• Sonuç bulunamadı

3.6. ARAŞTIRMANIN BULGULARI

3.6.1. Altınoluk’la İlgili Bulgular

3.6.1.7. Altınoluk’la İlgili Mevcut Sorunlar

Bölgenin genel olarak ve turizm anlamında gelişimine paralel olarak birtakım sorunları ortaya çıkmaktadır. Bunlardan bazıları, atık su sorunu, taşkınlar, zeytin

ağaçlarının kesilmesi, altın/gümüş arama ve işleme çalışmaları, ulaşım, trafik ve park sorunu, ödenek yetersizliğiyle ilgili konulardır (*Urkun).

Atık su: Edremit Körfezi’ndeki bazı zeytinyağı fabrikaları üretim sonrası yeterince arıtılmayan “karasu” adı verilen atık suyu, bölgedeki derelere bırakmaktadır. Bazı fabrikaların atık suları kanalizasyon sistemine bağlanarak arıtma tesislerine aktarılabilmektedir. Ancak karasuyu arıtmak çok zor olduğundan arıtma işlemi istenilen düzeyde yapılamamaktadır. Altınoluk’ta önceleri yaşanan bu sorunun ortadan kaldırılması yönünde epey ilerleme kaydedilmiştir. Altınoluk’taki fabrikalar karasu atıklarını özel havuzlarda depolamaktadır. Bu konuda denetimler düzenli olarak yapılmaktadır.

Taşkınlar: Bölgedeki dere ve çaylar, sonbahar ve kış aylarında aşırı yağışlar nedeniyle taşkınlara sebep olmaktadır. Bölgenin coğrafi yapısı nedeniyle yağmur suları dağdan doğrudan doğruya aşağıya akmaktadır. Aşırı yağışlar sonucu yaşanan taşkınlar, yollara, köprülere, binalara ve ekili/dikili alanlara zarar vermektedir. Altınoluk’ta en son 2001 yılı aralık ayındaki aşırı yağışlar ve bu yağışların Kaz Dağı’ndaki karları eritmesi sonucu Şahin Dere Köprüsü yıkılmış, Çanakkale-İzmir kara yolu belirli bir süreyle trafiğe kapanmıştır (http://arsiv.ntvmsnbc.com). Konuyla ilgili dağ eteklerine setlerin yapılması bir önlem olarak düşünülebilir. Ayrıca, dere yataklarının düzenlenmesi genişletilmesi gibi çalışmaların da bu sorunun çözülmesine katkıda bulunabileceği söylenebilir.

Zeytin ağaçlarının kesilmesi: Bölgede yazlıkların ve turistik tesislerin yapılması için bugüne kadar sayısı ne yazık ki yüz binlerle ifade edilen zeytin ağacı kesilmiştir. Ekonomik değeri son derece önemli olan zeytin ağaçlarının kesimi, bölge halkını derinden etkilemektedir. Altınoluk’ta, bu yanlışlığın önüne geçilmesi için, son yıllarda zeytin ağaçlarının kesilmeyip yerinin değiştirilmesi uygulaması başlatılmıştır. Yani yazlık, tesis, veya bina yapılacak alanlarda zeytin ağaçları varsa, bunlar oradan sökülüp uygun başka bir alana dikilmektedir (*Urkun).

Altın/gümüş arama ve işleme çalışmaları: Bütün güzelliklerinin yanında Kaz Dağları ile ilgili çok büyük bir tehlike söz konusudur. Kaz Dağları’nda ve Madra Dağı’nda altın ve gümüş arama çalışmaları bazı maden işletmeleri tarafından tamamlanmıştır. Bu arama çalışmalarında su ve bentonit (bir tür kil) kullanılmaktadır. Bölgede altın ve gümüşün işlenmesi çalışmaları için siyanür kullanılmak istenmektedir. Bu duruma bölgede yaşayan halk başta olmak üzere birçok kesimden tepkiler gelmektedir. İşletme aşamasına geçilmemesi için GÜMÇED’in (Güney Marmara Çevre ve Koruma Derneği) öncülüğünde çevreciler, bölge halkı ve turistler büyük mücadele vermişlerdir. İlgili makamlara yapılan başvuruların sonucu olarak, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın konuyla ilgili yasaları iptal etmesi sağlanmıştır. Dolayısıyla, çevreyi korumaya yönelik bu çalışmalar şu an için başarılı olmuştur. Bölgedeki yetkiler, madencilerin konuyla ilgili ısrar ve isteklerin devam ettiğini söylemektedir (*Öznal).

