• Sonuç bulunamadı

3.ELİF ŞAFAK’IN ROMANLARININ ARKETİPSEL SEMBOLİZM AÇISINDAN İNCELENMESİ

3.5. ARAF ROMANININ ARKETİPSEL SEMBOLİZM AÇISINDAN İNCELENMESİ

3.5.5. ANNE ARKETİPİ

Allegre de tıpkı Gail gibi yeme problemi olan bir karakterdir. Onun da annesi ve yemek yemek hakkında bastırılmış duyguları vardır. Kilolu bir çocukluk geçirmesi ve annesinin bu sebepten ötürü ondan utanması sebebiyle içten içe ölmüş annesinden nefret eder. Bu onun için bastırılmış bir duygudur. Allegre, bu bastırılmış duyguları ile yüzleşemez. O, iyi ve temiz kız maskesi takar ve böyle görünmeye çalışmaktan nefret eder. Bir blumik olduğunu herkesten–sevgilisinden bile- saklayacak kadar maskesini başarıyla kullanır. “Personanın, insanın gerçekte olduğu şey değil, başkalarının ve kendisinin olduğunu düşündüğü şey olduğu söylenebilir.” (Jung,2003:55) Artık bu rolden sıkıldığında ise gölge ile yüzleşmek yerine bilinçsizce, bir öğütme makinesi gibi –saatlerce- önüne ne gelirse yer.

Annesinin onun kilolarından utanmış olması onun marazi problemlerinin merkezindedir. “Uterusun temsilcisi anneye karşı direnç, genellikle menstrüasyon sorunları, hamile kalmakta zorluk çekilmesi, hamilelikten nefret, hamilelik esnasında kanama ve kusma, erken doğum ve benzer biçimlerde tezahür eder.”(Jung,2003:30)Allegre’nin de annesine karşı olan bu öfkesi onun annelik/kadınlık ile yüzleşememesine neden olur. Allegre menstrüasyon sorunları yaşar. Bir defasında da istemeden hamile kalmış ve çocuğunu hiç düşünmeden aldırmıştır ve acımasızca aldırdığı çocuk yerine alacağı kiloları düşünmüştür. Bedeni, Allegre’nin gölgesinin bir yansımasıdır. Bunlar Allegre’nin yüzleşemeyeceği gölgesinin yansımalarıdır. Çünkü o bu duyguları takmış olduğu maskenin altında gizler.

Gül ve lotus gibi çiçekler şekil itibariyle rahmi hatırlattıkları için “uterus”a benzetilirler. Yani anne arketipi ile alakalı olarak karşımıza çıkarlar. Allegre de çok sevdiği teyzesi Piedad’a her hasta olduğunda onu görmeye gittiğinde ona gül alır. Bunu da Yüce Ana arketipi içerisinde değerlendirebiliriz. Piedad teyzenin toplam 87 parça kendi elleriyle boyadığı bir yemek takımı vardır. Piedad’ın uzun ömründe kaybettiği bütün insanlara ve eşyalara rağmen kaybetmemeyi başardığı tek şeydir bu takım. “Porselen takım her parçasıyla asla sahip olunamayan bir bütün, bir tamamlanmışlık hissiydi.” (s.142) Piedad teyzesi bu takımı Allegre’ye miras bırakmıştır. Bu takım iç benlik mitinin bir simgesidir ve ruhsal bütünlüğü çağrıştırmaktadır.

Sevgilisi Piyu’nun onunla cinsel mânâda birlikte olmak istememsi Allegre’yi daha da mutsuz etmektedir. Allegre, bunun sebebini vücuduna bağlamaktadır. Allegre, aşırı derecede zayıf olmasına rağmen kilo odaklı düşündüğü için kendini şişman olarak görmektedir. Ve Allegre her fısatta kilolarından kurtulmaya çalışmaktadır. Allegre’nin kilo fobisi yukarıda da söylendiği gibi kilolu bir çocukluk geçirmesi ve annesinin kilolarından ötürü ondan utanması sebebiyledir.

Romanın sonunda Allegre Piyu’dan kaçarak kendini sokağa atar. Gidecek yeri olmayan Allegre, kendisine ilgisi olduğunu bildiği ve daha önceden reddettiği Debra Ellen Thompson’a giderek ona sığınır.

SONUÇ

Ruhsal yapıda görülen evrensel sembol yaratma biçimi olarak tanımladığımız arketipler, mit, efsane, masal ve destanların sembolik anlatım alanlarından edebi metnin dünyasına kaymış ve evrensel insan gerçeği bu şekilde, modern anlatının temel taşı olan romanın dünyasına girmiştir. Malzemesi insan olan roman, bu şekilde simgesel anlamlarla yüklü örtük bir yapıda karşımıza çıkmıştır. Arketipsel inceleme metodu ile anlamlandırmaya çalıştığımız evrensel semboller, genel olarak Elif Şafak’ın bütün romanlarında açılımları ile ifade bulmuşlardır.

