• Sonuç bulunamadı

Araştırma yöntemi, bilimsel çalışmalarda incelemek için ele alınan herhangi bir konuda ‘neyin nasıl yapılacağı, uygulanacağı ve analiz edileceği’ ile ilgilidir (Erdoğan, 2013; 1). Bir bilim dalının ve ona ilişkin yapılacak her türlü girişimin bilimsel olarak nitelendirilmesi için kendine özgü bir yönteminin ve araştırma tekniğinin olması gerekmektedir. Belirli bir yöntem ve araştırma tekniği bağlamında bilimsel araştırmalarda, durum tespiti, değişkenler arası ilişkilerin deşifre edilmesi ve varsayım/hipotezlerin sınanması gibi yaklaşımlar çerçevesinde analizler yapılmaktadır. Elde edilen verilerin doğruluğu, güvenilirliği ve geçerliliği ancak uygun bir metodoloji çerçevesinde mümkündür.

Bu açıdan alan araştırması olarak sistematize edilen bu çalışma, metodolojik yönelimi kapsamında kantitatif ve kalitatif yöntemlere başvurularak incelemeye tabi tutulmuştur. Güvencesizliğin çok boyutlu oluşu, bireysel ve sosyal ilişkilerde farklı düzeylerde tespit edilebilir oluşu düşüncesinden hareketle, Tuzla Tersaneler Bölgesi gemi inşa işlerinde güvencesiz koşullarda çalışanların yaşantı dünyalarıyla ilişkili çeşitli saptamalara yer verilmiştir. Bu araştırmada, tersane çalışanları özelinde güvencesizliğin çalışma ortamı ve şartları, sosyal haklar, ücret vb. diğer değişkenler arası bağlantı noktaları plüralist bir yaklaşım ile ele alınmış ve bu bakımdan birden çok veri toplama tekniğine başvurulmuştur.

Araştırma uygulanmadan önce ön çalışma amaçlı Tuzla Tersaneler Bölgesi ve İçmeler mevkiinde bir dizi görüşme gerçekleştirilmiş ve çeşitli gözlemlerde bulunulmuştur. Anket uygulamasından önce pilot çalışma yapılmış ve anket formu bu doğrultuda yeniden düzenlenmiştir. Genel anlamda güvencesizlik olgusu kapsamına giren taşeron, gündelik, proje temelli çalışanlara oluşturulan anket formu uygulanmıştır. Tersane çalışanlarına ilişkin istatistiki veriler bağlamında bir profil oluşturulmaya ve çözümlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca yetkililerle ve çalışanlarla yapılan enformel görüşmeler yoluyla tersane çalışanlarının zihniyet dünyaları, güvencesizliğin çalışanların anlam dünyaları üzerindeki etkileri ve güvencesizlik durumunun tutum ve davranışlara yansıma biçimleri çerçevesinde iş hayatındaki ve toplumsal yaşamdaki yansıma şekilleri anlaşılmaya çalışılmıştır.

Bu çerçevede araştırmanın yöntemi, gerek ön çalışma ve uygulama sırasındaki gözlemler gerek anket uygulamasıyla elde edilen nicel veriler gerekse de tersanelerdeki firma yetkilileri ve çalışanlarla yapılan enformel görüşmeler bağlamında elde edilen nitel veriler ışığında şekillenmiştir.

2.2.1. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evrenini, İstanbul/Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki gemi inşa işlerinde istihdam edilen taşeron ve gündelik çalışanlar oluşturmaktadır. Tersane çalışanları arasında yaşanan güvencesizlikleri sorunsallaştıran ve çalışanlar üzerinde yarattığı anlam dünyalarını açıklığa kavuşturmayı amaçlayan araştırma, Tuzla Tersaneler Bölgesinde coğrafik olarak kümelenmiş gemi yapımı ve tersane işletmeleriyle sınırlandırılmıştır.

