• Sonuç bulunamadı

Arap Baharıyla başlayan sürecin ilk dönemlerinde sürecin hangi ekonomik,

toplumsal ve siyasi sebeplerden kaynaklandığı yönünde yeterince durulsa da gelinen son noktada Arap Baharının sonuçları onu doğuran sebeplerin önüne geçmiş durumdadır.146 Ancak yine de konuyu kavrayabilmek adına Arap Baharını ortaya çıkaran sebeplere genel olarak değinilecek olursa, Arap coğrafyasındaki halkların büyük bölümünü ayaklanma ve protestolara iten faktörlerin temelde ekonomik nitelikli olduğu söylenebilir. Ekonomik faktörlerin halk hareketlerinde birincil rol

142 Abdullah Kıran, “Arap Baharı, Suriye ve Demokratik Dönüşüm Beklentileri”, Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 2014, s. 99

143 Ayşe Şebnem Tunç, “Mülteci Davranışı ve Toplumsal Etkileri: Türkiye’deki Suriyelilere İlişkin

Bir Değerlendirme”, Tesam Akademi Dergisi, 2015, s. 35

144 Halim Yılmaz, “Türkiye’de Suriyeli Mülteciler – İstanbul Örneği”, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, 2013, s. 6

145 Çelikkol, a.g.e., s. 142

146 Ahmet Hüsrev Çelik, “Buazizi’den Rabia’ya, Trablus’tan Şam’a Arap Baharının Sonuçları Üzerine

oynadığı ülkeler Tunus, Mısır, Libya, Cezayir, Ürdün, Suudi Arabistan ve Suriye olarak görülmektedir. Etnik, mezhepsel ve dini anlamda büyük oranda homojenliğe sahip olan bu ülkelerde sorunlar genelde ekonomik kaynaklı olmuştur. Esasında bu ülkelerde ekonomik sorunların hissedilmeye başlanması 2008 ekonomik krizi ile olmuştur. Bölgede var olan ekonomik sorunlar 2008 krizinin ardından iyice hissedilmeye başlanmıştır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da özellikle genç nüfus ekonomik problemlerden dolayı ülkede ayaklanma ve protesto gösterileri ile tepkilerini gündeme getirme yoluna gitmiştir.147 Başlangıç noktası olarak Tunus’ta bilgisayar mühendisi olan ancak iş bulamadığından dolayı sokaklarda sebze satan Muhammed Bouazizi’nin arabasına bir belediye personelinin el koyarak kendisini tokatlaması sonucu kameralar karşısında kendisini yakan Bouazizi Arap Baharının fitilini ateşlemiştir.148

Bununla beraber ekonomik etkenlerin yanında siyasi etkenlerin de Arap Baharının sebepleri arasında önemli rol oynadığı söylenebilir. Öyle ki, Arap coğrafyasında hüküm süren demokratik olmayan diktatörlük yönetimlerinin varlığı, aynı zamanda bireysel özgürlüklerin kısıtlı olması, kötü, baskıcı, usulsüz ve yozlaşmış yönetimlere karşı halk nezdinde gelişen tepki Arap Baharına sebep olan siyasi dinamikler arasında sayılabilir.149 Bunların yanında söz konusu ülkelerde gelir dağılımındaki dengesizlikler, yaygın fakirlik, yolsuzluklar, yönetimin babadan oğula geçmesi, halkın yönetimde söz sahibi olamaması gibi sebepler de yer almaktadır. Yine eğitimli gençler arasındaki yüksek işsizlik oranları bilhassa Tunus ve Mısır gibi ülkelerde büyük gerilimlere neden olmuştur.150 Kısacası Arap Baharının doğup

147 Erhan Ayaz, “Arap Baharı Sonrası Dönemde Avrupa Birliği’nin Orta Doğu ve Akdeniz

Politikalarının Geleceği ve Türkiye’nin Rolü”, Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:6, No:60, 2013, s. 62

148 Murat Aktaş, “Arap Ayaklanmaları ve Sosyal Medyanın Rolü”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 61, 2018, s. 200