Arketipal semboller yönünden oldukça zengin içeriğe sahip olan romanlarda öncelikli olarak, kahramanlık mitosuna bağlı “aşama” arketipi, çokça kullanılan bir arketip olarak karşımıza çıkar. Konusu insan olan romanlarda, insanın mitolojik yolculuğuna bağlı olarak diğer belli başlı arketiplerde çeşitli figürlerle ifade bulmuşlardır. Arketipsel sembolizme dayanan inceleme metodu ile tahlile çalıştığımız romanlardan özellikle Pinhan romanı, diğer romanlara nazaran arketipal semboller bakımından daha zengin bir yapıya sahiptir. Arketipal şablonların tam olarak yerli yerine oturduğu, kahramanla aynı adı taşıyan bu romanda, kahraman, insanlık adına evrensel bir yürüyüşü üstlenir. Çıktığı yolculuktan alnının akıyla dönen Pinhan, hem fiziksel hem de ruhi bir arınma sürecinden geçmiş ve ikibaşlılığından kurulmuştur.

Her insanın karanlık yanlarının ve bastırılmış duygularının olması sebebiyle gölge arketipi de romanlarda fazlasıyla yer kaplayan bir arketip olarak karşımıza çıkar. Gölge arketipinin belirmesinde ise orjinal figürler kullanılmıştır. Elif Şafak’ın neredeyse bütün romanlarında bir sarkaç bulunmaktadır. Kahramanlar bu sarkacın üzerinde bir o tarafa bir bu tarafa sallanmaktadırlar. Yazar, bu sarkacı anlatırken genelde zıt kavramlardan istifade etmiş ve başta Mahrem olmak üzere hemen hemen her romanında kişileri değil kavramları karşılaştırmıştır. Hayat ile ölüm arasındaki sarkaçta ölüme daha yakın kahramanlarının bilinçlenmesinde bile genelde bir maraziyet, bir müphemlik vardır. Kavramsal kıyasta da sembollerin ifade gücüne sığınan ve masalsı söylemlere kaçan Elif Şafak, romanını masal unsurları ile karnavallaştırmıştır. Elif Şafak’ın romanlarının çok katmanlı bir yapısı vardır ve her katman aşıldıkça yeni karmaşalar ve semboller kendini açığa vurmaktadır.

Makrokozmos ile mikrokozmos arasındaki ilişkinin yansıtıldığı romanlarda karakterler kaostan düzene varmak isterler. Biyografisinden izler taşıyan romanları, onun bilinçdışının görüntü düzeylerini oluştururlar . Mahrem ile Bit Palas adlı romanlarında anlatıcıyı doğrudan anlatı dünyasının bir karakteri olarak veren Elif Şafak, kendi bilincini de bu şekilde doğrudan roman dünyasına yansıtmış olur.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Elif Şafak başta kahramanlık mitosuna bağlı “aşama” arketipini ve buna bağlı olarak da diğer arketipal sembolleri romanın dünyasına başarı ile çekmeyi başarmıştır. Arketipal semboller bakımından zengin olan romanları yaratıcı muhayyilesinin figürleri ile birleşerek daha orijinal bir hal almıştır. Karakterleri aracılığıyla evrensel insan tecrübesini sembollere dönüştürmeye çalışan Elif Şafak, bu doğrultuda tasavvufi düşüncenin imgelerinden yaralanmış ve konularını tasavvuf ile ilintilendirerek sunmuştur.

KAYNAKLAR

Aktaş, Şerif, (1998), Roman Sanatı ve Roman İncelemesine Giriş, Akçağ Yay. Ankara.

Bachelard, Gaston,(1996),Mekânın Poetikası, (Çev: Aykut Derman), Kesit Yayıncılık, İstanbul.

Campbell, Joseph, (2000), Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, (Çev: Sabri Gürses), Kabalcı Yayınevi, İstanbul.

_______,______,(1992), İlkel Mitoloji: Tanrının Maskeleri, (Çev: Kudret Emiroğlu), İmge Kitabevi, Ankara

Chittick-Murata, William C.- Sachiko, (2003), İslam’ın Vizyonu”, (Çev: Turan Koç), İnsan Yay., İstanbul.

Çetişli, İsmail, (2001), Batı Edebiyatında Edebî Akımlar, Akçağ Yay., Ankara Cohen, Anthony P., (1999), Topluluğun Simgesel Kuruluşu,(Çev:Mehmet Küçük) Dost Kitabevi, Ankara.

Devellioğlu, Ferit, (1997), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yay., Ankara.

Doğan, Ahmet, (2004), Kapalı ve Dar Alanların Sembolizmi ve Hüsn ü Aşk’taki Kuyu Örneği, (Fırat Üniversitesi yayınlanmamış Doktora Semineri), Elazığ.

Durand, Gilbert, (1998), Sembolik İmgelem, (Çev:Ayşe Meral), İnsan Yay., İstanbul.

Ecevit, Yıldız, (2004), Türk Romanında Postmodernist Açılımlar, İletişim Yay., İstanbul.

Eliade, Mircae, (1993), Mitlerin Özellikleri, (Çev: S. Rifat), Simavi Yay., İstanbul.

