• Sonuç bulunamadı

6.2. Öneriler

6.2.1. Araştırma Sonuçlarına Yönelik Öneriler

Okul iklimi ile ilişkili olan öğrenci ve öğretmen faktörlerinin PISA 2012 ve 2015 yıllarına göre değişiminden elde edilen sonuçlara göre, araştırmada seçilen değişkenler haricinde öğrenci-öğretmen etkileşimi, öğrencilerin aidiyetlik duygusu, öğretmen morali, öğretmen odağı, öğrenci-öğretmen oranı vb. gibi değişkenlerin de

okul iklimiyle ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu değişkenler de çalışmalara katılarak yeni değerlendirmeler yapılabilir.

Araştırmanın sonuçlarına göre, okul iklimi ile ilişkili olan en önemli öğretmen davranışlarından biri öğretmen devamsızlığıdır. Öğretmen devamsızlığı bir okuldaki eğitimin gidişatını her yönden etkileyeceğinden burada en önemli görev okul yöneticilerine düşmektedir. Öncelikle öğretmenlerle birliktelik oluşturularak devamsızlık konusunda açık ve net kurallar belirlenebilir. Yöneticiler bu olumsuz durumu fırsata çevirebilecek stratejiler geliştirebilirler. Çeşitli nedenlerle devamsızlık yapan öğretmenlerin yerine, boş geçen dersleri dolduracak öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazır bulundurulması, her il-ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde mevcut öğretmen normunun belli bir oranında fazla öğretmenin atanması ve derslerin boş geçmesine fırsat verilmemesi sağlanabilir. Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri (MEBBİS) modülünde öğretmenlerin devam durumları günlük olarak işlendiğinden, sistemdeki verilerin düzenli olarak izlenerek analizinin yapılması da devamsızlık noktasında bir önlem olabilir. Ayrıca öğretmen moralinin yükseltilmesi de okul iklimiyle ilişkili öğretmen devamsızlığı davranışının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Araştırmanın sonuçlarına göre, okul iklimi ile ilişkili olan en önemli öğretmen davranışlarından diğeri ise öğretmenlerin öğrencilerin ihtiyaçlarını ayrı ayrı karşılayamamasıdır. Öğretmen başına düşen öğrenci oranı, öğretmen-öğrenci iletişimine ve öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarının karşılanamamasına neden olmakta dolayısıyla da okul iklimine etkisi önemli ölçüde yansımaktadır. Öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi ve öğretmenlerin her öğrenciyle ayrı ayrı ilgilenebilmesi bakımından Türkiye’ de iyileştirmeler yapılarak öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmak faydalı olacaktır. Bu çerçevede Türkiye’ deki okullarda sınıf mevcudu sayılarının azaltılması ve öğretmen istihdamının arttırılması gibi çalışmalar yapılabilir.

Araştırmanın sonuçlarına göre, okul iklimi ile ilişkili olan en önemli öğrenci davranışlarından biri öğrencilerin öğretmenlere saygılı olmamasıdır. Öğrencileriyle

iyi iletişim kurabilen, mesleğine değer veren ve öğrencilerin her durumda kolaylıkla ulaşabildiği öğretmenlerin okul iklimine olumlu katkı sağladığı görülmektedir. Bu sebeple öncelikle öğretmenin öğrenciyi koşulsuz kabul etmesi ve ona değer vermesi öğrencinin de öğretmenine duyacağı saygıyı beraberinde getirebilir. Öğrencilerle öğretmenler aynı sosyal, kültürel ve sportif alanlarda aktif hale getirilerek, karşılıklı saygı çerçevesinde eğlenebilecekleri etkinlikler gerçekleştirebilirler. Böylece öğrencilerin istekli oldukları çeşitli faaliyetlerde okul ortamında “saygı” değerini benimsemeleri sağlanabilir. Ayrıca Milli Eğitim sistemi ile ilgili kanun ve yönetmeliklerde değişiklik yapılarak da öğretmene olan saygı düzeyinin arttırılmasına katkı sağlanabilir. Bununla ilgili olarak “öğretmen ihbar hattı” gibi yanlış algılanan MEBİM 147 şikâyet hattının kaldırılması, öğretmene olan saygının artması açısından önemli bir gelişmedir. Yanı sıra, MEB 2023 Vizyon Belgesi’nde öğretmene olan önem ve saygıyı ön plana çıkaran çalışmalar mevcuttur (MEB, 2018). Program dâhilinde öngörülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’ nun bir an önce çıkarılması da toplum tarafından öğretmenlik mesleğine ve öğretmene duyulan saygının artmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, değerler eğitimi konusunda okul, aile ve yakın çevreyi içine alan, işbirliğine dayalı uzun soluklu çalışmalar planlanıp uygulanabilir.

