• Sonuç bulunamadı

2.3. Kanatlı Hayvanların Beslenmelerinde Aromatik Bitkiler

2.3.2. Araştırma Sonuçları

Kanatlı karma yemlerine kekik bitkisinin öğütülmüĢ tozları ve kekik yağının likit veya toz formları yem ilavesi olarak katılmakta ve bitkisel yem ilavelerinin etkilerini belirlemek amacı ile yapılan çalıĢmalar popülaritesini korumaktadır. Kanatlı hayvanlarda kekik bitkisi ve esansiyel yağının antibakteriyel, antioksidan, alternatif büyütme faktörü, antiseptik, antikoksidiyal vb. etkilerini belirlemeye yönelik çok sayıda çalıĢma bulunmaktadır.

AkĢit ve ark. (2006) organik asit kombinasyonu (200 mg/kg laktik asit, 250 mg/kg formik asit, 80 mg/kg propiyonik asit) veya Ġzmir kekiği yağı (Origanum onites 15 mg/kg yem) ilavelerinin broiler piliçlerin mikrobiyal kalitesine etkilerini belirlemek amacı ile yaptıkları çalıĢmalarında, yeme organik asit ve kekik yağı ilavelerinin karkasın mikrobiyal yükünü azaltabildiklerini, buna dayanarak gıda

28

zehirlenmelerinden korunmada ve tavuk etlerin erken bozulmalarının önlenmesinde kullanılabileceklerini bildirmiĢlerdir.

Broiler rasyonlarına katılan kekik yağı (100 mg/kg, 200 mg/kg, 400 mg/kg), anason yağı (100 mg/kg, 200 mg/kg, 400 mg/kg) ve kekik ile anason yağı karıĢımının (100 mg/kg, 200 mg/kg, 400 mg/kg) toplam sekal koliform bakteri sayısı üzerine etkilerinin avilamycin (10mg/kg) ile mukayeseli olarak değerlendirildiği bir çalıĢmada (Dalkılıç ve ark. 2005), 35 günlük deneme dönemi sonunda 400 mg/kg kekik yağı tüketen, 200 mg/kg ve 400 mg/kg anason yağı tüketen ve 200 mg/kg kekik+anason yağı tüketen gruplardaki hayvanlarda sekal koliform bakteri sayısının antibiyotik tüketen grupla aynı olduğu bununla birlikte 400 mg/kg kekik+anason yağı karıĢımının anlamlı Ģekilde en düĢük sekal koliform bakteri sayısı sağladığı bildirilmektedir.

Japon bıldırcın yemlerine ilave edilen 60 mg/kg düzeyinde kekik yağı ve 60mg/kg düzeyinde çörek otu yağının performans üzerine etkilerinin 10 mg/kg Flavomycin ilavesinin etkisi ile karĢılaĢtırıldığı bir çalıĢmada, 60 mg/kg kekik esansiyel yağının Japon bıldırcınlarında yemden yararlanmayı ve canlı ağırlık kazancını geliĢtirebildiği bildirilmektedir (Denli ve ark. 2004).

Hızlı büyüyen diĢi hindi yemlerine 1-84 günlük yetiĢtirme periyodunda 1,25, 2,5 ve 3,75 g/kg düzeyinde kekik bitkisinin kurutulmuĢ yapraklarının etkilerinin değerlendirildiği bir çalıĢmada 42 günlük yaĢa kadar yem tüketimi ve yem dönüĢümünün gruplar arasında benzer olduğu, 43- 84 günlük besleme periyodunda yem tüketiminin doğrusal olarak 3,75 g/kg kurutulmuĢ kekik yaprağı tüketen grupta düĢük olduğu ve yem dönüĢümünün rasyondaki kekik miktarı ile doğrusal olarak geliĢtiği, vücut ve karkas ağırlıklarının, karkas kazancının, karaciğer ve kalp ağırlıklarının kekik ilavesinden etkilenmediği, rölatif gizzard ve ince bağırsak ağırlıklarının kekik ilavesi ile düĢtüğü, serum kolesterol düzeyinin ise gruplar arasında benzer olduğu sonuçları ve bu dozlarla kurutulmuĢ kekik yaprağı ilavesinin hızlı geliĢen diĢi hindilerde doğal büyütme faktörü olarak kullanılabileceği bildirilmektedir (Bimpidis ve ark. 2005 ).

