• Sonuç bulunamadı

3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.3. Antropometrik Ölçümler

3.3.1. Beden kütle indeksi (BKİ)

Beden kütle indeksinin saptanması kişilerde PEM (protein enerji malnütrisyonu) veya şişmanlığın değerlendirilmesinde kullanılır. BKİ total vücut yağı ile iyi korelasyon gösterir (188). BKİ verilen denkleme göre hesaplanır. Tablo 3.1’de BKİ’nin WHO’ya göre sınıflaması görülmektedir.

BKİ(kg/m2)= Vücut ağırlığı(kg)/ Boy uzunluğu(m2)×100

Tablo 3.2. BKİ(kg/m2)’ye göre vücut ağırlığının değerlendirilmesi (189)

Sınıflama BKİ (kg/m2)

Temel Sınıflama Ek Sınıflama

Zayıf <18.50 <18.50 Ciddi Düzeyde <16.00 <16.00 Orta Düzeyde 16.00-16.99 16.00-16.99 Hafif Düzeyde 17.00-18.49 17.00-18.49 Normal Ağırlık 18.50-24.99 18.50-22.99 23.00-24.99 Hafif Şişman ≥25.00 ≥25.00 Pre- Obez 25.00-29.99 25.00-27.49 27.50-29.99 Obez ≥30.00 ≥30.00 I.Derecede 30.00-34.99 30.00-32.49 32.50-34.99 II.Derecede 35.00-39.99 35.00-37.49 37.50-39.99 III.Derecede ≥40.00 ≥40.00

37

2.3.2. Biyoelektrik empedans ölçüm yöntemi (BİA)

1990 yılından beri yapılan çalışmaların pek çoğunda vücut kompozisyonunun saptanması için BİA kullanılmıştır. Çalışma yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalar ölçüm yapılan grubun sağlıklı bireylerden oluşması ve vücut sıvılarının dengede olmasıdır. BİA’nın klinik çalışmalar için uygun olduğu fakat farklı etnik özelliklere sahip ülkelerde yapılacak geniş çaplı epidemiyolojik çalışmalarda kullanımının uygun olmadığı belirtilmiştir (190).

Vücut bileşimleri ölçümleri yapılmadan önce hastalara uymaları gereken kurallar anlatılmıştır. Bunlar; 24-48 saat önce ağır fiziksel aktivite yapılmaması, 24 saat öncesinde alkol kullanılmaması, en az iki saat öncesinde yemek yenilmiş olması gibi kuralları içermektedir. Ayrıca test öncesinde su içilmemelidir. Ölçüm sırasında kişilerin üzerinde metal takı bulunmamalıdır. Ölçüm yapılan kişilere kalp pili ve protezi olup olmadığı sorgulanmış, bu durumda hastalar çalışmaya alınmamıştır (191,192).

2.3.3. Biyoelektrik impedans analizi ile VAD ölçümü (Abdominal BİA)

Abdominal BİA, visseral yağ dokusunun ölçülmesinde kullanılan yeni bir yöntemdir. AB-140 ViScan (Tanita Corp, Tokyo, Japonya) bu cihazlardan birisidir ve AB-140 ile visseral adipoz doku (VAD) miktarı, gövde adipoz doku yüzdesi (GAD%) ve bel çevresi ölçülebilmektedir. Ölçüm hasta aç karnına ve sırt üstü yatarken gerçekleştirilir.. Cihaz ile elde edilen ölçümlerden, üretici firmanın gövde yağı yüzdesi (trunk fat%) olarak belirttiği ölçüm, visseral yağ (visceral fat) olarak belirttiği ölçüm ise visseral adipoz doku miktarını yansıtmaktadır. Gövde yağı yüzdesi %5-%75 aralığında belirtilirken; visseral yağ oranı ise 1-59 arası göreceli birimler ile ifade edilmektedir. Ölçüm değerleri cihazın üzerindeki ekranda görülebilmektedir (193).

2.3.4. Bel çevresi ölçümü

Bel çevresi erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm üzerinde olmamalıdır. Erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm üzerine çıkması sağlık risklerini artırır. Abdominal yağ dokusu özellikle fonksiyonel olarak subkutan yağ dokusundan

38

farklıdır, metabolik olarak aktif yağ hücrelerinden oluşmuştur. Abdominal yağlanmadaki artış hiperinsülinemi ve insülin direnci ile ilişkilidir(194) (Tablo 3.2.).

Tablo 3.2. Bel çevresine göre yapılan sınıflandırma (194) Normal Bel

Çevresi (cm)

Artmış Risk Bel Çevresi (cm)

Yüksek Risk Bel Çevresi (cm)

Erkek <94 94-101 >102

Kadın <80 80-87 >88

Çalışmaya katılan hastaların bel çevresi, en alt kosta ile prosessus spina ilaca anterior superior arasındaki en küçük bel çevresi, göbek üzerinden yere paralel transfers mezru ile ölçülerek kaydedilmiştir(195).

2.3.5. Bel/Kalça oranı

Bel/kalça oranı erkeklerde >1.0, kadınlarda >0.85 üzerine çıkmamalıdır (195). Bu değerlerin üstüne çıkması android şişmanlığın ve şişmanlığa bağlı kronik hastalıkların görülme riskinin göstergesidir .

