• Sonuç bulunamadı

A. ALLAH-İNSAN İLİŞKİSİ AÇISINDAN SEVGİ

3. Allah’ın Nimetleri ve Sevgi

Allah insanı sadece yaratıp şekillendirmekle bırakmamış, ona, yaşayabileceği bir mekân ve hayatını, neslini devam ettirebileceği imkânlar, beraber huzur içerisinde yaşayabileceği hemcinsler de yaratmıştır. Bu yaratışların bütününü sevgi ile yapmakta, insanoğlundan da sadece verilenlere karşılık kadirşinaslık örneği olarak sevgi ve şükür beklemektedir. Rıza esasına dayalı olan bu kadirşinaslık, Allah’ın verdiği nimetlere karşılık insandan da, O’nu sevmesi ve şükretmesi istenmiş ve sonuçta da insanoğlu Allah’tan razı, Allah da onlardan razı olmuştur.181 Allah’ın, kullarına olan sevgisi, kulların Allah’a olan sevgisinden öncedir. Allah’ın kulunu sevmesi, o kul hakkında

177 Mû’minûn, 23/12–14.

178 Hicr, 15/28, Hac, 22/5, Mû’min, 40/67, Kıyame, 75/38, Alak, 96/2. 179 Nahl, 16/72.

180 Hamdi Yazır, a.g.e., C.V, s.209. 181 Maide, 5/119, Tevbe, 9/100.

dünya ve ahiret hayırlarını istemesi anlamını da taşır.182 Allah’ın kuluna muhabbeti O’nun fiilî sıfatlarından olup, kulun kendisiyle Allah’a kavuşacağı hususî bir ihsan çeşididir. Sevgi, insanı üstün bir makama ulaştıran özel bir haldir. Allah’ın kendisini sevmeye talip olan kuluna, bu sevgiye ulaşmanın yollarını ve vesilelerini kolaylaştırması; kendisini hakkıyla bilip tanımak isteyene de yardımcı olması, O’nun kulunu sevmesinin neticesidir.183

Allah’ın insanı sevmesinin bir sonucu olarak onun için yarattığı birçok nimetten bahsedilir. Kur’an’da, bu sevgi esasına dayalı olup da, karşılığında Allah’ı sevme ve O’na şükretme erdemlerinin ön plana çıkarıldığı nimetleri kısaca şu şekilde sınıflandırabiliriz:

1. İnsanı yaratan Allah, insanın hayatını devam ettirebileceği bir âlem de

yaratmıştır. Kur’an’da, insana verilen değerin bir neticesi olarak evrenin bugünkü mükemmelliğiyle yaratıldığı, sıkça anlatılır. “Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır. Bunların her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip ayetleri açıklamaktadır. Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O’dur. Geceyi de gündüzün üzerine o örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır…’’184

İnsanoğlunun yaşamı için, evrende bir ahenk ve düzen yaratmış olan Allah, insanın ihtiyacı olacak olan güneş ve ayı, geceyi ve gündüzü de yaratmıştır. “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için birçok deliller vardır.’’185 Yine Kur’an’da, göklerin ve yerin, dağların ve denizlerin yaratılışındaki ihtişam ve sanat da sıkça zikredilerek Allah’ın insanoğlu için yaratmış olduğu şeylerin, insana ne denli kıymet ve değer kattığı da

182 Hamdi Yazır, a.g.e., C.III, s.171. 183 Raşit Küçük, a.g.e., s.85. 184 Ra’d, 13/2-4.

vurgulanmaktadır.186 Allah, insanoğluna atıfla şöyle demektedir: “O, yerde ne varsa sizin için yarattı. Sonra, kendisine hoş bir şekilde semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi. O, her şeyi hakkıyla bilendir.’’187 Her şeyin insanoğlu için yaratılmış olması, insanoğlunu çok değerli ve yaratıcı tarafından sevilen bir canlı haline getirmektedir. Kur’an’daki bu ayetle ilgili olarak müfessirler birçok yorum yapmışlardır. Elmalılı Hamdi Yazır, bu konuda şunları söylemektedir: “O Allah, her şeyi yaratandır ki, sizlere önce şu altınızdaki yeri ve bu yerde bulunan şeylerin hepsini; unsurları, bileşiklerini, denizleri, karaları, dağları, dereleri, ovaları, çölleri, ormanları, ırmakları, pınarları, madenleri, otları, ağaçları, çiçekleri, meyveleri, hayvanları, kuşları hasılı her şeyi, hayatınızda faydalanmanız için ihsan etmiş ve yaratmıştır. Bunların hepsini insanı yaratmak ve yarattıktan sonra da mesut yaşatmak için yaratmıştır. Hepsini insanlara itaatli, çekici ve mübah kıldı. Şu halde esas itibariyle bunların hepsinden insanlar için bir faydalanma hakkı ve bir faydalanma şekli vardır… İşte Allah, insanları bu kadar yüksek yaratmıştır. Böyle yaratıp, böyle yaşatmak için önce bütün yeryüzünü ve yeryüzündeki bütün şeyleri yaratıp onların faydalanmasına hazır kılmıştır. Bu yarattıklarına paralel olarak, semayı da düzeltmiş, ortaya çıkan değişimi, bunalımını nizama koymuş, bunlardan da yeryüzüne ve insanlara faydalar sağlamıştır.’’188

