• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın teorik kısmında yer alan algılanan istihdam edilebilirliğin öznel iyi olma haline etkisi ve öznel iyi olma halinin işten ayrılma niyetine etkisine yönelik önermelerin ampirik bazda çözümlenmesi amacıyla, alan araştırması yapılmış ve veriler anket yardımıyla toplanmıştır. Bu doğrultuda anket tekniği kullanılarak verilerin elde edilmesi amaçlanmıştır.

3.1.1. Araştırma Konusunun Amacı ve Önemi

Turizm; çalışan ile müşterinin birebir iletişim halinde olduğu sektörler arasındadır. Bu nedenle konaklama işletmelerinde hedeflenen başarının elde edilmesi bakımından, insan faktörü temel kaynaklar içerisinde gösterilmektedir. Çalışanın sırf mevcut istihdam olanaklarının yeterli olmayışı nedeniyle konaklama işletmesinde çalışmaya devam etmesi, müşteri memnuniyetini de olumsuz yönde etkileyecektir. Çeşitli belirsizlik durumlarından etkilenen çalışanların istihdam edilebilirlik algı düzeylerinin öznel iyi olma hallerine etkisi üzerinde durulması gereken bir konudur. Aynı zamanda çalışanın öznel iyi olma düzeyinin işten ayrılma niyetine etkisini tespit etmek, işten ayrılma eylemlerinin önlenmesi bakımından önemlidir.

72

İstihdam edilebilirlik algısı düşük olduğu için mevcut işletmesinde mutsuz şekilde çalışan işgörenin, hem iyi olma haline zarar verdiği hem de bu şekilde işletmesine yeterli faydayı sağlayamadığı yapılan çeşitli çalışmalarla ispatlanmıştır (örn. Berntson, Naswall ve Sverke, 2010: 224; De Cuyper, Heijden ve De Witte, 2011: 1495; Otluoğlu, 2014: 36). Aynı zamanda iyi olma düzeyi düşük olan çalışanın mevcut işletmesinde karşılaştığı sorunlarla baş edebilecek psikolojik güce sahip olmadığı ve bu durumun işten ayrılma niyetine sebep olduğu çeşitli araştırmalar doğrultusunda gözlenmiştir. Nitekim çalışan devir hızı yüksek olan bir işletmede müşteri memnuniyeti istenen düzeyde gerçekleşemez, maliyetler artar ve örgüt huzuru zedelenir (Meier ve Hicklin, 2008: 587; Barak, Nissly ve Levin, 2001: 627; Bluedorn, 1982: 138). Ancak kimi araştırmacılar bu ilişkiyi reddetmiş ve iyi olma düzeyi düşük çalışanların işten ayrılma cesareti gösteremediklerini çalışmalarıyla savunmuşlardır. Dolayısıyla ideal işgören, işveren ve örgüt profili çizebilmek adına söz konusu ilişkilerin aydınlatılması önemlidir.

Algılanan istihdam edilebilirlik ve öznel iyi olma hali kavramları, ulusal yazında çok yer almamasına rağmen uluslararası yazında özellikle son yıllarda dikkat çekmeye başlamıştır; ancak yapılan çalışma sayısı oldukça azdır (örn. Kirves vd., 2011; Bogeaert vd., 2014). Algılanan istihdam edilebilirliğin çalışanın iyi olma haline etkisini inceleyen çalışma sayısı son derece az olmasına rağmen mevcuttur (örn. De Cuyper, Heijden ve De Witte, 2011). Ancak algılanan istihdam edilebilirliğin öznel iyi olma haline etkisini inceleyen çalışma mevcut değildir.

