• Sonuç bulunamadı

Bölüm II Genel Bilgiler

2.4. Anaerobik Güç

Antrenman bilimi açÕVÕndan anaerobik güç; bir sporcunun yüksek yüklenmeler altÕnda, oksijensiz bir ortamdaki (oksijensiz enerji sistemleri ile ba÷lantÕOÕ olarak) patlayÕFÕ gücü ve enerjiyi güce çevirebilme özelli÷idir (Sevim, 1997). Anaerobik güç üretiminde enerji, ATP, ATP-CP ve laktasit sistemden sa÷lanÕr (Fox, 1998).

2.4.1 ATP-CP (Alaktasit Sistem)

Kreatin fosfat ya da Fosfat-kreatine (PC), ATP gibi kas hücrelerinde depolanÕr. Hem ATP hem de PC fosfat bileúikleri içerdi÷i için bunlarÕn tümüne fosfojenler, sisteme

de fosfojen sistemi diyoruz. Bir fosfat bileúeni bileúiktin koparÕldÕ÷Õnda büyük bir enerji açÕ÷a çÕktÕ÷Õ için PC,ATP ye benzer (ùekil 2). Bu parçalanma sonucunda Creatine (C) ve inorganik fosfat (Pi) açÕ÷a çÕkar ve kolayca biyokimyasal tepkimeye girer. Örnek olarak, kaslarÕn hareketleriyle hemen parçalanan ATP, yine depolanmÕú olarak bulunan PC nin parçalanmasÕyla açÕ÷a çÕkan enerji yardÕPÕyla sürekli olarak ADP ve Pi tepkimeye girerek yenilenir. Bu eúleúme ;

PC ĺ Pi + C + Enerji

Enerji + ADP +Pi +ATP úeklinde özetlenebilir. AslÕnda bu iúlemler insan vücudunda oldukça karmaúÕktÕr ve tepkimeleri hÕzlandÕran bir takÕm protein bileúikleri olan enzimlere gereksinim vardÕr (Fow,Bowers,Foss, 1988).

ùekil 4.(A) Fosfokreatinin (PC) basit yapÕVÕ ve yüksek enerjili fosfat ba÷Õ gösterilmiútir. B’ ATP yenilenmesi için kullanÕlan enerji PC nin kreatin ve inorganik

fosfata (Pi) parçalanmasÕ sonucunda açÕ÷a çÕkar (Fow,Bowers,Foss, 1988). 2.4.2.Anaerobik Glikoliz (Laktik Asit Sistem)

Kaslarda ATP yenilenmesi için besinlerin kÕsmen parçalandÕ÷Õ, daha do÷rusu karbonhidratlarÕn (úeker) sisteme de adÕQÕ veren laktik aside oksijen olmaksÕ]Õn dönüútü÷ü sisteme anaerobik glikoliz sistem denir. Vücudumuzdaki bütün karbonhidratlar ya hemen kullanÕlabilen basit bir úeker olan glikoza dönüútürülür ya da daha sonra kullanÕlmak üzere kaslarda ve karaci÷erde glikojen olarak depolanÕr. Burada besinlerin parçalanmasÕ (metabolizma) açÕVÕndan bütün bu karbonhidrat, glikoz, glikojen ve úeker eú anlamlÕ kelimeler olarak kullanÕlmÕúWÕr. Anaerobik glikoliz sonunda laktik asit ortaya çÕkar. Glikojenin laktik aside dönüúümü sÕrasÕnda açÕ÷a çÕkan enerji eúleúen reaksiyon dahilinde ATP nin yenilenmesi için kullanÕOÕr (Fow,Bowers,Foss, 1988). ùekil 3 te glikolizin aúamalarÕ úematik olarak gösterilmiútir.

ùekil 5.Anaerobik Glikoliz (Fox, Bowers, Foss, 1988). 2.4.3.Laktat De÷eri

Kan laktat düzeyini saptamak öncelikle performans sporu için önemli bir konudur. Laktat süt asidinin tuzudur. Öncelikle yo÷un kas çalÕúmalarÕnda metabolik de÷Lúimin sonucu olarak (artÕk olarak) meydana gelir. Örne÷in, bir dayanÕklÕOÕk antrenmanÕnda yüklenme yo÷unlu÷u ne kadar fazlaysa, kandaki laktat de÷eri de o kadar yüksek oÕkar. Bu laktat yüksekli÷inin belirlenmesiyle yüklenme yo÷unlu÷u hakkÕnda bilgi elde edilir (MuratlÕ, Kalyoncu, ùahin, 2007).

2.4.4.Anaerobik Eúik KavramÕ

ùiddeti artan bir egzersiz sÕrasÕnda gerekli enerji belirli bir noktaya kadar aerobik mekanizmalarla sa÷lanÕr. Ancak, bu noktadan sonra aerobik mekanizmalar yetersiz kalÕr ve anaerobik mekanizmalar devreye girer. øúte anaerobik mekanizmalarÕn enerji teminine katÕlmaya baúladÕ÷Õ bu noktaya anaerobik eúik noktasÕ denir (Kara ve Gökbel, 1994).

ùekil 6.Aerobik ve anaerobik eúik kavramlarÕ 2.4.5.Anaerobik Kapasiteyi Geliútirme Yöntemleri

2.4.5.1.Tempo KoúularÕ

Genellikle 100 ve 1000 metre mesafeler içinde süratte devamlÕOÕk kazanmak için uygulanan en önemli antrenman formudur. KoúularÕn hÕ]Õ maksimalin % 75-100 kuvvette olmalÕGÕr. Tempo koúularÕ özel dayanÕklÕOÕk kazanmada önemli bir rol oynar. Uzun süreyi ve yo÷un tecrübeyi gerektirdi÷i için, erkeklerde 18 ve bayanlarda 16 yaú devresinden sonra uygulanmaya baúlanmalÕGÕr (øúler, 1997).

