• Sonuç bulunamadı

Re’sen araştırma ilkesi, yargılama usulü kapsamında davaya ait delillerin toplanarak uyuşmazlığı çözmek için diğer şeylerin etkisini dikkate almaksızın kendi kendine gerçekleştirilen araştırma ve soruşturma işlemidir56. Diğer bir tanım ise,

53

GÜNDAY, Metin, “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Hükümlerinin İdari Yargıda

Uygulanma Alanı”, İdari Yargının Yeniden Yapılandırılması ve Karşılaştırmalı İdari Yargılama Usulü 133. Yıl Sempozyumu, 11-12 Mayıs 2001, Ankara, 2003, s. 79-80.

54

KARAVELİOĞLU, Celal, Değişiklik - Açıklama ve En Son İçtihatlarla İdari Yargılama

Usulü Kanunu, B. 4, 1999, s. 6-7.

55

CANDAN, s. 762-763.

56

AKYILMAZ, Bahtiyar, “İdari Yargıda Hakimin Hüküm Vermesi”, Danıştay ve İdari Yargı

16 mahkemenin re’sen araştırma ilkesi kapsamında dava konusu işlemin veya eylemin hukuka uygun olup olmadığını bizzat araştırmasıdır57.

İYUK’un 20. maddesinin birinci fıkrası, “Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler.” hükmü kapsamında hakimin re’sen araştırma ilkesi benimsenmiştir. Bu ilkeye göre, hakimin yargılamanın tüm aşamalarında lazım olan herhangi bir karar alabilme ve her türlü yargılama aracını serbestçe uygulayabilme gücü vardır58.

İdari yargılama ve ceza yargılaması usulünde “re’sen araştırma ilkesi geçerli”59 iken medeni yargılama usulünde “taraflarca getirilme ilkesi” geçerlidir60.

Danıştay ilkenin içeriğini, “Re’sen araştırma ilkesine göre, davanın açılmasından nihai karar verilmesine kadar, davanın sevk ve idaresi, maddi olayın varlığının araştırılması ve delillerin elde edilmesi, maddi olayın hukuki tavsifi

...görevi hakime aittir.”61 şeklinde ifade etmektedir.

Danıştay, diğer bir kararında da; “Bir taraftan yargılamada, göz önüne alınması gereken kamu düzenine ilişkin hususlarda mahkemenin sağlıklı bir sonuca

57

CANDAN, s. 57.

58

ERKUT, Celal, “İdari Yargının Yeniden Yapılandırılmasında Yargılama Hukuku Kurallarının

Etkinleştirilmesi Sorunu”, İdari Yargının Yeniden Yapılandırılması ve Karşılaştırmalı İdari Yargılama Usulü Sempozyumu, 11-12 Mayıs 2001, Ankara, 2003, s. 87.

59

YENİCE, Kazım - ESİN, Yüksel, Açıklamalı-İçtihatlı-Notlu İdari Yargılama Usulü, Arısan

Matbaacılık, Ankara, 1983, s. 539.

60

ÇAĞLAYAN, Ramazan, “İdari Yargılama Usulünde Tanık Delilinin Yeri”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cumhuriyetimizin 80. Yıl Armağanı, C. 11, S. 3-4, Y. 2003, s. 202; Dava için gerekli bilgi ve belgelerin toplanması sorumluluğu sadece taraflara verilmiş ise taraflarca getirilme ilkesinden, aynı zamanda mahkemenin de görevli olduğu benimsenmişse, re’sen araştırma ilkesinden söz edilir. “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.” (HMK m. 25/1). Bu durum ispat hususunda da geçerlidir: “Kanunla belirtilen durumlar dışında hakim, kendiliğinden delil toplayamaz.” (HMK m. 25/2).

61

AKYILMAZ, “İdari Yargıda Hakimin Hüküm Vermesi”, s. 163-64; Dan. 12. D. ,T.

17 ulaşabilmesi, bir taraftan da idari yargı denetiminin bir hukuka uygunluk denetimi olması ve herhangi bir işlem veya eylemin hukuka uygun olup olmadığının bazen kapsamlı bir araştırma ve incelemeyi gerektirebilmesi nedeniyle önemli bir ilke” olarak görmüştür62.

İdari dava ve uyuşmazlıklarda davanın başında görev ve yetki, süre, ehliyet ve husumet olmak üzere ilk inceleme koşulları ile tam yargı davalarında idarenin kusursuz sorumluluğu kamu düzeninden sayıldığından re’sen incelenmektedir63.

İdari davalarda, delillere daha çok davalı konumundaki idare sahiptir. Bu nedenle davacı, idarede bulunan delillerin tespitini isteyebilir64.

Hakim, ihtiyaç duyarsa tarafların ileri sürmediği, fakat davada bulunan hususları doğrulamak için inceleme yapabilir, delillerdeki eksiklikleri giderebilir. İdari yargı hakimi bunu yaparken de hukuka uygunluk denetimi yaparak, menfaati veya hakkı ihlal edilen kişiyi idareye karşı korumalıdır. Dolayısıyla, bu koruma sadece tarafların iddia ve delilleriyle sağlanamaz.