Algılanan istihdam edilebilirliğin öznel iyi olma haline etkisi ve öznel iyi olma halinin işten ayrılma niyetine etkisi uluslararası ve ulusal yazında çalışılmamış bir konudur. Dolayısıyla bu çalışma ile söz konusu kavramların hem ilgili yazında yeterli çalışma sayısına ulaşmasına katkıda bulunmak; hem de algılnanan istihdam edilebilirliğin çalışanın öznel iyi olma haline etkisini ve çalışanın öznel iyi olma halinin işten ayrılma niyetine etkisini ölçmek amaçlanmıştır. Ayrıca bu çalışmada insan ilişkilerinin son derece önemli olduğu konaklama işletmeleri hedef kitle olarak görülmüştür. Konaklama işletmesi çalışanlarına yönelik böyle bir çalışma yapılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Çünkü söz konusu çalışanların

73

psikolojik sağlıkları başta kendileri, işletmeleri ve turizm sektörü için son derece önemlidir.

Bu araştırmanın amacı, konaklama işletmelerinde çalışanların algılanan istihdam edilebilirlik düzeylerinin öznel iyi olma hallerine etkisini ve öznel iyi olma hallerinin işten ayrılma niyetlerine etkisini belirlemektir. Bu çalışmayla turizm sektörüne, sektör yöneticilerine ve sektörde önemli rol üstlenen çalışanlara katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

3.1.2. Araştırmanın Modeli ve Hipotezler

Araştırma sürecinde tespit edilen ilişkiler doğrultusunda araştırma modelinin (Şekil 3.1.) sınanmasında temel alınan araştırma problemleri (hipotezler) ortaya konmuştur. Anket tekniğinden faydalanılarak toplanan veriler Şekil 3.1.’de yer alan modele uygun şekilde geliştirilen hipotezlerin test edilmesinde kullanılmıştır.

H1 H4

H2 H5

H3 H6

Şekil 3.1. Araştırma Modeli

H1: Algılanan istihdam edilebilirlik, öznel iyi olma halinin alt boyutlarından olumsuz

duygu üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

H2: Algılanan istihdam edilebilirlik, öznel iyi olma halinin alt boyutlarından olumlu

duygu üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

Öznel İyi Olma Hali

Olumsuz Duygu Olumlu Duygu Yaşam Doyumu Algılanan İstihdam Edilebilirlik

74

H3: Algılanan istihdam edilebilirlik, öznel iyi olma halinin alt boyutlarından yaşam

doyumu üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

H4: Öznel iyi olma halinin alt boyutlarından olumsuz duygu, işten ayrılma niyeti

üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

H5: Öznel iyi olma halinin alt boyutlarından olumlu duygu, işten ayrılma niyeti

üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

H6: Öznel iyi olma halinin alt boyutlarından yaşam doyumu, işten ayrılma niyeti

üzerinde anlamlı etkiye sahiptir.

3.1.3. Araştırmanın Evreni ve Örneklem Büyüklüğü

Araştırmanın evrenini, Antalya ilinde faaliyet gösteren turizm işletme belgeli beş yıldızlı konaklama işletmelerinin çalışanları oluşturmaktadır. Aşağıda evren ve evrenin özelliklerinden kısaca bahsedilecektir. Araştırmanın geniş bir alanı teşkil etmesi ve tümüne ulaşmada yaşanabilecek zorluklar dikkate alındığında örneklem hesaplaması yoluna gidilmiştir. Bilimsel araştırmada araştırma verilerinin evrenin tamamına genellenmesini mümkün kılan bir örneklem hesaplama yönteminin tercih edilmesi doğru olacaktır (Altunışık vd., 2007: 123).

T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın (2015) verilerine göre, Türkiye’de turizm işletme belgeli beş yıldız statüsüne sahip 551 konaklama işletmesinin 290 tanesi Antalya’da bulunmaktadır. Bu durum araştırmanın bu ilde yapılmasını uygun kılmaktadır. Araştırma evreninin hesaplanması amacıyla, Antalya’da beş yıldızlı konaklama işletmelerindeki personel sayısını belirlemek amacıyla “Turizm Bakanlığı; Otelcilik ve Turizm Endüstrisinde İşgücü Araştırması’’ndan faydalanılmıştır. Bu araştırmaya göre, Türkiye’de beş yıldızlı konaklama işletmelerinde tüm departmanlar bazında yatak başına 0,59 personel düşmektedir (Turizm Bakanlığı, 1989; Akt. Ağaoğlu, 1992: 114). Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden (2014) elde edilen verilere göre, Antalya’da bulunan beş yıldızlı konaklama işletmelerinin toplam yatak kapasitesi 217.947 olarak hesaplanmıştır. Güncel olmayan verilerle birlikte 128.588 personelin bu konaklama işletmelerinde görev yaptığı düşünülmektedir. 100.000’in üzerinde bir evren için, ±0,05 örnekleme hatası oranıyla, 0,05 anlamlılık düzeyinde ve incelenen olayın gerçekleşme olasılığı

