• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.6. Ameliyat Sonrası Ağrının Değerlendirilmesi

Ağrı yönetiminde ağrının değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Ağrı, nabız, solunum, kan basıncı ve vücut sıcaklığından sonra beşinci yaşamsal bulgu olarak değerlendirilmektedir. Ağrının değerlendirmesi ağrı algısı ve ağrıya verilen yanıtın bireyler arasında farklılık göstermesinden dolayı oldukça karmaşıktır (Özveren vd. 2018). Hastaların ağrılı uyarana karşı yanıtları farklı olduğundan, etkili ağrı kontrolü için öykü alma, fiziksel muayne, ağrının altta yatan nedenlerinin araştırılması amacıyla tanı testleri yapma, ağrı değerlendirme ölçekleri kullanarak ağrı şiddetini belirleme son derece önemlidir. Ağrı değerlendirmesinde kullanılan araçlar, ağrının yeri, tipi, şiddetinin açık ve net bir şekilde tanımlanmasına olanak tanımaktadır (Ay ve Alpar 2010, Çelik 2016, Sılay ve Akyol 2018).

Cerrahi hastasında ağrının ameliyat öncesi ve sonrasında, her yeni ağrı bildiriminde, tedavi uygulamadan önce ve sonra, analjezik ilaç doz ve tedavi değişikliklerinde düzenli aralıklarla hemşire tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Hemşirelerin ağrı kontrolündeki sorumluluklarını eksiksiz yerine getirebilmeleri için hastanın ağrısına yönelik tüm verileri toplamaları ve ağrıyı doğru değerlendirmeleri önemlidir (Faydalı 2010, Yeşilyurt ve Faydalı 2020). Etkili ağrı yönetimi için hemşirelerin doğru bilgi, tutum, davranış, değerlendirme ve klinik karar verme becerisine sahip olmasını gerekmektedir (Midilli vd. 2019). Etkili ağrı kontrolü ağrıyı azaltma ve ağrının gelişmesini önleme, istenmeyen komplikasyonları önleme ve kaliteli iyileşme sağlama açısından hemşirelik bakımının önemli bir unsurudur (Midilli vd. 2019).

Hemşire hastanın ağrısını belirlerken belirli unsurlara dikkat etmelidir. Bunlar; hastanın analjezik tedavisini etkileyebilecek tıbbi tanısı ve ek hastalıklarının olup olmadığı, yaşı, kilosu, diyet hikayesi, vital bulguları, laboratuar bulguları, algısı ve kooperasyon yeteneği; cerrahi girişime ilişkin insizyon bölgesininbüyüklüğü, cerrahi girişimin nedeni, cerrahi girişim sırasında kullanılan anestezi yöntemi; ilaç tedavisine ilişkin olarak alerji geçmişi, hastanın daha önce kullandığı ilaçlar, bitkisel ürün kullanma durumu, oral ilaç alımına engel olabilecek durumlar, tedavinin maliyeti ve hasta tarafından karşılanıp karşılanamayacağı gibi bilgileri edinmelidir (Faydalı 2010, Yeşilyurt ve Faydalı 2020).

Kliniklerde hastaların ağrısını değerlendirmek için kullanılan ağrı ölçekleri; hastaların sayılarla ya da kelimelerle bildirdiği ağrı şiddeti ve niteliğini olabildiğince objektif hale dönüştürerek, hasta, hemşire ve hekim arasında farklı yorumları ortadan kaldırarak ağrı yönetim etkinliğini artırmaktadır. Etkili ağrı yönetiminin sağlanabilmesi için kullanımı kolay, hastanın tedaviye yanıtının değerlendirilmesine olanak sağlayan geçerliliği ve güvenilirliği kanıtlanmış ölçekler kullanılmalıdır. Cerrahi girişim sonrası ağrı tedavisi bireysel olmalı, yapılan tedavinin etkinliği değerlendirilmeli ve sonuçlar kaydedilerek ekip ile paylaşılmalıdır (Ay ve Alpar 2010, Özveren vd. 2018, Sılay ve Akyol 2018).

