• Sonuç bulunamadı

Bu çalışma nitel araştırma yaklaşımına göre tasarlanmıştır. Nitel araştırma yaklaşımı, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama araçlarının kullanıldığı, araştırma probleminin ve olguların kendi doğal ortamlarında ayrıntılı, gerçekçi ve çok yönlü bir şekilde ortaya çıkarıldığı ve araştırmacının süreç içerisinde aktif şekilde bulunduğu bir yaklaşımdır (Yıldırım ve Şimşek, 2018). Bu yöntemin tercih edilmesinin temel nedeni, ilk aşamada araştırma sorularına yönelik bir durum tespiti yapabilmek ve ikinci aşamada ise, bunun nedenlerine dönük bilgiler ortaya koyabilmektir. Bu çalışmada katılımcılar arasında yer alan öğretmenlerin olguya ve konuya yönelik görüşleri analiz edilmektedir.

Bu çalışmada nitel araştırma desenlerinden “durum çalışması” modeli kullanılmaktadır. Durum çalışması, niçin ve nasıl soruları ön plana çıktığında, araştırmacının olaylar üzerinde çok az bir müdahale şansının olduğunda ve gerçek yaşamla ilgili fenomenlere odaklanıldığında tercih edilen bir stratejidir (Yin, 2003). Durum çalışmalarında temel amaç, belirli bir duruma yönelik sonuçları ortaya koyabilmektir (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu doğrultuda bu çalışmada öğretmenlerin okul öncesinden ilkokula geçişte öğrencilerde karşılaştıkları sorunların gerçek yaşam çerçevesi içerisinde ele alınmaktadır.

1. Katılımcılar

Araştırmanın katılımcılarını, İstanbul, Ankara ve İzmir ilindeki okullarda görev yapmakta olan sınıf öğretmenleri (n=11) ve okul öncesi öğretmenleri (n=3)

34 oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Amaçlı örneklemde, araştırmacı örneklemi araştırmanın amacı doğrultusunda tasnif etmektedir (Baltacı, 2018). Bu durum daha zengin verilere ulaşmayı ve araştırmanın inanılırlığını arttırmayı sağlamak için yapılmaktadır (Flick, 2014). Katılımcıların okul öncesi dönemden ilkokula geçişte öğrencilerde gördükleri sorunları yakından gözlemleyen ve birebir tanık olduğu düşünülmüştür. Sınıf öğretmeni katılımcıların tamamı en az bir kez birinci sınıf okutmuş olup farklı mesleki deneyim sürelerine sahiptir. Okul öncesi öğretmenleri ise, en az iki yıl okul öncesi öğretmenliği yapmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler seçilirken öncelikle mesleki deneyimlerinin birbirinden farklı olmasına dikkat edilmiştir.

a. Katılımcıların demografik dağılımları

Katılımcıların demografik dağılımları Çizelge 3’te gösterilmektedir. Çizelge 3: Katılımcıların Demografik Dağılımları

Cinsiyeti Yaş

Eğitim Durumu

Meslekte

Deneyim Branş

Zeynep Kadın 43 Lisans 21 Sınıf öğretmeni

Banu Kadın 27 Lisans 3 Sınıf öğretmeni

Pınar Kadın 50 Lisans 31 Sınıf öğretmeni

Demet Kadın 39 Lisans 18 Sınıf öğretmeni

Ahmet Erkek 33 Lisans 12 Sınıf öğretmeni

Ömer Erkek 39 Lisans 17 Sınıf öğretmeni

Çağatay Erkek 29 Lisans 6 Sınıf öğretmeni

Hakan Erkek 25 Lisans 2 Sınıf öğretmeni

Esra Kadın 28 Lisans 4 Sınıf Öğretmeni

Burak Erkek 36 Lisans 15 Sınıf öğretmeni

Gökhan Erkek 41 Lisans 18 Sınıf öğretmeni

Seçil Kadın 28 Lisans 4 Okul öncesi öğretmeni

Gizem Kadın 24 Lisans 2 Okul öncesi öğretmeni

Narin Kadın 28 Lisans 7 Okul öncesi öğretmeni

*Gizlilik sebebiyle takma isimler kullanılmıştır.

Katılımcıların demografik dağılımlarına bakıldığında tamamının lisans mezunu olduğu 14 katılımcının 8’i kadın 6’sı ise erkektir. Ayrıca katılımcıların en küçüğü 24 en büyüğü ise 50 yaşındadır. Mesleki deneyim açısından bakıldığında katılımcıların en az 2 yıldır öğretmenlik yaptığı; en çok ise 31 yıllık öğretmen olduğu

35 görülmektedir. Diğer taraftan katılımcıların 3’ü okul öncesi öğretmeni 11’i ise sınıf öğretmenidir.