149 Saadettin Paksoy, H. Mustafa Paksoy ve Erdal Alancıoğlu, “Küreselleşmenin Sosyo-Politik

Etkileri: Arap Baharı”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 46, 2013, s. 178

150 İsmet Göçer ve Sertan Çınar, “Arap Baharının Nedenleri, Uluslararası İlişkiler Boyutu ve

Türkiye’nin Dış Ticaret ve Turizm Gelirlerine Etkileri”, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari

yayılmasına neden olan en büyük etken demokrasiden uzak ve giderek diktatörlüğe kayan rejimlerin bulunmasıdır.151

Diğer yandan Arap Baharını ortaya çıkaran nedenler arasında gelir dağılımdaki adaletsizlikler, iltimas gibi konular da sayılabilmektedir. Esasında tek kelime ile ifade edilen bu kavramların her birinin arkasında milyonlarca insanın gündelik hayatını derinden etkileyen somut olayların yer aldığı ve bu kavramların altını doldurduğu bilinmektedir.152 Özellikle Arap Baharını yaşayan ülkelerin makroekonomik verileri incelendiğinde başta işsizlik olmak üzere enflasyon ve büyüme gibi alanlardaki durumlarının iç açıcı olmadığı söylenebilmektedir. Bilhassa bu ülkelerdeki işsizlik oranları gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında durumlarının esasında ne derece kötü olduğu ortaya çıkmaktadır.153 Kısacası Arap Baharını zamanının sadece bir bölümünde ortaya çıkan bir olgu olarak değil, aksine bir süreç olarak ele almak faydalı olacaktır. Bu sürecin en belirgin özelliği ise birbirlerini tamamlayan bir dizi olaydan ve olgudan meydana gelmesidir154

Görüldüğü üzere Ortadoğu’daki bu ülkeleri Arap Baharına götüren ve Arap baharının yayılmasına neden olan gerekçeler Arap halkının siyasi, toplumsal ve ekonomik anlamdaki olumsuzlukları değiştirme çabalarıdır. Bu değişimin amacı ise ülkeyi uzun süredir yöneten iktidarların değiştirilerek ülkedeki mevcut yolsuzluk, rüşvet gibi olumsuzlukları gidermek ve demokrasi, adalet, insan hakları vb. alanlardaki sorunları ortadan kaldırmaktır.155 Bu anlamda Arap Baharı, baskıcı ve otoriter yönetimlere karşı Arap Halkının demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi konularda bir başkaldırısı ve isyanı olarak görülmektedir. Bu süreçte söz konusu ülkelerde yönetim karşıtı protestolar, mitingler, gösteriler ve de iç çatışmalar meydana gelmiştir.156

151Mehmet Şahin ve Özge Uysal Şahin, “Arap Baharının Türkiye Ekonomisine Etkileri”, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Sayı: 23, 2014, a.g.e., s. 174

152 Ahmet Hüsrev Çelik, a.g.e., s. 36 153 Paksoy vd. a.g.e., s. 179

154 Harun Öztürkler, “Arap Baharının Ekonomik Analizi”, Akademik Ortadoğu Dergisi, Cilt: 8,

Sayı: 2, 2014, s. 11

155 Ahmet Hüsrev Çelik, a.g.e., s. 38 156Şahin ve Uysal a.g.e., ss. 172-173

Sonuç olarak özetlemek gerekirse Arap Baharına gidilen yolda başta ekonomik olmak üzere siyasi ve toplumsal olumsuzlukların giderilmesi düşüncesi yatmaktadır. Bu amaçların gerçekleştirilmesi için de ilk hedef uzun yıllar iktidarda kalan liderlerin değiştirilmesi olmuştur. Bu liderlerin değiştirilmek istenilmesindeki esas amaç ise yolsuzluk, rüşvet, gelir dağılımındaki adaletsizlik, insan hakları, refah, demokrasi gibi konularda mevcut olan olumsuzlukların ortadan kaldırılması düşüncesidir.157