2.4.5.2.Süratli (Yo÷un ) ønterval Koúular

Bu antrenman modeli, anaerobik dayanÕklÕOÕk ya da sürat-dayanÕklÕOÕk özelli÷ini geliútirir. Temel bir aerobik ya da genel dayanÕklÕOÕk kazandÕktan sonra uygulanmalÕGÕr. Bu antrenman türünde sürat anÕnda kalp 180’ in üzerinde atar. Bu tür antrenman yeterli O2 bulunmadÕ÷Õ anlarda koúucunun yorgunlu÷a dayanabilme yetene÷ini geliútirir. Her ne kadar süratli interval antrenmanÕQÕn alkali rezervlerini arttÕrdÕ÷Õ ispat edilmediyse de vücudun asit ürünlerine edecek úekilde yorgunlu÷a karúÕ dayanÕklÕOÕ÷Õn arttÕ÷ÕQÕ söyleyebiliriz. Süratli interval antrenman sürat açÕVÕndan ele alÕndÕ÷Õnda sürekli-yavaú koúu, sürekli-hÕzlÕ koúu ya da yavaú interval antrenmanÕna göre daha yo÷un yüklenmeleri içerdi÷i ve dolayÕVÕyla kas metabolizmasÕ üzerinde daha kuvvetli etki yarattÕ÷Õ söylenebilir (MuratlÕ, Kalyoncu, ùahin, 2007).

2.4.5.Anaerobik Yüklenmelerden Sonra Görülen Fizyolojik De÷Lúimler

Organizma da anaerobik yüklenmelere ba÷OÕ olarak birtakÕm fizyolojik de÷Lúiklikler meydana gelir. Bu de÷Lúikliklerden bazÕlarÕQÕúu úekilde sÕralayabiliriz;

-Minerallerin eksilmesi

-Kassal yorgunlu÷un ortaya çÕkmasÕ -KramplarÕn olmasÕ

-Su kaybÕQÕn artmasÕ -Kan sÕYÕVÕQÕn azalmasÕ

-DolaúÕPÕn yavaúlamasÕ ile kaslara daha az oksijen gönderilmesi -VücutÕVÕVÕQÕn artmasÕ (38-39 derece) (øúler, 1997).

2.4.6.Çocuklarda Anaerobik Kapasite Geliúim Özellikleri

Anaerobik enerji geliúim sürecindeki çocuklar için çok önemlidir. Yo÷un tempoda yapÕlan aktivitelerde, çalÕúan iskelet kaslarÕQÕn enerji gereksinimleri anaerobik ortamda sa÷lanmaya çalÕúÕOÕr. Fizyolojik açÕdan çalÕúan iskelet kaslarÕQÕn ATP gereksinimlerinin anaerobik mekanizmayla karúÕlanmasÕnda, yetiúkinlerle karúÕlaúWÕUÕldÕ÷Õnda çocuklarÕn yetersiz oldu÷u görülmektedir. ÇocuklarÕn, anaerobik glikolize sözünü etmeyecek kadar düúük ölçüde az girdi÷i ve tek taraflÕ olarak aerobik metabolizmayÕ tercih ettikleri konusundaki genel kanÕ, günümüzde kabul görmektedir. Ancak bu görüúün son zamanlarda elde edilen bilgiler ÕúÕ÷Õnda çürütülmüú oldu÷u söylenebilir. Çünkü, glikolize ait anahtar enzimler, çocuklarda yetiúkinlerde olanÕn yarÕVÕndan daha az bir miktarda mevcut olmasÕna ra÷men, olgunlaúmaya ba÷OÕ olarak ve antrenman uyaranlarÕ yoluyla etki altÕna alÕnabilmektedir (MuratlÕ, 2007).

Erken okul çocu÷u ça÷Õnda bulunan çocuklarda, orta süreli dayanÕklÕOÕk yüklenmelerinde, anaerobik metabolizma yollarÕna gereksinim duyarlar (Weineck, 1990). 1972 yÕOÕnda çocuklardaki anaerobik kapasitenin antrenmana elveriúli oldu÷u Ericsson tarafÕndan kanÕtlanmÕú ve bu arada birçok yazar tarafÕndan da onaylanmÕúWÕr (Martin, 1988). YapÕlan çalÕúmalarda, çocuklardaki fosfofruktokinaz aktivitesi yetiúkinlerde görülen de÷erin ancak %50 sine ulaúabildi÷i bildirilmiútir. Ancak

yapÕlan dayanÕklÕOÕk yüklenmeleri, daha sonra enzim aktivitesinde %83 lük bir artÕúa ve böylelikle de arttÕUÕlmÕú bir anaerobik kapasiteye yol açtÕ÷ÕQÕ kanÕtlamÕúWÕr. YapÕlan bazÕ araúWÕrmalar, çocuklarÕn dayanÕklÕOÕk antrenmanlarÕ sonucunda anaerobik metabolizma yollarÕQÕn geliúti÷ine iúaret etmektedir. Laktat oluúturma yetene÷i, olgunlaúmaya ba÷OÕ olarak sürekli artÕú kaydetmektedir ve 20 ile 30 yaúlarÕ arasÕnda maksimum düzeye ulaúmaktadÕr (MuratlÕ, 2007).

Benzer Belgeler