Türkiye’de gemi inşa faaliyetlerinin yarıdan fazlası İstanbul ve çevresinde gerçekleştirilmektedir. Özel sektöre bağlı tersaneler Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB)’na bağlı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü (TKYGM)’nden alınan güncel istatistiki verilere göre Tuzla Tersaneler Bölgesinde 27 tersane üretim faaliyetlerine devam etmektedir. Tuzla Tersaneler Bölgesi gemi inşa sektörü açısından mekânsal anlamda dünyada örneğine az rastlanır bir yapılanma şekline sahiptir. Gerek ana üretim yerleri olarak tersaneler, gerek etrafta kümelenen büyüklü küçüklü taşeron firmalar ve yan sanayi kolları gerekse de fason üretimin yapıldığı alanların yoğunlaşma tarzları kendine özgülükleri barındırmaktadır. Bu durum araştırmayı hedeflediğimiz konunun evreninin tayin edilmesinde kolaylıklar sağlamaktadır. Örneklem seçimi konusunda Tuzla Tersaneler Bölgesinde çalışan profilinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Tuzla’daki tersanelerde çalışan profili açısından daimi-taşeron çalışan ayrımı sık gözlemlenen bir kategoridir. Ayrıca gerek ön çalışma gerekse araştırmanın uygulanması sırasında rastlanabilen gündelik çalışanlar da bölgede üretim faaliyetlerine bil fiil katılmaktadır.

Bu çalışmada örneklem grubu özellikle Tuzla Tersaneler Bölgesinde gemi inşa faaliyeti ile uğraşan geçici ve güvencesiz çalışmaya muhatap olan taşeron ve gündelik çalışanlar arasından seçilen örneklem oranına göre belirlenmiştir. Bu açıdan resmi birimlerden alınan istihdam verileri örneklem seçiminde kolaylıklar sağlamaktadır.

Şekil 4. Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde Yer Alan Tersane ve İstihdam Sayıları

Kaynak: UDHB, TKYGM, GSVP, 10.01.2014.

UDHB’ye bağlı TKYGM’den alınan son verilere göre (Şekil 2.4.) Tuzla Tersaneler Bölgesinde daimi çalışanların sayısı 3117, taşeron çalışanların sayısı ise 4015 toplamda 7132 çalışan olarak tespit edilmiştir. Ancak akışkan bir işgücü piyasası nedeniyle tersane çalışanlarının sayısı sürekli değişebilmektedir. GİSBİR, TÜSİAD, DDK gibi kuruluşların yayınladıkları raporlarda, daha önceki yıllara ait verilerde de çalışan sayısında farklılıklar görülmektedir. Tuzla Tersaneler Bölgesindeki çalışan sirkülasyonun fazla ve hızlı oluşu, enformel ilişki temelli faaliyetlerin yoğunluğu çerçevesinde istatistiki verilere yansımayan rakamlar ve son dönemlerde sektörde yaşanan dalgalanmalar dolayısıyla artan belirsizlikler bu durumun ortaya çıkmasında etkilidir. Askeri ihalelerin yakın dönemde başlaması ile işgücü yoğunluğunun artacağı ve bu sayıda farklılaşmaların yeniden yaşanabileceği beklenen bir sonuçtur. Ancak araştırmanın yapıldığı dönem işgücü piyasasının çalışan sayısı açısından durgun olduğu bir döneme rastlamaktadır.

Tuzla Tersaneler Bölgesinde 4015 olan taşeron çalışan evreninde basit tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen 301 tersane çalışanı üzerine anket uygulaması yapılmıştır. Örneklem büyüklüğü belirlenirken araştırma evrenini temsil etmesi gerekmektedir. Bu bağlamda nicelik bakımından Sencer ve Sencer (1978: 488), örnek büyüklüğünün evren büyüklüğü ile ilişkisini kısaca şöyle ifade etmektedir: “Bir örneğin sayıca ana evrenin %5’inden daha küçük olması halinde evren büyüklüğü örnek büyüklüğü üzerinde, o da ancak sınırlı ölçülerde bir etkide bulunur.” Bu açıdan örneklem büyüklüğünün araştırmanın evrenini temsil yeteneğine sahip olduğu ve araştırmanın güvenilirliği ve geçerliliği açısından ideal bir oran olduğu söylenebilir.

