• Sonuç bulunamadı

2.3. ISO 14001 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ VE ÇEŞİTLİ ÜLKE

2.2.4.4. Almanya

1980’li yılların ikinci yarısında Batı Avrupa ülkeleri içinde politik alanda en etkili çevreci hareket Almanya’da gelişmiştir. Bu çerçevede nükleer silahlar, asit yağmurları ile ilgili çalışmalar yapılırken; su kirliliği, deterjanlardaki fosfat kontrolü konusunda da yine en sıkı denetim Almanya’dan gelmiştir58. II.Dünya Savaşı sonrasında askeri gücünün azaltılması sonucu Almanya, çevre koruma ve kullanma dengesinin sağlanmasında ve buna ilişkin sıkı politikaların uygulanmasında AB içinde öncü bir rol üstlenerek kendini öne çıkarmıştır. EMAS’ın incelendiği kısımda da değinildiği gibi, EMAS’ı uygulayan en fazla kuruluşa sahip ülke Almanya’dır ve EMAS’ın içine kendisinin sıkı çevre düzenlemelerinin yansımasını sağlayarak Avrupa Birliği’nde gücünü çevre politikaları yönüyle hissettirmektedir.

Almanya, hem EMAS hem de ISO 14001 sertifikasyon sayısı bakımından önemli bir yere sahiptir. Çevre performansı ve rekabet açısından değerlendirmelere geçmeden önce Almanya’daki yüksek sertifikasyon sayısının (2004 itibariyle 4320)59 nedenlerine göz atmak; diğer ülkelerle karşılaştırma yapılmasına da yardımcı olacaktır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki Almanya desantralize bir hükümet sistemine sahipken, Alman özel sektörü dünyadaki en merkezi şekilde organize olan özel sektördür. Almanya’da işletmelerin kendi bölgelerindeki ticaret odalarına üyeliği zorunlu olup; bu odalarının birleşmesinden oluşan bölgesel işletme birlikleri bulunmaktadır. Bu nedenle Almanya’daki çeşitli işletme birlikleri tüm kuruluşların %80-90’ını organize etmekte ve dolayısıyla çok güçlü

58 Toprak, a.g.e., s.143.

bir koordinasyon ve bilgi paylaşım mekanizması oluşmaktadır. Bilgi paylaşımı ve koordinasyon, Almanya’nın geniş ve karmaşık kanunlarının uygulama maliyetlerini azaltarak işletme ve işçi ilişkilerini de geliştirmektedir60.

Belirtilen organizasyonel yapı, EMAS’ın yanı sıra ISO 14001’in de tanıtımını yaparak yol göstericilikte bulunup daha önceki uygulamaları, sertifika almaya niyetlenen kuruluşların bilgisine sunup eğitim faaliyetlerine sponsor olarak çevre yönetim sistemlerinin sayısının artmasını sağlamıştır.

ISO 14001 sertifikasyonunun artmasındaki bir diğer temel etken ise pazarın sertifikasyon talebine ek olarak üçüncü taraf denetiminde yer alan denetleyicilerin EMAS’ı olan kuruluşlara ISO 14001’i mevcut çevre yönetim sistemini değiştirmeden çok cüzi bir bedel karşılığında sağlamasıdır. Ayrıca ISO 14001 Almanya’da başlangıçta yavaş bir artış gösterse de pazar baskısı sertifika artışını hızlandırmıştır61.

Almanya’da çevreci sanayici ilişkisine bakıldığında ABD örneğinde değinildiği gibi bir karşıt ekonomik yapının varlığı görülmektedir. O halde EMAS ve ISO 14001 sertifikasyonu nasıl artış göstermiş? sorusu akla gelmektedir. Burada Alman karşıt ekonomisi, ABD karşıt ekonomisinden belli noktalarda ayrılmaktadır.

Almanya’daki çevreci hareket, hükümeti karmaşık ve yasal politikaları kabul etmesi yönünde etkileyerek endüstriyel kirliliği sıkı bir şekilde düzenlemeye zorlamıştır. ABD’dekinden farklı olarak Alman hükümeti ve Alman çevreci grupları çevre politikalarının tam olarak uygulanmasını sağlamak için nadiren yargıya gitme tehdidini kullanmaktadırlar. Bu bağlamda ABD’dekinin aksine Alman mahkemelerinin, çevre politikasının şekillenmesindeki rollerinin az olduğu göze çarpmaktadır. Yine benzer şekilde mali sorumluluk kanunları da Almanya’da daha zayıftır ve mevcut olan en iyi teknoloji (BAT: Best Available Technology) ve sıkı emisyon limitlerine göre daha geride da kalan bir araç olarak

60 Kelly Kollman, Aseem Prakash, a.g.m, s.51. 61 y.a.g.m, s.55.

görülmektedir. Dolayısıyla mali sorumluluk sorunları Almanya’da hemen hemen hiç görülmemektedir. Ayrıca son olarak şunun da belirtilmesi gerekir ki; Alman hükümeti yarı kamusal sanayi kuruluşlarının sıkı ağı yoluyla Alman Çevre Kanunu’nun içerdiği bir çok teknik ayrıntı için yardımcı olmaya çalışmakta ve bu durum, devletin düzenleyici kuruluşlarıyla iş çevresi arasında belli ölçüde bir

güven tesisini sağlayarak karşıt ekonomi kavramındaki karşıtlılığı

hafifletmektedir62.