29

Alçiçek ve ark. (2003), Türkiye‘de yabani olarak yetiĢen Origanum sp.(kekik), Lauris nobilis L. (defne), Salvia triloba L. (adaçayı), Foeniculum vulgare (rezene), Citrus sp. (bergamut) ve Myrtus communis (mersin) bitkilerinden elde edilen esansiyel yağ kombinasyonunun broiler piliçlerde 24, 48, 72 mg/kg düzeyinde yeme ilavesinin etkilerini 10 mg/kg avilamycin ile karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında 48 mg/kg düzeyinde esansiyel yağ kombinasyonun antibiyotiklere alternatif büyütme faktörü olarak kullanılabileceğini bildirmektedirler.

Aynı araĢtırıcıların Origanum sp.(kekik), Lauris nobilis L. (defne), Salvia triloba L. (adaçayı), Foeniculum vulgare (rezene), Citrus sp. (bergamut) ve Myrtus communis (mersin) bitkilerinden elde edilen esansiyel yağ kombinasyonunun 36 mg/kg ve 48 mg/kg düzeyinde yeme ilavesinin broiler piliçlerde performans üzerine etkilerini yeme 2,5 g/kg düzeyinde organik asit ve 1 g/kg düzeyinde probiyotik ilavelerinin etkileri ile karĢılaĢtırdıkları baĢka bir çalıĢmalarında 42 günlük yetiĢtirme dönemi sonunda her iki düzeyde de esansiyel yağ kombinasyonunun yem tüketimini anlamlı olarak yükselttiği bununla birlikte yemden yararlanmayı anlamlı olarak probiyotik ve organik asit tüketen gruplara göre geliĢtirdiği, 48 mg/kg düzeyinde esansiyel yağ ilavesinin organik asit ve probiyotiğe kıyasla 21. ve 42. günlerde anlamlı olarak daha yüksek canlı ağırlık kazancı ve karkas kazancı sağladığı bildirilmektedir (Alçiçek ve ark. 2004).

ErtaĢ ve ark. (2005) 200 ppm düzeyinde kekik, karanfil, anason esansiyel yağ karıĢımının performans üzerine olan olumlu etkileri, antibakteriyel ve sindirimi destekleyici etkilerinden dolayı antibiyotiklere alternatif büyütme faktörü olarak kullanılabileceğini bildirilmektedirler.

Erener ve ark. (2005), broiler piliçlerde karvakrolün 0-35, 0-42 günlük besleme döneminde canlı ağırlık artıĢı ve yemden yaralanmayı anlamlı olarak artırdığını, kontrol ve karvakrol gruplarının mentol grubuna göre daha yüksek karkas ağırlığı sağladığını, bu nedenle karvakrolün mentole göre performans üzerine daha etkin olduğunu bildirmektedirler.

30

Broiler piliçlerde antibiyotiklere alternatif doğal büyütme faktörü olarak, kekik (oregano, 1g/kg), FOS (fruktooligosakkarit, 0,5g/kg), Quillaja saponaria (saponin, 0,1g/kg), sarımsak tozu (1g/kg) ve kekik tozunun (thyme, 1g/kg) etkilerinin karĢılaĢtırıldığı Demir ve ark. (2003), tarafından yapılan bir çalıĢmada, 14. günde sarımsak tozu ilave edilmiĢ yemi tüketen hayvanlarda canlı ağırlık kazancının anlamlı olarak FOS tüketen gruba göre çok yüksek olduğu bununla birlikte aynı yetiĢtirme dönemi içinde antibiyotik, kekik (thyme) ve saponin gruplarının canlı ağırlık kazançlarının da FOS grubundan daha yüksek ve saponin, sarımsak ve kekik (thyme) ilavelerinin sağladığı canlı ağırlık kazancının antibiyotik grubundan sırası ile % 3,5, % 5,48, % 4,13 daha fazla olduğu, 0-42 günlük tüm yetiĢtirme döneminde ise canlı ağırlık kazancının, yem tüketiminin ve yem dönüĢümünün ilavelerden etkilenmediği, intestinal kript derinliklerini ise sarımsak ve kekik (thyme) ilavelerinin, antibiyotik, kekik (oregano) ve FOS ilaveleri ile karĢılaĢtırıldığında anlamlı olarak düĢürdüğü ve bu ürünlerin doğal bitkisel büyütme faktörü olarak kullanılabileceği bildirilmektedir.