2. İnsanı yaratan Allah, evreni de yarattıktan sonra insanın hayatına devam

edebileceği temel ihtiyaçlarını da karşılamış ve birçok nimet yaratmıştır. Yukarıda bahsi geçen kozmik yapının yaratılması ve belli bir düzene kavuşturulmasının yanında, yaşamsal gıdalar, gündelik ihtiyaçları gidermek amacıyla kullanılan araçlar ve diğer eşyalar da yaratılarak insanın istifadesine sunulmuştur. İnsanoğlunun çalışıp, Allah’ın yarattığı rızıktan rızkını temin etmesi için gündüzü, dinlenip rahat etmesi için de geceyi yaratan189 Allah, yeryüzündeki yiyecekleri beslenmesi için, yük hayvanlarını binmesi ve işleri görmesi için, bazı hayvanları da beslenmek amacıyla yemesi için yaratmıştır. Bu nimetler, Kur’an’da şöyle anlatılır: “Hayvanları da yarattı. Onlar da sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz. Onları akşamları getirirken, sabahları salıverirken de sizin için bir güzellik ve zevk vardır. Onlar ağırlıklarınızı, sizin

186 Enam, 6/101, Ra’d, 13/2, Lokman, 31/10, Nebe, 78/6-16. 187 Bakara, 2/29.

188 Hamdi Yazır, a.g.e., C.I, s.250-251. 189 Yunus, 10/67.

ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yarattı… O, gökten sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarımızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir. Allah, o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir kavim için ibret vardır… Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verendir… Hâlbuki Allah’ın nimetlerini saymaya kaksanız onu sayamazsınız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’’190

Rahman Sûresinde de, Allah’ın insanoğluna verdiği nimetler sıkça zikredilerek, her defasında, Allah’ın kullarını koruyup kollaması ve onlara her türlü rızkı vermesinin yalanlanamayacağı ile ilgili hitaplara vurgu yapılmaktadır. Şöyle ki: “Rahman, Kur’an’ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona düşünüp ifade etmeyi öğretti.’’191 Aynı sûrede sırasıyla Allah, yeri yaratıklar için var ettiğini, orada meyveler ve salkımlı hurmalar yarattığını, yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler yarattığını ifade edip, Rabbin nimetlerini yalanlamamayı şiddetle öğütler.192

3. Allah’ın insana verdiği bir başka nimet de, insanı dünyada yalnız bırakmayıp

ona eş yaratması ve neslinin devamı için de ona çocuklar veriyor olmasıdır. Bu konuda, Kur’an’da birçok ayet bulunmakla birlikte, Allah’ın bu yaratmasının sevgi ve ülfete dayandığını anlatan ayetlerinin bir kısmını zikredeceğiz. Öncelikle Allah, insanı yarattıktan sonra, onun hemcinsi olacak eşini de yarattığını ve bu eşler vasıtasıyla da birçok oğullar ve torunlar verdiğini, böylelikle, insanın neslinin devamını sağladığını söylemektedir.193 Yine Allah, Şûra Sûresinde de, sadece insanoğluna değil, aynı zamanda insanoğlunun istifadesine sunulan hayvanlara da eşler yaratarak neslinin devamı ve çoğalmayı sağladığını belirtmektedir.194 Oğulların ve zürriyetin bir nimet olduğundan bahisle “Size göz önünde duran oğullar verdim.’’195 denilmektedir. Aynı zamanda, insanoğlunun rahat ve mutluluğu için yaratılan bu eşler ve evlatların yaşam süresince birbirlerine eziyet ve külfet olmamaları ve bunları bir arada tutacak bir bağ 190 Nahl, 16/3-18. 191 Rahmân, 78/1-4. 192 Rahman, 78/10-13. 193 Nahl, 16/72. 194 Şûra, 42/11 195 Müddesir, 74/13.

oluşturmak için de Allah, sevgi ve merhameti yarattığından bahisle şöyle demektedir: “Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.’’196 Başka bir ayette de “Allah, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile huzur bulsun diye eşini de ondan var edendir. Eşiyle birleşince, eşi hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve bir müddet onu taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a “Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen, elbette şükredenlerden olacağız” diye dua ederler.’’197 denilmektedir.

Benzer Belgeler