• Sonuç bulunamadı

ANAP Ġktidarının Ġlk Dönemleri ve Basınla ĠliĢkiler

1.8. Kenan Evren Döneminde Basın

2.1.2. ANAP Ġktidarının Ġlk Dönemleri ve Basınla ĠliĢkiler

Toplumsal yaĢamda kaliteli bilginin sağlanmasının temel Ģartı, hür ve bağımsız bir basının olmasıdır (Schwobel, 1982: 17). Ancak darbe dönemi ile Türk basını hür ve bağımsız özelliklerinden askeri yönetim tarafından uygulanan sansür dolayısıyla uzaklaĢmıĢtır. Politik arenada halk denetimi, topluma haber verme, toplumda kanaat oluĢturma gibi görevleri ile bütünleĢen basın yoluyla yapılmaktadır. Basın özellikle iktidarın ilk dönemlerinde, siyasilerin adeta gözü, kulağı olur (Gezgin 1997:7). Bu nedenle, siyasiler basınla iliĢkilerini iyi tutar, çünkü söz konusu süreçte basından alınan desteğin önemi daha da artmaktadır. Yine siyasiler, baĢlangıç dönemlerinde kendileri ile ilgili olumlu yazı ve eleĢtirilere ihtiyaç duymakta, bunu da basın aracılığıyla yerine getirmektedir.

Bu durum, 1983 yılı genel seçimlerinden partisi iktidar olarak çıkan Özal için de geçerli olmuĢtur. Özal, BaĢbakanlığı‟nın ilk yıllarında propagandaya çok önem vermiĢ ve bu konuda özellikle TRT‟den faydalanmıĢtır. Cemal‟e göre Özal, televizyonu adeta „ANAP videosu‟na çevirmiĢtir. BaĢlangıçta, askeri yönetimin ardından Özal‟ın basına karĢı yaklaĢımı gazeteleri rahatlatmıĢtır. Özal, 6 Aralık 1983‟te “Basından memnunuz, memnun olmaya da mecburuz” derken, 1 Ocak 1984 tarihli açıklamasında, Basın Kanunu‟nda yer alan ve haber alma özgürlüğüne müdahale eden hükümlerin de değiĢtirilmesini sağlayacaklarını söylemiĢtir (Cemal, 1989: 195).

Seçim öncesi ve sonrasından basınla iliĢkilerini iyi tutan Özal, zaman geçtikçe aleyhinde çıkan yazılara tahammül edemeyecek duruma gelmiĢtir. Hatta Özal, seçimlerden kısa süre sonra Maliye Bakanı Vural Arıkan‟a “Yabancı sigara kaçakçılığının arkasından hangi gazete patronlarının olduğunu bildiğini söyle” Ģeklinde bir direktif vermiĢtir (Cemal, 1989: 110).

AĢağıdaki tabloda görüldüğü üzere, ANAP döneminde de gazeteler üzerindeki baskıların 12 Eylül sürecindeki gibi devam ettiği görülmektedir. Turgut Özal, partisinin iktidara geldiği 1983 yılından 1993 yılındaki ölümüne kadar, kendisi ve ANAP ile ilgili olumsuz yazı yazan köĢe yazarlarına karĢı, gazeteler üzerinde hakimiyet kurmaya çalıĢmıĢ, ekonomik sansür uygulama yoluna gitmiĢtir. Örneğin Özal, Tercüman yazarı Nazlı Ilıcak‟ın yazılarında Süleyman Demirel‟den övgüyle söz ederken, ANAP iktidarını eleĢtirmesinden rahatsız olmuĢ ve Nazlı Ilıcak‟ın eĢi Kemal Ilıcak‟ın sahibi olduğu Tercüman‟ın kamu kuruluĢları ilanları kesilmiĢtir. Gazetelerin en büyük gelir kaynaklarından olan ilanların kesilmesi, Tercüman‟ı maddi yönden sıkıntıya sokmuĢtur. Öte yandan Ilıcak, sık sık „Nazlı Ilıcak‟ın Tercüman‟da yazmaya devam ederse, gazetenin daha büyük sıkıntılarla karĢılaĢacağı ve Nazlı Ilıcak‟ın gazeteden uzaklaĢtırılması gerektiği‟ telkinleri ile de karĢılaĢmıĢtır (Ilıcak, 2000: 326).

Tablo 3: 1983- 1993 Yılları Arasında Toplatılan Gazete ve Dergiler

Milli Gazete 24.01.83

Yayımı süresiz olarak yasaklandı. 37 gün sonra 3.3.1983‟te yeniden yayımına izin verildi.

Tercüman Gazetesi 10.01.83

Yayımı süresiz olarak yasaklandı. 22 gün sonra 2.9.1983‟te yeniden yayımlanmaya başlandı.

Milliyet Gazetesi 01.08.83

Basımı, yayımı, dağıtımı süresiz olarak yasaklandı. 10 gün sonra 27.8.1983‟te yeniden yayımı için izin verildi.

Nokta Dergisi 23.08.83

Yayımına 26.8.1983‟te yeniden izin verildi.

Milli Gazete 18.10.83

Süresiz olarak yayın yasağı kondu. 8.11.1983‟te yeniden

yayınlanmasına izin verildi.

Günaydın Gazetesi 30.10.83

Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı‟nca yayını ikinci bir emre kadar durduruldu.

8.11.1983‟te yayını izin verildi.

Tan Gazetesi 30.10.83

Yayımı süresiz durduruldu. 8.11.1983‟te yeniden yayımlanmasına izin verildi.