Danıştay bu hususta, “…idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuk nitelendirilmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. İdari yargı yerleri buna ek olarak olayın maddi yönünü belirleme noktasından da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirler. İddia ve savunmalarda ortaya konan maddi durumun gereğe uygun olup olmadığını serbestçe araştırabilecekleri gibi tarafların hiç değinmedikleri olayları ve maddi unsurları araştırmaya da

yönelebilirler.”65 şeklinde karar vermiştir. Danıştay diğer bir kararında,

“…gerektiğinde 2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin atıf yaptığı Hukuk Usulü

62

Dan. 12. D., T. 06.2.2006, E. 2005/6399, K. 2006/220, sinerji.com, e.t. 09.08.2019.

63

KAPLAN, İdari Yargılama Hukuku, s. 11; IŞIKLAR, Celal, “659 Sayılı Kanun Hükmünde

Kararname Sonrası İdari Yargıda Husumete İlişkin Esaslar”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Y. 3, S. 10 (Temmuz 2012), s. 381-384.

64

GÖZÜBÜYÜK, s. 351.

65

Dan. VDDK, T. 21.02.1997, E. 1995/209, K. 1997/124; aynı kurulun benzer kararı için bkz. T. 06.03.1997, E. 1995/312, K. 1997/162, sinerji.com, e.t. 09.08.2019.

18 Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmak

suretiyle de uyuşmazlığı çözebilirler.”66 diyerek gerektiğinde mahkemenin,

yollamada bulunulan HMK hükümleri gereğince keşif ve bilirkişi incelemesi ile de davayı çözebileceğini söylemiştir67.

İdari yargılama yönteminde, yargılama hakim tarafından yönetilir. Hukuk yargılama yönteminde ise, hakim ancak tarafların istemi üzerine hareket eder68.

Davanın taraflarının davaya ilişkin belgeleri, iddia ve savunmaların mahkemeye sunumu aşamasında vermekle mecburi kılınması, olayın açığa kavuşmasını zorlaştırarak yargılamanın amacının gerçekleşmesini engelleyecektir69.

Yargı yeri, araştırmanın neticesini ve elde ettiği belge ve bilgilerin mahiyet ve içeriğini taraflara bildirmek durumunda olup taraflardan birinin inceleme ve bilgi edinme imkânına sahip olmadığı belgelere dayanarak karar verilemez. Örneğin taraflar, bilirkişi raporunu inceleme imkânına sahip olmalıdırlar. İdarenin elinde olduğu iddia edilen fakat ortaya konamayan belgelere dayanarak karar verilemez.

İdari yargı yerleri olayla ilgili tüm bilgi ve belgeleri, taraflardan ve üçüncü kişilerden temin edebilir. Bu kişiler ellerindeki bilgi ve belgeleri, yargı yerine vermek zorundadır (İYUK m. 20/l). Bu belge ve bilgiler, devletin güvenliği ve yüksek menfaatleri ve yabancı devletleri ilgilendiriyorsa, idare bunları vermeyebilir. Ancak, verilmeyen bu bilgi ve belgeler esas alınarak karar verilemez (İYUK m. 20/3)70. Bu hüküm, kötüye kullanılması durumlarında gerçeğin öğrenilmesine, gizli bilgi ve belgeler esas alınarak verilen savunmaya göre karar verilemeyeceğinden de idare ve davacının mağduriyetine sebep olabileceğinden bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu bilgi ve belgeler, mahkemeye verilmeli,

66

Dan. 3. D., T. 25.12.1990, E. 1989/3460, K. 1990/3569, sinerji.com, e.t. 09.08.2019.

67

AKYILMAZ, “İdari Yargıda Hakimin Hüküm Vermesi”, s. 163-165; CANDAN, s. 634.

68

GÖZÜBÜYÜK, s. 351.

69

KALABALIK, Halil, İdari Yargılama Usulu Hukuku, B. 8, Sayram Yayınları, Konya, 2015, s.

259.

70

19 mahkeme, bu bilgi ve belgelerin gizli olduğunu düşünürse veya tersi kanaatte olursa gereğini buna göre yapmalıdır71.

İdari yargılama usulüne özgü, genellik ve bağımsız olma özelliği zedelenerek, yargılamada tarafların iradeleri etkin olduğu özel hukuka özgü usuli müesseselerin idari yargılama usulünde de uygulanmasıyla “re’sen yargılama ilkesi” sınırlanmıştır.

Özel hukuk, yargılama usulü tarafların kişisel haklarının korunması amacına yönelik düzenlenmiş ve yargılamaya hakimin yanı sıra tarafların da egemen olduğu bir yargılama hukuku sistemi kabul edilmiştir. Halbuki, idari yargılamada, sadece idare hakimin egemen olduğu ve böylece de “re’sen yargılama” usulünün benimsendiği bir yargılama sistemi altında idari hakimin “hukukun ne olduğunu belirleme yetkisi” ni kısıtlayacak hiçbir usuli müessesenin uygulanabilme yeteneği yoktur72.