu. Niha-vend’de her süvariye 6.000 dirhem, Celûla’da 9.000 dirhem ve dokuz at veril-mişti.280 Tikrit zaferinden sonra süvarilere 3.000, piyadelere 1.000 dirhem; Me-dain’in fethinden sonra ise 60.000 civarındaki ordunun tümü süvarilerden meydana geldiği halde, her süvariye 12.000 dirhem dağıtıldı.281

Maaş ve tahsisatlar ayrı zamanlarda verilirdi. Maaş Muharrem ayının ba-şında, tahsisat ilkbaharda, bazı gelirler hasat mevsiminde dağıtılırdı. Maaşla-rın veriliş şekli şöyleydi:

Her kabile birliğinin “arîf ” denilen bir başı vardı. Maaşlar “ Ümerâu’l-A’şâr” adı verilen onbaşılara ödenir, bunlar aldıkları maaşları arîflere teslim ederler ve arîfler de askerlere dağıtırlardı. Her arîfe dağıtılmak üzere 100.000 dirhem emanet edilirdi. Kûfe ile Basra’da bulunan yüz arîf, her sene askerlere on milyon dirhem dağıtıyordu. Bütün bu dağıtımlar son derece dikkatle ya-pılıyordu. Bir defasında Ümerâu’l-A’şâr’ın hata etmesi üzerine Hz. Ömer, derhal Said b. İmran ve Meş’ale b. Nuaym gibi neseb alimlerini göndererek tahkikat yaptırmış ve herkesin hukukunu yeniden tesbit ettirmişti. Bu olay üzerine onbaşıların yerine, her yedi kişinin başına bir başkan tayin etmişti.282

279 Şiblî, II, 154.

280 İbnu’l-Esir, II, 477; Şiblî, Asr-ı Saadet, IV, 393.

281 Taberî, II, 466, 474; İbnu’l-Esir, II, 474.

282 Şiblî, II, 156.

D. Orduda Rütbe ve Üniformalar