Hürriyet Gazetesi 01.12.83

Yayımı süresiz durduruldu. Yayımı süresiz durduruldu. 7.12.1983‟te yayımına izin verildi.

Yazko-Somut Dergisi 25.01.84

İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı‟nca yasaklandı.

Tablo 3: Devamı.

Sakarya Gazetesi

Arif Damar‟ın “Vietnam” şiiri yayınlandığı için dava açıldı.

Muğla İlk Adımlar Gazetesi 15.09.83

“Hanlar Eriyor”, “Şimdi Turşu Zamanı” yazılarından dolayı süresiz olarak yayını durduruldu. 2.12.1983‟te izin verildi.

Körfez Gazetesi

Sıkıyönetim Komutanlığı'nda süresiz kapatıldı.

2000'e Doğru Dergisi 13.06.90 2 ay süreyle kapatıldı.

Özgür Gündem Gazetesi 1993 yılı 52 kez toplatıldı.

Azadi Gazetesi 1993 yılı 25 kez toplatıldı.

Aydınlık Gazetesi 1993 yılı 23 kez toplatıldı.

Mücadele Gazetesi 1993 yılı 10 kez toplatıldı.

Emeğin Bayrağı Dergisi 1993 yılı 9 kez toplatıldı.

Medya Güneşi Dergisi 1993 yılı 7 kez toplatıldı.

Özgür Gelecek Dergisi 1993 yılı 7 kez toplatıldı.

İşçinin Yolu Dergisi 1993 yılı 4 kez toplatıldı.

Hedef Dergisi 1993 yılı 4 kez toplatıldı.

Odak Dergisi 1993 yılı 3 kez toplatıldı.

Yeni Ülke Gazetesi 1993 yılı 3 kez toplatıldı.

Güneydoğu Gazetesi 1993 yılı 2 kez toplatıldı.

Alternatif Dergisi 1993 yılı 2 kez toplatıldı.

Milliyet Gazetesi 1993 yılı 1 kez toplatıldı.

Hürriyet Gazetesi 1993 yılı 1 kez toplatıldı.

Kaynak: (Nedim Şahhüseyinoğlu; Dünden Bugüne Düşünceye ve Basına Sansür, 2005: 166-181)

1983-1984 yılları arasında gazeteler üzerindeki kısıtlamalar artmıĢ, 29 Kasım 1983 tarihinde Hürriyet‟te yayınlanan bir ölüm ilanı gazeteler arasındaki kopukluğu daha da artırmıĢtır.

Söz konusu ilan Ģöyledir;

“VEFAT

81 yıllık onurlu yaĢamının 61 yılını bu uğraĢa adayan üstün insan, öğretmenimiz MARAT ĠSMAĠL‟i yitirdik. Acımız derindir. Ondan

öğrendiklerimiz bizlere, BĠLEN‟in genç kız ve oğullarına yol gösteriyor. DOSTLARI”

Yayınlanan bu ölüm ilanı nedeniyle gazetelerde benzer yorumlara rastlanırken, Tercüman ve Son Havadis konuya farklı yaklaĢmıĢtır. Son Havadis, haberi “TKP, yüksek tirajlı bir Türk gazetesinde liderleri Ġsmail Bilen‟i öven ilanı göstere göstere yayımlattı.” Ģeklinde değerlendirirken; Tercüman, “Utanmazların cüreti!‟ TKP, Türk basınına ilan verip, Ġsmail Bilen‟i övdü” diyerek daha sert bir yorumda bulunmuĢtur.

Yukarıdaki örnekler göstermektedir ki; basında yasaklar ve kapatmaların yoğun olarak yaĢandığı bir dönemde, gazeteler birbirine destek olmaktan ziyade, iktidara yaranma çabasında olmuĢtur. Bu ilanın yayımlamasından kısa süre sonra, Hürriyet Gazetesi kapatılmıĢtır. Emin ÇölaĢan, Hürriyet Gazetesi‟nin kapalı olduğu süre zarfında gazete çalıĢanlarının yaĢadıklarını Ģöyle anlatmaktadır:

“Bir hafta kadar kapalı olan gazetede ne yapılır? ÇalıĢanlar, gazetenin ne kadar süreyle kapatıldığını bilemedikleri için her gün sabah saatlerinde gelir ve akĢam sanki çıkacakmıĢ gibi sayfalar hazırlanırdı. ĠĢin en hazin tarafı bu saatlerde olurdu. Yurdun dört bir yanında çalıĢan muhabirinden kapıcısına kadar tüm çalıĢanlar bin bir emekle oluĢturdukları sayfaları büyük bir hırsla yırtar ve evlerine dönerlerdi. Çünkü, o gün de izin çıkmamıĢ olurdu”(ÇölaĢan, 1993: 75).

Öte yandan MGK, hukuki varlığı sona ermeden, 2969 sayılı yasayı çıkarmıĢtır. Söz konusu yasa “CumhurbaĢkanı‟nı küçük düĢürücü, Türkiye‟nin iç ve dıĢ politikasını olumsuz yönde etkileyecek beyanlarda bulunanlar 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçların yayın vasıtasıyla iĢlenmesi halinde verilecek ceza bir misli artırılır” hükümlerini içermektedir (Arcayürek, t.y.:478-479). 16

16 ANAP yerel seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştır. ANAP 54 belediye başkanlığı alırken, SODEP 8, MDP 3, RP ise 2 belediye başkanlığına sahip olmuştur.