______,_____,(1992), İmgeler, Simgeler, (Çev: Mehmet ali Kılıçbay), Gece Yay., İstanbul.

______,_____, (1994), Edebi Dönüş Mitosu, (Çev. Ümit Altuğ), İmge Kitabevi, Ankara.

Frieda Fordham, (1994), Jung Psikolojisi,(Çev:Aslan Yalçıner), Say Yay., İstanbul.

Fromm, Erich,(1990), Rüyalar, Maslar, Mitoslar, (Çev: Aydın Arıtan- Kaan H. Ökten), Arıtan Yayınevi, İstanbul.

Gasset, Ortega Y.,(1999),İnsan ve Herkes,(Çev: Neyire Gül Işık),Metis Yayınları, İstanbul.

Gökeri, A.İ. ,(1979), Arketiplere Dayanan Yeni Bir İnceleme Yönteminin Tanıtılarak İngiliz ve Türk Edebiyatında Bazı Romans ve Epik Niteliğindeki Yapıtlara Uygulanması, (Ankara Üniversitesi DTCF Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara.

Guenon, Rene, (2001), Yatay ve Dikey Boyutların Sembolizmi, (Çev:Fevzi Topaçoğlu), İnsan Yay., İstanbul.

Gürol, Ender, (1993), “Arketip”, Türk Dili, S.500,s. 197-201, Ankara., Türk Romanı Özel Sayısı, s.311-317.

Hooke, S. H., (1993), Ortadoğu Mitolojisi, (Çev: Alâeddin Şenel), İmge Kitabevi, Ankara.

Izutsu, Toshihiko, (2003), İslam’da Varlık Düşüncesi, (Çev:İbrahim Kalın), İnsan Yay., İstanbul.

Jacobi, Jolande , (2002), C.G. Jung Psikolojisi, (Çev:Mehmet Arap),İlhan Yayınevi, İstanbul.

Jacoby, Russel, (1996), Belleğini Yitiren Toplum, (Çev:Hakan Atalay), Ayrıntı Yay., İstanbul.

Jung, Carl Gustav,(1997), Bilinç ve Bilinçaltının İşlevi, (Çev. Engin Büyükinal), Say Yay., İstanbul.

______,________, (2003), Dört Arketip, (Çev. Zehra Aksu Yılmazer), Metis Yay.,İstanbul.

______,________,(2003), İnsan Ruhuna Yöneliş, (Çev:Engin Büyükinal), Say Yay., İstanbul.

Kierkegaard, Soren, (2004), Kaygı Kavramı, (Çev:Vefa Taşdelen), Hece Yay., Ankara.

Korkmaz, Ramazan, (2000), “Kara Kitap’taki Simgesel Dönüş İmgelerinin Postmodernist Açıdan Yorumu”, Türk Yurdu,

________,_______, (2003), “Oğuz Yurdu Romanında Toplumsal Bilinçdışının Görüntü Düzeyleri”, Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, S.27, s.71-83. Kundera, Milan, (2002), Roman Sanatı, (Çev: Aysel Bora),Can Yay., İstanbul. Leledakis,Kanakis, (2000), Toplum ve Bilinçdışı, (Çev:Abdullah Yılmaz), Ayrıntı Yay., İstanbul.

Lukacs, Gerog,(2002), Roman Kuramı, (Çev:Cem Soydemir) Metis Yay., İstanbul.

Özcan, Tarık, (2003), “Osmancık Romanının Arketipsel Sembolizm Bakımından Çözümlenmesi”, Bilig, S. 26, s. 103-116, Elazığ.

______,_____,(2003), “Oğuz Kağan Destanının Kahramanlık Mitosu Bakımından Çözümlenmesi”, Milli Folklor, S.57, s. 76-81, Ankara

Schimmel, Annemarie, (2000), Sayıların Gizemi,(Çev. Mustafa Küpüşoğlu), Kabalcı Yayınevi, İstanbul.

Stanzel, Fran K., (1997), Roman Biçimleri, (Çev: Fatih Tepebaşılı), Çizgi Kitabevi, Konya.

Stevens, Anthony, (1999), Jung, (Çev.:Ayda Çayır), Kaknüs Yay., İstanbul. Şafak, Elif, (2005),Pinhan, Metis Yay., İstanbul.

_____,____,(2002),Şehrin Aynaları, Metis Yay., İstanbul. _____,____, (2004), Mahrem, Metis Yay., 229 s.,İstanbul. _____,____, (2005) Bit Palas, Metis yay., 381s., İstanbul. _____,____, (2004), Araf, Metis Yay., İstanbul.

Tamer, Günay-Küçük, Abdurrahman, (2002), Dinler Tarihi, Ocak Yay., Ankara. Tekin, Mehmet,(2003), Roman Sanatı, Ötüken Neşriyat, İstanbul.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.7, İstanbul,1993.

Watts, Alan, (1996), Benlik Tabusu, (Çev. Ayhan Sargüney), Güncel Yayıncılık, İstanbul.

Yıldırım, Ali,(2006), “Renk Simgesiliği ve Şeyh Galib’in Üç Rengi”, Milli Folklor, S.72, s.129-140 , Ankara