Araştırmanın sonuçlarına göre, okul iklimi ile ilişkili olan en önemli öğrenci davranışlarından diğeri ise öğrenci devamsızlığıdır. Öğrenci devamsızlığının azaltılabilmesi için derslerin öğretmenler tarafından daha zevkli ve eğlenceli hale nasıl getirilebileceği konusunda konuşularak değerlendirmeler yapılabilir. Öğrencilerin okulu benimsemeleri noktasında güçlü bir okul iklimi ve kültürü oluşturulmasına yönelik çalışmalar planlanabilir. Onlara başarıyı ve yetkinliği deneyimlemelerini sağlayacak etkinlikler yapma fırsatı sunarak içsel motivasyonlarının beslenmesine yardımcı olunabilir. Bu doğrultuda; öğrencilere nöbet tutma, geri dönüşüme odaklanma, kamu alanlarını temiz tutma, zorbalığa karşı gelme ve bu konuda tepki gösterme gibi problemlerle mücadele eden komitelere katılma gibi okulu pozitif bir ortama dönüştüren görevler vererek kendilerini okullarına daha bağlı hissetmeleri sağlanabilir. Okullarına olumlu katkıda bulunmak öğrencilerin kişisel tatmin duygularını ortaya çıkarır ve kendilerine olan güvenlerini

artırır. Aynı zamanda okula gelmelerini teşvik edici sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sayısı arttırılarak, öğrencilerin aktif katılımının sağlanmasına dönük çalışmalar yapılabilir. Yöneticiler tarafından da ailelerin bilinçlendirilmesine yönelik eğitimler verilebilir. Bunun yanında, okulun iç iklimi değer eğitimini destekleyerek olumsuz davranışların olumluya çevrilmesine olanak sağlayacağından, ahlak ve değerler eğitimi uygulamalı bir ihtisas sahası olarak ele alınmalı, her düzeydeki öğrencilere öncelikli olarak verilmelidir. Bu da öğrenciler tarafından ortaya çıkan davranış problemlerinin sona ermesinde ve öğrencilerin ahlaki gelişimlerinin sağlanmasında faydalı olabilir.

Öğrencinin okulda ilk rol model aldığı kişi öğretmendir. Öğretmen davranışlarının hem öğrenci hem de okul ve okul ortamındaki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Kendisini bireysel ve mesleki açıdan sürekli geliştiren, yenilikleri takip eden öğretmen, öğrenci davranışları üzerinde de aktif rol oynayacaktır. Okul iklimiyle ilişkili olan olumsuz öğretmen davranışları, MEB 2023 Eğitim Vizyonu’ nun da önemli bir konusu olan öğretmen mesleki gelişimini sağlayarak azaltılabilir (MEB, 2018). Bu da geleneksel hizmet içi eğitim sistemlerinin amaç ve işleyişinin ötesinde öğretmenin sürekli mesleki gelişimini destekleyecek sürdürülebilir ve etkili bir sistemin kurulması ve uygulanmasıyla mümkün olabilir. Öğretmenlerin ihtiyaçlarını temel alarak yeni bir bakış açısıyla mesleki gelişimin anlamını yeniden yapılandırmak, onların da gönüllü olarak ve istekleri doğrultusunda mesleki gelişimlerini sürdürmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca okul iklimi ile ilişkili olan öğretmen davranışlarının nedenleri daha ayrıntılı araştırılarak okullarda olumlu iklimin geliştirilmesine katkı sağlanabilir.

Okul yöneticilerinin eğitime yaklaşımı, okulda oluşturdukları iklimin öğrenci, öğretmen ve personel üzerindeki etkisi yadsınamaz. Yöneticilerin sosyal gelişimi, kişilik gelişimi, kişisel gelişimi, iletişim gelişimi okul iklimini etkileyecek en önemli faktörlerdir. İletişimi kullanma gücü, insan ilişkileri, zihin kontrolü, okul politikasını hedefine ulaştırması ile yakından ilişkilidir. Yöneticiler öncelikle profesyonel yeterliliğe sahip kişilerden seçilmeli ve stratejik düşünebilen, koşulları analiz edebilen özelliklere sahip olmalıdır. MEB 2023 Vizyon Belgesi’ nde de ilan edilen

yenilikleri nihayetinde uygulayacak kişiler yöneticiler olduğundan ve doğrudan okul iklimine yansıyacağından yönetici liyakat sahibi değilse tüm vizyonlar sadece kâğıt üzerinde kalacaktır. Bu noktada okul yöneticilerinin seçilme ve atanma kriterlerine hassasiyetle önem gösterilmelidir.

Okul iklimi, okulun tüm paydaşlarını yani yönetici, öğretmen, öğrenci ve veliyi etkileyen ve ondan etkilenen bir unsurdur. Bu yüzden tüm paydaşlar, okul iklimi iyileştirme çalışmalarına katkı sağlamalıdır. Okullarda paydaşların bir araya getirilmesi için çalışmalar yapılmalı, etkinlikler planlanmalıdır. Burada okul yöneticileri etkin olarak görev almalı ve okul ortamının geliştirilmesi yönünde tüm paydaşların birlikte çalışacakları ortamı sağlamalıdır.