2. Veri toplama aracı

Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırma probleminin çözümünü destekleyecek şekilde ilgili literatürden faydalanılarak araştırmacı tarafından geliştirilen görüşme protokolü kullanılmıştır (Ek-1). Görüşme protokolünün geliştirilmesinde; konu ile ilgili araştırmalar, yayın ve kaynaklar taranmış, halihazırda sınıf öğretmenliği yapan öğretmenlerin görüşlerine başvurulmuş ve araştırma konusuna bağlı kalınarak çeşitli kaynaklardan görüşme soruları derlenmiştir. Ayrıca eğitim programları ve öğretim, sınıf öğretmenliği ve ölçme değerlendirme alanlarındaki uzmanların görüşlerine başvurularak görüşme sorularının son hali elde edilmiştir.

3. Veri toplanması ve analizi

Bu çalışmada ana veri toplama aracı görüşmelerdir. Veri toplama sürecinde öğretmenlerden randevu alınarak gönüllülük esası ve bilimsel etik kuralları çerçevesinde görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Öğretmenler ile yapılan görüşmeler yüz yüze gerçekleşmiştir. Görüşmelerde öğretmenlerin izin vermeleri durumunda ses kaydı alınmıştır. Alınan ses kayıtları deşifre edilmiş ve elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla çözümlenmiştir. Bu doğrultuda katılımcıların sıklıkla tekrar ettikleri görüşlerini ve çarpıcı ifadelerini ortaya çıkarmak amacıyla doğrudan alıntılamalara yer verilmiştir. Betimsel analizlerde öğretmenlerin görüşleri ayrı ayrı değerlendirilerek gerekli kodlar elde edilmiş ve alt temalar oluşturulmuştur. Nitel araştırmalarda araştırmacı topladığı tanımlayıcı ve detaylı bilgilerden hareketle araştırma problemine yönelik temaları ortaya çıkartmıştır. Böylece elde edilen bilgilerin anlamlı bir yapıya kavuşmuştur. Bu temalar daha önce belirlense dahi nitel araştırma sürecinde sürekli değişmeye açıktır. Dolayısıyla bu nitel araştırmada alt temalar değişkenlik göstermiştir ve yeniden düzenlenmiştir (Yıldırım, 1999).

4. Geçerlilik ve güvenilirlik

Nitel araştırmalarda birbirlerine benzeyen veriler belirli kavramlar çerçevesinde temalar ile bir araya getirilip düzenlenmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu araştırmada ise, katılımcıların birbirlerine benzeyen cevapları belirli

36 kavramlar çerçevesinde bir araya getirilerek alt temalar halinde organize edilmiştir ve elde edilen alt temalardan temalar yorumlanmıştır. Bununla birlikte katılımcıların sıkça tekrar ettikleri görüşler ve çarpıcı ifadeler ise doğrudan alıntılamalar ile örneklendirilmiştir. Betimsel türden analizin kullanıldığı bu araştırmada görüşme yapılan öğretmenleri alıntılarına doğrudan yer vererek bulguları açıklamak geçerlilik için önemlidir (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu yüzden görüşmelerde elde edilen kodlar ve alt temalar için sınıf öğretmenliği ve ölçme-değerlendirme alanlarında uzman görüşlerine başvurulmuştur.

Çalışma içerisinde kodlayıcı tutarlılığını sağlamak amacıyla farklı bir araştırmacı tarafından kodlama tekrar edilmiştir. İçsel tutarlılığın sağlanabilmesi için kodlayıcılar arasındaki görüş birliğinin minimum %80 olması beklenmektedir. Bu çalışmada, iç geçerliliğin sağlanması için yapılan iki farklı kodlama arasındaki kodlayıcı tutarlılık katsayısı Miles ve Huberman modeli ile 0.96 olarak hesaplanmıştır (Miles ve Huberman, 1994; Patton, 2002, akt. Baltacı, 2017). Ayrıca varılan temel bulgular araştırmaya katılan öğretmenler ile paylaşılarak onların görüşleri istenmiş ve böylece katılımcı teyidi sağlanmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Görüşmelerin samimi bir ortamda gerçekleşmesi ve kişilerin kimliklerinin gizli tutulacağının garanti altına alınması katılımcılara güven duygusu verilmiştir. Katılımcıların gizliliğini sağlayabilmek için veri analizi sürecinde öğretmenler için takma isimler kullanılmıştır. Bulguların daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacı ile oluşturulan kodlar ve kodların tekrar etme sayıları (f) aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir.

37

V.

BULGULAR

Bu bölümde okul öncesinden ilkokula geçişte öğrencilerde karşılaşılan sorunlar; motor beceri gelişimi, sosyal-duygusal gelişimi, dil gelişimi, öz bakım becerileri ve aile tutumları çerçevesinde elde edilen bulgulara yer verilmektedir.

A. İlkokula Geçişte Çocukların Motor Beceri Gelişimlerinden Kaynaklanan

Benzer Belgeler