Alman kuruluşlarının ISO 14001 de dahil olmak üzere çevre yönlü politika uygulama nedenlerine mobilya sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler düzeyinde yapılan ampirik çalışmayla kısaca göz atıldığında; ticaret ve çevre performansının birbirine etkileri yönüyle önemli sonuçlar elde edildiği görülmektedir.

Tablo 5: Kabul edilen Çevre Öncelikleri,

Kuruluş Yüzdeleri ve Yüz yüze Mülakatlar

ÖNCELİK ALMANYA Atık Azaltma 100.0 Enerji Verimliliği 81.3 Yeniden Kullanılabilir Ambalajlama 75.0 Solvent Azaltma 53.1 Materyal Değişimi 96.9 Çevre Yönetimi 40.6 Çevresel iletişim 53.1 Ekolojik Tasarım 46.9

Kaynak: David Hitchens, Jens Clausen, Mary Trainor, Michael Keil, Samarthia Thankappan,

“Competitiveness, Environmental Performance and Management of SMEs”, Greener

Management International, Greenleaf Publishing, United Kingdom, Winter 2003, Issue 44,

s.53’teki tablodan düzenleme yapılarak alınmıştır.

Belirli çevre önceliklerinin yanında çevre yönetimi ve çevresel konulara ilişkin iletişim öncelikleri küçümsenemeyecek düzeydedir. Atık azaltma, enerji verimliliği ve yeniden kullanılabilir ambalajlama gibi çevre kirliliğini azaltıcı faaliyetlere ve benzeri faaliyetleri yapma yönünde bir sistem öngören çevre yönetimine önem verilmesi, sürdürülebilir bir çevre ve ticaretin gerçekleşmesini sağlayacaktır.

Belirtilen çevresel önceliklerin itici güçlerinin neler olduğunun değerlendirildiği aşağıdaki tablo gözden geçirildiğinde pazar baskısı, maliyetler, yasal düzenleme unsurları karşımıza çıkmaktadır.

Tablo 6. Baskın Motive Edici Güçler

ÖNCELİK ALMANYA

Atık Azaltma Hukuki Düzenleme %50

Maliyet %28

Enerji Verimliliği Maliyet %73

Yeniden Kullanılabilir Ambalajlama

Maliyet %43 Pazar %23

Solvent Azaltma Pazar %33

Materyal Değişimi Pazar %74

Çevre Yönetimi Pazar %69

Çevresel iletişim Pazar %65

Ekolojik Tasarım Pazar %85

Kaynak: David Hitchens, Jens Clausen, Mary Trainor, Michael Keil, Samarthia Thankappan,

“Competitiveness, Environmental Performance and Management of SMEs”, Greener

Management International, Greenleaf Publishing, United Kingdom, Winter 2003, Issue 44,

s.54’teki tablodan düzenleme yapılarak alınmıştır.

Atık azaltmanın ağırlıklı olarak yasal düzenlemeler nedeniyle, enerjinin verimli kullanılmasının daha ziyade maliyetleri düşürme yönüyle önemsendiği görülmesinin yanında pazar baskısı da dikkate alınacak düzeydedir. ISO 14001’in de dahil olduğu çevre yönetiminin, çevresel iletişimin ve ekolojik tasarımın ise

%65’in üzerindeki yüzdelerle pazar tarafından talep edildiği görülmektedir. İç ve dış pazarlar tarafından talep edilen çevreye duyarlı üretim ve çevre yönetim sistemi, ülkenin sürdürülebilir dış ticareti noktasında yaşamsal öneme kavuşmaktadır. Aynı şekilde ekolojik tasarım ve çevreci hammaddelerin kullanımı satışların ve verimliliğin arttığını göstermiştir.

Gerek maliyet etkisi gerek pazar etkisiyle olsun tüm çevreci çalışmalar çevre performansını artırmakla birlikte kuruluşların ve kuruluşların maliyetlerini azaltıp imajlarını da geliştirerek satışlarını artırmaktadır.

Almanya’daki bu çalışmada çevresel performans ile ihracat arasında yüksek düzeyde ilişki tespit edilmesi63 genel anlamda dikkat çekmek istediğimiz bu hususun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Benzer Belgeler