• Sonuç bulunamadı

3.1 G-8 Ülkelerinde Savuma Harcamaları ve Ekonomik Büyüme

3.1.1 Amerika Birleşik Devletleri

ABD, Kuzey Pasifik ve Kuzey Atlantik Okyanuslarının arasında yer almaktadır. Ülke Meksika ile 3141 km, Kanada ile 8893 km sınıra sahiptir. ABD yüz ölçümü olarak dünyanın en büyük 3. ülkesidir. Ülke, Rusya ve Güney Amerika’nın 1/2’si, Afrika Kıtası’nın 3/10’u, AB’nin iki katı kadar da karasal alana sahiptir. Ülkenin en yüksek noktası 6.198 metre ile McKinley Dağı, en alçak noktası -86 metrede bulunan Ölüm Vadisi’dir. Ülkenin orta bölgelerinde ova ve düzlükler, batıda dağlar, doğuda tepeler ve alçak dağlar, Alaska tarafında nehir yataklarının oluşturduğu geniş vadiler ve düz olmayan araziler, Hawaii’de volkanik coğrafi yapısı bulunmaktadır. ABD siyasi ve idari yapı olarak, çoğulcu demokrasiye dayalı başkanlık sistemiyle yönetilen federal bir cumhuriyettir. Washington D.C (District of Columbia) ve 50 eyalet, devletin federal yapısını oluşturmaktadır. Federal yönetimle içişlerinde serbest olan eyalet yönetimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları Anayasa’da tanımlanmıştır.

Kuvvetler ayrılığı prensibi esastır. ABD Başkanı, yürütmenin başı olarak federal hükümet’in kurum ve kuruluşlarına yönelik politikaları belirler ve bunun yürütmesini sağlamakla görevlidir. Buna ek olarak, yasal olarak Başkan vergi, gümrük ve diğer ticari konularda karar vermek ve gerekli tedbirleri almakla yetkilendirilmiştir. ABD Kongresi, ABD temsilciler meclisi ve senatosu olarak iki ayrı yasama biriminden oluşmaktadır. Senato her eyaletten 2 üye olmak üzere 100 sandalyeden oluşmaktadır. Temsilciler meclisi 435 sandalyeden oluşur ve görev süresi 2 yıldır. 8 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen başkanlık seçimini, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald John Trump kazanmış ve ABD’nin 45. Devlet Başkanı olmuştur (Ekonomi Bakanlığı, 2018).

ABD, 19 trilyon doları aşan GSYH’si ile dünyanın en önemli pazarlarından biridir.

Ülke, dünyanın en büyük ithalatçısı durumunda ve dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı konumu olarak hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin yöneldiği pazardır. ABD, dünya ekonomisini doğrudan etkileme gücüne sahip olmasıyla da dünyada en

22

önemli ve belirleyici ekonomiye sahiptir. Serbest piyasa ekonomilerinin en büyük örneği olan ABD ekonomisinde, üretim ve hizmetlerin büyük bir bölümü özel sektör tarafından sağlanmakta ve tüketilmektedir. Bu özelliğiyle dünya çapında kamunun ağırlığının bu kadar az olduğu başka bir ekonomi yoktur. Ekonomiye yön veren başlıca sektörler; Uzay ve havacılık, motorlu taşıtlar, kimyasallar, iletişim, bilgi işlem (IT) sektörleridir. Tarım ve hayvancılık GSYH’nin yüzde olarak küçük bir oranına sahip olarak görünse de oldukça verimlidir. ABD, gıda maddeleri ve işlenmiş gıda ürünleri ihracatında önde gelen ülkelerdendir. İmalat sektörü, iş dünyasının harcamalarındaki artışa bağlı olarak, ABD’nin ekonomik olarak toparlanma sürecinde en önde gelen sektör olmuştur. İmalat sanayinin alt sektörleri arasında, uzay ve havacılık sanayi, kimyasallar, telekomünikasyon, bilgisayar ve elektronik ürünler yer almaktadır. Ülkedeki hizmetler sektörü GSYH’nin yaklaşık olarak %80’ini oluşturmaktadır.

Birleşik Devletlerin Uluslararası Ticaret Komisyonu’nun hizmet sektörü raporuna göre, ülkenin hizmet sektöründeki rekabet gücü, profesyonel hizmet sektörü başarısından ileri gelmektedir.