Bel/Kalça Oranı=Bel çevresi(cm)/ Kalça çevresi(cm)

Çalışmaya katılan kadınların kalça çevresi ölçümünde; yan taraflarında durulmuş ve en yüksek noktadan kalça çevresi ölçümü yapılmıştır.

2.3.6. Boyun çevresi

Boyun çevresi, hasta uyanık ve ayakta iken krikotiroid membranın superior kenarı hizasından ölçülerek saptandı. Bütün ölçümler aynı kişi tarafından yapıldı ve sonuçlar en yakın 0.5 cm’lik değerde rapor edildi. Bunun amacı ise ölçümleri yapan kişinin hata payını azaltmaktı. OUAS kriteri olarak kadınlarda 37 cm ve üzeri, erkeklerde 43 cm ve üzeri alınmıştır (25).

3.4. Besin tüketim sıklığı alınması

Besin tüketim sıklığı ile besinler veya besin gruplarının tüketimi gün, hafta veya ayda tüketilen sıklık olarak alınır. Besin tüketim sıklığı alınması yöntemi beslenme ile hastalık riski arasındaki ilişkilerin saptanmasında sıklıkla kullanılan bir yöntemdir (196). Bu çalışmada son üç aylık besin tüketim sıklığı alınmıştır. Porsiyon

39

eğitimi bu çalışmaya katılan kişilere Yemek ve Besin Fotoğraf Kataloğu kullanılarak verilmiştir. Porsiyon eğitimi olmayan kişilerden besin tüketimleri ev ölçüleri (su bardağı, kahve fincanı, kepçe, tatlı kaşığı, yemek kaşığı) kullanılarak alınmıştır.

Her besinin sağladığı enerji ve besin öğeleri miktarı BEBİS programı kullanılarak hesaplanmış (EK-4). Hesaplanan besin öğeleri verileri yaşa ve cinsiyete göre önerilen’’Diyetle Referans Alım Düzeyi’’ (Dietary Referance Intake-DRI)’ne göre değerlendirilmiştir (EK-8). Önerilerin %67 ve altını karşılayan bireyler yetersiz, %67-%133 arasını karşılayanlar yeterli, %133 ve daha üzerini karşılayanlar aşırı tüketim yapıyor olarak belirlenmiştir(197).

3.5. Epworth Uykululuk Testi

1991 yılında M. W.Johns tarafından geliştirilmiştir. Kişinin uykuya dalma olasılığı hiç yoksa 0, düşük olasılıklı ise 1, orta olasılıklı ise 2 ve yüksek olasılıklı ise 3 puan alır. 10 puan ve üzeri olgular pozitif kabul edilir. Yapılan çalışmalarda bu skalanın Türk toplumunda gündüz uyku halini göstermede güvenilir olduğu gösterilmiştir (198) ( Tablo 2.4.).

3.6. Berlin Testi

OUAS’nin toplum taramaları için düzenlenmiş bir ankettir. Toplam üç kategoride 10 soru bulunmaktadır. Her kategori kendi içerisinde değerlendirilmekte, iki veya daha fazla kategori pozitif sonuçlanırsa Berlin Anketine göre OUAS riski yüksek kabul edilmektedir (199).

3.7. Beck Depresyon Testi

Depresyonun duygusal, bilişsel, somatik motivasyonel bileşenlerini ölçmek amacıyla Beck tarafından 1961 yılında geliştirilmiş bir öz bildirim ölçeğidir. ‘’0’’ ile ‘’3’’ arasında derecelendirilen dörtlü likert tipinde cevaplanan 21 maddeden oluşmaktadır. Bu ölçekte en düşük 0, en yüksek 63 puan alınabilir. Ülkemizde üniversite öğrencileri için geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Hisli (1989) tarafından yapılmıştır, kesme puanının 17 olarak kabul edildiği bildirilmiştir (200).

3.8. Araştırmanın İstatistisel Olarak Değerlendirilmesi

Araştırma verisi SPSS 15.0 istatistik paket programı aracılığıyla bilgisayar ortamına yüklenmiş ve değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler ortalama(±)standart sapma, ortanca (alt-üst), frekans dağılımı ve yüzde olarak sunulmuştur. Tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra kategorik değişkenlerin

40

değerlendirmesinde Pearson’un Ki-Kare testi uygulanmıştır. Değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu görsel (histogram ve olasılık grafikleri) ve analitik yöntemler (Kolmogorov-Smirnov/Shapiro-Wilk Testleri) kullanılarak incelenmiştir. Normal dağılıma uymadığı saptanan değişkenler arasında istatistiksel anlamlılıklar ve ilişkiler için Mann Whitney U Testi, Kruskal-Wallis Testi ve Spearman Korelasyon Testi istatistiksel yöntem olarak kullanılmıştır. Normal dağılıma yakın dağıldığı saptanan değişkenler için ise Tek Yönlü Varyans Analizi (One-Way ANOVA) istatistiksel yöntem olarak kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir.

41

Benzer Belgeler