75

0,50 gerçekleşmeme olasılığı ise 0,50 olarak kabul edilirse ana kütle içerisinden en az 384 kişiye ulaşılması gerekmektedir.

Araştırma için örneklem büyüklüğünün Antalya’daki beş yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışan işgörenleri (evreni) temsil edebilmesi için “kolayda örnekleme” yaklaşımı kullanılmıştır. Nisan- Eylül 2017 tarihleri arasında Antalya’da faaliyet göstermekte olan beş ilçedeki (Merkez, Kundu, Belek, Kemer, Alanya) beş yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışan 429 işgörenden elde edilen anketler değerlendirilmiştir.

3.1.4. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları

Bu araştırma, Antalya İli’nde faaliyet gösteren turizm işletme belgesine sahip beş yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışanların istihdam algılarının, öznel iyi olma halleri ve işten ayrılma niyetlerine etkisini belirlemek için yapılmıştır. Araştırma, “yüksek sezon” olarak bilinen Haziran-Temmuz-Ağustos dönemleri ve öncesinde “düşük sezon” olarak bilinen Nisan-Mayıs 2017 tarihlerinde, Antalya (Merkez, Kundu Alanya, Belek Kemer) da bulunan beş yıldızlı konaklama işletmesi çalışanlarına uygulanmıştır. Antalya ili dışındaki konaklama işletmeleri kapsam dışında bırakılmıştır. Araştırmanın yapıldığı tarihlerin seçilmesinde, yüksek doluluk oranlarının olduğu yaz ayları ile doluluk oranlarının daha düşük olduğu ilkbahar ayları dikkate alınmıştır. Bu noktada, işletmelerin yüksek veya düşük doluluk oranına sahip olduğu dönemlerde farklı sonuçlar doğurabileceği düşünülmüştür. Araştırma, Antalya’da bulunan beş yıldızlı konaklama işletmelerindeki çalışanların görüşleriyle sınırlıdır.

3.1.5. Veri Toplama Aracı ve Yöntemi

Çalışmaya yönelik alan araştırmasında veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Anket iki sayfadan ve dört bölümden oluşmaktadır. Anket bölümlerinden biri katılımcıların kişisel bilgilerine yöneliktir. Bu bölümde katılımcıların demografik bilgileri (cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim seviyesi) ve mesleki niteliklerini (görev yapılan departman, sektörde ve işletmede çalışma süresi, aylık gelir ve turizm eğitimi alma durumu) ölçmek amacıyla dokuz maddeden oluşan sorular sorulmuştur. Söz konusu soruların hazırlanması safhasında, benzer

76

çalışmalarda yer alan soru türleri incelenmiş ve en uygun olanları ankete dahil edilmiştir.

Araştırmanın amacı doğrultusunda, Antalya’da faaliyet gösteren beş yıldızlı konaklama işletmesi çalışanlarının algılanan istihdam edilebilirlik düzeylerini ölçmek için Griffeth vd.,(2005) tarafından geliştirilen “The Employment Opportunity Index” ölçeği kullanılmıştır. Orijinal haliyle beş boyuttan oluşan ölçek Kinnunen vd., (2011) ve Bernston & Marklund (2007) tarafından iki boyut ve tek faktör yükü altında kullanılmıştır. Mevcut çalışmada da ölçeğin iki boyutu altı madde halinde tek faktör altında toplanmaktadır.

