• Sonuç bulunamadı

Altıncı BeĢ Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994)

4. TÜRKĠYEDE KIRSAL KALKINMA POLĠTĠKALARI

4.2. Planlı Kalkınma Dönemi (1960-2004)

4.2.6. Altıncı BeĢ Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994)

Altıncı BYKP‟nin temel amaçları; “Türk milletinin refah seviyesini açık toplum ve rekabete açık ekonomi ilke ve esasları doğrultusunda, hür ve güvenli bir ortamda yükseltmek; hızlı, dengeli ve istikrarlı bir kalkınma süreci içinde gelir dağılımını iyileĢtirmek, iĢsizliği, bölgesel ve yöresel geliĢmiĢlik farklarını azaltmak” olarak planın ilk sayfasında belirtilmiĢtir. Tarım sektöründe üretim metotlarının modernleĢtirilerek hava Ģartlarına bağımlılığının azaltılacağı, artan nüfusun gıda maddeleri ihtiyacını karĢılayacağı yönünde üretim yapılacağı ve tarımsal ürün ihracatının geliĢtirileceği iĢaret edilmiĢtir.100

Planda kırsal kesimde, çağdaĢ ihtiyaçlara uygun hizmet ve bilgi akımını kolaylaĢtırmak temel ilke kabul edilerek; kırsal kesime dinamizm kazandırmak amacı ile "kırsal alan planlama" yaklaĢımı çerçevesinde hizmetlerin ve tarıma dayalı sanayi yatırımlarının merkez köy ve kasabalara yönlendirilmesinin destekleneceği temel politika olarak belirlenmiĢtir.

98DPT,1984:56

99Bakırcı, a.g.e

100DPT, 1989:1

Köylünün ana geçim kaynağı olan toprağın rasyonel kullanımı için gerekli düzenlemelerin tarımsal araĢtırma kurumları ile birlikte yapılması, tarımsal yapı bozukluklarının giderilmesini amaçlayan projelerdir. Kırsal alanda istihdamın artırılması, gelirin çeĢitlendirilmesi için yeni üretim dallarında çalıĢmanın teĢvik edilmesi, tarım dıĢı ekonomik faaliyet kollarının desteklenmesi kırsal alana yönelik diğer politikalar olarak belirlenmiĢtir. Tarımsal üreticilerin teknolojideki geliĢmelerden en iyi Ģekilde yararlanabilmeleri için gerekli olan eğitimin, araĢtırma ve eğitim kurumlarının yapacağı bütünleĢmiĢ projelerle gerçekleĢtirileceği, ayrıca eğitim konularında kamu kuruluĢlarının ve üniversitelerin iĢbirliği içinde olması gerektiği ileri sürülmüĢtür.101

Ayrıca tarımsal faaliyetlerle ilgili olarak; tarımsal üretimin arttırılmasında ve teĢvikinde fiyat politikası yanında ucuz ve yeterli girdi, kredi, tarımsal eğitim, tarımsal teĢkilatlanma ve teknolojik geliĢme imkânlarının arttırılması gibi fiyat dıĢı destekleme araçlarına da ağırlık verileceği belirtilmiĢtir. Bunun için, tarımsal destekleme politikasında; tarımsal gelirde istikrarı korumanın, pazarlama kolaylıkları sağlamanın ekilebilir arazinin özelliklerine, iç ve dıĢ talebe uygun bir üretim yapısı içinde verimliliğin artmasına yardımcı olmanın esas olacağı, tarımsal desteklemenin kapsamının ekonomik ve sosyal özellikler dikkate alınarak tespit edileceği vurgulanmıĢtır.102

Üreticinin ürünlerinin en iyi Ģekilde değerlendirilmesi için TSK Birliklerinin kuruluĢ amaçları yönünde çalıĢmalarını sürdürebilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılacağı, tarım ürün sigortası sisteminin geliĢtirilmesi, tarım arazilerinin üretim maliyetlerinin azaltılması için arazi toplulaĢtırması yapılması kırsal alanlarla ilgili gerçekleĢtirilmesi düĢünülen diğer faaliyetler olmuĢtur.