Altın işleme çalışmalarında siyanür kullanmanın doğaya birçok zararı vardır. Dünya örneklerinde ve ülkemizde (Bergama-Ovacık ile Uşak-Eşme/Kışladağ) görüldüğü gibi madencilik faaliyetlerinde, bir yandan milyonlarca ton siyanürlü çamur atıklarının depolandığı dev atık barajları -birinci derece deprem bölgesinde yer almakta- yaşamsal riskleri beraberinde getirmekte, diğer yandan açılan bir kilometre çapında, dört yüz metre derinlikte dev cehennem çukurları oluşmaktadır. Yerin altını üstüne çevirerek, ekolojik dengeyi onarılamaz şekilde bozacak işlemler sırasında yüz binlerce ağaç kesilecek, çıkacak toz bulutlarından tüm bitki örtüsü olumsuz etkilenecektir. Tüm bunların yanı sıra, özellikle siyanürlü altın madenciliğinde aşırı su tüketilmektedir. Küresel ısınmanın etkisiyle, kuraklık ve çölleşme tehlikesi yaşayan dünyamızda, en önemli değer sudur. Edremit Körfezi’nin ve Çanakkale’nin su kaynağı durumundaki Kaz Dağları’ndaki bu madencilik faaliyetleri sonucu, siyanürlü atıklar, tozların uçuşması, ağır metallerin harekete geçmesi gibi faktörlerle su kaynaklarımız bozulma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır (*Öznal).

Ulaşım, trafik ve park sorunu: Bu sorununun temelinde yaz aylarında aşırı artan bölge nüfusu ve bölgeden geçen kara yolu yer almaktadır. Kışın on altı bin olan

bölge nüfusu, yazın 250.000-300.000’lere kadar çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgede kalabalığın neden olduğu trafik sıkışıklıkları ve zaman zaman park sorunları yaşanmaktadır. Özellikle yaz aylarındaki aşırı kalabalık, beraberinde trafik ve park sorununu da getirmektedir. Bölgedeki araç sayısındaki artış, araçların park edilmesi için yer konusunda sorunlara neden olmaktadır. Özellikle hafta sonlarında, bölgeye günübirlikçilerin ve hafta sonu tatili için gelenlerin, bölgenin nüfusunu biraz daha arttırdığı belirlenmiştir. Cumartesi günü Altınoluk’un merkezinde kurulan köylü pazarına olan yoğun ilgi, trafik ve park sorununun daha da ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. Bunun dışında bölgeye olan ulaşımı kolaylaştırmasına rağmen, belediyenin yetkisi dışında olduğu için yeterince müdahale edemediği kara yolu hem araç hem de yaya trafiğini olumsuz yönde etkilemektedir. Sorunların çözümü için belediye tarafından, kavşak, refüj, kaldırım, alt geçit gibi çalışmaların hızlandırılması için girişimlerde bulunulmaktadır. Bunun dışında ulaşımla ilgili diğer sorun, yol kaplamaları ve açılmamış imar yollarıyla ilgilidir. Bu konularla ilgili çalışmalar da belediye tarafından başlatılmış ve beldede geniş çaplı bir iyileştirme yapılmıştır. Ara yollara asfaltlı mucur, ana yollarda ise kilit taşı döşenmesiyle ilgili belediye çalışmaları devam etmektedir (*Urkun).

Belediyelerin ödenek yetersizliği: Bölgedeki belediyeler, kış aylarındaki yapılan nüfus sayımına göre ödenek almaktadır. Bölgenin nüfusunda yaz aylarında yaşanan aşırı artışlar, bu ödeneklerin yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu durum da belediye hizmetlerinde aksamalara yol açabilmektedir. Belediye gelirlerini arttırıcı çalışmalara ağırlık verilmesi örneğin, iller bankası paylarının nüfus yerine konut sayısına göre verilmesi bu soruna bir çözüm yolu önerisi olarak verilebilir.

Bu konuların dışında Altınoluk’ta özellikle turizm gelişmesi yönündeki mevcut sorunlar ve yetersizlikler şu başlıklar altıda sıralanabilir:

- Yazlıkların, yılın büyük bir bölümünde boş kalması, - Temmuz ve ağustos aylarıyla kısıtlı turizm sezonu, - Yabancı ziyaretçi sayısının azlığı,

- Uluslararası ve şehirlerarası deniz ulaşımının olmaması, hava yolu ulaşımının yetersiz olması,

- Kaz Dağları’ndaki su kaynaklarının endişe verici bir kirlenme tehdidiyle karşı karşıya (aşırı kalabalık ve altın arama çalışmalarının da etkisiyle) kalması.

Benzer Belgeler