Ülkenin hizmet ticaretinde önemli olan diğer sektörler ise; finans, ulaşım, emlak ve sağlık sektörlerini söylemek mümkündür. En çok gelişme gösteren sektörler; bilişim, perakendecilik, eğlence ve sanat sektörüdür. ABD’de kişi başına düşen milli gelir 2016 yılı itibari ile 58.030 Amerikan dolarıdır. Gelir dağılımı eyaletler bazında farklılık göstermektedir. GSYH’si neredeyse İtalya kadar olan California’yı büyüklük açısından Texas, New York, Florida ve İllinois izlemektedir. Kişi başına düşen milli gelirdeki büyüme hızı diğer eyaletlere göre nispeten geride kalan eyaletlerde, hem nüfus artış hızının az olduğu, hem de yüksek teknolojinin olmadığı geleneksel tarım ve sanayi sektörünün ağırlığı görülmektedir (Ticaret Bakanlığı, 2018).

2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizin ABD’de ortaya çıkması nedeniyle, krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Şekil 1’deki veriler de bu genel durumu destekler niteliktedir.

23

Şekil 1. 2000-2016 Dönemi ABD Büyüme Verileri (%)

Kaynak: Dünya Bankası (World Development Indıcator 2018) verilerinden derlenmiştir.

Şekil 1’de görüldüğü gibi, ABD’nin büyüme oranı 2000 yılında %4,09 iken, 11 Eylül 2001 yılında yaşanan İkiz Kuleler saldırısı ile sert bir düşüş izlemiş %0,97 olmuştur. 2002’den 2004 yılına kadar büyüme oranı sürekli artmıştır. 2005’den (%3,34) 2007 (%1,77) yılına kadar ABD’nin büyüme oranında sürekli bir düşüş görülürken, 2008 yılında ABD’de başlayan küresel kriz ve ardından yaşanan mortgage kriziyle ülkenin büyüme oranı %-0,29’a gerilemiştir. Krizden bir yıl sonra, 2009 yılında ABD ekonomisi %-2,77 daralmıştır. 2010 yılında ülkenin büyüme oranında tekrar yükseliş görülmüş %2,53 olarak gerçekleşmiştir.

2011’den 2014’e kadar ülkenin büyüme oranında sürekli bir dalgalanma görülmüştür. 2016 yılında ABD’nin büyüme oranı %1.48 olmuştur.

Aynı dönemde ABD’nin savunma harcamaları incelendiğinde, ülkenin 2001 yılından 2010 yılına kadar savunma harcamalarını arttırdığı görülmektedir. Nitekim Şekil 2’teki veriler de bu durumu destekler niteliktedir.

4,09

24

Şekil 2. 2000-2016 Dönemi ABD Savunma Harcamaları Verileri (Milyar $) Kaynak: SIPRI (Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü 2018) verilerinden

derlenmiştir.

Şekil 2’de görüldüğü gibi, ABD’nin savunma harcamalarında 2000 yılından 2010 yılına kadar artış eğilimi görülmektedir. 2000’de ABD’nin savunma harcamaları 415.259 milyar dolarken, 2001’de 418.631 milyar dolar seviyelerine yükselmiştir. 11 Eylül 2001’de ABD’de yaşanan ikiz kuleler saldırısı sonucunda ülke savunma harcamalarını daha da arttırmış, 2002’de yılında ABD savunma harcamaları 470.042 milyar dolara çıkmıştır. 2000’den 2010’a kadar sürekli artan savunma harcamaları 2010 yılında en yüksek seviyeye çıkarak 758.890 milyar dolar olmuştur. 2010-2015 yılları arasında ABD’nin savunma harcamalarında azalma görülmüştür. 2010’da 758.890 milyar dolar olan savunma harcamaları, 2014’te 610.636 milyar dolara, 2015’te 596.010 milyar dolara düşmüştür.

ABD’nin büyüme oranları ve savunma harcamaları birlikte incelendiğinde, 11 Eylül saldırıları sebebiyle ülkenin büyüme oranı bir önceki yıla oranla sert bir şekilde (%0,97) düşerken, savunma harcaması artarak 418.631 milyar dolara yükselmiştir. 2004 yılında %3,78 büyüyen ülke ekonomisinde savunma harcaması aynı yıl 583.090 miyar dolar olmuştur. ABD ekonomisi 2008 küresel kriziyle resesyona girmiş ve %0,29 daralmış ancak ülkenin savunma harcaması artarak 683.776 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. 2009 yılında krizin etkileri daha açık bir şekilde görülmüş, ülke ekonomisi %2,77 daralmış ancak ülke ekonomisinde görülen daralmaya rağmen savunma harcamaları daha da artmış, 738.621 milyar dolar olmuştur.

2010’da ülke ekonomisi resesyondan çıkmış %2,53 büyümüş, ülkenin savunma harcamaları ise 2000-2016 yılları arasındaki en yüksek seviye olan 758.890 milyar dolara ulaşmıştır. 2015

25

yılında %2,86 büyüyen ABD ekonomisinde, savunma harcamaları söz konusu yılda düşmüş 596.010 milyar seviyesine gerilemiştir.