2.2.2. Araştırmanın Zorlukları

İstanbul, Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde geçici ve güvencesiz olarak istihdam edilen taşeron ve gündelik çalışanlar üzerine odaklanan bu araştırmanın gerçekleştiği

TERSANE SAYISI 27

DAİMİ ÇALIŞAN 3117

TAŞERON ÇALIŞAN 4015

zaman dilimi, üretimin belli ölçülerde yavaşladığı bir döneme rastlamıştır. Araştırmanın Tuzla Tersaneler Bölgesinde gerek işveren ve yöneticiler gerekse de çalışanlar için önemli görülen, yeni iş ve üretim yaratma anlamına gelen askeri ihalelerin sonuçlanma aşamasına tekabül etmesi, yapılan görüşmelerde, anket formlarının uygulanması sırasında, öncesinde ve sonrasında bazı zorluklarla karşılaşılmasına yol açmıştır.

Anket uygulaması, çalışanların gittiği kahvehane/çay ocakları vb. yerlerde ve iş yerlerinde yoğunluklu bulunulan dinlenme alanlarında gerçekleştirilmiştir. Tuzla Tersaneler Bölgesi son dönemlerde adından sıkça söz ettirmesi (hem üretimde ve istihdamda sağladığı faydalar hem de ölümlü ya da yaralanmalı iş kazaları, protesto gösterileri) bağlamında özellikle çalışanlar arasında işini kaybedebilme riski gözle görülür bir tedirginlik yaratmaktadır. Bu durum bazı çalışanlar ile araştırma hakkında görüşme isteğinin geri çevrilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle çalışanlarla temas kurmada bazı zorluklar yaşanmıştır. Ancak araştırmanın bilimsel bir amaç taşıdığı ve ihtiyaç duyulanın sadece isim vb. hiçbir kayıt olmaksızın çalışanların düşünceleri olduğunun belirtilmesiyle uygun bir ortam sağlanmış ve anketler uygulanabilmiştir. Çalışanlar arasında okuma yazma bilmeyenlerin olması da bazı sıkıntılar doğurmasına rağmen, anketler bizzat araştırmacı tarafından uygulanarak sorun aşılmıştır. Anket formları örneklem sayısı dikkate alınarak daha fazla sayıda çalışana uygulanmıştır. Bazı anket formlarının geridönüşlerinde sıkıntı yaşanmıştır. Güvenilirliğinde şüpheye düşülen ve eksik doldurulan yaklaşık 25 anket formu değerlendirmeye alınmamıştır. Bazı çalışanlar anket formunun boş alanlarına düşüncelerini detaylı bir şekilde yazmış ve bu ifadeler çalışmamızın ilgili bölümlerinde değerlendirilmiştir. Araştırma ile ilgili olarak İstanbul/Tuzla Kaymakamlığı’ndan gerekli izinler alınmış ve ayrıca bölgede bulunan sendika ve tersane yetkilileriyle bir dizi görüşme de yapılmıştır.

2.2.3. Araştırma Verilerinin Analizi

Alandan elde edilen veriler SPSS (Statistical Packet for Social Sciences 16.0) programı kullanılarak analiz edilmiştir. Öncelikle basit dağılım tablolarına yer verilmiş ve anket uygulamaları çerçevesinde alandan toplanan verilerin genel dağılımları tespit edilmiştir. Tespit edilen veriler betimleyici tablolar halinde sunularak yorumlanmıştır. Basit dağılım tabloları yanı sıra değişkenler arası korelasyonları deşifre eden çapraz tablolara da yer verilerek analizler gerçekleştirilmiştir. Gerek tersane çalışanları gerekse

firma yetkilileriyle yapılan görüşmeler bağlamında elde edilen nitel veriler, dağılım tablolarını destekleyici şekilde değerlendirilmiştir.