• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE

2.2. Malatya Tarihi ve Müziğine Genel Bir Bakış

2.2.2. Arguvan’da Toplumsal Yapı

Arguvan sözlü halk türkülerinin yöresel söyleme biçimleri Arguvan’da konuşulan yöresel dil ile yakından ilişkilidir. Yörede konuşulan dil özelliklerine türkülerde de rastlamak mümkündür. Bu nedenle Arguvan yöresinde yaşamış toplulukların ve konuştukları dillerin Arguvan’da günümüzde konuşulan yöresel dile etkisi olabileceği düşünülebilir. Bu durum Arguvan bölgesinde yaşamış toplulukları ve bölgeye yapılan göçleri incelemek gereğini doğurur.

“Anadolu coğrafyası, tarihin birkaç ayrı döneminde yaşanan büyük ölçekli nüfus hareketleri sayesinde Türklere ve Türkçe’ye vatan olmuştur. Oğuz boylarının Anadolu’ya büyük kitleler halinde yerleşmeleri Selçuklu döneminde başlamış ve bu dönemde Türkçe, önce bu coğrafyanın önemli bir günlük iletişim dili haline gelmiş, ardından yaşanan bazı siyasi ve sosyal gelişmelerle de bu boyların ağız özelliklerinin etkisi altında gelişen bir yazı diline dönüşmüştür. Osmanlı döneminde yazı dili standartlaşmış, ancak bu dönemin iskan politikalarıyla Oğuz esaslı ve Oğuz dışı Türk boylarının büyük bir bölümü Anadolu’ya, hatta Anadolu dışındaki Osmanlı

topraklarına dağılmış, böylece boy ve soy esasına dayalı ağız alanlarının yerini karışık ağız alanları almıştır. Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları ile başlayan Kafkasya, Balkanlar ve diğer Osmanlı topraklarından Anadolu’ya yönelik göçler, yakın zamanlara kadar sürmüş ve bu göçlerle Anadolu’nun pek çok yerinde yeni ağız adacıkları ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet doneminde ise başta büyük şehirler olmak üzere, şehirlere olağan üstü bir nüfus yığılması olmuş ve ağız alanları, eğitimin yaygınlasmasının ve teknolojinin getirdiği yeni bazı vasıtaların da etkisiyle yeni bir biçimlenme dönemine girmiştir. Tarihi devirlere ait ağız alanlarının tespitinde de günümüz ağızlarıyla ilgili çalısmalarda da bu nüfus hareketlerinin dikkate alınması gerekmektedir.” (Özkan, 2008, s: 25)

Bu düşünceden hareketle tarihsel süreçte Arguvan ilçesinin bağlı olduğu Malatya ili bölgesi incelendiğinde karşımıza Danişmentliler, Gagauzlar, Urumlar, Halep Türkmenleri, Atmalılar, Avşarlar ve Baraklar çıkar. Ayrıca günümüzde Arguvan’da Alevi halkın yoğun olduğu görülür. Arguvan bölgesinde Alevi yaşayışın yoğun olması, Alevilerin bölge kültürüne dolayısıyla müziğine de etkileri olduğunu gösterebilir. Bunun en güzel örneği Bektaşilik felsefesi uyarınca genellikle dedelik ve âşıklık geleneği ile törenlerde çalıp söyledikleri müziklerdir ki bu müziklerin çok eskiye dayandıkları bilinmektedir. “Arguvan Alevileri, Alevi erenlerin ilk yurdu olan Beriyecik ve Urfa kökenlidir. Arguvan’daki yer adlarının büyük bir bölümü Urfa ve Berriyecik’teki kışlak-köylerin ve toplulukların adlarını taşımaktadır. Bunlara örnek olarak Küçek Hacılu, Karacalar, Sarular, Sarı-Damı, Yellü, Akviran, Haydarlu, Eymür, Avşar, Doyran, Evran (Ören), Bayındır gibi yerleri sayabiliriz. Arguvan köylerindeki kutsal balık gölleri de Urfa kökenlidir. …On altıncı yüzyılda Arguvan nahiyesi, Rum (başkenti Sivas) eyaletine bağlı Malatya liva6sının bir nahiyesiydi.”

(Aksüt, 2002, s: 228-229)

1560 Yılı Arguvan Köyü Vergi Nüfusu Ad Listesi’ne bakıldığında Haydar, Cafer, Veli, Himmet, Kulu, Ali Kulu, Hacı gibi geleneksel Alevi isimlerin çokluğu dikkat çekmektedir. Listedeki Türkçe isimler azınlıktadır. “Bayram Hoca, Aydın,

6 Sancak. Tugay. Tuğgeneral.

Aydoğmuş, Ulaş, Polad adları Türkmen beylerinin (özellikle Karakoyunlu7 beylerinin) adaşı olmaları yönüyle ilginçtir. (a.g.e, s: 232) Bu bilgiler Arguvan’daki Alevi yapının geçmişte de var olduğunu açıklayabilir. Ayrıca 1560 yılı kayıtlarının öncesi de düşünülürse, bölgedeki Alevi yapının günümüzde de var olması, Arguvan’ın kendi öz kültürünü korumuş olabileceğini de göstermektedir. Ayrıca bu düşünce Anadolu’da Hıristiyanlığı kabul eden Türklerin dillerini unutmaması örneğiyle desteklenebilir. Dr.