yoğunluğunu geçerli ve uygun bir ölçekle değerlendirmek, kapsamlı bir ağrı değerlendirmesinin yalnızca bir bileşenidir (Sullivian et al. 2016, Yeşilyurt ve Faydalı 2020). Günümüzde ağrı değerlendirmesinde tek boyutlu ve çok boyutlu ölçekler kullanılmaktadır (Özveren vd. 2018, Yeşilyurt ve Faydalı 2020). Ağrı ölçekleri, hastaların ağrılarını iletmesinde yardımcı olmakta, hastanın yaşı ve bilişsel durumuna göre uygun ölçekler seçilmesine dikkat edilmelidir (Sullivian et al. 2016). Aynı zamanda ağrı ölçekleri, hastalar ile ağrının yoğunluğunu konuşabilmek için güvenilir araçlardır. Ağrısı olan hastanın tanılanmasında hemşire, ağrının yeri, şiddeti, niteliği, hastanın ağrısını ifade etme biçimi, ağrıyı azaltan durumlar ve hastanın ağrıya verdiği yanıtları içeren ölçekleri kullanarak değerlendirmelidir (Özveren vd. 2018, Yeşilyurt ve Faydalı 2020). En sık kullanılan ağrı değerlendirme ölçekleri aşağıda verilmiştir.

2.6.1. Tek Boyutlu Ölçekler

Ağrı değerlendirmesinde kullanılan tek boyutlu ölçekler, ağrı şiddetini ölçmeye yönelik olup, değerlendirmeyi hasta kendisi yapabilmektedir. Tek boyutlu ölçekler özellikle akut ağrının değerlendirilmesinde bunun yanı sıra ağrı tedavisinin etkinliğini izlemekte kullanılmaktadırlar (Özveren vd. 2018, Yeşilyurt ve Faydalı 2020). Ağrının şiddetini doğrudan ölçmek için tek boyutlu ölçekler kullanılmakta olup, değerlendirmeyi hastanın kendisinin yaptığı bir skaladır. Bu tür ölçekler; Sözel Tanımlayıcı Skorlama (Verbal Descriptor Scale-VDS), Sayısal Tanılama Skorlama (Numerical Rating Scale- NRS), Görsel Analog Skala (Visüel Analog Scale-VAS), Yüz İfadesi Skalası (FaceScale-FS), Burford Ağrı Termometresidir (Aslan 2002, Çöçelli vd. 2008, Kandemir vd. 2017, Yeşilyurt ve Faydalı 2020).

Sözel Tanılama Skorlama (Verbal Descriptor Scale): Sözel kategori ölçeği basit tanımlayıcı ölçek olarak da adlandırılmakta olup, bu ölçek hastanın ağrı durumunu tanımlayabileceği en uygun kelimeyi seçmesine dayanmaktadır. Sözel tanılama skoru, basit ve kolay uygulanabilir bir ağrı tanılama yöntemidir. Ağrı şiddeti hafiften dayanılmaz dereceye kadar sıralanmakta, hasta ağrısını tanımlayan en uygun ifadeyi seçmektedir. (Aslan 2002, Çöçelli vd. 2008, Yeşilyurt ve Faydalı

Sayısal Tanılama Skorlama (Numerical Rating Scale- NRS): Ağrı şiddetini belirlemeye yönelik olan bu yöntemde, hastanın ağrısını sayılarla açıklamasını amaçlamaktadır. Sayısal ölçeklerde ağrı yokluğu (0) ile ifade edilip dayanılmaz ağrı (10-100) düzeyine kadar ulaşmaktadır (Aslan 2002, Çöçelli vd. 2008, Yeşilyurt ve Faydalı 2020).

Görsel Analog Skala (Visüel Analog Scale- VAS): Bir ucunda ağrı yokluğu, diğer ucunda olabilecek en şiddetli ağrı yazan 10 cm’lik bir cetvel üzerinde hasta kendi ağrısını işaretlemektedir. VAS, ağrıda tanımlanamayan duyguları sayısal değere çevirmek için kullanılmaktadır. 10cm’lik çizginin iki ucuna 0 ve 10 yazılarak hastadan bu çizgi üzerinde ağrı durumunun nereye uygun olduğunu işaretlemesi istenmektedir. VAS’ın diğer tek boyutlu ölçeklere göre daha duyarlı ve güvenilir olduğu belirtilmektedir. (Aslan 2002, Çöçelli vd. 2008, Yeşilyurt ve Faydalı 2020).