Bıldırcın rasyonlarına yalnız baĢına veya virginamycin ile birlikte ilave edilen kekik esansiyel yağının büyüme üzerine etkilerinin değerlendirildiği Parlat ve ark. (2005a), tarafından yapılan bir çalıĢmada, kekik uçucu yağının antibiyotiklere alternatif büyütme faktörü olarak kullanılabileceği bildirilmektedir.

Botsoglou ve ark. (2002) tarafından yapılan çalıĢmada, büyüme performansı üzerine kekik esansiyel yağı ve alfa-tokoferol asetat ilavesinin etki göstermediği, alfa-tokoferol asetat ilavesinin kekik esansiyel yağından daha yüksek antioksidan statüye sahip olduğu bununla birlikte kekik esansiyel yağının ise doza bağımlı olarak antioksidan statüyü yükseltebildiği (MDA konsantrasyonunu düĢürebildiği) bildirilmektedir.

Florou-Paneri ve ark. (2005a) hindi etlerinde oksidatif stabiliteyi artırma özellikleri bakımından kekik bitkisini, kekik esansiyel yağı ile karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında, lipid oksidasyonu en iyi eĢdeğer düzeyde 200 mg/kg kekik esansiyel yağı ilave edilmiĢ grup ile 10 g/kg kekik bitkisi verilen grupların geciktirdiği, bunları

31

sırası ile 5g/kg kekik bitkisi verilen grup, 100 mg/kg kekik esansiyel yağı verilen grubun izlediği sonucuna ulaĢmıĢlardır.

Florou-Paneri ve ark. (2005b), yumurtacı tavuklarda yumurta verimi ve yumurta kalitesini rasyona ilave edilen kekik esansiyel yağı ve alfa-tokoferol asetatın nasıl etkilediğini belirlemek amacı ile yaptıkları baĢka bir çalıĢmada biri bazal rasyonu tüketen olmak üzere deneme gruplarını 200 mg/kg alfa-tokoferol asetat, 50 mg/kg kekik esansiyel yağı ve 100 mg/kg kekik esansiyel yağını bazal rasyona ilave ederek oluĢturmuĢlardır. Yumurta veriminin, yem tüketiminin, yem dönüĢüm oranının, yumurta ağırlığı, Ģekli, sarı yükseklik, geniĢlik ve renginin, kabuk kalınlığı ve Haugh biriminin bu ilavelerle değiĢmediği sonucuna ulaĢmıĢlardır. Ayrıca yumurta sarısında lipid oksidasyonu en iyi alfa-tokoferol asetatın önlediği, bunu sırası ile anlamlı olarak 100 mg/kg kekik esansiyel yağı ve 50 mg/kg kekik esansiyel yağı ilavelerinin takip ettiğini göstermiĢlerdir. AraĢtırmada ilave olarak kekik esansiyel yağının antioksidan aktivitesinin doza bağlı olarak arttığı kanısına varılmıĢtır.

Japon bıldırcınlarında deneysel aflatoksin zehirlenmelerine karĢı kekik esansiyel yağının kullanımı üzerine Parlat ve ark. (2005b), tarafından yapılan bir çalıĢmada, aflatoksin ihtiva eden yemlere kekik esansiyel yağı ilavesi ile aflatoksinden dolayı düĢen canlı ağırlık artıĢı ve yem tüketiminin önemli düzeyde arttığı ve sadece kekik esansiyel yağı tüketen bıldırcınlarda yem dönüĢüm oranının geliĢtiği ve bu parametreler ıĢığında bıldırcınlarda aflatoksinden kaynaklanan kayıpların giderilmesinde kekik esansiyel yağının etkili olabileceği bildirilmiĢtir.

Benzer Belgeler