Bu dönemde de dünyada yaĢanan siyasal ve ekonomik geliĢmeler ilk yıllarda makro dengelerin bozulmasına neden olmuĢtur. 1989 yılından itibaren Türk Lirasının

101DPT, 1989:321

102Bakırcı, a.g.e

reel olarak yabancı paralar karĢısında değer kazanması, iç ve dıĢ pazarlarda ekonominin rekabet gücünün zayıflaması sonucu kısa vadeli ve yüksek faizli bir dıĢ borçlanma yolu ile yurt dıĢına önemli ölçüde kaynak transferi olmuĢtur. Ekonomide artan iç dengesizlikler 1993 yılının ikinci yarısında doruğa çıkmıĢ ve bu olumsuzluklar dıĢ dengeye de yansımıĢtır. Bu geliĢmeler sonunda 1994 yılı Ocak ayında devalüasyon yapılmıĢtır. 5 Nisan 1994 tarihinde mali piyasalar ve döviz kuruna istikrar kazandırmak, enflasyonu hızla düĢürmek, ihracat öncülüğündeki büyüme stratejisine yeniden iĢlerlik kazandırmak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak ve yapısal reformları uygulamak için Ekonomik Önlemler Uygulama Planı yürürlüğe konmuĢtur.

Bu çerçevede, tarım sektörüne iliĢkin bir takım düzenlemeler öngörülmüĢ ve ekonomiden tarımsal ürünlere ayrılan kaynağın üç ürün veya ürün grubu ile sınırlı kalacağı açıklanmıĢtır. Buna göre; hububat, Ģeker pancarı ve tütün gibi stratejik ve sosyal açıdan önemi olan ve büyük üretici kitlelerini kapsayan ürünlerde destekleme alımı yapılmasına karar verilmiĢtir. Tarımsal desteklemede tasarruf sağlayıcı birtakım tedbirler alınırken, KĠT ve Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliklerinin kamu finansmanı üzerindeki yükünün azaltılması ve Merkez Bankası tarafından finansman sağlanmayacağı kararı alınmıĢtır. Bu tedbirlerle; tarımda devletin müdahalesi en aza indirerek KĠT‟lerin, anılan üç ürün grubu dıĢındaki ürün alımlarında kendi imkânlarını kullanmaları amaçlanmıĢtır.

Altıncı BYKP döneminde de bütünleĢmiĢ kırsal kalkınma projeleri uygulamaları devam etmiĢtir. Bu dönemde iki proje daha hayata geçirilmiĢtir. Bingöl-MuĢ Kırsal kalkınma projesi; iç kaynağa ek olarak Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) fonunun da sağlandığı 52,5 milyon dolarlık bir maliyetle, 1990-1999 yılları arasında, MuĢ ve Bingöl illerinde yörede yaĢayan yaklaĢık 35 bin kırsal ailenin gelir ve yaĢam düzeyinin yükseltilmesi amaçlanmıĢtır. Bitkisel ve hayvansal üretimin arttırılması, köy yolları, köy içme suyu tesisleri, el sanatları ve kredi gibi hizmetlerin sağlanarak, fakirliğin azaltılması, kırsal istihdam olanaklarının oluĢturulması ve özellikle kadınların yasam koĢullarının düzeltilmesini hedef almıĢtır.103

103TKĠB Kırsal Kalkınma Politikaları Komisyonu, 2004:25

Bir diğer bütünleĢmiĢ kırsal kalkınma projesi olan Yozgat Kırsal Kalkınma Projesi 1991-2001 yılları arasında, 40,5 milyon dolarlık bütçe ile ilin tarım, hayvancılık, sulama, ormancılık, köy yolları ve köy içme suları gibi sektörlerdeki faaliyetlerini geliĢtirerek verimliliğin ve üretimin arttırılması ile alt yapının geliĢtirilmesini sağlamak amacıyla uygulanmıĢtır104

Bu dönemde Kasım 1993‟de Maastricht AnlaĢmasının yürürlüğe girmesiyle AET‟den AB dönemine geçilmiĢtir. Türkiye - AT Gümrük Birliği Yönlendirme Komitesi 18 Mart 1993‟de oluĢturulmuĢ ve yapılan çalıĢmalar çerçevesinde Türkiye‟nin 1 Ocak 1995‟de AET‟ye tam üye olmadan gümrük birliğine katılabileceği kararlaĢtırılmıĢtır.105