Hasan Basri KILIÇ (2006), “Arguvan, Türkçeler içinde belki de başka dillerden en az etkilenen bölgeyi oluşturmaktadır.” cümlesiyle Arguvan’ın dil yapısını koruduğunu ifade etmiştir. Dolayısıyla bu ifadeyle, bölgenin sözlü müziklerinde de kullanılan dil yapısının özünü koruduğu açıklanabilir. Ancak Türküye Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Gagauz Türkçesinin yöre dilini oluşturması ve dolayısıyla türkülerde kullanılması bölgenin köy tarihlerine bakılmasını, boylar, kabileler, aşiretler gibi toplulukların ve bununla birlikte yapılan göçlerin incelenmesini gerektirmektedir. İncelemede ayrıca, Osmanlı Türkçesinin Arapça ve Farsçadan çok fazla kelime almış olduğu da dikkate alınmalıdır. Bu inceleme sonucunda Arguvan dilinin oluşmasına etki eden toplulukların, kültürlerin incelenmesi, günümüzde de varlığını koruyan, Arguvan Türkçesi ve Arguvan Ağzı söyleyiş biçimlerinin oluşumunu açıklayabilir. “Arguvan Türkçesi, Türkiye Türkçesi içinde Azeri Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Gagauz Türkçesiyle beraber Türkçenin Oğuz gurubunda yer almaktadır.” (Kılıç, 2006, www.eymirkoyu.com) İfadesi de bölgede yaşamış olan Gagauz, Türkmen, Azeri, toplulukların ve bu toplulukların dil yapılarının incelenebileceğini göstermektedir. Bölgede yaşamış toplulukları ve dil yapılarını araştırmak, Arguvan yöresi sözlü halk müziklerinde yer alan yöresel söyleme özelliklerinin incelenmesi konusunun temelini teşkil etmektedir.

Malatya Arkeoloji Müzesinde araştırmacı olarak çalışan Hüseyin ŞAHİN (2009), Arguvan’ da günümüzde Türkler, Türkmenler, Aleviler ve Kürtler bulunduğunu, ayrıca 1560 Malatya Tahrir defterinde Ermenilerin kayıtlarda çok az olduğunu dikkat çekmiştir.

7 Karakoyunlular, XIV, yüzyılın ikinci yarısında, Van gölü kıyısındaki Erciş merkez olmak üzere kuzeyde Erzurum ve güneyde Musul'a kadar uzanan Doğu Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş bir Türkmen devletidir.

Arguvan köy tarihleri incelendiğinde köylere Elazığ, Kars, Diyarbakır, Tunceli, Sivas, Tokat, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman, Bingöl, Konya; Irak, İran, Kerkük, Horasan, Musul bölgelerinden göçler olduğu gözlemlenmektedir. Bu köy tarihlerinin bir kısmının söylentilerden oluştuğu dolayısıyla kesin bilgiler içermediği dikkate alındığında bu bilgilerden çıkarılacak sonuç: Arguvan bölgesine yapılan göçlerle beraber, bölgedeki Türk, Türkmen, Alevi, Kürt, Ermeni; Gagauz, Avşar, Atmalı, Barak etkisinden dolayı bu bölgenin geçmişte kozmopolit bir yapıya sahip olduğudur. Ancak Arguvan’a yakın bölgeler olan Kahramanmaraş, Elazığ, Sivas bölgeleri ve İran’ın kuzeydoğusuyla doğusunda yer alan bölgeyi kapsayan Horasan’dan yapılan göçler dikkat çekmektedir.

Arguvan bölgesi doğal olarak kendi sınırları içinde yani köyleri arasında da çokça göçler yaşamıştır. Arguvan İlçesi sınırına yakın olan bölgelerdeki göçlere bakıldığında ise, Arguvan köylerinin Arapgir ilçesinden fazlasıyla göç aldığı görülmektedir. “Arapgir, Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Bölümü'nde yer almaktadır. İlçenin kuzeyinde Kemaliye ve Divriği; güneyinde Arguvan ve Keban;

doğusunda Ağın ve Keban; batısında ise Arguvan ilçeleri olup 956 km² yüzölçümüne sahiptir.” (www.arapgir.gov.tr) Arguvan ilçesi ile Arapgir ilçesi arasındaki göç ilişkisinin nedeni, iki ilçenin arasındaki mesafenin yakın olması; etkisi ise Arguvan ve Arapgir’de kullanılan yöresel dilin birbirine benzer olması yönüyle açıklanabilir.

Arguvan köy tarihleri ayrıca bölgedeki Ermeni etkisini de sözel boyutta hissettirmektedir. Arguvan’daki Kuyudere Köyü’nün diğer ismi olan “Minayik”

Ermenice bir isim olup “küçük köy”, “yalnız köy” anlamına gelmektedir. Çermik Köyü’ndeki Çermik kelimesi Ermeniceden Türkçeye geçmiştir. Ermenice’ de “çerm”

“sıcak” demektir. Yine aynı dilde “çermug”, “ılıca” anlamındadır. Çayırlı Köyü’nün diğer adı olan “Arakel” adının Ermenilere özel bir ad olduğu bilinmektedir. Çayırlı (Arakel) Köyü’ndeki bir çok arazinin de Ermeni isimler taşıdığı bilinmektedir.

İsaköy’ü oluşturan toplulukların arasında Ermenilerin de bulunması bölgedeki Ermeni yaşayışına örnek teşkil etmektedir.

Benzer Belgeler