Öznel iyi olma halini ölçmek amacıyla Mroczek ve Kolarz (1998) tarafından geliştirilen “olumlu duygu”, “olumsuz duygu” ve Diener vd., (1985) tarafından geliştirilen “yaşam doyumu” ölçekleri kullanılmıştır. Yaşam doyumu ölçeğinin orijinal hali yedili Likert ölçeğine göre düzenlenmiştir. Ancak çalışmada yer alan diğer ölçek tipleriyle uyumlu olmasını sağlamak amacıyla beşli Likert ölçek tipine dönüştürülmüştür. Öznel iyi olma hali ölçeği toplamda üç boyut ve 17 maddeden oluşmaktadır.

Çalışanların işten ayrılma niyetlerini ölçmek amacıyla beş maddelik “işten ayrılma niyeti ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin ilk üç maddesi olan, “Daha iyi bir iş bulur bulmaz işimden ayrılacağım”, “Mevcut işim haricinde aktif bir şekilde iş arıyorum” ve “İşimi bırakmayı ciddi bir şekilde düşünüyorum” ifadeleri Landau ve Hammer (1986) tarafından geliştirilmiştir. “Sık sık işimi bırakmayı düşünüyorum” ifadesi Nadler vd., (1975) tarafından geliştirilmiştir. “Önümüzdeki beş yıl içerisinde bu işletmede çalışacağımı düşünüyorum” ifadesi ise Wayne, Shore ve Linden (1997) tarafından geliştirilmiştir. Son maddede yer alan “beş yıl” ifadesi turizm sektöründe işgücü devir hızının yüksek olması nedeniyle tarafımızca “üç yıl” olarak değiştirilmiştir. Türkiye’de Karacaoğlu (2015: 15) tarafından uygulanmış olan işten ayrılma niyeti ölçeğinin Alpha katsayısı 0,725’dir.

Ölçekleri geliştiren araştırmacılara ölçek kullanım izni için ulaşılmaya çalışılmıştır. Algılanan istihdam edilebilirlik ve yaşam doyumu ölçeklerinin kullanımıyla ilgili

77

izin yazısı Ek-1a’da bulunmaktadır. Diğer araştırmacılar henüz geri dönüş yapmamışlardır. Söz konusu ölçekler beşli Likert şeklinde oluşturulmuş ve ölçekte yer alan ifadeler “Hiç Katılmıyorum (1), Az Katılıyorum (2), Orta Derecede Katılıyorum (3), Çok Katılıyorum (4) ve Tamamen Katılıyorum (5)” şeklinde derecelendirilmiştir.

3.1.6. Anketin Uygulanması ve Verilerin Analizi

Ankette yer alan ifadelerin işgörenler tarafından anlaşılma düzeyini belirlemek amacıyla Antalya (Merkez ve Kundu) bölgesinde 120 işgörene yönelik pilot uygulama yapılmıştır. Anket sorularının katılımcılara online olarak sunulduğu pilot uygulama sonucunda “işten ayrılma niyeti” ölçeğinden bir ve “öznel iyi olma hali” ölçeğinden bir madde olmak üzere toplamda iki madde faktör yüklerini bozması nedeniyle anketten çıkartılmıştır. Genel itibariyle ölçeklerin güvenilirlik düzeylerinin yüksek çıkması ve diğer ölçek boyutlarının aynı faktör yükleri altında toplanması sebebiyle anketin hedef kitle üzerinde uygulanması uygun bulunmuştur. Araştırma, “yüksek sezon” olarak bilinen Haziran-Temmuz-Ağustos dönemleri ve öncesinde “düşük sezon” olarak bilinen Nisan-Mayıs 2017 tarihlerinde, Antalya (Merkez, Kundu Alanya, Belek Kemer) da bulunan beş yıldızlı konaklama işletmesi çalışanlarına uygulanmıştır. 670 anketin online ve yüzyüze uygulandığı bu çalışmada 241 anket eksik ve hatalı doldurulduğu için değerlendirilmemiştir. Böylece 429 anket değerlendirmeye tabi tutulmuştur.