Yüz İfadesi Skalası (Face Scale- FS): Hastanın kendi yüz ifadesine yakın görüntüyü seçmesi istenmektedir. Yaşlı ve çocuk hastalarda kullanımı uygundur (Çöçelli vd. 2008, Yeşilyurt ve Faydalı 2020).

Burford Ağrı Termometresi: Burford Ağrı Termometresi ülkemizde kullanımı henüz tercih edilmemekle birlikte, kolay ve sayılarla eşleştirilmiş sözel anlatımlar içermektedir (Aslan 2002). Bu ölçek kolay anlaşılır, numaralarla birleştirilmiş sözlü ifadeleri içermekte, 0-1 ağrı yokluğu, 2-3 hafif, 4-5 rahatsız edici, 6-7 şiddetli, 8-9 çok şiddetli, 10 dayanılmaz ağrıyı tanımlamaktadır. (Aslan 2002, Kabalak vd. 2013).

2.6.2. Çok Boyutlu Ölçekler

Bazı araştırmacılar tek boyutlu ölçeklerden kaynaklanan eksikliği gidermek için ağrının değişik yönlerini ele alan çok boyutlu ölçekleri geliştirmişlerdir (Aslan 2002, Kabalak vd. 2013). Ağrı ölçümünde kullanılan çok boyutlu ölçekler ise, ağrının yeri, tipi, şiddeti, zamanla ilişkisi gibi yönlerini değerlendirmek amacıyla uygulanmaktadır (Çöçelli vd. 2008, Özveren vd. 2018). Çok boyutlu ölçekler; McGill Melzack ağrı soru formu, Dartmount ağrı soru formu, West-Haven-Yale çok boyutlu ağrı çizelgesi, Wisconsin kısa ağrı çizelgesi, Ağrı algılama profili, Davranış

modelleri ‘dir (Kandemir vd. 2017, Özveren vd. 2018).

McGill Melzack: Ağrı soru formu dört bölümden oluşmaktadır. Formun başında hastanın adı, soyadı, yaşı, tıbbi tanısı, analjezik kullanıyorsa tipi ve dozu, ağrının yeri, özelliği, zamanla ilişkisi ve şiddetini ölçmeye yönelik tanıtıcı bilgiler yer almaktadır (Aslan 2002, Kabalak vd. 2013). Birinci bölümde hastadan ağrısının yerini vücut şeması üzerinde işaretlemesi istenir ve ağrı derinden geliyorsa “D”, vücut yüzeyinde ise “Y”, hem derinde hem de yüzeyde ise “DY” harfleri ile belirtmesi istenmektedir (Aslan 2002, Tavşanlı vd. 2013). İkinci bölümde ağrıyı duyusal, algısal ve değerlendirme yönünden inceleyen 20 kelime grubu bulunmaktadır. Her grup ağrıyı değişik yönleri ile tanımlayan 2-6 kelimeden oluşmakta, hastanın ağrısına uyankelime kümesini seçmesi ve seçtiği kümenin içinde ağrısına uyan kelimeyi işaretlemesi söylenmektedir (Aslan 2002, Tavşanlı vd. 2013). Üçüncü bölümde ağrının zamanla ilişkisi yer almakta, ağrının sürekliliği, sıklığı, ağrıyı arttıran ve azaltan faktörleri belirlemeye yönelik kelime grupları bulunmaktadır (Aslan 2002, Tavşanlı vd. 2013). Dördüncü bölümde de ağrı şiddetini belirlemeye yönelik “hafif” ağrı ile “dayanılmaz” ağrı arasında değişen beş kelime grubu; ayrıca hastanın kabul edebileceği veya rahatsız olmadan yaşayabileceği ağrı şiddetini belirlemeye yönelik altı soru yer almaktadır (Aslan 2002, Tavşanlı vd. 2013).