• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM: ARŞİVCİLİK ve YAPAY ZEKÂ

III.3. Arşiv Mevzuatı

39 Sahip olunması gereken bu özelliklere ek olarak arşivcinin bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmesi ve mesleği ile yeniklere uyum sağlaması gerekmektedir.

“Kimileri bilişim teknolojilerinin arşivcilik uygulamalarını son derece kolaylaştırdığını ve bu mesleğin gün geçtikçe önemini yitirebileceğini vurgularken, kimileri de bilişim teknolojilerinin arşivciliğin kapsam ve uygulamalarını genişlettiğini ve arşivcilerin daha donanımlı yetişmeleri gerektiğini savunmaktadırlar” (Rukancı ve Anameriç, 2010, s.3).

Şüphesiz bilişim teknolojilerinin arşivcilikte kullanılmasıyla arşivcilerin yeni bilgi ve becerilere sahip olması gerektiği ortadadır.

40 Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ile Ankara’da bulunan Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı bir çatı altına girmiştir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün arşivcilik ile ilgili kapsamı, adı geçen kanunun (Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 1984) 2. maddesinin g fıkrasında şu şekilde açıklanmıştır:

“g) Türk Devlet ve millet hayatını ilgilendiren tarihi, hukuki, idari, ekonomik, ilmi doküman ve belgeleri toplamak, değerlendirmek ve düzenlemek, film, mikrofilm gibi ileri teknikleri uygulayarak arşiv malzemesini tek nüsha olmaktan kurtarmak, bunların tahribini önleyecek arşiv laboratuvarı kurmak, milletlerarası arşivcilik ile ilgili hareketleri takip etmek, önemli arşiv malzemesini yurt ve dünya bilim çevrelerine sunmak”.

1956 yılından 6696 sayılı “Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Vesaikin İmha Edilmesi Hakkında Kanun” belirli bir süre hizmet vermesine rağmen kısa sürede günün şartlarına ayak uyduramaması sebebiyle geçerliliğini yitirmiştir. “Kamu kurum ve kuruluşları, kendi hazırladıkları yönetmelikler çerçevesinde evrak ayıklama ve imhası cihetine gidebilmişlerdir (Binark, 1989, s.26). Bu alanda ortaya çıkan boşluk, ancak 1988 yılında Başbakanlık Teşkilat Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ile çözüme kavuşturulmuştur. 3473 sayılı “Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemenin Yok Edilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” yürürlüğe girerek arşivcilik konusunda temel düzeyde tanım ve tarifler ifade edilerek imha işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceği açık bir şekilde belirtilmiştir.

Yine 1988 yılında adı geçen kanunun tamamlayıcısı niteliğinde olan “Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir.

10 Temmuz 2018 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi birçok kurumsal ve idari yapıya düzenlemeler getirmiştir. Başbakanlık

41 kurumu lağvedilip bağlı kurumlar Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Bu düzenlemelerden Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünü de etkilenmiştir. Müdürlükten başkanlığa dönüştürülen Devlet Arşivleri doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir kurum statüsü kazanarak daha güçlü bir yapıya kavuşmuştur.

İlk olarak 2018 yılı 11 nolu “Devlet Arşivleri Başkanlığı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile kurumun statüsü Başkanlığa çıkarılıp 1. Maddede (Devlet Arşivleri Başkanlığı Hakkında Kanun, 2018) belirtildiği üzere kurumun amacı

“Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin amacı, Devlet Arşivleri Başkanlığının kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esaslar düzenlemektedir” olarak ifade edilmiştir. İlgili kararname ile Devlet Arşivleri Başkanlığının amacı 1. Maddede (Devlet Arşivleri Başkanlığı Hakkında Kanun, 2018) “Devlet Arşivleri Başkanlığının kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” şeklinde ifade edilmektedir.

Sonrasında yapılan bir diğer düzenleme ile “Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” bu kez Başkanlık statüsünde yeniden düzenlenip yayınlanmıştır. Yeni düzenlemenin amacı 1. maddede (Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik, 2019)

“Bu yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşlarının iş ve işlemleri sonucunda oluşan belgelerin; düzenlenmesine, gerekli şartlar altında korunmalarının teminine, herhangi bir sebepten dolayı kaybının engellenmesine, devletin, gerçek ve tüzel kişilerin ve bilimin hizmetinde değerlendirilmelerine , kurum ve kuruluşlar ile şahıslar elinde bulunan arşiv belgeleri ve ileride arşiv belgesi haline gelecek arşivlik belgelerin tespit edilmesine, saklanmasına gerek görülmeyen belgelerin ayıklanmasına, imhasına ve arşiv belgelerinin Devlet Arşivleri Başkanlığına devrine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir”

şeklinde ifade edilmektedir.

42 Temel mevzuat öğelerinin yanı sıra arşivler ile doğrudan ilişkili bazı mevzuat düzenlemeleri bulunmaktadır. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu bu kapsamda ele alınmalıdır.

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 4. maddesi gereği “herkes bilgi edinme hakkına sahiptir” (Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 2003). Arşivler bu kanun uyarınca hizmet vermek zorundadır. Söz konusu kanun ile kamu kurumları üzerinden bireylerin bilgi edinme hakları, amaç ve kapsamı anlatan madde 1 ve madde 2’de şu şekilde ifade edilmektedir:

“Madde 1- Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.

Madde 2-- Bu Kanun; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır” (Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 2003).

Söz konusu kanunda kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerin ne olduğu ve bunlara nasıl erişimde bulunulacağı madde 3’ün c, d ve e fıkralarında şu şekilde ifade edilmektedir:

c) Bilgi: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,

d)Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını,

e)Bilgi veya belgeye erişim: İstenen bilgi veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, başvuru sahibinin bilgi veya belgenin

43 aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini”

(Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 2003) ifade eder. Bilgi talebinde bulunan kişinin bilgi ve belgelere nasıl erişebileceği kanun kapsamında ele alınmıştır. Arşivlerde bilgi talebinde bulunan vatandaşlara Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereği talepler doğrultusunda hizmet vermektedir. Bu noktada kurumsal gizlilik ve erişim sınırlamaları bulunan belgeler kapsam dışındadır.

Arşivler ile ilişkili bir diğer mevzuat düzenlemesi 6698 kanun numaralı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’dur. Söz konusu kanunun amaç ve kapsamı madde 1 ve 2’de şu şekildedir:

“Madde 1-Bu Kanunun amacı, kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemektir.

Madde 2-Bu Kanun hükümleri, kişisel verileri işlenen gerçek kişiler ile bu verileri tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işleyen gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanır” (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 2016). Arşivlerde kişisel verilere ilişkin belge ve serilerin yer alması, hizmet ve faaliyetlerin KVKK gereğince yürütülmesine dikkat edilmelidir.

Mevzuat düzenlemeleri ile birlikte arşivlerimiz ile ilgili olabilecek her durum karşısında yasal sınırlar çizilerek modern arşiv hizmetlerimiz ilmi bir disipline bağlanmıştır. Bu kapsamda gelecekte oluşacak farklı gelişmeler yeni düzenlemeleri de beraberinde getirecektir.

44